ASAYİŞ
Tekirdağ merkezli dolandırıcılık operasyonu: 6 tutuklama, milyonlarca liralık vurgun ortaya çıkarıldı
24 Aralık 2025 Çarşamba - 12:27 Tekirdağ merkezli dolandırıcılık operasyonu: 6 tutuklama, milyonlarca liralık vurgun ortaya çıkarıldı Tekirdağ’ın Çerkezköy ilçesinde kendilerini kamu görevlisi olarak tanıtarak yaşlı kadını dolandıran suç örgütüne yönelik JASAT ve KOM ekiplerince düzenlenen projeli ve takipli operasyonda 6 şüpheli tutuklandı, yaklaşık 5 milyon 127 bin 650 TL değerinde para ve ziynet eşyası ele geçirildi. Tekirdağ İl Jandarma Komutanlığı JASAT ve KOM Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından yürütülen soruşturma kapsamında, 6 Aralık 2025 tarihinde Çerkezköy ilçesi Gültepe Mahallesi’nde 70 yaşındaki S.Ç.’nin, kendilerini kamu görevlisi olarak tanıtan şahıslar tarafından yaklaşık 1 milyon 390 bin TL değerinde dolandırıldığı belirlendi. Olayın ardından başlatılan soruşturmada, mağdurdan altın ve paraları elden alan ve "eldenci" olarak tabir edilen 1 şüpheli, 11 Aralık 2025 tarihinde yapılan ara yakalama sonucu tutuklanarak cezaevine teslim edildi. Soruşturmanın derinleştirilmesiyle birlikte dolandırıcılık şebekesine yönelik 17 Aralık 2025 tarihinde İstanbul ve Tekirdağ’da 7 adrese eş zamanlı operasyon düzenlendi. Operasyonlarda 7 şüpheli yakalanırken, yapılan aramalarda 9 cep telefonu, 15 sim kart, 2 para sayma makinesi, 1 hassas terazi ile suçtan elde edildiği değerlendirilen 773 bin 400 TL, bin 655 euro, 11 bin 577 dolar, 32 altın bilezik, 5 altın zincir kolye, 11 çeyrek altın, 1 yarım altın, 5 tam altın, 4 adet 1 gram 22 ayar altın, 3 adet 1 gram 24 ayar altın ve 3 adet 0,5 gram altın ele geçirildi. Ele geçirilen mal varlığının toplam piyasa değerinin yaklaşık 5 milyon 127 bin 650 TL olduğu bildirildi. Ele geçirilen para ve ziynet eşyaları, işlemlerin ardından mağdur S.Ç.’ye teslim edildi. Gözaltına alınan şüpheliler 19 Aralık 2025 tarihinde adli makamlara sevk edilirken, dosya kapsamında 2 şüpheli adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı, 6 şüpheli ise tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Yaşam için son çığlığı 4’üncü gün duyuldu: Dağın zirvesinde mahsur kalan genç için ekipler seferber oldu
24 Aralık 2025 Çarşamba - 12:08 Yaşam için son çığlığı 4’üncü gün duyuldu: Dağın zirvesinde mahsur kalan genç için ekipler seferber oldu Antalya’da dağlık alanda bir kişinin yardım çağrısını duyan vatandaşların ihbarı ile harekete geçen JAK ve AFAD ekipleri, yaklaşık 4 gündür sarp arazide olduğu öğrenilen gence yaklaşık 10 saatlik tırmanışın ardından ulaşmayı başardı. Havanın yağışlı ve karanlık