SPOR - 02 Haziran 2020 Salı 11:10

FIFA Futbol Doktoru diploması sahibi Doç. Dr. Güngör: “Futbolculara sıcak bitkinliğinin erken belirtileri ve oluşabilecek şikayetler öğretilmeli”

A
A
A
FIFA Futbol Doktoru diploması sahibi Doç. Dr. Güngör: “Futbolculara sıcak bitkinliğinin erken belirtileri ve oluşabilecek şikayetler öğretilmeli”

Adnan Menderes Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı Başkanı ve FIFA Resmi Futbol Doktoru diploması sahibi Doç.

Adnan Menderes Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı Başkanı ve FIFA Resmi Futbol Doktoru diploması sahibi Doç. Dr. Hasan Güngör, sıcak havanın futbolcuların kalp sağlığı ile ilgili bazı problemlere yol açabileceğini belirterek, "Futbolculara sıcak bitkinliğinin erken belirtileri ve oluşabilecek şikayetler öğretilmelidir” dedi.


Türkiye’de korona virüs salgını nedeniyle ara verilen maçların 12 Haziran tarihinde kaldığı yerden devam edeceğini hatırlatan Doç. Dr. Hasan Güngör, müsabakaların yaz aylarında oynanacak olması nedeniyle sıcak havanın futbolcu kalp sağlığına etkileri konusunda önemli uyarılarda bulundu.


Normal şartlar altında mayıs ayı sonunda biten karşılaşmaların temmuz ayına kadar devam edecek olmasının sıcak havalarda futbolcu kalp sağlığı ile ilgili çekinceleri de beraberinde getirdiğine dikkat çeken Doç. Dr. Hasan Güngör, “Futbol; aerobik ve anaerobik eforların sırasıyla kullanıldığı sürat, kuvvet, çeviklik, esneklik, hareketlilik, denge, kas, kalp ve solunum sistemi dayanıklılığı, koordinasyon gibi faktörlerin performansa birlikte etki ettiği bir spor branşıdır. Bir maçta, elit düzeydeki oyuncular yüzde 80-90 maksimal kalp atım hızında ve ortalama 10 km koşar. Sıcak havalarda oynanan maçlarda ve yapılan antrenmanlarda da oyuncular bazı sağlık sorunları yaşayabilmektedir. 2006 yılı mayıs ayında Manisa’da oldukça sıcak bir havada oynanan maçta yerel takımın oyuncusu aşırı sıcağın etkisiyle fenalaşarak sahada çimlere yığılmış; bir İspanyol ligi takımının 22 yaşındaki futbolcusu aşırı sıcak nedeniyle kalp krizi geçirerek yaşamını yitirmiştir. Buna benzer daha birçok örnek mevcuttur.


Yüksek yoğunluk veya uzun süreler içeren antrenmanlarda sıcak ortamlar, sporcuları çok daha fazla etkilemektedir. Sıcak ortamların sporcuda yol açtığı başlıca sıkıntılar kas krampları, sıcak bitkinliği ya da sıcak çarpmaları olarak kendini göstermektedir. Sıcak ortamlar, egzersiz sırasında gerçekleşen sporcu yaralanmalarını ve yorgunluğu daha da arttırır” diye konuştu.



“Çevre ısısının yükselmesiyle kalbe dönen kirli kan miktarı azalır”


Sıcak havanın futbolcuların kalp sağlığı ile ilgili bazı problemlere de yol açabildiğine vurgu yapan Güngör, şunları kaydetti:


“Sıcak çevrede ağır egzersizde kişinin tükettiği maksimum oksijen hacmi ve ısı 38-39 dereceye yükselir. Kalp damar sistemi, iş yapan kasların oksijenden zengin kan akımını korurken, aynı zamanda kalp atımı ile pompalanan kanın büyük bir kısmı ısı dağılımını sağlamak amacıyla cildimize gönderilir. Çevre ısısının yükselmesi ile kalp atım hacminin büyük bir kısmının deride göllenmesi ile kalbe dönen kirli kan miktarı azalır. Ayrıca egzersizde aşırı buharlaşma sebebiyle sıvı kaybının artmasına bağlı olarak vücutta sıvı azalması meydana gelir. Egzersizin devamı ile kalbe kirli kan dönüşün azalması nedeniyle kalp damar sistemi kasların ve derinin kan akımı ihtiyacını karşılamada zorlanmaya başlar. Bu dengelemede kalp dakikadaki atım hacmini korunmak amacıyla hızlanır. Egzersizin devamında tansiyon düşmeye başlar. Bu konumda kan basıncının normal sınırlarda devamı daha öncelikli olmaya başlar.”



