ASAYİŞ
Sanayi sitesindeki cinayette yargılama devam etti
12 Aralık 2025 Cuma - 12:49 Sanayi sitesindeki cinayette yargılama devam etti Kastamonu’da kaporta tamiri ve araç boyama tartışması sebebiyle işlenen cinayetle ilgili sanıkların yargılamasına devam edildi. Olay, 13 Temmuz 2024 tarihinde Kastamonu Eski Sanayi Sitesi 6. Sokak’ta meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, kaporta ustası İbrahim Aslan ile Ümit B. ve kardeşi Fatih B. arasında kaporta tamiri ve araç boyaması sebebiyle tartışma çıktı. Tartışmanın büyümesi üzerine çıkan kavgada taraflar birbirlerine bıçak ve silahla saldırdı. Taraflar arasında çıkan silahlı kavgada kaporta ustası İbrahim Aslan, kurşunların isabet etmesi sonucu olay yerinde hayatını kaybetti. Olayın ardından aynı aileden Yaşar B., Ümit B., Fatih B., Kazım B. ve Sevinç B. gözaltına alındı. Kastamonu Adliyesine sevk edilen şüphelilerden Ümit B. ve Fatih B. tutuklanırken, Yaşar B., Sevinç B. ve Kazım B. ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Kastamonu Ağır Ceza Mahkemesinde sanıklar hakkında "kasten öldürme" suçundan açılan dava görülmeye devam etti. Duruşmada kendisini savunan tutuklu sanık Fatih B., "Olay yeri keşfi sırasında orada bulunan araçlar benim kafamı karıştırmıştır. Bu yüzden yanılgıya düşmüş olabilirim. Bu konuda daha detaylı savunmamızı rapor geldiği zaman yapacağım. Ayrıca maktulün kardeşi Erol, benim ateş ettiğimi beyan etti, ’sağ ön kapıdan indi. 3-5 el dükkana doğru ateş etti’ dedi. Bu iddialar tamamen asılsızdır. Maktulün kardeşinin yalan beyandan dolayı ben, 17-18 aydır mağdur durumdayım, tutuklu bulunuyorum." dedi. Duruşmada kendisini savunan tutuklu sanık Ümit B., önceki ifadelerini tekrar ettiğini belirterek tahliyesini istedi. Diğer tutuksuz yargılanan sanıklar Yaşar B., Sevinç B. ve Kazım B. de suçsuz olduklarını ifade etti. Mahkeme heyeti olay yerinde yapılan keşif raporunun gelmesinin beklenmesine karar vererek duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.
Esenyurt’ta ev sahibi, alacakları nedeniyle kiracısının evini bastı
12 Aralık 2025 Cuma - 12:48 Esenyurt’ta ev sahibi, alacakları nedeniyle kiracısının evini bastı Esenyurt’ta ev sahibi ve yakınları 3 aydır kirasını ödemeyen kiracısının evine saldırdı. Camlara vuran, taş atan ve tehditler savuran grup, kameraya yansıdı. Taraflar birbirinden şikayetçi oldu. Olay, dün akşam saatlerinde Esenyurt ilçesi Balıkyolu Mahallesi’nde yaşandı. Ev sahibi ve yakınları, birkaç aydır birikmiş kirasını ödemeyen kiracısı ile konuşmak için eve geldi. Yaşanan tartışma bir süre sonra saldırıya dönüştü. Kalabalık grup, kiracı Nurettin Taş’ın evinin kapısına eşyalarına zarar verdi. Yaşanan anlarda Taş ailesi, olayı cep telefonu kamerası ile kaydetti. İhbar üzerine olay yerine gelen polis, tarafları emniyete götürdü. Taraflar birbirinden şikayetçi oldu. Yaşanan süreci anlatan kiracı Nurettin Taş," Ev sahibim ve evi tuttuğum emlakçı geldi konuştuk. Maddi sıkıntılarım olduğu için süre istedim onlardan fakat kendileri bu süreyi bana tanımadı. Kalabalık bir grup evime saldırdı. Ayakkabılarımı kırdılar, kapımı kırdılar tüple saldırdılar. Ben sakinliğimi korudum. Çocuklarım var. Polisi aradım geldiler haklarında işlem başlattık. Şikayetimi çekmemem için beni zorluyorlar. Ben şikayetimden vaz geçmeyeceğim. 5 aydır değil ayın 15’inde 3’üncü kiram var. Her birisi farklı farklı süreden bahsediyor. Oturduğum süre belli attığım paralarda dekontlarda sabit. Çoluk çocuğumun can güvenliği yok. Şu anda işten çıktım buraya geldim bir sorun var mı diye. Çocuklarımın psikolojileri bozuldu. Şikayette bulunduk. Adaletin yerini bulacağını düşüyorum. Mahkeme sürecine gireceğiz. Dün akşam da babası geldi ’bu evden çıkacaksın 2 gün içinde burası Esenyurt gerekeni yapacağız. Biz bir şekilde sizi çıkaracağız’ diyerek tehditler savurdu" dedi.
