EKONOMİ - 18 Eylül 2018 Salı 11:43

Aydın ziraat odaları, Bakan Pakdemirli’den incire sigorta istedi

A
A
A
Aydın ziraat odaları, Bakan Pakdemirli’den incire sigorta istedi

AYDIN (İHA) – Aydın Ziraat Odaları Koordinasyon Kurulu, Aydın’da düzenlenen Ege Bölgesi Ziraat Odaları Toplantısına katılan Tarım ve Orman Bakanı Dr.

AYDIN (İHA) – Aydın Ziraat Odaları Koordinasyon Kurulu, Aydın’da düzenlenen Ege Bölgesi Ziraat Odaları Toplantısına katılan Tarım ve Orman Bakanı Dr. Bekir Pakdemirli’den incirin de TARSİM kapsamına alınmasını talep etti.


TZOB Genel Başkanı şemsi Bayraktar’ın da katıldığı toplantıda Aydın Ziraat Odaları Koordinasyon Kurulu toplantısında Aydın tarımının sorunlarıyla ilgili olarak hazırlanan 32 maddelik raporu Bakan Pakdemirli’ye teslim eden ve bu konuda toplantıda bir sunum yapan Efeler Ziraat Odası Başkanı Mehmet Kendirlioğlu, “Türkiye, dünyanın en önemli taze incir üreticisi olmasının verdiği bir avantajla, kuru incir üretiminde ve ihracatında lider ülke konumundadır. Aydın iline özgü bir meyve olan incir, ilin simgesi haline gelmiştir. Ülkemizin ihraç ettiği incirin yüzde 65’i Aydın’da üretilir. Aydın, kaliteli incir üretimi ve kapasite üstünlüğü ile Türkiye incir üretiminde ilk sırayı alır. Yetiştirme açısından en uygun koşulları Menderes havzasında bulan incir, çeşit ve üretim zenginliği ile ilimiz tarımı ve ekonomisinde önemli bir yere sahiptir. Aydın dağlarının her iki yönündeki yamaçlarıyla, kır-taban ve taban arazilerde yapılmaktadır. Bu bölgelerimizin ekolojik koşulları, özellikle meyvenin olgunlaşma dönemindeki sıcaklık, nem ve rüzgar durumu kaliteyi olumlu yönde etkilemektedir. Ancak, kuru incirin yoğun hasat edildiği dönemde yağan yağmur incir kalitesini olumsuz etkilemektedir. Bu bakımdan, Üreticilerimiz İncirin yağmur riskine karşı Tarım Sigortaları Kapsamına (TARSİM) alınması yanında Sadece ilimize mahsus olan, dünyaca ünlü, büyük bir döviz girdisi sağlayan kurutmalık Sarılop incirin korunmaya alınması ve fındıkta olduğu gibi Alan Bazlı Destek kapsamına alınmasını talep etmektedirler” diye konuştu.



Bitkisel üretimde verim ve kaliteye doğrudan etkisi bulunan ve dışarıdan dövizle ithal edilen gübre, mazot, zirai mücadele ilaçları gibi girdilerde dolar kuruna bağlı olarak yüzde 100 artış meydana geldiğine işaret eden Kendirlioğlu; “Ekim döneminde ise ne olacağı belirsizdir. Zor şartlar altında üretim yapan üreticinin bu yükün altından kalkması mümkün değildir. Bu nedenle, girdi ücretleri dikkate alınarak Gübre ve mazot desteklerinin günün şartlarına göre düzenlenmesi gerekmektedir. Bu girdilerin yüksek fiyatları dolayısıyla, üretici bu ürünlerde kısıtlamaya gidecek bu da üretimi etkileyecektir. Bölgemizde, pamuk bitkisinde mevsim şartlarına göre oluşan ballık zararlısının ve domateste bitkisinde oluşan tuta abstuta zararlısının popülasyonunun artması ve epidemi oluşturması sonucu yoğun mücadele edilmesine, 7-8 defa ilaçlama yapılmasına rağmen sonuç alınamamış, pamuk bitkisinde besleme sorunları nedeniyle tarak dökümü, domateste ise kalite ve miktarına etki etmiştir. Bu nedenle, mücadelede kullanılan kimyasal ilaçların, bayilerden numunelerinin alınarak tahlillerinin yapılması kontrol ve denetimlerinin yapılarak etkili maddelerinin ilgili kurum ve kuruluşlar tarafından yaptırılması,