“Futbolcu kalp damar sistemi sağlığı ihmal edilmemelidir”


“Spor faaliyetlerinin sıkıntısız yapılabilmesi için sağlıklı bir kalp gereklidir” diyen Hasan Güngör, “Eğer kalp damar siteminde problem var ise sahalarda ani ölüme kadar gidebilecek ciddi problemler yaşanabilir. Özellikle vücut sıvı hacminin düşmesi, tuz ve elektrolitlerin kaybı, tansiyon düşüklüğü, pıhtılaşma faktörlerinin artması ve ısı dengesinin bozulması ile futbolcularda bayılma, nefes darlığı, çabuk yorulma, performans kaybı, ritim bozuklukları ve nadir de olsa kalp krizi ile ani ölüm gözlenebilir. Bu tür problemlerin önüne geçmek için amatör gruplar dahil bütün liglerdeki futbolcular için gerekli önlemler alınmalıdır. Futbolcuların düzenli olarak iyi bir sorgulama ve muayeneden geçirilmesi önemlidir. Özellikle korona virüsün gündemimizi meşgul ettiği dönemde futbolcu kalp damar sistemi sağlığı ihmal edilmemelidir” şeklinde konuştu.



“Kulüplerin alacağı basit önlemler riskleri azaltır”


Kulüplerin muayeneler dışında bu süreçte alacakları basit önlemlerin risklerin azaltılmasında etkili olabileceğine dikkat çeken Doç. Dr. Hasan Güngör, şu uyarılarda bulundu:


