ASAYİŞ
28 Aralık 2025 Pazar - 12:27 Bakan Yerlikaya: "Uyuşturucu satıcılarına yönelik düzenlenen operasyonlarda 354,5 kilogram uyuşturucu madde ile 647 bin 798 uyuşturucu hap ele geçirdik" İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, 65 ilde uyuşturucu satıcılarına yönelik son 1 haftada düzenlenen operasyonlar sonucu 354,5 kilogram uyuşturucu madde, 647 bin 798 adet uyuşturucu hapın ele geçirildiğini ve 768 şüphelinin yakalandığını duyurdu. Bakan Yerlikaya, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, 65 ilde uyuşturucu madde satıcılarına yönelik son 1 haftada polis ekipleri tarafından düzenlenen operasyonlara ilişkin bilgi verdi. Yerlikaya, düzenlenen operasyonlarda 354,5 kilogram uyuşturucu madde ile 647 bin 798 uyuşturucu hapın ele geçirildiğini açıkladı. Öte yandan, Yerlikaya operasyonlarda 768 şüphelinin de yakalandığını sözlerine ekledi. Paylaşımında, cumhuriyet başsavcılıkları ile EGM Narkotik Suçlarla Mücadele Başkanlığı koordinesinde il emniyet müdürlüklerince gerçekleştirilen operasyonlara değinen Yerlikaya, şu bilgileri paylaştı: "Gaziantep, Ankara, Konya, Mersin, Adana, İzmir, Samsun, Bursa, İstanbul, Kayseri, Antalya, Rize, Muğla, Tekirdağ, Çanakkale, Kocaeli, Şanlıurfa, Kahramanmaraş, Manisa, Van, Elazığ, Diyarbakır, Sakarya, Kütahya, Osmaniye, Aydın, Denizli, Yalova, Amasya, Balıkesir, Hatay, Edirne, Eskişehir, Isparta, Sivas, Mardin, Ağrı, Aksaray, Bitlis, Çorum, Kırklareli, Uşak, Erzurum, Malatya, Trabzon, Bartın, Batman, Bolu, Karaman, Adıyaman, Bingöl, Erzincan, Siirt, Ordu, Afyonkarahisar, Bayburt, Çankırı, Düzce, Karabük, Kırşehir, Muş, Nevşehir, Şırnak, Tokat ve Yozgat’ta bin 165 ekip, 2 bin 920 personel, 17 hava aracı ve 43 narkotik dedektör köpeğinin katılımıyla operasyonlar düzenledik. Uyuşturucuya karşı yürüttüğümüz bu mücadele, geleceğimizin teminatı olan gençlerimizi koruma mücadelesidir."
28 Aralık 2025 Pazar - 12:26 Yangında ölen 2 kardeşe acı veda: Aynı tabutla getirilip aynı kabire defnedildiler Mersin’in Silifke ilçesinde müstakil evde çıkan yangında hayatını kaybeden Poyraz Efe (1) ve Ayaz Emre (7) kardeşler, aynı tabutta getirilip gözyaşları arasında aynı kabirde toprağa verildi. Yangın, dün sabah saatlerinde ilçeye bağlı Mukaddem Mahallesi 220 Sokak No:20’de bulunan müstakil 2 katlı evde meydana geldi. İddiaya göre, Baba Halil Türker işe gittikten sonra anne Ayşenur Türker’de çocukları Poyraz Efe Türker (1) ve Ayaz Emre Arlı’yı (7) evde bırakıp yaklaşık 300 metre uzaktaki markete ekmek almaya gitti. Bu sırada sobadan yangın çıktı. Market dönüşü yangını fark eden anne ve çevredekiler durumu 112 Acil Komuta Merkezi’ne bildirdi. Merkez bölgeye, itfaiye, sağlık ve polis ekiplerini sevk etti. Alev alev yanan eve ekipler müdahale ederek söndürdü. Yangında içeride bulunan 2 çocuğun hayatını kaybettiği belirlendi. Güvenlik güçlerinin ve savcının olay yerinde yaptığı incelemenin ardından 2 çocuğun cenazesi hastane morguna kaldırıldı. Bir tabutta uğurlandılar, aynı kabire kondular Hastanede yapılan işlemlerin ardından 2 kardeşin cenazesi Silifke Devlet Hastanesi Morgundan alınarak ilçeye bağlı Ulugöz Mahallesi Mezarlığı’na getirildi. Cenaze aracından tek tabutta indirilen kardeşler için mezarlıkta cenaze namazı kılındı. Daha sonra Poyraz Efe ve Ayaz Emre kardeşler gözyaşları içerisinde aynı kabirde toprağa verildi. Cenazeye, ailenin yanı sıra İlçe Kaymakamı Abdullah Aslaner ile bazı protokol üyeleri, ailenin yakınları ve çok sayıda vatandaş katıldı.
