YEREL HABERLER - 18 Temmuz 2017 Salı 13:44

Otoyolda hız sınırına uymayan sürücüler gişe önlerinde bekliyor

A
A
A
Otoyolda hız sınırına uymayan sürücüler gişe önlerinde bekliyor

Türkiye genelinde otoyollarda 1 Temmuz tarihinde devreye giren ‘ortalama hızı ölçen radar sistemiyle’ birlikte sürücüler, belirlenen süreyi geçirmek için gişe önlerinde beklemeye başladı.

Türkiye genelinde otoyollarda 1 Temmuz tarihinde devreye giren ‘ortalama hızı ölçen radar sistemiyle’ birlikte sürücüler, belirlenen süreyi geçirmek için gişe önlerinde beklemeye başladı. İzmir-Aydın Otoyolunda süreye takılan sürücüler sistemi eleştirirken, Işıkkent gişeleri önünde sürücüler bekleyerek sürenin geçmesini bekledi.


Emniyet Genel Müdürlüğü ve Karayolları Genel Müdürlüğü arasında imzalanan protokolle araçların otoyollarda giriş yaptığı HGS/OGS noktası ile çıkış yaptığı HGS/OGS noktası arasında kat etmiş olduğu mesafe ve süre bilgilerinden araçların ortalama hızları tespit edilecek. Bu sayede iki gişe arasında araçların ortalama hızları tespit edilecek ve hız kurallarına uymayan araçlara ceza kesilecek. İzmir-Aydın Otoyolunda da 1 Temmuz tarihinden itibaren uygulamaya konulan sistemle birlikte sürücüler, hız limitine yakalanmamak için gişe önlerinde beklemeye başladı.


Aydın’dan İzmir’e gelen Burhan Çurhal, belirlenen sürenin altında gişeye ulaşınca çareyi gişe önünde beklemekte buldu. Gişe önünde durarak sürenin geçmesini bekleyen Çurhal, “1 saat 10 dakika diye bir süre koymuşlar, sürenin dolmasını bekliyoruz. 90 kilometre hızla gelsek bile yine beklemek zorundayız. Normal yollarda gittiğimiz hızda otoyolda da gitmek zorunda kalıyoruz ve çok mağdur oluyoruz. 5 dakikadır bekliyoruz 15 dakika daha beklemek zorundayız” dedi.


“Aracı otomatik hız sabitlemeye almamıza rağmen beklemek zorunda kaldık”


Aydın gişelerinden aracın otomatik hız sabitlemesini kullanmalarına rağmen belirlenen sürenin altında yetiştiklerini söyleyen Tunç Yurtkulu, “90 kilometre hızla gelmemize rağmen yine 20 dakika kadar beklemek zorundayız. Otoyollarda 120 kilometre hıza çıkamıyoruz çıktığımız anda ceza yiyoruz. Bu konuda yetkililerin bu sistemi tekrar gözden geçirerek düzeltmesini bekliyoruz” diye konuştu.


“Ölçümlerde hata olmalı”


Aydın’dan gelerek Çeşme’ye gideceğini aktaran İbrahim Gürsel, “90 kilometre hızla geldim ama yine burada beklemek zorundayım. Ölçümde bir hata olmalı, 90’la gelmeme rağmen 55 dakikada buraya vardım ve daha 7 dakika daha beklemek zorundayım” diye konuştu.


Otobandan gelmelerinin sebebinin 100 kilometre ve üzeri hızla gelmek olduğunu aktaran Mehmet Erkal ise bu durumda kimsenin otoyolu kullanmayacağını belirterek şu ifadeleri kullandı:


