KÜLTÜR SANAT - 31 Ağustos 2021 Salı 12:50

Tarihi Osmanlı semti gün yüzüne çıkıyor

A
A
A
Tarihi Osmanlı semti gün yüzüne çıkıyor

Artvin’de Osmanlı dönemine tanıklık etmiş, şu anda 450 kişinin yaşadığını 135 hanelik tarihi semtte kazı çalışmaları başladı.

Artvin’de Osmanlı dönemine tanıklık etmiş, şu anda 450 kişinin yaşadığını 135 hanelik tarihi semtte kazı çalışmaları başladı. Yaklaşık 20 yıl sürmesi planlanan kazı çalışmalarında eski dönemlere ait dokunun ortaya çıkartılarak, restorasyonlarla turizme kazandırılması planlanıyor.


Artvin’in Ardanuç ilçesinde yer alan Orta Çağ ve Osmanlı dönemine tanıklık etmiş 550 yılık tarihi semtte kazı çalışmaları başladı. İlçe merkezine 4 kilo metre uzaklıkta bulunan 450 kişinin yaşadığı 135 haneli Adakale Mahallesi’nde, tarihi kalıntıların tespit edilmesinin ardından Kültür Turizm Bakanlığı Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi iş birliğiyle çalışmalarına başlandı. Gevhernik kalesinde içinde yar alacağı kazı çalışmalarının 20 yıl sürmesi planlanıyor. Kazı çalışması tamamlandığında restorasyonla turizme kazandırılması planlanan çalışmalarda şimdiden önemli kalıntılar tespit edildi.


14 kişilik ekipler çalışmalara başlayan Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Osman Aytekin, Artvin ilçelerinde ekibiyle birlikte, otuz yıldır kültür varlıkları konusunda çalıştığını ifade etti. Ardanuç eski kent merkezi olarak kullanılan Adakale olarak nitelenen kalede kazı çalışmalarına başladıklarını ifade eden Aytekin, "Kazının amacı eski dönemlere ait dokunun ortaya çıkarılması ve restorasyonlarla turizme kazandırılmasıdır" dedi.


Aytekin konuşmasının devamında şu bilgileri aktardı:


"1987 yılında teçhil edilmesine rağmen korunamayan, 2012 yılında ise arkeolojik ve kentsel sit alanı olarak ilan edilmesine rağmen hala eski önemine kavuşamayan bu kentte, ekibimiz yirmi yıl boyunca bir çalışma yürütecek. Bu çalışma neticesinde Orta Çağ döneminde birinci derecede ne tür yapılar kaldığını ve en önemlisi Osmanlının fetih yerlerinden biri olan ve Çerkez İskender Paşa tarafından fethedilen Ardanuç’u o döneme ait dokusunun ne olduğu, daha sonra ne tür eklemeler yapıldığını netleştirmek istiyoruz. Ardanuç, Orta Çağ ve Osmanlı döneminin en önemli yöresel merkezi olmasına rağmen bu hale gelmesinin Ruslar döneminde başladığını ve Cumhuriyet döneminde de bunun devam ettiğini tespit ettik. Bir yer eğer idari merkez değilse, ilçeden bucak durumuna düşmüşse ister istemez gerilemeye doğru gider. Ardanuç’un 1922 yılında şimdiki meydanlar kesimine taşınması ile burası adeta terk edilmiş bir yerdir. Terk edildikten sonra da yakın çevreden gelen vatandaşlar satın almışlardır. Eski binaları onartamadıkları içinde kendilerine ait yeni konutlar yapmışlardır. Böylelikle kozmopolit bir yapıya dönüşmüştür. Araştırmalarımıza göre Ardanuç’ta taşınmaz kültür varlığı olarak nitelenen 21 adet birinci derecede korunması gereken kültür varlıkları var. Bunların önemli bir kısmı Osmanlı dönemine aittir. Birkaç tanesi de Orta Çağ dönemine aittir. Orta Çağ dönemine ait bir kilise yıkıntısı var. 1551 yılında burası fethedildiği zaman bu kilise yıkıntısının çok mamur bir şekilde ortada olduğu bilinmektedir. Arşiv kayıtlarına göre yıkılmış bir mescitten söz ediliyor. Bu da şunu gösteriyor ki İslam Medeniyetine geçmeden önce kısmi olsa da Müslümanların, vergi tüccarların burada yaşamaya devam ettiği görülüyor. Ayrıca Ardanuç’un Batum bağlantılı ticaret merkezi haline dönüştüğü, Batum’dan getirilen malzemelerin Gürcistan Ahıska’ya ve Ardahan’a doğru sevk edildiği de belirtiliyor. Günümüzde burada yüz otuz beş hane yaşıyor. Yaklaşık dört yüz elli nüfusu var. Birinci derecede arkeolojik ve kentsel alan olduğundan ötürü yapılaşma koşulları çok kısıtlıdır. Vatandaşların özellikle gelecekte ne tür bir şekle dönüşeceği konusunda bazı tereddütleri var. Kanunlar ölçüsünde ve rızalar alınarak yirmi yıl sonra belki iyi bir şekilde turizme açılabilecek. Ardanuç’un Artvin’in en önemli hem Orta Çağ dönemi hem de Osmanlı dönemini yansıtan kültür ve turizm kuruluşlarından ve yerlerinden biri olacağını söylemek istiyorum."



