YEREL HABERLER - 25 Mayıs 2016 Çarşamba 14:38

Süt Ürünlerindeki Riskler Aydın'da Konuşuldu

A
A
A
Süt Ürünlerindeki Riskler Aydın'da Konuşuldu

Aydın Adnan Menderes Üniversitesi (ADÜ) Gıda Mühendisliği Bölümünün düzenlediği “Dünya Süt Günü” panel Atatürk Kongre Merkezi Miletos Salonu’nda gerçekleşti.
Panele, ADÜ Rektörü Prof.Dr. Cavit Bircan, Rektör Yardımcısı Prof.Dr. Recai Tunca, Genel Sekreter V. Yrd. Doç. Dr.Mustafa Aslan, Rektör Danışmanı Doç.Dr. Dilşen İnce Erdoğan, Genel Sekreter Yardımcısı Göksel Baran, akademik ve idari personelin yanı sıra öğrenciler katıldı.
Moderatörlüğünü Rektör Yardımcısı Prof.Dr. Recai Tunca’nın yaptığı panele Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Süt Teknolojisi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Barbaros Özer, İstanbul Üniversitesi Onkoloji Enstitüsü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Yavuz Dizdar, Karabük Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. Avni Kırmacı, Gıda Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Reha Keskinoğlu konuşmacı olarak katıldı.
ADÜ tanıtım filminin gösteriminin ardından panelin açılış konuşmasını yapan Rektör Bircan, Ülkemizde kanser oranlarında artışların yaşandığını, hastalıkların çeşitlendiğini ve bunların anlamlandırılmasında sorunlar yaşandığına dikkat çekti. Prof.Dr. Cavit Bircan, sütün günümüzde tartışmaların odağı olduğunu ve bu konunun aydınlatılması adına güzel bir panel düzenlendiğini söyledi.
Üniversitemiz Gıda Mühendisliği Öğretim Elemanı Arş. Gör. Fatih Mehmet Yılmaz, çağımızda insanların neler tüketebileceğine dair akıllarda birçok soru işareti olduğunu vurgulayarak soruların cevabını bulabileceği bir panel temenni etti.
Panelde “UHT Süt? Pastörize Süt? ,Hangi Süt Tercih Edilmeli? ,Çocuğuma Hangi Sütü İçirmeliyim?, Sütün Sağlık Üzerine Etkileri ,Süt Zararlı Olabilir mi? , Endüstriyel Gerçekler Neler?” gibi konular ele alındı.
İstanbul Üniversitesi Onkoloji Enstitüsü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Yavuz Dizdar, UHT adı verilen işlemle üretilen kutu süt ve yoğurdun, canlılar üzerinde olumsuz etkileri olduğunu öne sürdü. UHT işleminde, sütün yüksek derecede kaynatılarak yapıldığını belirten Dizdar, “Bu işlem sırasında süt içerisindeki yararlı mikroorganizmalar ölüyor. Süt gıda özelliğini kaybediyor.” dedi. Sütün “gıda” değil, “akışkan canlı” olduğunu savunan Dizdar, kutu süt tüketiminin dev şirketler tarafından ön plana çıkarıldığını, Dünya Süt Günü’nün de bu kampanyanın bir parçası olduğunu söyledi.
Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Süt Teknolojisi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Barbaros Özer, dev sanayi şirketlerinin amaçlarıyla süt teknolojisindeki yeniliklerin birbirinden ayrılması gerektiğini vurgularken “Aslında en besleyici olan çiğ süttür. Ancak kapıda alınan açık sütte gıda güvenliği yok. Açık sütün hijyenik olduğunu hiçbir şekilde bilemezsiniz. Bu nedenle kapalı sistemle üretilen süt daima tercih edilmelidir.” şeklinde konuştu.
Karabük Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. H.Avni Kırmacı, Türkiye’nin birçok noktasında incelemeler yaptığını ifade ederek bazı köylerde açık süte, saç rengi açmada kullanılan “hidrojen peroksit” maddesinin karıştırıldığını öne sürdü. Kırmacı, UHT sütün daha steril olduğunu ve güvenle tüketebileceğimizi belirtti.