“Otobandan gelmemizin sebebi hızlı olmak, 90’la gelmemize rağmen yine beklemek zorundayız.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Malatya Başkan Sadıkoğlu: “Rezerv Alan uygulaması belirsizliği artırıyor” Malatya Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Oğuzhan Ata Sadıkoğlu, son günlerde mülk sahibi vatandaşı ve işyeri sahibi esnafı rahatsız eden Rezerv Alan uygulamasına tepki gösterdi. MTSO Nisan Ayı Olağan Meclis Toplantısında konuşan Başkan Sadıkoğlu, Rezerv Alanlar belirlenirken istişareden uzak hareket edilmesini eleştirdi. Başkan Sadıkoğlu, “Deprem sonrasında ilan edilen rezerv alanlar, sürecin yönetimi ve vatandaşlarla olan kopuk iletişim nedeniyle geniş çaplı sorunlar doğuruyor. Mülkiyet haklarının yok edildiği düşüncesi, sağlam ve az hasarlı yapıların yıkımı, evini, iş yerini kaybeden veya kaybedecek vatandaşların sorularının yanıtsız kalması büyük kaosa neden olmaktadır. Sürecin öncesi ve sonrasının nasıl işleyeceğine dair açık ve anlaşılır bilgilerin eksikliği kaygıları artırmaktadır” dedi. Yeniden yapılanmanın sadece fiziksel bir inşa süreciyle değil, adil, planlı ve depremzede vatandaşı önceleyen çalışmalarla olması gerektiğinin altını çizen Başkan Sadıkoğlu, “İçinde bulunduğumuz zorlu dönemde, şeffaf bir iletişim kurulması ve mağduriyetlerin önüne geçilmesi için gerekli sorumluluğun alınmasını bekliyoruz. Özellikle Yeni Sanayi Sitesi’nde, az ve orta hasarlı işyerine yıkım kararı çıkan esnafımız nereye gideceği, ürünlerini, teçhizatını nereye koyacağı ve nerede işini sürdüreceği konusunda çaresiz bırakılmış durumda. Yetkililer biran evvel vatandaşın ve esnafın kafasındaki sorulara cevap vermelidir” diye konuştu. Mülkiyet hakları yok edilmek istenen sağlam ya da hafif hasarlı bina sahiplerinin sorularına yanıt bulamadıkları gibi kendilerini doğru bilgilendirecek bir yetkiliye de ulaşamadığının altını çizen Başkan Sadıkoğlu, "Sağlam binam yıkılacak mı? Dükkanım veya evim aynı yerde mi verilecek? Bağımsız yerimi yeniden yaparken, metrekaresi düşük gerekçesi ile bizi başkaları ile ortak mı yapacaklar? Yeni bina yapılınca bana herhangi bir borç çıkarılacak mı? gibi sorulara ivedi bir şekilde cevap verilmeli” dedi.
Van Kar suları eridi ovanın büyük bölümü sular altına kaldı Van’da Çaldıran ilçesinde karın erimesiyle Çaldıran Ovası’ndaki arazilerin büyük bir bölümü su altında kaldı. Meteoroloji genel Müdürlüğü’nün verilerine göre Bahçesaray ilçesinden sonra bu kış en çok kar yağışı alan Çaldıran ilçesinde ilkbaharın gelişiyle karlar erimeye başladı. İlçede havanın ısınmasıyla eriyen kar ve etkili olan sağanak, dere ve kanalların taşmasına yol açtı. Kanal ve derelerin Yukarı Kuyucak ve Hanköy mahallesinin arazilerinin birçoğu sular altına kaldı. Konuyla ilgili bilgi veren Van YYÜ Su Ürünleri Dr. Öğretim Üyesi Mustafa Akkuş, “Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün verilerine göre bu yıl Bahçesaray ilçesinden sonra bu kış en çok kar yağışı alan bölge Bendimahi Çayı’nın stoklama havzası olan yukarı kesimlerde yer alan Çaldıran ilçesi bulunuyor. Çaldıran ilçesinin kar yağışı alması özellikle çok çok büyük öneme sahip. Çünkü Bendimahi Çayı Çaldıran ilçesi ve Tendürek Dağı’na doğru yağan karla besleniyor. Yaz mevsiminde buradaki yavaşça eriyen kar, Bendimahi Çayı’nı besliyor. Üremek için Van Gölü’nden Bendimahi Çayı’na giren inci kefalleri için adeta bir hayat kaynağı oluyor. Ekolojide temel bir kural vardır. Su bir kendine ait olanı mutlaka geri alır. Eğer bizler bir bölgeye baktığımızda uzun yıllar kurak olmasına karşı göl tabanı ise, orası sulak alan ise bunu çok iyi bilmemiz lazım bir gün kendisine ait olan yerleri geri alacak. Dolayısıyla sulak alanlara ev yapmayalım” dedi.
İstanbul Esenyurt’ta bir garip "kapan" hikayesi Esenyurt’ta ters yöne girişi engellemek için sokağa konulan kapan, sürücüleri durduramadı. Kapan engelini aşmak için dakikalarca uğraşan ve paspas yardımıyla geçen gençler kameraya yansıdı. Bölgede çalışan Ali Gürsoy, "Sürücülerin ısrarını anlamıyoruz. Bu sokağın sonunda ne var biz de merak ediyoruz" diyerek duruma tepki gösterdi. Akçaburgaz Mahallesi’nde sürekli kazaların yaşandığı 1566 Sokak’ta ters yön ihlalini engellemek için belediye ekiplerince kapan konuldu. Ancak kapanlı önlem, kural tanımaz sürücüleri durduramadı. Sokakta kapan olduğunu bilen birçok sürücü, çeşitli yöntemlerle engelleri aşarak yolunda devam etmeye çalıştı. 100 metre ilerideki dönüşü kullanmak yerine dakikalarca uğraşarak paspas yöntemi ile kapanı aşan gençler kameraya yansıdı. Kazaların devam ettiği sokakta bazı sürücülerin ise dikkatsizce kapana girerek lastiklerini patlattığı görüldü. Kapana giren bir sürücü ise, şans eseri lastiği patlamadan yoluna devam etti. "Bu sokağın sonunda ne var biz de merak ediyoruz" Bölgede çalışan Ali Gürsoy, "Burası meşhur sokağımız. Sürekli kaza oluyordu. Belediye ekiplerince kapan konuldu. Bu kez de kaldırımdan geçmeye çalışan, paspas koyanlar oluyor. Sokağın sonunda ne var biz de merak ediyoruz. Kaldırımdan geçmeye çalışan, paspas koyanlar var. Kapan da çözüm olmadı. Bilinçli olarak ihlal ediliyor. Kapanı gördükleri halde geçmeye çalışıyorlar. Yüz metre ileride dönüş yok. Yüz metre dolanmaktansa dakikalarca uğraşıp kapanı geçmeye çalışıyorlar" dedi. Sokakta birçok trafik kazasının yaşandığını anlatan Gürsoy, bazı sürücülerin ise dikkatsizce kapandan geçerek lastiklerini patlattığını söyledi.