GÜNDEM - 22 Mart 2024 Cuma 09:57

Skolyoz hastası Zeynep füzyon cerrahisi ile sağlığına kavuştu

A
A
A
Skolyoz hastası Zeynep füzyon cerrahisi ile sağlığına kavuştu

ANTALYA (İHA) – Samsun’da 4 yıldır skolyoz hastası olan 10’uncu sınıf öğrencisi Zeynep Pehlivan’ın sırtında ve belinde bulunan eğrilikler Antalya’da özel bir hastanede gerçekleştirilen füzyon cerrahi tedavisi ile düzeltildi. Ameliyattan bir gün sonra yürümeye başlayan ve 4’üncü günde taburcu edilen Zeynep Pehlivan, “Sağlığıma tekrar kavuştuğum için çok mutluyum” dedi.


Samsun’da yaşayan ve bir süredir skolyoz hastası olan 10’uncu sınıf öğrencisi Zeynep Pehlivan, tedavi için Antalya Memorial Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Bölümünden Doç. Dr. Ömer Bozduman’a ulaştı. Yapılan görüşmelerin ardından Pehlivan ve ailesi Antalya’ya davet edildi. 4 gün önce Antalya’ya gelen Zeynep Pehlivan için ameliyat kararı alındı. Ameliyatla genç kızın sırtında ve belinde bulunan eğrilikler enstrümantasyonlu bir sistemle füzyon cerrahi tedavisi yaparak düzeltildi. Ameliyatın hemen ardından bir gün sonra yürümeye başlayan Pehlivan, 4 gün sonra taburcu edildi.


4 yıldır skolyoz hastalığı ile mücadele ettiğini ve bunun aort damarı yetmezliği ile doktora gittiği zaman ortaya çıktığını belirten Zeynep Pehlivan, “Doktora gittiğimizde ortopediye yönlendirdi. 6 ay fizik tedavi sürecim oldu. Bu sefer korse verdiler. Korseyle de ilerledi. Sonra bir süre sonra durduruldu ama tekrar ilerledi bu sefer ameliyat boyutuna geldiğini söylediler. Doç. Dr. Ömer Bozduman’a ulaştım. Yapacaklarını tek tek anlattı. Şu an gayet iyiyim. Yürüyebiliyorum, ağrılarım az da olsa devam ediyor. Ama onun haricinde öyle çok dayanılmaz bir ağrım yok. Bu süreçte mide bulantılarım oldu” dedi.



“Korse takarken korselerin sıkması çok bunalttı, eğilemiyordum”


Hastalığın kendisini nasıl kısıtladığı hakkında da açıklamalarda bulunan Pehlivan, “Korse takarken korselerin sıkması çok bunalttı, eğilemiyordum, hiçbir hareketi yapamıyordum. Ve onun haricinde geceleri de uyuyamıyordum. O kadar çok ağrı oluyordu ki böyle dayanılmaz bir ağrıydı ve sabahlara kadar uyuyamadığım oluyordu. Şimdi sağlığıma tekrar kavuştuğum için çok mutluyum” sözlerine yer verdi.



“Enstrümantasyonlu bir sistemle füzyon cerrahi tedavisi yaparak düzelttik”


Zeynep’in skolyoz hastalığından dolayı uzun zamandır takiplerinde olduğunu belirten Doç. Dr. Ömer Bozduman, “Rahatsızlığı gerilemek yerine ilerleme olunca müdahale etmeye karar verdik. Ameliyatını gerçekleştirdik. Sırtında ve belinde olan eğriliklerini enstrümantasyonlu bir sistemle füzyon cerrahi tedavisi yaparak düzelttik. Ameliyattan sonra birinci gün yürüttük. Problem yaşamadık, dördüncü gün taburcu edeceğiz. Zeynep’in en sık hareketlenmelerinin olduğu boyun sırt bileşkesine beliyle kalça bileşkesine dokunmadık. Daha az hareketsiz olan sırt bölgesine füzyon cerrahi yaptık. Bundan sonra çok fazla bir fonksiyon kaybı olacağını düşünmüyoruz” dedi.