“Hacmi 1 litreyi geçmeyecek şekilde hazırlanan sıvı, şekerli su, ballı su, komposto, limonlu çay gibi antrenman ve maçlardan 30 dakika öncesine kadar 10-15 dakika aralıklarla azar azar içilmelidir. Antrenman ve maç boyunca 10 dakikada bir veya devre arasında 100-200 mililitre sıvı alınmalıdır. Antrenman ve maçlar sonrasında tartılarak sıvı kaybı kontrol edilmeli ve kilo kaybı varsa sık sık su içerek yerine konmalıdır. Çok sıcak günlerde antrenmanlar sabah saat 08.00-10.00 arası, akşam saat 18.00’den sonra yapılmalıdır. Sporculara sıcak bitkinliğinin erken belirtileri ve oluşabilecek şikayetler öğretilmelidir. Giysiler hafif, az ve açık renklerde olmalı, ısı geçirmez giysilerden uzak durulmalıdır. Sıcak hava koşullarında, giderek artan süre ve şiddette egzersiz yaparak uyum sağlanmalıdır. 30 derecenin üzerindeki havalarda çalışma süresi çok kısa tutulmalıdır.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri Küçük öğrenciler yaptıkları uçurtmaları gökyüzü ile buluşturdu Kayseri Valiliği, Kayseri İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve Yeşilay Kayseri Şube Başkanlığı iş birliği ile bağımlılıkla mücadele çalışmaları çerçevesinde düzenlenen Uçurtma Şenliği’nde öğrenciler kendi yaptıkları uçurtmaları gökyüzü ile buluşturdu. Recep Tayyip Erdoğan Millet Bahçesi’nde düzenlenen etkinlikte, öğretmenleri ve velileri ile alana gelen ilk, orta ve lise düzeyindeki öğrenciler birlikte hem kendi uçurtmalarını yaptılar hem de birlikte gökyüzüne doğru havalandırdılar. ‘Kontrol Sende Hayat Sende’ sloganı ile düzenlenen etkinlikte çocukların hem kendi yaptıkları işlerde sabır göstermeleri hem de bağımlılıktan uzaklaşması hedefleniyor. Etkinlikle ilgili bilgiler veren Kayseri İl Milli Eğitim Müdürlüğü Özel Eğitim ve Rehberlikten Sorumlu Şube Müdürü Haluk Timur, “Kayseri Valiliği, Yeşilay Kayseri Şube Başkanlığı ve İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün ortaklaşa yürütmüş olduğu bağımlılıkla ilgili bir proje bu. Bağımlılıkla mücadele çerçevesinde ‘Kontrol Sende Hayat Sende’ sloganlı bir projemiz. Burada katılımcılar da ilkokul, ortaokul ve lise düzeyinde olan öğrenciler. Yeşilay Kulübü öğrencileri ve özellikle Yeşilay Kulübü’nün öğrencileri ve öğretmenleri ile birlikte katılım sağlandı. Bu uygulamadaki hedefimiz öğrencilerde bir farkındalık oluşturmak. Uçurtma malum hem sabır, hem mücadele hem de doğa ile baş başa kalma aracıdır. Bizim amacımız da öğrencilerin bunları görmesi ve öğrenmesi. Öncelikle Kontrol Sende Hayat Sende projemize bütün ilimizde bulunan öğrencilerimizin katkısından dolayı teşekkür ediyorum. Çünkü il genelinde bütün ilçelerde de aynı projeyi yürütüyoruz. Bu hafta içerisinde bütün il genelindeki öğrencilerimiz hep birlikte uçurtma şenliği düzenliyorlar. Sadece Kayseri merkezde değil, diğer ilçelerimizde de var. Katkılarından dolayı ben tüm öğretmen arkadaşlara ve öğrencilere teşekkür ediyorum” dedi. Yeşilay Kayseri Şube Başkanı Mehmet Çifçi de, “Bugün yine Kayseri’de farkındalık çalışmalarımıza paydaşlarımızdan Milli Eğitim Müdürlüğü ile organize ettiğimiz Uçurtma Şenliği ile devam ediyoruz. Biliyorsunuz bağımlılıkla mücadele ederken olabildiğince farkındalığı arttıracak bütün organizasyonların içerisinde yer alıyoruz. En büyük paydaşlarımızdan birisi de Milli Eğitim Müdürlüğümüz. Çünkü öğrencilerimize direkt olarak ulaşabileceğimiz bir kurumumuz. Sağ olsunlar hem okullarımızda hem de okul dışı etkinliklerimizde farkındalığı arttırmaya gayret gösteriyoruz. Bugün de Kayseri ilimize bağlı 90 okulumuzun öğrencileri ile bir uçurtma şenliği planladık. Sağ olsun öğrencilerimiz hem uçurtmalarını kendileri yaparak bu işe olan desteklerini gösterdiler hem de burada kalabalık 500 kişilik bir öğrenci grubu ile özgürlükleri için, bağımsız gençlerin geleceği için uçurtmalarımızı uçuracağız. Bu proje devam edecek, zaten biz olabildiğince sık sık yürüyüşler, spora yönelik organizasyonlar ve bu tip kültür sanat etkinlikleriyle her zaman bu çalışmaların içerisindeyiz. Gerek milli eğitim gerekse de diğer paydaşlarımızla da çalışmalarımız her zaman devam edecektir. Bugün burada sadece ortaokul lise grubu öğrencilerimizin haricinde gönüllülerimiz, öğrencilerimizin aileleri, üniversitedeki Genç Yeşilay üyelerimiz hepsi buradalar. Çalışmalarımıza destek oldular, katkı sağladılar. Hepsine ben ayrıca teşekkürlerimi sunuyorum. Halkımızın da ilgisi bugün oldukça yoğun. Her zaman bize destek olan ve yanımızda olan halkımıza da teşekkür ediyoruz” ifadelerini kullandı. 8 yaşındaki İnci Özgür ise, “Burada olduğum için çok heyecanlıyım ve burası çok güzel. Uçurtmalar bana özgürlüğü hissettiriyor. Ben burayı düzenleyenlere çok teşekkür ediyorum. Her çocuk mutlu ve şen olmalı” dedi.