“Bu emeği ve sabrı otuz yıldır gösteriyoruz”


Arkeoloji kazılarının zorlu, emek ve sabır isteyen çalışmalar olduğunu anlatan Aytekin, “Teknik anlamda iki tür eleman var. Bir yöreden temin ettiğimiz işçiler var bir de öğretim üyelerinin yanında uzman sanat tarihi, arkeoloji, antropoloji ve değişik meslekte arkadaşlarımız var. Arkeoloji kazılar bütün dünyada olduğu gibi 18. yüzyıldan beri elle yürütülen çok zorlu bir çalışmadır. Bu işi bilmeyenler veya yeni mimariyle uğraşan arkadaşlar bizler için, gidiyorlar aylarca uğraşıyorlar fakat uğraştıkları yer küçük bir yer diye düşünüyorlar. Herhangi bir makinayla çalışmak mümkün olmuyor. Makinayla çalışıldığı zaman bir aylık iş bir günde çözülebilir ama kültür varlıkları altüst edilmiş olur ve tanımsız hale getirilir. Dolayısıyla işimiz çok emek ve sabır isteyen bir iştir. Bizlerde bu sabır ve emeği otuz yıldır yürüten birileri olarak arkadaşlarımızla özverili bir şekilde çalışarak dokunun ortaya çıkarılmasını istiyoruz. Türbelerin zaman içerisinde toprak dolu çevreden getirilerek ve üst üste üç katmanlı mezarlar oluşturularak eski dokusunun bozulduğunu görüyoruz. 2002 yılında türbenin içinde define avcıları tarafından kaçak kazılar yapılarak adeta alt üst edilmişti. Biz içerisine de müdahale ederek Osmanlı dönemi türbe geleneğinin nasıl olduğunu, içerideki mezar geleneğinin ne şekilde algılanması gerektiğini göstermek ve dönüştürmek istiyoruz” ifadelerine yer verdi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Tokat Vali Hatipoğlu: "Ampute olan yaralılarımız var ama yaralıların genel durumları iyi" Tokat Valisi Numan Hatiboğlu, el yapımı patlayıcı nedeniyle hastanede tedavileri devam eden 5’i jandarma görevlisi olmak üzere 7 kişiyi ziyaret etti. Kentteki hastanelerde tedavi altına alınan yaralıları ziyaret eden Vali Hatipoğlu gazetecilere açıklamalarda bulundu. Yaralılar hakkında bilgiler veren Tokat Valisi Numan Hatipoğlu, "Bölgede devriye ekibimize sözlü olarak ulaşan bir vatandaşımızın evinin önündeki sandıkla ilgili ihbarına devriyemiz kendisi gidiyor. Akabinde olay yerinde gerçekleşen patlamanın sonucunda 5 jandarma personelimiz ve 2 vatandaşımız yaralanıyor. Bunlardan hafif durumda olan iki vatandaşımız Erbaa Devlet Hastanesi’nde müşahede altında. 