Ülkemizde tarımsal amaçlı üretim yapan büyük hayvancılık işletmeleri, çağımızın gerektirdiği teknik tarımsal mekanizasyonun, hayvancılığın ve polikültür ziraatın uygulandığı ekonomik değere haiz tarımsal kuruluşlardır. Bu işletmeler geniş arazi varlığı, hayvancılık potansiyeli yönüyle tarımda demonstrasyon, deneme vb. yeniliklerin uygulanması sonucu bölge çiftçilerine örnek teşkil eden ve onları yönlendiren müesseseler olmuştur. Girdi maliyetlerinin aşırı artması sonucu, tarımın lokomotif konumundaki tarımsal amaçlı işletmeler parçalanma, bölünmeme ya da yok olma noktasına gelmiştir. Maliyet unsurlarından olan elektrik enerjisinin, tarımsal işletmelerde uygulaması belirli bir kategoriye girmemesi sonucu Ticarethane olarak değerlendirilmesi, ekonomik üretim yapan işletme sahiplerini mağdur durumda bırakmıştır. Elektrik enerjisinin kullanıldığı yerlerin çeşitlendirilerek ya da abone gurubunun ‘Tarımsal’ olarak değerlendirilmesiyle bir kategoriye dahil edilmesi işletme sahiplerimizin en yüksek fiyatlandırma olan ‘Ticarethane’ konumundan acilen çıkartılması gerekmektedir” şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muğla Öğrencilerden Tarım Okulu ziyareti Bodrum Belediyesi tarafından 2019 yılında projelendirilerek hayata geçirilen Bodrum Belediyesi Etrim Garaova Tarım Park, öğrencilerden yoğun talep görüyor. Bodrum’da yapılan doğal üretim faaliyetlerini incelemek üzere öğrencilere kapılarını açan Bodrum Belediyesi Etrim Garaova Tarım Park’ı, bir haftada Bodrum Yarımadasında eğitim gören 540 öğrenci ziyaret etti. 13-17 Mayıs tarihleri arasında ilçedeki 5 okulun öğrencileri, Etrim Garaova Tarım Park’ı gezdi. Merkezde öğrenciler, İsmail Hakkı Tonguç Tarım Okulu ve Müzesini de gezerek tarım malzemeleri hakkında bilgiler aldı. Öğrencileri misafir eden Tarımsal Hizmetler Müdürlüğü yetkilileri, öğrencilere lavanta yetiştiriciliği, arıcılık, bölgenin geçmiş yıllarda tarımdaki yeri ve önemi, köylülerin tarım okuluna bağışlamış oldukları tarımsal malzemeler ve müzedeki faaliyetler hakkında bilgiler verdi. Tarım Okulu ve Müzesini gezerek bilgi alan öğrenciler, doğal üretim faaliyetlerini de inceleme fırsatı buldu. Ziyaretler, lavanta bahçesi ve yörük çadırı gezisi ile son buldu. Bodrum’un tarımsal tarihine tanıklık edilebilecek olan Tarım Okulu ve Müzesi, vatandaşların ve gezi gruplarının ziyaretine açık. Okul ziyaretlerinin güvenli ve sistemli yürütülmesi için Tarımsal Hizmetler Müdürlüğüne resmi yazı ile talep bildirimi yapılması gerekiyor. Garaova Tarım Park’ta gerçekleştirilen faaliyetler sosyal medya hesaplarından takip edilebilir. İsmail Hakkı Tonguç Tarım Okulu ve Müzesi hafta içi her gün 09.00-17.00 saatleri arasında ziyarete açık.
Ankara ‘Sincan Park’ açıldı İçerisinde 185 bin metrekare yeşil alan bulunduran 300 bin metrekarelik ‘Sincan Park’ın açılışı gerçekleştirildi. Sincan Belediyesi tarafından 300 bin metrekarelik alana inşa edilen ‘Sincan Park’ düzenlenen törenle açıldı. Açılış törenine Sincan Belediye Başkanı Murat Ercan’ın yanı sıra Sincan Kaymakamı Levent Kılıç, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ömer İleri, AK Parti Ankara İl Başkanı Hakan Han Özcan, MHP Ankara Milletvekili Yaşar Yıldırım, AK Parti Ankara Milletvekili Murat Alparslan, ilçe başkanları ve çok sayıda vatandaş katıldı. Tören, saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. “Hayallerimiz bizi bu bataklığı cennet bahçesine dönüştürmeye itti” Açılış konuşmasını gerçekleştiren Sincan Belediye Başkanı Ercan, “Bu uzun hikayesi olan bir iş, son ürün ortaya çıkıyor ama bu ürün ortaya çıkması yıllar alabiliyor. 