Gıda Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Reha Keskinoğlu, açık sütün daha büyük bir tehdit oluşturduğunu belirtirken, “İşlenmemiş sütte en büyük tehlike antibiyotik. Hayvanlara antibiyotik verildiğinde, o dönemde sütün satılmaması gerekir; fakat açık sütler o zaman bile satılıyor. Sütün bozulmaması için çamaşır sodası bile kullanılıyor” dedi.
Panel sonrasında Rektör Bircan, panelistlere ve ADÜ Gıda Mühendisliği Öğretim Elemanlarına teşekkür belgelerini ve çiçeklerini verdi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Mersin Mersin Büyükşehir Belediyesi, şampiyonluğu taraftarlarla kutladı Türkiye Basketbol Ligi play-off mücadelesinde şampiyon olarak Süper Lig’e yükselen Mersin Büyükşehir Belediyesi Spor Kulübü (MSK) şampiyonluğunu kutladı. Sarı-siyahlı basketbolcular, kutlamada kendilerini yalnız bırakmayan taraftarlarla buluştu. Mersin Millet Bahçesi’nde bir araya gelen basketbolcular, teknik ekip ve taraftarlar üstü açık otobüslerle kentte şehir turu yaptı. Konvoy yapan ekibe, vatandaşlar alkışlarla destek verdi. Konvoydakiler, Özgecan Aslan Barış Meydanı’nda coşkulu bir kalabalık tarafından karşılandı. Tezahüratlar eşliliğinde teknik heyet ve basketbolcuların tek tek anons edilerek sahneye davet edildiği kutlamada, oyuncular kazandıkları kupayı havaya kaldırdı. 10 yıl aradan sonra Süper Lig hasreti son bulan MSK, kente şampiyonluk gururunu yaşattı. "Şehrimize bu şampiyonluğu hediye etmeyi çok istiyorduk" Başantrenör Can Sevim, takımın başına geçtiği ilk günden itibaren verdikleri mücadeleyi şampiyonlukla taçlandıracaklarına inandığını söyledi. Bu doğrultu da hareket ettiğini dile getiren Sevim, mücadelenin sonunda da kazandıklarını ifade ederek, "Çok mutluyuz, çünkü şehrimize bu şampiyonluğu hediye etmeyi çok istiyorduk. Şehrimizi Süper Lig’de temsil edeceğimize bir gün olsun şüphe duymadık. Ne mutlu ki bunu başardık. Emeği geçen herkese, taraftara ve halkımıza teşekkür ediyorum. Onların desteği olmadan yapamazdık" dedi. Play-off’a yükselmenin oldukça zorlu olduğunu dile getiren Sevim, play-off’larda oynayan her takımın birincilik için mücadele ettiğini vurgulayarak, "Orada mücadele dozu, normal sezondan çok daha yüksek oluyor. Özellikle ligin ikinci yarısında başladığımız savunmadaki agresifliğimizden enerji ve güç alarak, hücumu da beraber kontrol ettiğimiz bir yapımız vardı. Bu da bize play-off’ta çok yardımcı oldu. Hiçbir maçı bırakmadık. Play-off’larda 1-2 maç kaybettik ama ne olursa olsun her maça elimizden gelen her şeyin daha fazlasını vererek çıktık ve mücadele ettik. Sonrasında da şampiyonluk geldi" diye konuştu. Oyunculardan taraftara teşekkür Oyunculardan Gökhan Yazıcıoğlu, şampiyonluk maçını kazandıkları için mutlu olduğunu belirterek, “Hepimiz güzel bir sezon geçirdik. Çok mücadele ettik ve çok uğraştık. Karşılığını almak bizi çok mutlu etti" dedi. Deniz Çelen de MSK’nın Süper Lig hedefi ile kurulmuş bir takım olduğunu dile getirerek, “Sonunda bunu başarmış olmak ve seyircinin önünde yaşamak, özellikle evimizde kazanıp da galibiyeti onlarla beraber kutlayabilmek çok keyifliydi. Hepimiz çok mutluyuz" diye konuştu. Canberk Kuş ise taraftarların desteklerinin çok önemli olduğunu ifade ederek, “Onların desteği olmadan buralara gelemezdik. Bu şehre şampiyonluğu getirdiğimiz için çok memnun ve mutluyuz" ifadelerini kullandı. Ata Turgut da sezon mücadelesine son 2 ay kala dahil olduğunu hatırlatarak, şöyle devam etti: "Burası çok güzel insanlardan oluşan bir takım. Bu yüzden çok mutluyum. Bu takım sezona şampiyonluk hedefiyle başladı ve bu hedefe ulaştık. Bu takımın en güzel yanlarından birisi de taraftarı. Gerçekten her maçta bizi destekliyorlar ve bize özel olduğumuzu hissettiriyorlar. Bizi hiç yalnız bırakmadılar. Onlar olmasa biz buralara gelemezdik. Onlara çok minnettarız."
