GENEL - 19 Mayıs 2017 Cuma 10:33

Artvin’de Fetih Buluşmaları şöleni düzenlendi

A
A
A
Artvin’de Fetih Buluşmaları şöleni düzenlendi

Gençlik ve Spor Bakanlığı Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu tarafından İstanbul’un fethinin 564.

Gençlik ve Spor Bakanlığı Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu tarafından İstanbul’un fethinin 564. yıldönümü dolayısıyla Artvin’de "Fetih Buluşmaları" şöleni düzenlendi. Programın ortasında yağmaya başlayan yağmur Artvinlileri şölenden vazgeçiremedi.


Artvin Milli İrade Meydanında düzenlenen ve Sakarya Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Ebubekir Sofuoğlu’nun konuşmacı olarak katıldığı şölene Artvin Valisi Ömer Doğanay, Artvin Belediye Başkan Vekili Erkan Yazan, Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürü Bahattin Yetim, Artvin İl Milli Eğitim Müdürü Abdülcelil Kahveci, Kredi Yurtlar Kurumu İl Müdürü Taner Yıldırım ile çok sayıda vatandaş katıldı.


Sakarya Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Ebubekir Sofuoğlu’nun söyleşisi ile başlayan programda Sanatçı Uğur Işılak sahne alırken, mehteran takımının gösterisi de vatandaşlar keyifli anlar yaşadı. Programda ‘İstanbul’un Fethi ve Fethin Tarihsel Önemi’ konulu bir konuşma yapan Prof. Dr. Ebubekir Sofuoğlu, Türkiye’nin her yerinde İstanbul’un Fethi’nin 564. yıl dönümünün coşkuyla kutlandığını söyledi.


Sofuoğlu, İstanbul’un Fethi ile Anadolu’nun ve bu coğrafyanın bizlere yurt olmasının perçinlendiğini ifade ederek, “İstanbul’un Bizans’tan alınışı işgal değil, bir fetihtir. Osmanlı Devletinin yönettiği 24 milyon kilometre karedeki nüfusun yüzde 40’ı gayri Müslüm idi. Biz gayrimüslimlerin hiçbirine İslamiyet’i zorla dayatmadık. İşte bu bunun için fetihtir. Biz hiç kimsenin dini yaşamasına engel olmadık. Türkiye’nin her yerinde sinagoglar, havralar, kiliseler var. Kiliselerde çanlar dışarı çalınır. Avrupa’da ezanlar dışarı okunmaz. Biz onların kiliselerinde çanların dışarı çalınmasına müsaade ederken, onlar ezanın dışarı okunmasına karşı çıkarlar. Medeniyet budur. Bunun içindir ki İstanbul’un alınışı şanlı fetihtir, işgal değil. Fetih gerçekleştikten sonra biz o bölgede yaşayan insanların inançlarını yaşamlarına müsaade ettik” dedi.


Sofuoğlu, İstanbul’un Fethi ile toprak bütünlüğünün sağlanarak, Asya, Avrupa ve Afrika Kıtalarına uzanan ticaretin önünün açıldığını söyledi. Sofuoğlu, “Fetihle birlikte kuzeydeki en önemli ticaret yolu olan İpek Yolu ticaret yolları Osmanlı topraklarından geçmeye başladı. Yavuz Sultan Selim’in Mısırı almasıyla da dünyanın en önemli ticaret yolu olan baharat yolu da bizim elimize geçti. Bundan hoşnut olmayan Avrupalılar coğrafi keşiflerle yeni ticaret yolları buldular. Buldukları ticaret yollarında gittikleri her yerde zengin maden yataklarına ulaştılar ve bu zenginlikleri sömürdüler. Ticaret yollarının değişmesiyle Osmanlının ticaret gelirleri azaldı. Ekonomi zayıfladı” şeklinde konuştu.