3-4 yıla uzanan bir geçmişi var burasının. Bu civarda oturanlar bilir burası bataklıktı. Burası sineğin vektörün üreme mekanıydı. Burası çevre sakinlerin kokudan adeta oturamadığı bir yerdi. Şimdi biz burayı bu devasa alanı nasıl yaparız da ıslah ederiz diye yola çıktık ama hayallerimiz bizi bu bataklığı cennet bahçesine dönüştürmeye itti. Hamdolsun Rabbime işte bugünkü sonuç ortaya çıktı. Ne demek akıllı park biliyor musunuz? Bir kişi, bir düğmeye basarak buradaki tüm sulama sistemlerini, tüm aydınlatma ve diğer sistemleri harekete geçirebiliyor ve o düğmeye tekrar bastığı zaman da durdurabiliyor. Bu koskoca parkta bir kişi bunu yapabiliyor. Bu park normalde çok büyük devasa park olduğu için aylık bir kullandığın sudan dolayı 1 ile 1,5 milyon lira su parası gelmesi gereken bir yer. Ama biz buraya öyle bir sistem yaptık ki, akıllı sulama sistemiyle, yeraltı sularını devirdaim usulüyle heba etmeden tekrar tekrar kullanan bir sistemle suya bir kuruş para ödemiyoruz” şeklinde konuştu. “300 bin metrekarenin 185 bin metrekaresi yeşil alandan oluşuyor” Sincan Belediye Başkanı Ercan, parkta 700 adet akıllı aydınlatma direği olduğunun bilgisini vererek, “Gecesi ayrı bir panorama, gündüzü ayrı bir güzellik. Akıllı aydınlatma sistemiyle tamamen güneşe endeksli bir sistemle normalde gelmesi gerekeni yüzde 30’u kadar enerji maliyeti geliyor buraya. Böylesine bir akıllı parktan bahsediyorum bir ucundan bir ucu yaklaşık iki kilometre. Etrafını bir kez dolanmak yaklaşık 5 kilometre. Yani günde iki kere bu şu parkın etrafını göreyim deseniz 10 kilometre yani. Bu bütün günlük yürüyüşünüzü halletmiş oluyorsunuz. 20 bin civarında 7 bini büyük olmak üzere ağaç diktik. 600 tane tane sadece meyve ağacı diktik ki özellikle çocuklara, gençlere cazip gelsin onun meyvesinden faydalanmayı düşünerek buraya gelmelerini temin ederim diye. 5 bin metrekare içerisinde oyun alanı var. Türkiye’nin en büyük çocuk oyun alanı. 70’e yakın farklı oyun grubu var. Sadece o beş bin metrekarelik alanda ve içinde bisiklet yolu var, yürüyüş yolu var. İşte fayton yolu var biz ona elektrikli fayton, elektrikli tren şeklinde inşallah bunu kuruyoruz. Basketbol sahaları, voleybol sahaları, halı sahalar ve tenis kortu. Yani sporun da merkezi, 300 bin metrekarenin 185 bin metrekaresi yeşil alandan oluşuyor, diğer alanlar otopark, yol vesaire. Etkinlik alanı 8 bin metrekare. Spor alanlarının daha üstünde böyle alanla hafif böyle yalıtılmış bir yer var. Orayı barbekü alanı olarak tasarladık. Şimdi barbekülerle işte orası mangal yakmak için kullanılabilecek. Mutfakta bir yemek yaparsınız da herkes yediği yemeği bilir ama o yemeğin hikayesi vardır. O malzemelerin alınmasından başlar. İşte mutfakta onun doğranması, haşlanması bilmem nesi bazen bir gün bekleyen iş vardır değil mi ama yerken beş dakikada yenir biter. Bu da böyle bir iş. Çok büyük bir iş, çok külfetli bir iş dolayısıyla emeği geçen herkese çok teşekkür ediyorum” diye konuştu. “Çocuklar keyifli vakit geçirdiler “ Kızını gezdirmek ve etkinliklere katılmak için Sincan Park’a gelen Duygu Halal, parkın Sincanlılar için iyi olduğunu belirterek, “Büyükler, çocuklar ve etkinlik yapmak için güzel oldu. Etkinliklere katılacağız akşam da ‘Manga’ konseri var. Kısmet olursa ona da bir uğrayacağız” dedi. Ailesiyle hafta sonunu değerlendirmek için Sincan Park’ı ziyaret eden Buket Ayhan, “Çok güzel bir yer, çok hoşumuza gitti beğendik. Çocuklar keyifli vakit geçirdiler. Bir sürü aktiviteler vardı çocuklar çok memnun kaldılar. Belediye başkanımız Murat Ercan’a çok teşekkür ederiz” ifadelerini kullandı.