Antalya’da 5 aylık bebeğin ölümüyle ilgili iddianame hazırlandı
11 Aralık 2025 Perşembe - 22:32 Antalya’da 5 aylık bebeğin ölümüyle ilgili iddianame hazırlandı Antalya’da Sevgi Evleri Yetiştirme Yurdu’nda 5 aylık bebeğin, beşiğe sıkışarak hayatını kaybetmesiyle ilgili 2 bakıcı hakkında ’taksirle ölüme neden olma’ suçundan iddianame düzenlendi. İddianamede, bebeğin dört saat boyunca kontrol edilmediği ve beşik-yatak uyumsuzluğunun personel tarafından bilindiği belirtilerek, iki bakıcının eylemlerinin ‘taksirle ölüme neden olma’ ve bunun bilinçli şekline ilişkin hükümler kapsamında değerlendirilerek cezalandırılması talep edildi. Olay, 30 Temmuz 2025 tarihinde Muratpaşa ilçesi Gebizli Mahallesi’nde bulunan Antalya Valiliği Çocuk Evleri Sitesi Müdürlüğü’nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, koruma altında bulunan 5 aylık Arda D.D. isimli bebek, görevliler tarafından kurum içerisindeki yatağında hareketsiz bulundu. Bebeğin nefes almadığını fark eden görevliler kendi imkanlarıyla Arda bebeği hemen en yakın özel bir hastaneye götürdü. Burada doktorların tüm müdahalelerine rağmen kurtarılamayan Arda D.D. isimli bebek hayatını kaybetti. Küçük bebeğin cansız bedeni kesin ölüm nedeninin belirlenmesi için Antalya Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı. 5 aylık bebeğin ölümünün ardından, Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı’nın hazırladığı iddianameye göre, 30 Temmuz 2025’te Antalya Sevgi Evleri Yetiştirme Yurdu’nda kalan 5 aylık Arda bebek, uyuduğu sırada ’yatağın beşiğe küçük gelmesi sonucu oluşan boşluğa sıkıştı’ ve kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti. Antalya Adli Tıp Grup Başkanlığı’nın otopsi raporunda, bebeğin ölümünün ’baş-boyun bölgesinin boşluğa sıkışmasına bağlı havasız kalma sonucu meydana geldiği’ tespit edildi. 4 saat boyunca kontrol edilmediği kamera kayıtlarıyla tespit edildi İddianamede yer alan kamera incelemesine göre bakım personeli, Arda bebeği son olarak saat 14.45’te kontrol etti. Bu saatten sonra odanın kapısında hareketlilik olsa da bakım amaçlı bir giriş yapılmadığı, bebeğin ancak saat 18.46’da hareketsiz halde fark edildiği belirtildi. Savcılık, yaklaşık dört saat boyunca ne odada kontrol yapılmasının ne de kameraların izlenmesinin, ’dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranış’ oluşturduğunu vurguladı. İddianamede, bu ihmalin ’bilinçli taksir’ kapsamında değerlendirildiği ifade edildi. "Asıl işim temizlikti, personel yetersizliği vardı" İddianamede yer verilen ifadesinde olay sonrası tutuklanıp 25 Eylül tarihinde serbest bırakılan şüpheli bakıcı A.Y., 7 yıldır kurumda çalıştığını, asli görevinin temizlik olduğunu ancak personel eksikliği nedeniyle çocuk bakıcısı olarak görevlendirildiğini söyledi. A.Y., Arda bebeği hastaneden dönüşte beşiğe kendisinin bıraktığını belirterek, "Herhangi bir sıkıntısı yoktu" dedi. A.Y., olay gününün yoğun geçtiğini, diğer bebeklerin banyo işlemleriyle ilgilendikleri sırada odanın önünden geçerken başka bir bakıcının telaşla seslenmesi üzerine içeri girdiğini şöyle anlattı: "Olay günü kurumun diğer bebeklerinin banyo günüydü ve kuruma gelen malzemeleri taşımakla meşgul olduk, yoğun bir gündü. Saat 16.30 sıralarında diğer odada bulunan bebekleri banyo yaptırıyorduk bebekleri beslediğimiz sırada saat 18.30 sıralarında Arda D.D.’nin bulunduğu odanın önünden geçerken benim gibi bakıcı olan arkadaş telaşlı bir şekilde "abla bebek" dedi, bunun üzerine ben de hemen odaya girdim, bebeği ters bir şekilde yatarak gördüm. G.K. bebeği ters yatırmış sonrasında bebeği kucağıma aldım, hareketsiz olduğunu fark ettim, hemen kurum hemşiresinin yanına kucağımda götürdüm. Hemşireyle birlikte kurum aracıyla en yakın sağlık kuruluşu olan hastaneye 19.00 sıralarında götürdük. 