Bu sürecin 500 yıldır devam ettiğini kaydeden Sofuoğlu, “Bu süreç günümüzde bizim lehimize değişmek üzere. Geçtiğimiz günlerde Çin’de düzenlenen Yeni İpek Yolu Projesi ile toplanan zirve bunun işaretidir. Pekin’den Londra’ya yeni bir ipek yolu hattı döşeniyor. Demir İpek Yolu hattı. Pekin’den kalkan bir yük treni Londra’ya 10 günde ulaşacak. Dünya’nın bütün ticari tercihleri bizim topraklarımıza dönecek. Bu yol Türkiye üzerinden geçecek. İstanbul Boğazına yapılan 3. köprü olan Yavuz Sultan Selim Köprüsü bunun bir ayağını teşkil edecek. 3. köprünün ortasından hızlı tren geçecek. Günümüzde Çin’den Avrupa’ya ticaret gemilerle yapılıyor. Bir gemi bu güzergahı en az 4 haftaya ancak tamamlıyor. Demir İpek Yolu Projesi ile bu süre 10 güne düşecek. Bu proje Cumhurbaşkanımızın da imzaladığı bir anlaşma ile hayata geçti. Bu proje için Türkiye’ye ihtiyaçları var. Eğer İstanbul’u fethetmeseydik. Bu nimete ulaşamazdık. İstanbul’u alarak Avrupa ile Asya’yı birleştiren noktayı fethettik. İstanbul bu yüzden çok önemli” diye konuştu.


Sofuoğlu konuşmasını Yeni İpek Yolu Projesinin Türkiye’yi siyasi açıdan da güçlendireceğini kaydederek sonlandırdı. Programın açılış konuşmasını yapan Kredi Yurtlar Kurumu İl Müdürü Taner Yıldırım, bu tarz programlar eskiden sadece büyük kentlerde yapıldığını fakat ülkenin gelişmesiyle ülkenin her köşesinde bu programların yapıldığını söyledi.


Sofuoğlu’nun konuşmasının ardından Sanatçı Uğur Işılak sahne alarak konser verdi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul İBB çukurunda hayatını kaybeden minik Edanur’un acılı annesi konuştu Küçükçekmece Menekşe’de İBB’nin çalışması sırasında oluşan su dolu çukura düşerek hayatını kaybeden 5 yaşındaki minik Edanur’un annesi konuştu. Cezaevinden izinli çıkan ve soluğu Adli Tıp Kurumu’nda alan acılı anne Nurcan Gezer, "Çocuğumu Edirne cezaevinde yanıma almak istedim ancak izin vermediler. Cenazeyi alabilmemiz için DNA testi istiyorlar" ifadelerini kullandı. Küçükçekmece Menekşe sahilinde dün teyzesi ve akrabaları ile pikniğe giden 5 yaşındaki Edanur Gezer, İBB çalışması sonucu oluşan su dolu çukura düşerek hayatını kaybetmişti. Minik Edanur’un cenazesi otopsi işlemleri için Adli Tıp Kurumu’na getirildi. Edenur’un anne ve babasının cezaevinde olduğu öğrenildi. Kızının ölümü üzerine cezaevinden izinli çıkan Bulgaristan vatandaşı acılı anne Nurcan Gezer, Adli Tıp Kurumu’na geldi. Edirne cezaevinden izinli çıktığını anlatan Nurcan Gezer, "Ben cezaevinde çocuğumu yanıma almak istedim. ’Bakacak kimsem yok’ dedim ama izin vermediler. Şimdi cenazesini almaya geldim. Kızımın babası Türk vatandaşı. Cenazeyi vermek için DNA testi istiyor savcılık. Ben biran önce kızımın cenazesini almak istiyorum" ifadelerini kullandı. Kızının teyzesi ile birlikte yaşadığını söyleyen Gezer, "Denize piknik alanına gitmişler. Piknik alanında oynarken çukurun içine düşmüş. Çocuğu göremeyince güvenliğe gitmişler. Güvenlik görevlileri direk kuyuya bakmaya gitmiş. Kardeşim direk suya atlamış çocuğu kurtarmaya çalışmış. Güvenlik hiçbir şey yapmamış. Kızımı en son 1.5 ay Silivri cezaevinde görmüştüm. Edirne’ye nakil olduktan sonra hiç göremedim" şeklinde konuştu. Minik Edanur’u su birikintisinden çıkartan dayı Selçuk Yaşar ise "Böyle bir şey olamaz. Biz adalet istiyorum. Ben atlayıp çıkardım yeğenimi. Güvenlik hiçbir şey yapmadı. Kucağıma aldığımda gitmişti. Beni yutuyordu çukur beni içine çekecekti. Orada bu alanın çevrilmesi gerekliydi. Etrafında hiçbir şey yoktu. Su üstünü kapatmış. Ailesi perişan durumda. Cenazeye kaldıramıyoruz" diye konuştu. Minik Edanur’un kimlik belgesinin bulunmadığı, cenazesinin aileye teslim edilebilmesi için DNA testi sonuçlarının bekleneceği öğrenildi.