GENEL - 01 Temmuz 2018 Pazar 23:45

Artvin 38. Kafkasör Kültür, Turizm ve Sanat Festivali sona erdi

A
A
A
Artvin 38. Kafkasör Kültür, Turizm ve Sanat Festivali sona erdi

38’incisi düzenlenen "Kafkasör Kültür, Turizm ve Sanat Festivali" boğa güreşleriyle sona erdi.

38’incisi düzenlenen "Kafkasör Kültür, Turizm ve Sanat Festivali" boğa güreşleriyle sona erdi. 38. kez düzenlenen ve 4 gün süren festivalde çeşitli etkinlikler gerçekleştirildi.


Artvin Belediyesi organizasyonunda Geleneksel Boğa Güreşlerini Yaşatma ve Yaylalarını Koruma Derneğince bin 200 rakımlı Kafkasör Yaylası’nda dün başlayıp bugün devam eden, 130 boğanın mücadele ettiği güreşler, "deste", "ayak", "küçük orta", "büyük orta", "baş altı" ve "baş boğa" olmak üzere 6 kategoride yapıldı.


"Büyük Orta" kategorisinde Hafız Güven’e ait "Kanca" isimli boğa, "Başaltı" kategorisinde de Burhan Yılmaz’a ait "Şahin" isimli boğa birinci olurken festivalin en prestijli güreşlerinin yapıldığı baş kategorisinde ise Aziz Yiğit’in, "Küçükenişte” adlı boğası birinci oldu.


Toplamda 130 boğanın katıldığı güreşlerde 70 bin lira para ödülü dağıtılırken "baş" kategorisinde birinci olan boğa 16 bin lirayla ödüllendirildi.


Sıcak havaya rağmen 20 binin üzerinde kişinin takip ettiği ve saat 21’ye kadar devam eden güreşler sonrası kategorilerinde birinci ve ikinci olan boğa sahiplerine düzenlenen törenle ödül ve kupaları verildi.


Ödül töreni sonrası vatandaşlar arenada tulum eşliğinde horon oynadı.


Festivalde tribünden güreşleri takip eden vatandaşların aynı ayda öz çekim yaparak “#kafkasor2018” etiketiyle paylaşması görsel bir şölen oluşturdu.


Bu esnada Artvin Belediye Başkanı Mehmet Kocatepe’de güreşlerin yapıldığı arenaya inerek vatandaşlarla birlikte öz çekim yaptı. Kocatepe, yaptığı konuşmada sorunsuz bir şekilde, olağan üstü güzelliklerle dolu bir festivali daha tamamlamanın mutluluğunu yaşadıklarını ifade etti.


Kocatepe, "Muhteşem bir festival geçirdik. 4 gün boyunca gece gündüz demeden Kafkasör’den, insanıyla, boğasıyla, doğasıyla dolu dolu bir festival geçirdik. Artvinliye helal olsun diyorum. 25-30 bin vatandaşımız burada eğlenmeye devam ediyor." dedi.