Ekrem İmamoğlu’nun "bilirkişi" davası ertelendi
12 Aralık 2025 Cuma - 12:32 Ekrem İmamoğlu’nun "bilirkişi" davası ertelendi İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanlığı görevinden uzaklaştırılarak tutuklanan Ekrem İmamoğlu’nun bir kısım soruşturmalarda görevli bilirkişiyi hedef göstererek yargı görevini yapmasını etkilemeye teşebbüs ettiği iddiasıyla yargılandığı davanın görülmesine devam edildi. Mahkeme, dava dosyasının esasa ilişkin mütalaanın hazırlanması için Cumhuriyet Savcısına gönderilmesine hükmederek, duruşmayı 30 Mart 2026 tarihine erteledi. İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanlığı görevinden uzaklaştırılarak tutuklanan Ekrem İmamoğlu’nun bir kısım soruşturmalarda görevli bilirkişiyi hedef göstererek yargı görevini yapmasını etkilemeye teşebbüs ettiği iddiasıyla yargılandığı davanın üçüncü duruşması görüldü. İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nce Marmara Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesinin karşısında bulunan salonda görülen duruşmada ’yolsuzluk’ soruşturmasından tutuklu sanık Ekrem İmamoğlu ile tarafların avukatları hazır bulundu. Ayrıca duruşmaya, CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, Üsküdar Belediye Başkanı Sinem Dedetaş, İmamoğlu’nun eşi ile oğlu Dilek Kaya İmamoğlu ve Selim İmamoğlu, çeşitli parti üyeleri katıldı. "Bu süreçte dediklerimin ne demek olduğunu araştırmak yerine, benim dediklerimin suç olduğunu araştırmakla mesai harcanıyor" Duruşmada savunma yapan sanık Ekrem İmamoğlu, "Hakkımda açılan her dava kişiseldir. Normalde aylar sürecek işlemler, birkaç saat içinde tamamlandı. Bu normalde rastlanması mümkün olan bir şey değildir. Biz bu bilirkişiyi araştırdık, kendisi CHP’nin adı geçtiği tüm davalarda görev aldı. Bu tesadüf değil, bu normal değil. Ben bunu dile getirdim. Beni yargıladığınız sistem, işlediğim suçu değil, olayları siyasallaştıran sistemdir. Benim dediklerim bir eleştiridir, ben susamam, eleştirmek zorundayım. Herkesin doğruları söylemeye hakkı vardır. Ben doğruları söylemeye devam edeceğim. Benimle ilgili yargılama yapan iddia makamı, hakimleri etkilemektedir. Adil yargılamaya müdahale etmektedir. Bu süreçte dediklerimin ne demek olduğunu araştırmak yerine, benim dediklerimin suç oldugunu araştırmakla mesai harcanıyor. Benim korkmamı istiyorlar, bizim marşımız ’korkma’ diye başlıyor. Her türlü, kumpas, iftira ve komploların üretildiği bir adalet sistemi var. Birileri kişisel çıkarları için adalet sistemini çökertmekle meşgul. Ekonomiden, eğitime, üretimden sanayiye her türlü çöküşün eseri olan Cumhurbaşkanlığı sisteminin çözebileceği bir sistem kalmamıştır. Her şeyi bilen kişi zihniyeti kadar tehlikeli bir şey yoktur" ifadelerini kullandı. "Ben yargılamayı etkiliyor muşum, bu zalimliği yapan yargılamayı etkilemiyor ben mi etkiliyorum? Hadi oradan" Savunmasına devam eden sanık İmamoğlu, "Bugün adalete güven yüzde 20’lerin altına düşmüştür. Bu kadar kutsal bir görevin yanlış yapıldığı algısı