GENEL - 14 Kasım 2017 Salı 16:06

Kayın mantarı üretim alanlarını inceledi

A
A
A
Kayın mantarı üretim alanlarını inceledi

ARTVİN (İHA) – Artvin’de orman köylüsü için alternatif geçim kaynağı olabileceği düşüncesiyle Artvin Kars Ardahan Kalkınma (AKAK) projesi kapsamında başlatılan kayın mantarı projesi meyvelerini veriyor.

ARTVİN (İHA) – Artvin’de orman köylüsü için alternatif geçim kaynağı olabileceği düşüncesiyle Artvin Kars Ardahan Kalkınma (AKAK) projesi kapsamında başlatılan kayın mantarı projesi meyvelerini veriyor.


Odun dışı orman ürünlerin değerlendirilmesi çalışmaları kapsamında kayın mantarı deneme üretimini başarıyla tamamlayan ve merkez ilçeye bağlı Fıstıklı köyünde yaşayan Selim Erkal kendi imkanlarıyla kurduğu serasında ürünlerini almaya devam ediyor. Artvin Valisi Ömer Doğanay, beraberindeki Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürü Dursun Okur ile birlikte Fıstıklı köyüne giderek burada serada kütük üzerinde kayın mantarı üretimi yapan Selim Erkal adlı üreticiyi ziyaret etti.


Bir süre serada incelemelerde bulunan Vali Doğanay, üretici Erkal ile Okur’dan detaylı bilgi aldı. Artvin Valisi Ömer Doğanay ise kayın mantarı projesinin orman köylüsü için altın niteliğinde gelir getirecek bir proje olduğunu söyledi. Köylülerin az maliyetle önemli bir gelir elde edilebileceğini belirten Doğanay,”Üreticilerimize üretecekleri mantarların pazarlanmasında kooperatif kurmalarını öneriyoruz, biz de pazarlamada yardımcı olacağız. Devlet olarak bu projeyi çok önemsiyoruz ve destekliyoruz. Bu proje ile köylümüzün yüzünü güldüreceğimize inancım tamdır" dedi.


Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürü Dursun Okur ise, kayın mantarının, dünyada oldukça yaygın üretildiğini ve az maliyetle çok gelir getiren karlı bir iş, çok kıymetli, besleyici ve oldukça lezzetli bir ürün olduğunu söyledi. Artvin’in coğrafi yapısının tarım ve hayvancılık yapmaya çok uygun olmadığına işaret eden Okur, " İlin coğrafyası engebeli, arazi çok sert. Ancak kentte doğal endemik zenginlik çok fazla. Kayın ağacı bu bölgede doğal olarak yetişen bir tür. Müdürlük olarak orman köylüsüne az maliyetle çok para kazandırmak için kayın mantarı projesini uygulamaya koyduk. Köylülerimize seralarda kütük üzerinde kayın mantarı yetiştiriciliği konusunda eğitim ve desteklerimiz devam ediyor. Projelerimizin birçoğu hibe destekleridir. Kayın mantarı üretimi özellikle kırsalda yaşayan köylülerimize az maliyetle önemli gelirler sağlayacak projedir" diye konuştu.


Bir kütüğün yaklaşık 30 lira dolayında maliyeti olduğunu ifade eden Okur, "Bir kütük yaklaşık 5 yıl ürün verebilir. Her bir kütükten en az 15 günde bir ürün alınabilir. Yani bir kütükten yaklaşık 4 kilo mantar elde edilebilirsiniz. Bu mantarın kilosunu ortalama 15 ile 20 liradan satan köylümüz, bir kütükten bir yılda yaklaşık bin 500 lira kazanabilir. Gideri 30 lira olan bir kütükten yılda iki bin lira gelir elde edilebilir. Kayın mantarı, haftada bir kez sulama yapılan, son derece zahmetsiz bir gelir kaynağıdır" şeklinde konuştu.