20 dakika kadar hastane dışında bekledik hastane görevlileri bize bebeğin ex olduğunu söylediler." "Arda bebeğin bulunduğu beşikte yastık yoktu" A.Y., beşiklerde boşluk olduğunu bildiklerini ve bunu yönetime daha önce sözlü olarak ilettiklerini belirterek, "Görev tanımımızda bebeklerin bulunduğu odaya belirli bir saat aralığında girilmesi ve kontrol edilmesi gibi durum söz konusu değil, ağladıklarında ya da mama saatlerinde odalara giriyoruz, kurumda çok fazla bebek olunca personel yetersizliğinden odanın açık olan camından kontrol yapmaktayız. Toplantılarda bebek sayısının fazla olduğunu personel sayısının yetersiz olduğunu daha öncesinden dile getirmiştik. Daha öncesinde beşiklerin çocuklar için uygun olmadığını yataklarının küçük olduğu beşiklerin büyük olduğunu da dile getirmiştik. Bebeklerin yatakları beşiğe göre küçük olduğu için arada boşluk bulunmakta biz görevliler tarafından yastıklar sıkıştırılmaktadır. Bu eksikler eski müdüre de bilgi verildi yazılı rapor olarak herhangi bir raporumuz yoktur. Yeni kurum müdürü ile yakın zamanda toplantı yapılmış ve kendisine de personel yetersizliği bildirilmiştir. Arda bebeğin bulunduğu beşikte yastık yoktu. Bu olayda benim kusurum ve ihmalimin olduğunu düşünmüyorum" dedi. "Odalar kapasite üstü" Yine olayın ardından gözaltına alınarak tutuklanan ve 25 Eylül tarihinde tahliye edilen diğer bakıcı H.B. ise 2024’ten bu yana kurumda geçici görevlendirmeyle çalıştığını ve o gün 08.00’de nöbeti devraldığını belirtti. H.B., "Kurumumuzda 26 bebek vardır, tüm odalar kapasitesinin üzerindedir, personel yetersiz kalmaktadır. Kurumda çocuk bakıcısı olarak çamaşır, yemek ve temizlik işlerini de yapmaktayız. Kuruma dışarıdan bakliyat, sebze ve meyve geldiği zaman onları da alıp eve taşıyoruz olay günü de sabah saatlerinde yine bu tip taşıma işi de yaptık. Bir de o gün küçük yaş grubu bebeklerin banyo günü olduğu için yoğunluk çoktu" diye konuştu. H.B., Arda bebeği gün içinde kontrol ettiğini ancak temas etmediğini söyleyerek, "Hastaneden yeni gelmişti, karnı tok olduğu için beslenme yapılmadı. O gün daha çok küçük bebeklerin olduğu odalarla ilgilendim" dedi. H.B., bebeğin hareketsiz olduğunu fark eden kişinin başka bir bakıcı olduğunu, kendisinin hemşireye haber verdiğini anlatarak, "Olayın nasıl olduğunu bilmiyorum. Kamera kayıtlarında gün boyu hiç durmadan çalıştığımız görülür. Bu olayda benim bir kusurum yoktur" şeklinde savunma yaptı. "Beşik-yatak uyumsuzluğu biliniyordu, boşluk yastıklarla dolduruluyordu" İddianameye eklenen Adli Tıp raporuna göre Arda bebeğin ölümü, ’yatakla beşik arasındaki boşluğa baş-boyun bölgesinin sıkışmasına bağlı havasız kalma’ sonucu meydana geldi. Toksikolojik incelemelerde herhangi bir ilaç veya maddeye rastlanmadı. Dosyaya giren bilirkişi raporunda ise kurumda kapasite aşımı ve personel yetersizliği bulunduğu, beşiklerin yataklara büyük gelmesi nedeniyle oluşan boşlukların yastık veya peluş oyuncaklarla doldurulduğunun bakıcılar tarafından kabul edildiği belirtildi. Raporda, bu durumun bebekler için risk oluşturduğu bilindiği hâlde düzenli kontrol ve gözetim sağlanmadığı vurgulandı. Bilirkişi, şüpheli A.Y.’nin asıl görevinin temizlik