EKONOMİ - 24 Temmuz 2024 Çarşamba 11:26

İlçenin son değirmencisi teknolojiyle yarışıyor

A
A
A
İlçenin son değirmencisi teknolojiyle yarışıyor

Ardahanlı değirmenci babasından kalan ekmek teknesinde geleneksel yöntemle un öğütüyor.


Değirmenler, Posof’un geleneksel kültüründe oldukça önemli bir yere sahiptir. Yakın tarihlere kadar Posof’un hemen hemen her köyünde su değirmenleri bulunurken, bugün çalışır vaziyette sadece bir su değirmeni mevcut. Su değirmenlerinin yok olmaya başladığı günümüzde, onların yerini kısmen de elektrikli öğütme makineleri (elektrikli değirmenler) almıştır. 2018 yılı itibarıyla dede-baba zanaatı değirmenciliği, aktif olarak Posof ilçe merkezinde devam ettiren Güven Tekin de zamanımızın vazgeçilmezi makineleşme yoluyla bu mesleği yaşatmaya çalışıyor. Sadece mısır ve arpa öğüten Tekin, Posof’un tüm köylerine hizmet vermeye devam ediyor.


Tekin, müşterilerin hasat sonrası temizleyip getirdiği mısır ve arpadan katkısız doğal un ürettiklerini söyledi. Dede mesleği olan değirmeni 1970 yılında dedesinin yaptığını ve şimdi ise kendisinin çalıştığını söyleyerek, burada mısır ve arpa değirmene atılıyor, katkısız un alınıyor dedi.


Şu anda bu mesleği yapanların sayısının çok az olduğunu söyleyen Tekin, ‘’’Bu meslek ölmek üzere, ben de babamın vasiyeti üzerine bu mesleği yürütüyorum. Burada Posof halkına hizmet ediyorum. Tesisi büyütmek istiyorum ama yer sorunu var. İnşallah yetkililer bana bu konuda yardımcı olurlar’’ dedi.



İlçenin son değirmencisi teknolojiyle yarışıyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Iğdır Iğdır’da dağcılıkta tarihi adım Doğunun Çukurova’sı olarak bilinen Iğdır, sahip olduğu doğal zenginlikler ve özellikle sınırında yer alan Ağrı Dağı ile dağcılık ve doğa sporları alanında dikkat çekmeye devam ediyor. Türkiye’nin en yüksek zirvesi olan 5 bin 137 metre rakımlı Ağrı Dağı, her yıl yerli ve yabancı çok sayıda dağcıyı bölgeye çekiyor. Türkiye’nin ve Avrupa’nın en büyük dağı olan Ağrı Dağı’na sınırdaki il olarak ev sahipliği yapan Iğdır’da, dağcılık alanında önemli bir gelişme yaşandı. Yıllardır dağcılıkla ilgilenen Muhammet Akkuş, federasyon bünyesinde aldığı eğitimleri tamamlayarak birinci kademe dağcılık antrenörü oldu. Akkuş, bu unvanla Iğdır tarihinin ilk ve şu an için tek dağcılık antrenörü olma özelliğini taşıyor. Iğdır’ın coğrafi yapısına dikkat çeken Muhammet Akkuş, bölgenin bugüne kadar yeterince değerlendirilemediğini ifade etti. Akkuş, "Iğdır tarihine baktığımızda, dağlarla çevrili, yeşil ve çok güzel bir ovada yaşadığımızı görüyoruz. Türkiye’nin ve Avrupa’nın en büyük dağına sahibiz ama bugüne kadar bu bölgede dağcılık anlamında eğitim almış, bu işi profesyonel olarak yapıp Iğdır’ı temsil eden kimse olmamıştı" ifadelerini kullandı. Yıllardır dağcılık sporu ile ilgilendiğini dile getiren Muhammet Akkuş, bu sporu daha bilinçli ve profesyonel bir noktaya taşımak için federasyon eğitimlerine başladığını vurguladı. Akkuş, "Dağcılığı daha profesyonel yapmak istedim. Federasyon bünyesinde eğitimlere başladım, geçen yıl eğitimleri tamamladım ve antrenörlük sınavlarını kazandım. Bu yıl itibarıyla birinci kademe antrenör oldum. Şu an Iğdır’ın ilk ve tek dağcılık antrenörüyüm" dedi. Bu sürecin sadece Iğdır’la sınırlı olmadığını aktaran Akkuş, kendisiyle birlikte bu spora başlayan Alpay Korkmaz’ın da Kars ve Ardahan bölgelerinde antrenörlük görevini üstlendiğini söyleyerek, "Bölgemiz için bu çok önemli bir gelişme. Alpay Korkmaz arkadaşımız da Kars ve Ardahan’ın antrenörü oldu. Böylece bölgede iki antrenör olarak çalışmalara başladık. Bu sene Allahuekber Dağları’nda şehitlerimiz için yapılan tırmanışta Alpay arkadaşımız federasyon bünyesinde dağcılarla birlikte liderlik yaptı. Buradan tüm şehitlerimizi rahmetle anıyorum" şeklinde konuştu. Hedeflerinin yalnızca eğitim vermek olmadığını sözlerine ekleyen Antrenör Akkuş, Ağrı Dağı’nı ve bölgeyi ulusal ve uluslararası alanda daha görünür hale getirmek istediklerini belirterek, "Iğdır sınırında bulunan Ağrı Dağı ile artık dünyaya bu alanda hizmet vermek istiyoruz. Özellikle kuzey rotalarını daha aktif hale getirmeyi hedefliyoruz. Antrenörlüğün yanında tanıtım çalışmalarına da ağırlık vereceğiz. Burası sadece dağcılık için değil; yamaç paraşütü, buzul tırmanışı ve kayak sporları için de çok uygun. Şelalelerimiz, buzullarımız var. Coğrafya inanılmaz zengin. İnşallah Alpay Korkmaz’la birlikte bu bölgede lokomotif oluruz. Gençlerimize örnek oluruz. Eğitimler, tırmanışlar ve uçuşlar yaparak hem ülkemizi hem de memleketimizi uluslararası alanda temsil edecek sporcular yetiştirmek istiyoruz. Kısacası bu bölgeyi tırmanış, uçuş ve kayak sporlarıyla kalkındırmayı hedefliyoruz" diye konuştu.