Üreticiler memnun


Artvin merkeze bağlı Fıstıklı köyünde kayın mantarı üreticiliği yapan ve aynı zamanda köyün muhtarı olan Selim Erkal, kendi imkanlarıyla yaklaşık 30 metrekarelik serasında 70 kütükle kayın mantarı projesine yaklaşık 2 yıl önce başladığını, üretim çalışmalarında başarılı sonuçlar aldığını söyledi.


Evinin önündeki arazi üzerine sera kurarak 70 kayın kütüğünde mantar üretimine başladığını belirten Erkal, “Bir kütüğe yaklaşık 30 lira harcadım. Kayın mantarını üretmek çok zor bir iş değil. Sadece kütükleri, haftada bir suluyoruz. 15 gün sonra bu kütüklerin her biri yaklaşık 4 kilo kadar mantar veriyor. Mantarlar büyüyerek yemeye hazır hale geldi. Bir hasatta yaklaşık 40 kilo üretim yapabiliyorum” diye konuştu.


Yaklaşık 35 yıl marangozluk yaptığını ve emekli olduktan sonra kayın mantarı üretimine başladığını kaydeden Erkal,” Kayın mantarı üretimi çok az maliyetle yapılabiliyor aynı zamanda zahmetsiz bir iş. Keşke kayın mantarı üretim işine yıllar önce başlasaymışım. Çok karlı bir iş. Kendi imkânlarımla kurduğum seranın maliyetini 6 ayda çıkardım. Yaklaşık bir buçuk yıldır kara geçtim ve aile ekonomime önemli katkı sağladım. Bu işi herkese tavsiye ederim. Ürettiğim kayın mantarına talep çok bazen talepleri karşılayamıyorum. Köyümde satıyorum. Pazara ihtiyaç duymuyorum” ifadelerini kullandı.


Vali Doğanay’ın serasını ziyaret etmesinden dolayı memnun olduğunu belirten Erkal, “Devletimiz hem teknik anlamda hem de maddi anlamda üreticileri destekliyor. Mevzuata uayan herkese hibe desteği veriliyor. Ancak benim arazim yola yakın olmadığı için ben hibe desteklerinden faydalanamadım ancak kendi imkânlarımla kurduğum sera para kazanıyor. Allah’ıma şükürler olsun iyi bu işe başlamışım” diye konuştu.