olması nedeniyle ekipler gencin bulunduğu noktada kamp kurdu. Kurtarma çalışması 5’inci günün sabahında tekrar başladı ve genç bulunduğu yerden alınarak aşağı indirildi. Antalya’nın Konyaaltı ilçesi Çakırlar Mahallesi’nde, cumartesi günü yaklaşık 800 metre rakımlı dağın 650’nci metresinde mahsur kalan S.K. (29), günlerce sesini duyurmaya çalıştı. Pazartesi gecesi ise dağlık alandan bir kişinin bağırdığını ve yardım istediğini duyan bölgedeki kum ocağındaki çalışanlar çevreyi kontrol etti. Sesin geldiği bölgeyi kontrol eden güvenlik görevlileri yardım çağrısının sarp kayalıkların olduğu dağlık alandan geldiği fark etti. Bölgede kendi imkanları ile arama yapan çalışanlar kimseye rastlayamadı. Ancak dün sabah saatlerinde tekrar bir kişinin yardım istediğini duyan çalışanlar durumu 112 Acil Çağrı Merkezi’ne bildirdi. Drona el salladı Aynı zamanda bölgede ikamet eden bir vatandaşın dağlık alanda bir kişiyi gördüğü ve el salladığı ihbarı üzerine bölgeye Jandarma Komando Arama Kurtarma timi (JAK) ve AFAD ekipleri sevk edildi. Verilen konuma gelen AFAD ekipleri ilk olarak termal ve kızılötesi kameralı dronlar ile bölgede arama yaptı. Yapılan aramada ilk olarak mahsur kalan gencin yeri tespit edildi. Kayaların arasında bir oyuğa sığındığı ve oldukça bitkin halde olduğu gözlenen genç, mahsur kaldığı yerden kurtarmak için gelen AFAD ekiplerinin gönderdiği drona el sallayarak mutluluğunu gösterdi. 10 saatlik tırmanış ile ulaştılar Gencin yerini tespit eden AFAD ekipleri gencin bulunduğu noktanın sarp kayalık ve ulaşımın imkansız olması nedeniyle Jandarma Komando Arama Kurtarma (JAK) timinden yardım istedi. Dağlık alanın diğer yanından dün öğlen saatlerinde tırmanışa başlayan JAK ekipleri yaklaşık 10 saatlik uğraş sonunda 4 gündür bölgede mahsur kalan S.K.’nin (29) yanına gece saatlerinde ulaşmayı başardı. Sığındığı oyukta kendisini kurtarmak için gelen JAK ekibini karşısında gören genç büyük mutluluk yaşarken, yapılan ilk kontrolde herhangi bir yaralanma olmadığı belirlendi. Ateş yakarak geceyi birlikte geçirdiler Yağışın devam etmesi ve saatin geç olması nedeniyle herhangi bir olumsuzluk yaşanmaması adına gencin sağ salim kurtarılması için JAK ekibi geceyi bölgede geçirip hava aydınlanınca inişe geçme kararı aldı. Gencin bulunduğu noktaya kamp kuran JAK timi ıslanan ve üşüdüğü görülen gencin ısınması için ateş yakarak yiyecek ile su verdi. Sabah erken saatlerde ise genci aşağı indirme çalışmaları tekrar başladı. S.K., gerekli emniyet tedbirleri alınarak, sıkıştığı bölgeden çıkarılıp JAK ekipleri tarafından dağcılık ekipmanları ile indirilerek kurtarılması sağlandı.
