SAĞLIK - 07 Ekim 2019 Pazartesi 11:31

Beyaz ve kilolu kadınlar esmer kadınlara göre 2 kat daha risk altında

A
A
A
Beyaz ve kilolu kadınlar esmer kadınlara göre 2 kat daha risk altında

Ege Liva Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Op.

Ege Liva Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Halil Dinçer, dünyada ve ülkemizde en sık görülen kanser türü olan meme kanserinin beyaz ve kilolu kadınlarında daha çok görüldüğünü belirterek meme kanseri hakkında bilgilendirmelerde bulundu. Halk arasında meme kanserinin sadece kadınlara has bir hastalık gibi görüldüğünü erkeklerde de meme kanseri görüldüğünü belirten Op. Dre. Dinçer, sigara ve alkol tüketimi, obezite ve spordan uzak bir yaşam sürenlerin meme kanserine daha kolay yakalandığını belirtti.


Kadınlarda meme kanserinin erkeklere oranla 100 kat daha sık görüldüğünü bu nedenle meme kanserinin kadın hastalığı gibi algılandığını kaydeden Ege Liva Hastanesi hekimlerinden Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Halil Dinçer, “Maalesef meme kanseri rahatsızlığında kadın olmak en önemli risk faktörüdür. Kadınlarda meme kanseri oluşumunda risk faktörü sayılan erken adet görme de önemsenmelidir. Meme kanserinde asıl etken meme dokusunun östrojen hormonuna maruz kalmasıdır. Bundan dolayı erken adet görenler (özellikle 11 yaşından önce) ve geç menopoza girenler meme kanserine yakalanma konusunda daha riskli durumda kabul edilirler. Emzirmemek ya da ilk hamileliğini 30 yaşından sonra yaşamak, aşırı alkol tüketmek ve fazla kilolu olmak da meme kanseri risk faktörleri arasındadır. Ayrıca, özellikle menopoza girdikten sonra menopozun etkilerini azaltmak için kullanılan östrojen hormonu da meme kanseri riskini 1,5 kat artırmaktadır” dedi.


“Kalıtsal bir hastalık, bazı durumlarda önlenemiyor”


Meme kanserinin risk faktörleri hakkında da bilgi veren Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Halil Dinçer, özellikle ailesinde meme kanseri olanların daha duyarlı ve dikkatli olması gerektiğini belirterek “Birinci derece bir akrabada 50 yaşından önce görülen meme kanseri, kişinin meme kanserine yakalanma ihtimalini 3 kat artırmaktadır. Meme dokusunun yoğun olması da ayrı bir risk faktörüdür. Bu nedenle meme dokusu içerisinde yağ oranı daha az olan kişilerde meme kanseri riski daha çok artar” diyerek başlıca meme kanseri risk faktörlerini “Yaş ilerledikçe meme kanseri görülme riski artar. Beyaz tenli kadınlar, esmer tenli kadınlara göre yüzde 20 daha fazla risk altındadır. Meme kanseri vakalarının yüzde 5-10’u genetiktir. Aileden geçen bozuk genler (mutasyon) sonucu oluşmaktadır. Genetik meme kanserinin en sık rastlanan nedeni, BRCA1 ve BRCA2 genlerinde genetik mutasyondur. BRCA mutasyonuna sahip aile üyeleri için risk yüzde 80 oranındadır. 15 yaşından önce radyoterapi tedavisi görmek, 40 yaşından sonra meme kanseri olma riskini yüzde 35’e çıkarmaktadır. Uzun süreli fazla sigara tüketiminin meme kanseri riskini arttırdığı tespit edilmiştir. Fiziksel aktivite ve düzenli spordan uzak, hareketsiz bir yaşam meme kanseri oluşum riskini artırmaktadır. Şişmanlık, doğurganlık çağındaki kadınlarda meme kanseri riskini 2 katına çıkarır. Ailesinde meme kanseri olanlarda doğum kontrol hapı kullanımı, kanser riskini 3 kat artırmaktadır” dedi.