“Ailelere 10 yaşından sonra özellikle kız çocuklarında çıplak muayene öneriyoruz”


Skolyoz hastalığının daha çok ergenlik döneminde ortaya çıktığını ve nedeninin tam olarak bilinmediğini belirten Doç. Dr. Ömer Bozduman, “Doğuştan ve farklı nedenlerden dolayı ortaya çıkanlar da var. Ailelere 10 yaşından sonra özellikle kız çocuklarında çıplak muayene öneriyoruz. Omuz dengesi, kol hizası, kolları ile bedeni arasında boşluğun simetrik olup olmaması, göğüs hizasının kontrol edilmesi gerekir. Akıllarına yatmayan bir asimetri olduğu zaman ortopedi ve travmatoloji bölümüne başvurmalarını öneriyoruz. Bu tür durumlarda müdahale edilmediği zaman iç organ basısına ve fonksiyon kayıplarına neden olur” dedi.


Erken tanıya çok önem verdiğini belirten Bozduman, “Bu çocukların birçoğunu zamanında yakalarsak ameliyat olmadan tedavi edebiliriz. Biz olabildiği kadar ameliyatsız tedavi yapmaya çalışıyoruz. Bir farkındalık oluşturmaya çalışıyoruz. Bütün ailelerden ricam gözlerimiz çocuklarımızda olsun, onları kontrol edelim” dedi.