oluşturuluyor. Bu durum, hukukçuların canını yakmalı. Benim bir önceki duruşmalarımda, savunma yaptığım sırada su içmeme izin veren hakimin yeri değiştirildi. Bunun hesabını kim verecek? Bunu yapanlar, günü geldiğinde yargı önünde çatır çatır hesap verecek. Ben bilirkişiyi değil, her şeyi bilen kişisiyi eleştirdiğim için buradayım. Ben, bu zihniyetle mücadele etmek için buradayım. Dünyada teknoloji gelişiyor, neler üretiliyor. Bizde ki zihniyet, dünyadaki en büyük adalet sarayı. Bu ayıbı, bu utancı 60’lı yıllardan sonra yeniden inşa ediyorsunuz. İkinci Yassı Ada’yı inşa ediyorsunuz. Benim kimseye önyargım yok ama görevini uygun yapan insanların sağa sola gönderilmesi ayıp değil mi? Millet adliyeden korkar hale geldi, ayağı titriyor insanların. Allah kimseye bu siyaset zincirinin halkası olmayı nasip etmesin. Hakkımda açılan ’Ahmak’ davasının hakiminin yeri değiştirildi. Benim 19 Mart sürecinde bazı arkadaşlarıma, adli kontrol şartıyla serbest bırakan Sulh Ceza Hakimi görevden alındı. Pazartesi görülen davada, sahte evrak yok ki, bu yüzden dava ertelendi. Ben savunma yapmıyorum, yapmayacağım. Ben yargılıyorum ve yargılayacağım. Pazartesi günü görülen davada hakime, ’Beni Adil yargılayabilecek misiniz?’ Diye sordum. Sormaya devam edeceğim. Adalette yargılamayı ben mi etkiliyorum, ben mi bozuyorum adaleti? Ben yargılamayı etkiliyor muşum, bu zalimliği yapan yargılamayı etkilemiyor ben mi etkiliyorum? Hadi oradan. Ergenekon ve balyoz kumpaslarında insanlar yargılandı. Bu ülkenin genelkurmay başkanı tutuklandı. Hepsinin hesabını soracağım. Bunlar yetmiyormuş gibi bir de 3 bin kişilik duruşma salonu yaptırıyorsunuz. Kişi işi kendinden bilir" dedi. İmamoğlu savunma yaptığı sırada duruşma hakimi, sanığın savunmasını kürsiye yönelik yapmasını istedi. Sanık İmamoğlu ise, "Ben savunma yapmıyorum. Ben olanı size değil herkese anlatıyorum" dedi. "Bilirkişi dosyası gereksizdir’’ Savunmasında, meclise çağrıda bulunan sanık İmamoğlu, "Bu hakim savcı atamaları nasıl yapılıyor. Bunları kim belirliyor, bunun hesabını mecliste sorun, çıkıp anlatın. Günü geldiğinde bunun hesabı sorulacak. Mart ayından bu yana İBB’nin kent uzlaşısı iddianamesi daha hazırlanmadı bile. Avukatım Mehmet Pehlivan, iyi avukatlık yaptı diye tutuklandı. Bu ülkede iyi avukatlıkta suç. Türkiye yol ayrımındadır. Bir tarafta eğitim, liyakat, adalet, diğer tarafta yorgun, bitkin iktidarın ayrımındadır. İBB iddianamesinde de gördük bunu. Tutuksuz yargılama şarttır. Bu duruşmaları canlı yayınlayın, insanlar görsün, bilsin. Ben vazifemi iyi yaptığım için, İstanbul’u iyi yönettiğim için buradayım. Hiçbir yalan hayatta kalmaz, günü geldiğinde adalet tecelli edecek, bunu kimse engelleyemeyecek. Bilirkişi dosyası gereksizdir. Ben bir hukukçu değilim, bu benim temennim." Şeklinde konuştu. Dosya mütalaaya gönderildi Ara kararını açıklayan mahkeme, dava dosyasının esasa ilişkin mütalaanın hazırlanması için Cumhuriyet Savcısına gönderilmesine hükmederek, duruşmayı 30 Mart 2026 tarihine erteledi.