İstanbul CHP Genel Başkanı Özel: "Müfredat yapmak anayasa yapmak gibidir" CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Saraçhane’deki Büyük Eğitim Mitingi’nde yaptığı konuşmada, "Müfredat yapmak anayasa yapmak gibidir. Müfredat yaparken herkesi duymalı, dinlemeli en doğrusunu tam bir mutabakatla yaparsınız” dedi. CHP ve eğitim sendikaları tarafından Fatih Saraçhane’de ‘Büyük Eğitim Mitingi’ düzenlendi. Mitinge CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, CHP Milletvekilleri, sendika üyeleri, öğretmenler ve vatandaşlar katıldı. Eğitim emekçilerinin haklarını savunmak için toplandıklarını söyleyen CHP Genel Başkanı Özel, "Bu meydanda yok sayılanlar var, hor görülenler var. Bu meydanda haykırsa da sesini duyuramayanlar var. İşte biz onların sesine ses, mücadelelerine destek olmaya geldik. Atanmayan öğretmenin, mülakat mağdurunun yanında duracağımıza dair irademizi sonuna kadar sürdüreceğiz. Bunu ilan etmek için Saraçhane Meydanı’ndayız. Gerekirse masada müzakere ederek, hakkınızı arayarak, derdinizi anlatarak, dinlerlerse ne ala. Dinlemezlerse sizlere bir meydanlara çıkarak, sokaklara dökülerek hakkınızı arayacağız” dedi. “Mevcut öğretmenlerin göreve gelmesi için tam 65 yıla ihtiyaç var” "Recep Tayyip Erdoğan’a sesleniyorum; madem atamayacaktın bu 1 milyonun günahsızı niye okuttun, niye umut verdin, niye diploma verdin hala daha niye onlara sırtını dönüyorsun?" ifadelerini kullanan Özel, "Bugün 114 bin öğretmeni atadığınızda, 1 tane öğretmen fazlası olmuyor kamuda. Ama ne yapıyorsunuz? Diyorsunuz ki emekli kadar atarız. 23 bin emekli var, 20 binini atıyorlar. Diyorlar ki 3 yıl boyunca tasarruf tedbirleri yapacağız ve emekli kadar öğretmen atayacağız. Bu hesapla mevcut öğretmenlerin göreve gelmesi için tam 65 yıla ihtiyaç var” şeklinde konuştu. Müfredatta yapılan yeniliği eleştiren Özel, "Siz bir partinin seçim sloganını Milli Eğitim müfredatının başlığı yaparsanız ilk düğmeyi de son düğmeyi de yanlış iliklediniz demektir. Maarif modeli diye isim koyduğunuz yüz yıl öncesinin adını taşımakta, 200 yıl öncesinin ruhunu taşımaktadır” ifadelerini kullandı. "Müfredat yapmak anayasa yapmak gibidir” Özel konuşmasının devamında, "Eğitimde şiddet tek başına çıkarılacak bir kanun değildir. Sendikaların, örgütlerin sesi duyulmalı, öğretmenlere, işin uzmanlarına kulak verilmelidir. Müfredat yapmak anayasa yapmak gibidir. Müfredat yaparken herkesi duymalı, dinlemeli en doğrusunu tam bir mutabakatla yapmalısınız. İşte önümüzde size güzel bir sınav. Anayasa yapacağım, katılımcı olacağım, Türkiye’nin yüzde 96’sını temsil edecek anayasa diye. Hadi bakalım müfredat burada, eğitimin anayasası burada. Çağır bakalım yüzde 96’yı, çağır sendikaları. Bundan sonra sesimizi duymayanlara karşı, sesi duyulmayanlar için, kimsesizler için, sesini yükseltse de sesini duyuramayanlar için meydanlarda olmaya devam edeceğiz” diye konuştu.