olmasına rağmen bebek bakımında görevlendirilmesinin teknik bilgi eksikliğe neden olduğunu, buna karşın yönetime yapılan hiçbir yazılı bildirim bulunmadığını aktardı. Şüpheli H.B. yönünden de, 14.50 ile 18.46 arasında kontrol yapılmamasının sorumluluk ihlali oluşturduğu belirtilerek, her iki bakıcının da olayda ’etkisinin bulunduğu’ ifade edildi. Savcılık değerlendirmesinde, yaklaşık dört saat boyunca ne odaya girilerek kontrol yapılmasının ne de kameradan izleme sağlanmasının, bakım personeli yönünden ’dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılık’ oluşturduğu ve bu davranışın ’bilinçli taksir’ kapsamında değerlendirildiği vurgulandı. İddianamede, bu tespitin kamera kayıtları, otopsi raporu, bilirkişi raporu ve diğer dosya belgeleriyle birlikte uyumlu olduğu belirtilirken, olayla ilgili Yargıtay Ceza Genel Kurulu ve Yargıtay Ceza Daireleri’nin yerleşik içtihatlarına da atıf yapıldı. Savcılık, iki bakıcının eylemlerinin ‘taksirle ölüme neden olma’ ve bunun bilinçli şekline ilişkin hükümler kapsamında değerlendirilerek cezalandırılmasını talep etti. Şüphelilerin tutuklulukta geçirdikleri sürenin olası bir mahkûmiyet halinde cezadan düşülmesi ve belli haklardan yoksun bırakılmalarına hükmedilmesi de talep edildi. Diğer iki personel hakkında kovuşturmaya yer olmadığı kararı Olay günü bebekle aynı bölümde görev yapan N. M. ve G. K. hakkında, "taksirle ölüme neden olma" suçuna ilişkin kovuşturmaya yer olmadığına dair ek karar verildi. Kurum Müdürü Ü.S. hakkında ise aynı suç kapsamında 4483 sayılı Kanun gereğince soruşturma izni talep edildi. Bu nedenle müdüre ilişkin evrakın ayrı bir dosya üzerinden yürütüldüğü belirtildi.
Trafikte yaşanan gerginliğin taraflarına ceza kesildi
11 Aralık 2025 Perşembe - 22:08 Trafikte yaşanan gerginliğin taraflarına ceza kesildi İstanbul Fatih’te trafikte tartışan araç ve motosiklet sürücüleri ile motosiklette bulunan kadın yolcuya para cezası verildi. Araca tekme atan ve diğer sürücünün cep telefonunu alarak uzağa fırlatan motosiklet sürücüsüne ayrıca "mala zarar verme" ve "tehdit-hakaret" suçlarından adli işlem yapıldı. Olay, dün öğle saatlerinde Fatih Millet Caddesi üzerinde meydana gelmişti. Cadde üzerinde motosiklet sürücüsü ile araç sürücüsü arasında yol verme nedeniyle sözlü tartışma çıkmıştı. Tartışmanın büyümesi üzerine motosiklet sürücüsü, motosikleti durdurarak aşağıya inmiş ve araca tekme atmıştı. Motosiklet sürücüsü ayrıca, araç sürücüsünün telefonunu elinden alarak uzağa fırlatmıştı. Olayla ilgili çalışma başlatan İstanbul Emniyet Müdürlüğü Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü ekipleri, her iki sürücü ve motosiklette bulunan kadın yolcuyu tespit etti. Ardından da motosiklet sürücüsü F.B. (29), motosiklette bulunan kadın yolcu S.A. (26) ve araç sürücüsü R.B.’ye (48) ceza kesildi.. Sürücülere, ‘taşıt yolu üzerinde duraklamak, saygısızca araç kullanmak, yayalara saygısızca davranışlarda bulunmak’ suçlarından ayrı ayrı idari para cezası verildi. Motosikletteki diğer kişiye ise ‘yayalara saygısızca davranışlarda bulunmak’ suçundan idari para cezası kesildi. Ayrıca, motosiklet sürücüsüne ‘zorunlu mali sigortası yaptırmamak’ maddesinden, araç sürücüsüne ise ‘muayenesi olmayan araçla trafiğe çıkmak’ maddesinden idari para cezası uygulandı. Motosiklet sürücü F.B. isimli şahıs hakkında ayrıca, "mala zarar verme" ve "tehdit-hakaret" suçlarından adli işlem başlatıldı. Şahsın sorgusunun ardından yarın adliyeye sevk edileceği öğrenildi.