Hemşire eşini satırla öldüren kocaya ağırlaştırılmış müebbet
24 Aralık 2025 Çarşamba - 12:06 Hemşire eşini satırla öldüren kocaya ağırlaştırılmış müebbet Antalya’da iki aylık eşi hemşire Sevcan Demir Sakman’ı satırla öldürdüğü iddiasıyla yargılanan Halit Can Sakman, eşe ve kadına karşı kasten öldürme suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Mahkeme heyeti, sanığı "canavarca his" yönünden yeterli delil bulunmadığı gerekçesiyle ise cezalandırmadı. Duruşma sonunda açıklama yapan anne Havva Ünay, "Adalet sonunda yerini buldu, ağırlaştırılmış müebbet. Buradan ailesine de sesleniyorum, çocuklarının ne olduğunu biliyorlardı. Bana yaşattığı acıyı yaşatmadan hiçbiri ölmesin, tek dileğim budur" dedi. Antalya 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen karar duruşmasına maktul Sevcan Demir Sakman’ın annesi Havva Ünay, babası Güney Demir, tutuklu sanık Halit Can Sakman ve taraf avukatları katıldı. Duruşmada son sözü sorulan Sanık Halit Can Sakman, "Çok pişmanım, beraatimi istiyorum, tahliye konusunda herhangi söyleyeceğim bir şey yok. Tasarlayarak hareket etmedim, olay ani gelişti" dedi. Davanın önceki celsesinde esas hakkındaki mütalaasını sunan cumhuriyet savcısı, sanığın eyleminin Türk Ceza Kanunu’nun 82/1. maddesinde düzenlenen nitelikli kasten öldürme suçunu oluşturduğunu belirterek, sanığın "canavarca hisle", "eşi olması nedeniyle" ve "mağdurun kendini savunamayacak durumda bulunması" nitelikleri kapsamında cezalandırılmasını talep etti. Savcı, bu değerlendirme doğrultusunda sanık hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istedi. Sanıktan acılı babaya, "Kes lan sesini" Duruşmayı gözyaşları içinde izleyen Havva Ünay, sanığın en ağır cezayı almasını talep ederken, baba Günay Demir ise sanığın celse öncesi son savunmasını okuduğunu söyleyerek, şöyle konuştu: "Karşı tarafın savunmasını okudum, söyledikleri doğru değil, benim kızım hiçbir zaman mutlu değildi. Sanığın en ağır şekilde cezalandırılmasını istiyorum" dedi. Babadan son ifadeleri alınırken, sanığın babaya dönerek "Kes lan sesini" demesinin ardından, baba Günay Demir "Seninle dışarıda görüşeceğiz" tehdidinde bulundu, Demir, söyleminin ardından duruşma salonunun çıkartıldı. "Canavarca his" yönünden yeterli delil yok Mahkeme heyeti, sanığın eşi olan Sevcan Demir Sakman’a karşı kasten öldürme eylemini gerçekleştirdiği kanaatine vararak, eylemin eşe ve kadına karşı kasten öldürme kapsamında değerlendirilmesiyle sanığın ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılmasına hükmetti. Savcının mütalaasında yer alan "canavarca his" yönünden ise dosyada bu nitelikli hali destekleyecek yeterli delil bulunmadığı gerekçesiyle bu bentten hüküm kurulmadı. "Bana yaşattıkları acıyı yaşamadan ölmesinler" Duruşma sonunda basın mensuplarına açıklama yapan müşteki avukatı kararın emsal teşkil etmesini ifade ederken, anne Havva Ünay ise "Adalet sonunda yerini buldu, ağırlaştırılmış müebbet. Bu benim acımı hiçbir şekilde hafifletmeyecek, dindirmeyecek. Gün yüzü görmediğini bileceğim. Buradan ailesine de sesleniyorum, çocuklarının ne olduğunu biliyorlardı. Bana yaşattığı acıyı yaşatmadan hiçbiri ölmesin, tek dileğim budur" şeklinde konuştu. Olayın geçmişi Olay, 9 Mart 2025 tarihinde Kepez ilçesi Gazi Mahallesi’nde bulunan bir sitenin giriş katında meydana geldi. Özel bir hastanede hemşire olarak çalışan Sevcan Demir Sakman ile Acil Tıp Teknisyeni eşi Halit Can Sakman arasında çıkan tartışmanın kısa sürede kavgaya dönüştüğü, Sevcan Demir Sakman’ın sırt, karın ve vücudunun çeşitli bölgelerinden satırla yaralandığı bildirildi. Sağlık ekipleri, genç kadının olay yerinde hayatını kaybettiğini belirledi. Sanık ise yaralı olduğunu söyleyerek polis ekiplerine teslim oldu. Güvenlik kamerası görüntüleri dosyada Dosyaya giren güvenlik kamerası görüntülerinde, Sevcan Demir Sakman’ın yaşadığı şiddetten kaçmak amacıyla defalarca evden çıkmaya çalıştığı, sanık tarafından engellendiği ve olayın ardından Halit Can Sakman’ın üzeri kanlı şekilde apartmandan tek başına çıktığı anların yer alıyor.