Kanser ve meme kanserinin son yıllarda artış göstermesinin sebeplerini “Batı tipi beslenme (hazır gıdalar, yağlı beslenme), fiziksel aktivitenin azlığı” olarak açıklayan Liva Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Halil Dinçer, “Emzirme süresi uzadıkça koruyucu etki artmaktadır. Doğum kontrol haplarının kullanım artması görülme sıklığını arttıran sebeplerden biridir. Meme kanserini önleyebilmek için hareketli yaşam ve doğal beslenme önemlidir. Bunun yanında çok fazla hamilelik geçiren ve genç yaşta hamile kalan kadınlarda, meme kanseri olma riski azalır. Bunun nedeni ise hamilelik döneminde duran adet döngüsüdür. Günümüzde meme kanserine karşı verilen mücadelede en önemli noktaların başında erken tanı gelir. Erken tanıda amaç, meme kanserinin biyolojik gelişimi sırasında, tümörü klinik olarak semptom vermeden önce tespit etmektir. Bunun için de tarama yöntemlerinin bilinmesi gerekmektedir” diyerek kadınların belirli aralıklara tarama yaptırmasını önerdi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kastamonu Kanseri yenen özel bireye doğum günü sürprizi: Hemşireler sevincine ortak oldu Kastamonu’da gördüğü tedavi ile kanseri yenen özel birey Fatih Ülgen için doğum günü partisi düzenlendi. Fatih’i, en mutlu gününde tedavi gördüğü hastanedeki hemşireler de yalnız bırakmadı. Kastamonu’da ikamet eden özel birey Fatih Ülgen, Trabzon’a düzenlenen bir gezi sırasında rahatsızlanınca gittiği hastanede testis kanseri teşhisi konuldu. Hemen tedavi sürecine başlanan Fatih Ülgen, Kastamonu Eğitim ve Araştırma Hastanesinde Onkoloji Bölümünde gördüğü tedavi sonrasında kanseri yendi. Tedavileri ve kontrolleri halen devam eden Fatih Ülgen için doğum günü sürprizi yapıldı. 42 yaşına giren Fatih Ülgen’e doğum günü sürpriz yapıldı. Doğum günü pastasının üzerine “Bu dünyadaki en büyük şanslarımız, iyi ki varsınız hayatımızda, Fatih-Duygu” yazısı yazıldı. Yakılan mumları üfleyen Fatih Ülgen’in ve ailesinin mutluluğunu diğer özel bireyler ve aileleri de paylaştı. Çeşitli etkinliklerle özel bireylerin doyasıya eğlendi doğum gününde ayrıca Fatih Ülgen’e Kastamonu Eğitim ve Araştırma Hastanesi Onkoloji Bölümü’nde görevli hemşireler tarafından kırmızı kravat hediye edildi. Ayrıca kanseri yenen Fatih Ülgen’in kardeşi, özel birey Duygu Ülgen’in de doğum günü kutlandı. “Hemşireler olarak Fatih’in her zaman yanında olduk, bugünde yanında olmak istedik” Kastamonu Eğitim ve Araştırma Hastanesi Onkoloji Bölümü Başhemşiresi Şengül Uysal, “Fatih, Onkoloji Bölümünde testis kanseri tedavisi gördü. Çok şükür kanseri yendi, fakat kontrollerimizi sürdürüyoruz. Bu süreçte biz hemşireler olarak Fatih’e destek olmaya çalıştık. Hem ailesi hem de biz hemşireler olarak Fatih’in her zaman yanında olduk. Bundan sonra da olacağız inşallah. Doğum gününü kutluyor, bizleri de davet ettiği için Fatih’e teşekkür ediyoruz” dedi. “Özel bireylerimizin en büyük ihtiyacı sevgidir” Kastamonu Özel Bireyler ve Aileleri Dayanışma Derneği Başkanı Huriye Boyraz ise, “Kastamonu’da bizim en özel bireyimiz diyebileceğimiz Fatih ve Duygu’muzdur. Fatih, niyeti çok temiz, çok karakteri düzgün bir evladımızdır. En son Trabzon seyahatinde Fatih’in kanser olduğunu öğrendik. Ama çok ağır bir süreç atlattı. Kastamonu’da Onkoloji Servisimiz bizimle bir aile oldu. Hemşire hanımlar bizlere ’o sizin Fatih’iniz değil, artık bizlerin Fatih’i oldu’ dedi. Kapıdan girdiği andan itibaren Fatih’e sevgi ile yaklaştılar. Çocuklarımızın, özel bireylerimizin en büyük ihtiyacı sevgidir. Fatih’in ve Duygu’nun tedavi süreçleri tamamlandıktan sonra çok şükür şu anda Mutlu Kafe’de doğum günlerini kutluyorlar. İyi ki varlar, onun için özel bireylerin tek ihtiyacı eğitim ve sevgidir. Başka bir çözümü yok, sevgi ile yaklaşıldığında aşamayacakları zorluk yok. Bu yüzden Fatih ileri bir derecede kanser tedavisi gördü. Çok şükür, şu anda kanseri yendi ve aramızda bulunuyor. Saçları kesildi, şimdi yeniden saçları çıktı. Şeyh Şabanı Veli Camiinde, Fatih hiçbir namazı kaçırmaz, her vakit namazına gider, adeta oranın sahibi gibi oldu. Türkiye’nin dört bir yanından dualar edildi, hatimler okundu. Herkesten Allah razı olsun, özel bireylerimizin tek ihtiyacı sevgi ve anlayıştır. Onların tek ilacı bunlardır” diye konuştu.