2 yaralımız Tokat Devlet Hastanesinde şu an tedavileri devam ediyor. Bir sivil vatandaşımız ve jandarma personelimizin durumları iyi. Ameliyatlı olan sivil vatandaşımız var. Yine jandarma personelimizin operasyonu da aynı şekilde devam ediyor. Diğer yandan 3 vatandaşımızın ikisi jandarma personeli, biri sivil vatandaşımız Tokat Gaziosmanpaşa Eğitim Araştırma Hastanesi’nde şu an itibariyle tedavileri devam ediyor. Bir vatandaşımızın jandarma personelimizin gözünde sıkıntımız var. Yine bir personelimiz diz kapağı altından ampute edildi. Bu arada olayla ilgili olarak gerekli araştırmayı, soruşturmayı, ekiplerimiz ivedi bir şekilde gerçekleştirdiler ve inşallah en kısa zamanda tüm failler olayın gerçekleştirenleri adaletin karşısında bulunacaklar. Gerekli cezaya çarptırılacaklar diye umut ediyoruz. Gözaltılar var. Şu an itibariyle çalışmalar devam ediyor" dedi. "Genel olarak durumları iyi" Ampute olan personellerin olduğunu söyleyen Vali Hatipoğlu, "Ameliyatta olan vatandaşlarımız var. Jandarma personelimiz var. Bunlardan ampute durumu olanlar var. Dolayısıyla da ama genel olarak durumları iyi" diye konuştu.
İzmir İzmir’de motosiklet belediye otobüsüne çarptı: 1 ölü, 1 ağır yaralı İzmir’in Balçova ilçesinde garaja girmekte olan belediye otobüsüne çarpan motosikletin sürücüsü olay yerinde hayatını kaybetti. Motosiklette yolcu konumunda bulunan kişi ise ağır yaralanarak hastaneye kaldırıldı. Kaza saat 00.30 sıralarında Haydar Aliyev Bulvarı ESHOT garajı girişinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Balçova’dan Konak istikametine seyir halinde olan Muhammed Tevfik Sarı idaresindeki 35 BVE 287 plakalı motosiklet, ESHOT’a ait garaja girmeye çalışan 35 DA 740 plakalı belediye otobüsüne çarptı. Çarpmanın etkisiyle motosiklette bulunan Muhammed Tevfik Sarı ve Melih Ç., savrularak metrelerce sürüklendi. Kazayı görenlerin ihbarı üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Balçova İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri ve trafik polisi yolda güvenlik önlemleri alırken, sağlık ekipleri yerde yatan 2 kişiye müdahale etti. Sağlık ekipleri tarafından yapılan kontrolde motosiklet sürücüsü Muhammed Tevfik Sarı’nın kaza yerinde hayatını kaybettiği belirlendi. Motosiklette yolcu konumunda bulunan Melih Ç. ise ağır yaralı olarak Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne kaldırıldı. Melih Ç.’nin hayati tehlikesinin bulunduğu öğrenildi. Meydana gelen kazada hayatını kaybeden Muhammed Tevfik Sarı’nın cenazesi yapılan incelemenin ardından İzmir Adli Tıp Kurumu Morgu’na kaldırılırken, otobüs sürücüsü ifadesi alınmak üzere emniyete götürüldü. Kazayla ilgili başlatılan soruşturma sürüyor.