Öte yandan Sera incelemesine Artvin Muhtarlar Derneği Başkanı Cafer Azizağaoğlu, Ballıüzüm Köyü Muhtarı Ali Fuat Beyaz ile Dokuzoğul Köyü Muhtarı Ünsal Saraç da eşlik etti.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Bakan Yerlikaya: “BTÖ’ye yönelik düzenlenen ‘Bozdoğan-30’ operasyonlarında 147 örgüt üyesi şüpheli yakalandı” İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Bölücü Terör Örgütüne (BTÖ) yönelik düzenlenen “Bozdoğan-30” operasyonlarında 147 örgüt üyesi şüphelinin yakalandığını açıkladı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın paylaştığı bilgilere göre, İl Jandarma Komutanlıklarınca Adıyaman, Ağrı, Aydın, Burdur, Diyarbakır, Edirne, Erzurum, Gaziantep, Giresun, Hatay, İstanbul, Kocaeli, Kilis, Osmaniye, Rize, Siirt, Şırnak, Tekirdağ ve Van’da operasyonlar düzenlendi. Jandarma tarafından 19 ilde düzenlenen operasyonlarda şüphelilerin, sosyal medya hesapları üzerinden terör örgütü propagandası yaptıkları, terör örgütüne üye olma ve terör örgütüne yardım ve yataklık etme suçlarını işledikleri tespit edildi. Emniyet Müdürlükleri tarafından ise İstanbul, Mersin, Ankara, Antalya, Aydın, Denizli, Elazığ, İzmir, Kilis, Manisa, Mardin, Sivas, Şanlıurfa, Şırnak ve Van’da operasyonlar düzenlendi. İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü, İstihbarat ve TEM Şube Müdürlüğünce yapılan çalışmalar sonucu İstanbul merkezli Ankara ve Şanlıurfa’da düzenlenen operasyonlarda şüphelilerin, bölücü terör örgütünün “Basın Yapılanması” içerisinde faaliyet gösteren, terör örgütüyle bağlantılı ve terör örgütü lehine yayın yapan haber sitelerinde faaliyet yürüterek propaganda içerikli program ve haberler yaptıkları, sosyal medya hesapları üzerinden terör örgütü propagandası yatıkları ve terör örgütünün basın komitesi içerisinde faaliyet yürüterek, örgüte yönelik yayın yapan kanallarda muhabirlik yaptıkları tespit edildi. Emniyet ekipleri tarafından diğer illerde yapılan operasyonlarda ise şüphelilerin, nevruz etkinliklerine katılarak terör örgütünün propagandasını yaptıkları, 2022 yılı içerisinde ülkemize illegal yollardan geçtikleri tespit edilerek yakalanan terör örgütü mensuplarına ülkemize geçişleri sırasında yardım ettikleri, geçmiş dönemlerde terör örgütü içerisinde faaliyet yürüttükleri ve haklarında kesinleşmiş hapis cezası ve aranma kayıtları bulundukları tespit edildi. Operasyonlar sonucunda çok sayıda ruhsatsız tabancaya, çok sayıda av tüfeğine, plastik el bombası ve çok sayıda dijital materyal ve örgütsel dokümana el konuldu.
Bayburt Çoruh’un su seviyesi yağışlarla birlikte yükseldi etrafında çay keyifleri başladı Bayburt kent merkezinin ortasından geçen, Türkiye’nin en hızlı, dünyanın ise ikinci hızlı akan nehri unvanına sahip Çoruh Nehri’nin su seviyesi, kar sularının erimesiyle ve bahar yağışlarının bol olmasıyla birlikte yeniden yükseldi. Kışın donan, bu aylarda ise kar sularıyla beslenerek artan debisiyle güzel görüntüler oluşturan Çoruh’a karşı Bayburtluların çay keyfi başladı. Havaların ısınmasıyla beraber nehir kenarında bulunan çay evlerini dolduran Bayburtlu vatandaşlar Çoruh’a karşı çay içerek, dondurma yiyerek keyifli vakit geçiriyorlar. Bahar aylarında su seviyesi bir hayli artan, yaz aylarında suyu çekilen nehir kenarında vatandaşlar hem yürüyüş yapıyorlar, hem de dalga sesleri eşliğinde çay içerek sohbet ediyorlar. Dalga sesleriyle huzur bulan Bayburtlular, nehrin önceki yıllarda taştığını şimdilerde ise su seviyesinin yeterli olduğunu belirttiler. Çoruh’a karşı arkadaşlarıyla birlikte çay içmeye gelen Kemalettin Demir isimli vatandaş, havaların