Skolyoz hastası Zeynep füzyon cerrahisi ile sağlığına kavuştu

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Yozgat Kesmek için aldığı koyunlara şimdi antrenörlük yapıyor Yozgat’ın Sorgun ilçesine bağlı Araplı kasabasında yaşayan Erol Önal, kesmek amacıyla aldığı iki koyunla kurduğu bağ sayesinde kasabanın ilgi odağı oldu. Kendisine alışan koyunları kesmekten vazgeçen Önal, şimdi her sabah onlarla birlikte kilometrelerce yol yürüyerek spor yapıyor. İstanbul’daki çalışma hayatının ardından 45 yaşında emekli olan ve memleketi Araplı kasabasına yerleşen Erol Önal, vakit geçirmek amacıyla iki adet koyun satın aldı. İlk etapta kesmek ve beslemek için alınan koyunlar, kısa sürede sahiplerine bağlılık gösterdi. Koyunların kendisini bir gölge gibi takip ettiğini gören Önal, bu duruma kayıtsız kalamayarak onları kesmekten vazgeçti. Erol Önal ve koyunları arasındaki bu bağ, her sabah sıra dışı bir görüntüye sahne oluyor. Önal sabahın erken saatlerinde yürüyüşe çıktığında, iki koyunu da bir an olsun yanından ayrılmıyor. Kasaba yollarında Erol Önal önde, koyunlar arkada yapılan bu yürüyüşler hem hayvanların hem de sahibinin günlük spor aktivitesi haline geldi. Koyunların sadakati karşısında oldukça şaşıran Erol Önal, "Emekli olduktan sonra köyüme döndüm. İki tane koyun aldım kesmek için. Spora çok meraklıyım. En büyük hobim spor yapmak. Günlük burada yarım saat spor yapıyorum. Bu hayvanlar da benimle yarım saat koşuyorlar. Günümüzü böyle geçiriyoruz. Doğaya çıkıp mantar topluyorum, bana eşlik ediyorlar. Beni adım adım takip ediyorlar. Bana alıştılar, ben de kesmekten vazgeçtim. Onlara antrenörlük yapıyorum. 3 aydır böyle devam ediyoruz" dedi.
İzmir Aort damarı yırtılan Libyalı hasta, İzmir’de kapalı yöntemle tedavi edildi Libya’nın Mısrata şehrinde yaşayan, emekli ve 5 çocuk babası Alhussein Ahmed Mohamed Abdulkafi, hayati risk taşıyan aort damarı yırtılması nedeniyle yatırıldığı Acıbadem Kent Hastanesi’nde kapalı yöntemle gerçekleştirilen "stentli yapay damar" uygulamasıyla şifa buldu. Doç. Dr. Cüneyt Narin, hastada hayatı tehdit eden Tip III aort diseksiyonu (yırtılması) olduğunu belirterek, "Yırtığın ilerleyerek beyin damarlarını etkileme riski vardı. Girişimsel yöntemle yırtığı kontrol altına aldık ve hastanın şikâyetlerinde belirgin düzelme sağladık. Sağlıkla ülkesine uğurladık" dedi. Uzun süredir yüksek tansiyon hastası olan ve daha önce kalp damarlarındaki darlıklar nedeniyle stent takılan Libyalı hastada, ani gelişen karın, sırt ve bel ağrıları üzerine yapılan tetkiklerde hayati risk taşıyan Tip 3 aort diseksiyonu tespit edildi. Yapılan tetkiklerde, aort damarının sol kol damarının çıktığı bölgeden başlayarak sol bacak damarına kadar uzanan ciddi bir yırtık olduğu belirlendi. "Tip III aort diseksiyonu" olarak adlandırılan bu hayati tablo, böbrek damarlarına giden kan akımını da azaltarak böbrek yetmezliğine yol açtı. Hasta bu süreçte diyalize alınmak zorunda kaldı. Tedavi amacıyla bir dönem Tunus’ta da izlenen hasta, daha sonra Türkiye’ye getirilerek farklı merkezlerde takip edildi. Şikâyetlerinin medikal tedaviyle gerilememesi üzerine 21 Ekim 2025 tarihinde Acıbadem Kent Hastanesi’ne sevk edilen Abdulkafi, Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Cüneyt Narin ve Girişimsel Radyoloji Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Parıldar tarafından multidisipliner olarak değerlendirildi. Stentli yapay damar uygulandı Hastaya, yırtılan damarın stabilize edilmesi ve yırtığın beyin damarları gibi hayati bölgelere ilerlemesinin önlenmesi amacıyla kapalı (anjiyografik) yöntemle operasyon planladıklarını belirten Doç. Dr. Narin, şu bilgileri verdi: "Hastamızda hayatı tehdit eden Tip III aort diseksiyonu mevcuttu. Çok şanslıymış. Yırtığın ilerleyerek beyin damarlarını etkileme riski vardı. Geçtiğimiz 23 Ekim’de Prof. Dr. Parıldar ile birlikte girişimsel yöntemle hem yırtığın başladığı bölgeye hem de yırtık nedeniyle kapanan sol böbrek atar damarına stentli yapay damar yerleştirdik. Uygulanan tedaviyle, aort damarındaki anormal kan akışı engellenerek kanın olması gereken damar boşluğundan akması sağlandı. Operasyon öncesinde sırt üstü yatmakta zorlanan, şiddetli karın ve bel ağrıları nedeniyle sürekli eğilmek zorunda kalan hastanın, işlem sonrası ağrıları geçerken, rahatça yürüyebilir ve günlük aktivitelerini sorunsuz şekilde yapabilir hale geldi. Tedavi sürecinde diyetisyen eşliğinde beslenmesi düzenlenen hastamız, haftada üç gün diyaliz programına alındı ve kalp ritim bozukluğu nedeniyle pıhtı önleyici tedavisi planlandı. Genel durumunun düzelmesi üzerine taburcu ettik ve ülkesine uğurladık." 2022 yılında sağlığının bozulduğunu, kalp damarlarından birine stent takıldığını, kalp kasında zayıflık, kol ve bacaklarında ödem olduğunu belirten Abdulkafi ise ülkesine yeniden doğmuş olarak döneceğini belirterek, "Ne oturabiliyor, ne yürüyebiliyordum. Sadece sağ tarafıma sabit yatıyordum. Aorttaki yırtık yaşamımı tehdit ediyordu. Yani her an ölümle burun burunaydım. Öldürmeyen Allah öldürmüyor, çok şanslıymışım. Libya’da bu tedaviler yapılmıyor, keza Tunus’ta da öyle. Ben de tedavi olmak için İzmir’e geldim. Çok çektim ama Acıbadem Kent Hastanesi’nde gördüğüm başarılı tedaviyle şikayetlerimden kurtuldum. Emeği geçen tüm doktorlarıma çok teşekkür ediyorum" ifadelerini kullandı.