Antalya Perge’deki Kestros Çeşmesi, 1800 yıl aradan sonra suyla buluşacak Perge Antik Kenti’nin önemli yapılarından Kestros Çesmesi, yaklaşık bin 800 yıl aradan sonra yeniden su ile buluşacak. 2022 yılında gerçekleştirilen deneme sayesinde çeşmeden su akıtılarak yapının günümüzdeki durumu hakkında gözlemlerde bulunulmuştu. Perge Antik Kenti kazı başkan yardımcısı Dr. Öğr. Üyesi Aytaç Dönmez, “İki ay sonra artık çeşmeden ve havuzdan su akmaya başlayacak” dedi. Turizme katkısı olacak Antalya şehir merkezinin 17 kilometre doğusunda bulunan Aksu ilçesinde yer alan Perge Antik Kenti, mimarisi ve mermer heykeltıraşlığı ile ünlü. Antik kentte yapılan kazılarda ortaya çıkarılan heykeller, Antalya Müzesi’ni en önemli heykel müzelerinden biri haline getiriyor. Perge’de yapılan çalışmalar hakkında bilgi veren kazı başkan yardımcısı Dr. Öğr. Üyesi Aytaç Dönmez, alanda bulunan Kestros Çeşmesi’nin yeniden suyla buluşacağını açıkladı. Dönmez, iki yıl önce gerçekleştirilen deneme sayesinde yaklaşık bin 800 yıl sonra çeşmeden su akıtarak yapının günümüzdeki durumu hakkında gözlemde bulunduklarını belirterek, şu ifadelere yer verdi: “Bu sene projelerimizden bir tanesi de özellikle kentin kuzeyinde bulunan Kestros Çeşmesi dediğimiz alanda suyun akıtılması olacak. Bu projeden sonra suyun çeşmeden akması ve kanaldan aşağı doğru uzanmasıyla, buraya gelecek insanların sayısının daha fazla olacağını tahmin ediyoruz.” “Bütüncül bir restorasyon çalışmasını uygulamaya sokmak istiyoruz” Kestros Çeşmesi’nin, kentin kuzeyinde yer alan akropole doğru uzanan hem kapı hem de çeşme fonksiyonlu bir yapı olduğuna dikkat çeken Dr. Öğr. Üyesi Aytaç Dönmez, çeşme yapısının suyun aktığı kısmında 700 metre boyunca uzanan havuz görünümlü bir kanal bulunduğuna işaret etti. Dönmez, “Su çeşmeden akıyor ve bu kanal sayesinde kuzey güney doğrultulu caddenin tam ortasında lüks bir havuz görünümü alıyor. İlk etapta aslında çeşmeye su vermek istiyoruz, şu an da çalışmalarımız başladı. Çeşmeye su verdikten sonra su kavşağa kadar gelecek ve kavşaktan daha sonra yeniden kanala gidecek. Hem su israfı olmayacak hem de çeşmeden su akmış olacak. Çeşmeden su aktıktan sonra da çeşmenin bütüncül bir restorasyon çalışmasını uygulamaya sokmak istiyoruz, heykellerini yerine koymak istiyoruz. Hedefimiz özellikle çeşmeden suyu yeniden akıtarak canlandırmak, yaklaşık iki ay olarak projelendirmiştik yeni başladık. İki ay sonra artık çeşmeden ve havuzdan su akmaya başlayacak” ifadelerine yer verdi.