Tekirdağ’da silahlı saldırı davasında karar: Sanığa müebbet ve ağırlaştırılmış müebbet ve 36 yıl hapis
24 Aralık 2025 Çarşamba - 12:00 Tekirdağ’da silahlı saldırı davasında karar: Sanığa müebbet ve ağırlaştırılmış müebbet ve 36 yıl hapis Tekirdağ’ın Süleymanpaşa ilçesinde 2024 yılında, 2 kişinin hayatını kaybettiği, aralarında bir polisin de bulunduğu 3 kişinin yaralandığı silahlı saldırıya ilişkin davada karar açıklandı. Mahkeme, sanık hakkında müebbet, ağırlaştırılmış müebbet ile toplam 36 yıl hapis cezası verdi. Tekirdağ 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen karar duruşmasına tutuklu sanık Eren Uzuner, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) üzerinden katıldı. Duruşmada müştekiler ve taraf avukatları hazır bulundu. Sanığın savunması dikkat çekti Savunma için söz alan sanık, mahkeme heyetine delillerin tam olarak toplanıp toplanmadığını sordu. Mahkeme başkanının yalnızca savunma yapması yönündeki uyarısı üzerine sanık, delillerin duruşmada okunmasını talep etti. Sanık, kendisiyle oynandığını ve yapay zekâ yoluyla zihninin okunduğunu iddia ederek, "Benim sürekli duygularımla oynadılar, yapay zeka ile aklımı okuyup benim Allah’a olan isyanımı şarkıcılara satıyorlar. Kliplerinde benimle dalga geçiyorlar. Beni delirtmeye çalışıyorlar. Çokça sordum, benim duygularımla neden oynuyorsunuz, beni delirtmek mi istiyorsunuz diye, yemin ettiler öyle bir şey yok diye" dedi. Acılı babadan mahkemeye çağrı Hayatını kaybeden Fatma Özdemir’in babası Kemal Özdemir, duruşmada yaptığı konuşmada kızının çocukluğundan bahsederek sanığın en ağır şekilde cezalandırılmasını istedi. Özdemir, "Ben evladımı ne zorluklarla büyüttüm, ben cezaevinde ne acılar çektim. Allah kimseye evlat acısı yaşatmasın. Benim kızım 10 yaşına kadar kolumda uyurdu. En ağır şekilde cezalandırılmasını istiyorum" ifadelerini kullandı. Mahkemeden ağır ceza Mahkeme heyeti, sanığa iki kişiye yönelik eylemleri nedeniyle müebbet ve ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verdi. Ayrıca 3 kişiye yönelik ’kasten öldürmeye teşebbüs’ ve ’yaralama’ suçlarından toplam 36 yıl hapis cezasına hükmedildi. İdam çağrısı Olayda hayatını kaybeden Barkın Perçin’in babası Mustafa Perçin, idam cezasının getirilmesini istedi. Fatma Özdemir’in ablası Selen Özdemir de ağırlaştırılmış müebbet kararına rağmen acılarının dinmediğini belirterek, "Ben bu cani ve katillerin hepsinin idam cezası ile cezalandırılmasını talep ediyorum. Benim annem çocuk kilosuna düştü. Vicdanımız hiçbir şekilde rahat değil. Ben her gün kız kardeşimin kabrine gidiyorum. Bu insanların yaşaması hak mıdır? Bu insanlara kısas gelmeli, idam gelmeli, başka insanların canı yanmamalı" dedi. Tekirdağ’ın Süleymanpaşa ilçesinde bulunan Evkur Mağazası’nda 2025 Ekim ayında meydana gelen silahlı saldırı olayında zanlı 2 kişiyi öldürmüş 3 kişiyi de yaralamıştı.