biraz daha ısınmasıyla nehrin suyunun giderek yükseleceğini, debisinin artacağını belirterek, "Çoruh’un suyunun daha yüksek olduğu zamanlarda, su köprünün alt kısmına vururdu. Su köprüden taşardı, çarşı sele uğrardı. Şu an su seviyesi normal aşırı değil ancak kurumuş da değil. Yağmur sularıyla nehir beslendi, havalar biraz daha ısındıkça su seviyesi daha da çoğalır. Çoruh’a karşı çay içmeyi çok seviyorum. Benim işim çay içmek. Çoruh’un kenarı, temiz hava, suyun sesi bundan iyisi mi var? Çoruh’a karşı çay içmek sevdiğim bir aktivite, ben seviyorum. Nehir boyunca siz de insanları görürsünüz herkes Çoruh kenarında, genellikle Çoruh’a karşı oturuyorlar" dedi. Temiz havada rıhtımda çay keyfi yapan Orhan Çınar isimli Bayburtlu, "Dağdaki karların erimesinden dolayı, Nisan yağmurlarının yüksek yerlere yağmasından dolayı nehrimizin suları yükseldi. Biz de rıhtımda çay keyfi yapıyoruz. Çoruh kenarında hava almak, çay içip sohbet etmek benim için büyük bir zevk" diyerek konuştu. Bahar yağmurları ve kar sularıyla Çoruh’un debisinin arttığını belirten Adem Aka, "Yağan yağmurlar, kar sularının nehire karışması sonucu Çoruh’umuzun su seviyesi bayağı bir arttı. Önceki yıllarda suyun köprünün üzerinden taştığı zamanları da hatırlıyorum. Bu sene su seviyesi yüksek ama taşkına neden olmaz. Şu an Çoruh’un bu durumu ideal, su seviyesi bir hayli yüksek" ifadelerini kullandı. Su seviyesinin bir ay daha yükseleceğini tahmin eden Fatih Demirer isimli vatandaş ise, "Eriyen karlarla, yağmur sularıyla beraber kaynaklar çoğaldı, Çoruh Nehri’nin debisi yükseldi. Eskiden bu köprünün üzerinden suların taşarak taşkına neden olduğunu bizler iyi biliyoruz, hatırlıyoruz. Bu yükseliş hemen hemen bir ay daha devam eder. Mayıs ayından sonra sulama sezonu başlayınca biraz daha su seviyesi düşer. Bundan sonra yağışlarla beraber sel baskınları da olabilir" şeklinde konuştu.
Erzincan Annesini ayı yiyen ve ölmekten gazeteci tarafından kurtarılan keçi yavrusu büyüdü Erzincan’da yaklaşık 1 ay önce annesini ayı yiyen ve ölmekten gazetecinin sayesinde kurtulan oğlak büyüdü. Kendisini ziyarete giden gazeteciyle adeta hasret giderdi. Erzincan’ın Çağlayan beldesinden Munzur Dağlarına trekking yapmak için yaklaşık 2 bin metre rakıma çıkan Murat Aydemir ve beraberindeki arkadaşı doğadan gelen inleme sesi üzerine irkildi. Bir süre etrafa bakınan Aydemir, yarısı yenmiş kalan kısmı da toprağa gömülen keçiyi ve kış uykusundan uyanan ayının ayak izlerini gördü. Ayı tarafından öldürülen keçinin yanına giden Aydemir ve arkadaşı çalılıkların dibinden bir ses duymaları üzerine baktıklarında kısa bir süre önce dünyaya gelen keçi yavrusunu fark ettiler. Murat Aydemir, bitkin ve ölmek üzere olan keçi yavrusuna, şeffaf eldivenin parmak kısmını biberon gibi kullanıp içerisine ılık su ve şeker katıp süt niyetine içirdi. Bir süre sonra karnı doyan yavru keçi kendini toparladı. Sırt çantasına yavru keçiyi koyarak köye dönen Aydemir, keçinin sahibi olan Çağlayan Beldesinden Abdullah Anlar’a ulaştı. Munzur Dağından köye yaklaşık 2 saatlik yolu gazetecinin sırt çantası içerisinde gelen yavru keçi, kanguru yavruları misali çantayı barınağı gibi sahiplendi. Şirinliğiyle mutluluk kaynağı olan yavru keçi, dışarı çıkarıldığında dönüp dolanıp çantanın yanından ayrılmak istemedi. “O oğlak büyüdü” Murat Aydemir aradan geçen yaklaşık 1 ay sonra oğlağı görmek için Abdullah Anlar’ın ağılına gitti. Diğer oğlaklarla birlikte gayet sağlıklı görünen keçi yavrusu, hayatını kurtaran insana adeta vefa gösterisinde bulundu. Aydemir ile hasret gideren oğlak tebessüm ettirdi.