Aydın Tabip Odası ve Sağlık Emekçileri Sendikası, yeni çıkan KHK yasasını tepki gösterdiler. Zaman zaman sloganların da yükseldiği eylem olaysız bir şekilde son buldu.
Bugün sabah saatlerinde Adanan Menderes Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi Poliklinikler girişinde toplanan Aydın Tabip Odası üyeleri ve Sağlık Emekçileri Sendikası üyesi bir grup sağlıkçı meclisten geçen ve 1 Ocak’ta yürürlüğe girecek olduğunu açıkladıkları KHK yasasını tepki gösterdiler.
Sağlıkçılar adına açıklama yapan Aydın Tabip Odası Başkanı Eralp Atay, KHK’nın kanunsuz, hukuksuz ve keyfi bir şekilde meclisten milletvekillerinden kaçırılarak çıkarıldığını öne sürdü. KHK ile devlet hastaneleri şirket hastanelerine döneceğini öne süren Atay, “Yeni yasayla hastaneler ticarethane olacak ve CEO benzeri genel sekreterler tarafından yönetilecek. Hastaneler A-B-C-D-E sınıflara ayrılacak. Üniversite hastanelerine işbirliği adı altında Sağlık Bakanlığı tarafından el konulacak. Sağlıkta serbest bölgeler kurulacak, yabancı hekim, yabancı hemşire hayatımıza girecek. Kamu görevinde yabancı uyruklu uzman istihdam edilecek. Özel hastane sağlık kuruluşlarının lisanları açık artırılmaya çıkarılacak. Katılım payları artacak, hem muayene hem ilaç için daha çok para ödeyeceğiz” dedi.
1 Ocak 2012 tarihinden sonra sağlık primi ödemeyen sağlık hizmetinden yararlanamayacağını dikkat çeken Eralp Atay, “Aile hekimi muayenelerinde 3 TL, 3. kutudan sonra her kutu için 1 TL katkı payları hepimizi bekliyor. Sağlık çalışanları olarak sağlık tekelerinin yanında ucuz iş gücü olmak istemiyoruz. Hepimiz bütün sağlık çalışanları olarak gözü paradan başka bir değeri görmeyen CEO’ların emrinde; para kazanmaktan başka bir amacı kalmamış işletmeleşmiş hastanelerde iş güvencesinden yoksun, esnek istihdam adı altında az para çok çalışmaya tabi tutulmak istemiyoruz. Sağlık için, hastalarımız için her türlü fedakârlığa hazırız. Daha önemlisi dün ve bugün yaptığımız gibi gece/gündüz demeden işimizi yapmaya da hazırız. Ama kesintisiz 24 saat çalışan bir meslek grubu olarak şiddete maruz kalmayı, dayak yemeyi, nöbet sonrası çalışmaya devam etmeyi, performans sistemiyle beş dakikada hastaya bakıp reçete yazmayı, performans adı altında hasta üzerinden para kazanmayı, taşeron şirketlerde iş güvencemizin patronun iki dudağı arasında olmayı reddediyoruz. Sağlık çalışanları olarak kendimiz için de işimizde, aşımızda, çalıştığımız ortamda şiddetten uzak güvenli bir hayat, insanca bir emeklilik koşulu, mesleki bağımsızlık istiyoruz. Asistan ve Tıp öğrencilerine katkı sunacak, öğretim üyelerinin Üniversite dışına gitmeyi zorlamayacak bir sağlık ortamı istiyoruz” şeklinde konuştu.