Kocatepe, "Artvin olarak bir ilki daha yaptık diye düşünüyorum. Yaklaşık 30 bin hemşehrimizle Kafkasör’den aynı anda selfi denemesi yaptık. Buda bir ilk oldu. Artvin’de daha önce horon denememiz vardı. Bu yıl Guinness’i çağırmadık. Seneye Guinness’i çağırır tescil ettiririz." diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Niğde Vali Çelik: "Emekçilerimizin sosyal ve ekonomik hayatta payları büyük" Niğde Valisi Cahit Çelik 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü nedeniyle yayınladığı mesajında emekçilerin millet ve devlet hayatında yeri doldurulamaz öneme ve kıymete sahip olduğunu söyledi. Vali Çelik mesajında şu ifadelere yer verdi; "Emeğiyle hayatını kazanan, alın teriyle geçimini temin eden ve milletçe elde ettiğimiz milli gelire büyük katkı sağlayan milyonlarca çalışanımızın gururla idrak ettikleri anlamlı bir günün içindeyiz. Hiç kuşkusuz ki ülkemizin en değerli sermayesi emektir. Büyük ve güçlü Türk devleti hedefimize emeğiyle katkı sağlayan, hayatımızı kolaylaştıran, her yapının inşasında imzası bulunan ve toplum hayatında önemli bir yere sahip olan emekçi kardeşlerimiz; emeğin ve üretimin isimsiz kahramanlarıdır. Helal kazancını elde etmenin arayışında olan ve emeğinden başka herhangi bir gücü olmayan kardeşlerimizin millet ve devlet hayatında yeri doldurulamaz önem ve kıymeti bulunmaktadır. Vatanımızın her köşesinde sahip oldukları en önemli değer olan emekleriyle milletimizin ihtiyaçlarını karşılayan, beklentilerini gideren, dayanışmanın ve birlikte çalışmanın güzelliklerini sergileyen emekçilerimizin sosyal ve ekonomik hayatta büyük payları vardır. ’Türkiye Yüzyılı’ hedefi istikametinde; ülkemizin gelişme ve kalkınma hamlelerine alın teri akıtmak suretiyle büyük katkı sağlayan, özveri ile çalışan, üreten tüm işçi kardeşlerimin 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nü en içten dileklerimle kutluyorum."
Karabük İnsansız Nano Helikopter Türk ordusuna güç katacak Karabük Üniversitesi (KBÜ) Teknoloji ve Geliştirme Bölgesi (TEKNOKENT) bünyesinde faaliyet gösteren Uludoğan Savunma Sanayi Teknoloji firması tarafından geliştirme aşaması devam eden "İnsansız Nano Helikopter" Türkiye’nin dışa bağımlılığını sona erdirecek ve Türk Silahlı Kuvvetlerinin (TSK) gücüne güç katacak. Firma tarafından geliştirilen "İnsansız Nano Helikopter” başlıklı proje, TÜBİTAK 1501 Sanayi Ar-Ge Projeleri Destekleme Programı çerçevesinde 833 proje arasından, savunma sanayii alanında desteklenmeye hak kazanan 45 projeden biri oldu. "Kapalı ve Kısıtlı Alanlarda Arama Kurtarma Gözlem Faaliyetlerinde Kullanılabilecek Askeri ve Sivil kullanıma Uygun Nano Sınıfta İnsansız Helikopter Geliştirme Projesi" çerçevesinde askeri operasyonlar, afet, depremler ve arama kurtarma faaliyetlerinde kullanılabilecek bir Nanokopter ve Uçuş Kontrol Sistemi Proje kapsamında geliştirilecek. Türkiye’de ilk, dünyada ise ikinci kez hayata geçmesi planlanan projenin, yapılan çalışmalarla rakiplerine göre bazı üstünlükleri olan yerli ve milli bir mikro düzeyde İnsansız Hava Aracı (İHA) sistemi olması hedefleniyor. Uludoğan Savunma Sanayi Teknoloji Firması Yönetim Kurulu Başkanı Yüksek Mühendis Seyfeddin Cevdet Uludoğan, çalışma alanlarının insansız helikopter olduğunu belirtti. Nano sınıfta bir helikopter projelerinin desteklendiğini, projenin adının "Kapalı ve Kısıtlı Alanlarda Arama Kurtarma Gözlem Faaliyetlerinde Kullanılabilecek Askeri ve Sivil Kullanıma Uygun Nano Sınıfta İnsansız Helikopter Geliştirme Projesi" olduğunu ifade eden Uludoğan, "Bu kapsamda arkadaşlarımızla birlikte projemizi belli bir noktaya getirdik. THS 4 seviyesinde çalışmalarımız devam ediyor, amacımız THS 9 seviyesine ulaşmak ve 2025 yılında projemizi seri üretime hazır hale getirmek diyebiliriz" dedi. Dışa bağımlılık sonlandırılacak Projenin tamamlanmasıyla dünyada bu sınıfta bir insansız helikopter projesini tamamlamış ikinci firma olacaklarını belirten Uludoğan, "Bu helikopterle birlikte askeri istihbaratta, özel kuvvetlerin kullanımına uygun bir insansız helikopter projesi geliştirmek. Bu projenin önemi dünya üzerinde sadece bir firma tarafından geliştirilip kullanılması ve ikinci bir firmanın var olmaması. Biz buna Türkiye’den yerli rakip firma olarak rakip çıkmayı planlıyoruz, hedefliyoruz. Eğer bu projeyi başarıyla tamamlarsak, dünyada bu sınıfta bir insansız helikopter projesini tamamlamış ikinci firma olacağız inşallah. Bu alanda dışa bağımlılığı öncelikle sonlandıracağız ve askeri stratejik konuda yerli bir çözüm üretmiş olacağız. Ürettiğimiz ürünün katma değer payı çok yüksek bir ürün. Bu sınıfta bir insansız helikopterin fiyatı 200 bin dolar civarında. Biz bunu yerli imkanlar üretip ordumuzun kullanımına daha uygun fiyatlara sunmayı hedeflemekteyiz" diye konuştu. "Çok açıdan daha avantajlı bir ürün" Projenin teknolojik üstünlüğüne değinen Uludoğan, şunları kaydetti: "Katma değer olarak gram bölü ihracat fiyatı çok yüksek bir ürün. Yüksek teknolojiyi içeriyor. O kadar ufak bir cihazın içine bu kadar yüksek teknolojiyi sığdırmak çok zor olduğu için dünyada bunu yapabilen şu an ikinci bir firma yok. Bizim İnsansız Nano Helikopterimizin görüş açısı daha yüksek, yapay zeka modülümüz daha gelişmiş, havada kalma süremiz ve olumsuz hava şartlarına dayanma süremiz daha fazla diyebiliriz. Koaksiyel Rotor yapısı ve arka pervanesi ile daha stabil bir uçuş ve daha hızlı bir manevra kabiliyetimiz mevcut. Çok açıdan daha avantajlı bir ürün, daha yenilikçi bir yaklaşımla projeyi sürdürüyoruz. Rakibimizin taklidi değil tamamen o sınıfta yeni bir ürün üzerinde çalışıyoruz." Projenin teknolojik boyutu ve Ar-Ge içeriğinin belirlenmesinde, nanokopterin aerodinamik tasarımında, şirketin stratejik planlamasında ve proje yönetimi konusunda Akademik Danışmanlık hizmeti veren KBÜ Mühendislik Fakültesi Mekatronik Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Raif Bayır da “Karabük Üniversitesi Teknopark bünyesinde faaliyet gösteren firmamız Nanokopter düzeyinde bir insansız hava aracı geliştirme projesiyle Teknoparkımıza yerleşmişler. Biz projenin Ar-Ge içeriği ve teknolojik boyutunun geliştirilmesinde, TÜBİTAK projesinin hazırlanmasında, sanayiye uygulanabilirliği konusunda doğru kurulmuş bir üniversite sanayi işbirliğimiz var. Kendilerine üniversitemizin laboratuvarları, imkanlarını, içinde bulundukları bu Teknoloji Geliştirme Bölgesinin imkanlarını en iyi şekilde değerlendirmeleri açısından akademik danışmanlık hizmeti veriyoruz" ifadelerine yer verdi.