Denizli Dağcılar 6. Ulusal Karababa Zirve Şenliğinde buluştu Türkiye’nin dört bir tarafından gelen dağcılar, 6. Ulusal Karcı Dağı Karababa Zirve Şenliği için hafta sonu Denizli’de bir araya geldi. Pamukkale Arama Kurtarma Doğa Sporları Kulübü’nün (PAKDOS) düzenlediği yaklaşık 400 kişinin katıldığı programda ilk gün kamp yapan katılımcılar, ikinci günün ilk ışıklarıyla birlikte Karcı Dağının en zorlu zirvesi olan 2308 metre rakımlı Karababa zirvesine doğa yürüyüşü gerçekleştirdi. Türkiye Dağcılık Federasyonu Denizli İl Temsilciliği ve PAKDOS tarafından bu sene 6.’sı düzenlenen Karcı Dağı Karababa Zirve Şenliği 27-28 Nisan tarihlerinde Denizli’nin ev sahipliğinde yapıldı. 27 Nisan Cumartesi günü başlayan program, ilk olarak sabah saatlerinde Denizli Valiliği Atatürk Anıtı önünde saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başladı. Geleneksel olarak bu sene 6.’sı yapılan dağcılık faaliyetini desteklediklerini ifade eden İlman, güzel bir etkinlik olmasını diledi. Kampa ilk gün katılan dağcılar ve doğaseverler, yeni hizmete açılan Kent Müzesini İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü tarafından görevlendirilen rehber eşliğinde gezdi. Ardından Tarihi Kaleiçi Çarşısı ve Babadağ işhanı gezisi yapıldı. İlk gün kamp, ikinci gün zirve yürüyüşü Merkezefendi ilçesi Ornaz vadisi üzerinde bulunan ormanlık alanda ilk gün çadır kampı kuruldu. Faaliyete 15 ilden 230 dağcı ve dogasever ile 70 öğrenci ve Dağ Arama Kurtarma Derneğinden 40 arama kurtarma gönüllüsü katıldı. Kampta yapılan eğlenceli etkinliklere halk oyunu ekipleri gösterileri ile eşlik etti. 28 Nisan Pazar sabahı 05.00’te dağcılar ve doğaseverler zirve tırmanışı ve doğa yürüyüşü için harekete geçti. 2308 metre rakımlı Karcı Dağı Karababa zirvesine 99 sporcu ve görevli ekipler tırmanırken, doğaseverler ve öğrencilerden oluşan katılımcılar ise Karcı Dağının muhteşem patika ve şelaleleri ile bezeli Ornaz vadisinde 12 kilometrelik doğa yürüyüşü yaptı. “Doğa sporlarına ilgi her geçen gün artıyor” Etkinliği organize eden Türkiye Dağcılık Federasyonu Denizli İl Temsilcisi ve Pamukkale Arama Kurtarma Doğa Sporları Kulübü Başkanı Ali Fuat Avcı, Denizli’nin dağcılık sporu için güzelliklerini ve bu spora olan farkındalığını 6.sını düzenledikleri Ulusal Karababa Zirve Şenliği ile bir kez daha gerçekleştirdikleri için mutlu olduklarını söyledi. Pandemi sonrası doğa sporlarına olan ilginin arttığını belirten Avcı, ilk organizasyonlarında 120 kişi ile yapılan bu faaliyetin, bu yıl resmi kayıtlı 340 kişiye ulaştığını, kampa gelenlerle birlikte yaklaşık 400 kişinin bu heyecanı yaşadığını kaydetti. faaliyetin gerçekleşmesinde katkısı olan tüm kurumlara teşekkür etti.
İzmir Kasapoğlu’ndan CHP’li belediyelerin ‘borç pankartına’ yanıt: “Mazeretin arkasına sığınamazsınız” Önceki dönem Gençlik ve Spor Bakanı ve İzmir Milletvekili Mehmet Muharrem Kasapoğlu, Türkiye ve İzmir gündemine ilişkin konuları değerlendirmek üzere basın mensuplarıyla bir araya geldi. CHP’li belediyelerin, Cumhur İttifakı’ndan devraldıkları belediyelere ‘borç pankartları’ asmalarına yanıt veren Kasapoğlu, “Mazeretin arkasına sığınamazsınız. Yönetici olmak sorun çözmek demektir” dedi. Ak Parti İzmir İl Başkanlığında yapılan değerlendirme toplantısında basın mensuplarına açıklama yapan Kasapoğlu, “İzmir için güzel hedeflerimiz vardı, gerçek belediyecilikle tanıştırmak adına hayallerimiz vardı. Hayallerimizde ısrarcıyız, hayallerimizin peşinden yürüyeceğiz. Ben bu vesileyle seçilen Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay ve ilçe belediye başkanlarını, meclis üyelerini tebrik ediyorum. Biz hep milletimizin menfaatinin yanında olacağız. Belediyelerde bize düşen ne varsa, İzmir’le ilgili her daim onu gerçekleştirmenin peşinde olacağız. Birlikte hareket edeceğiz. Teşkilatımız her zamanki gibi heyecanla İzmir hayallerinin peşinde. Biz refleksleri güçlü olan bir hareketiz, bu süreçlerdeki mesajları okuyarak yolumuza devam edeceğiz. İzmir’deki yaşam kalitesinin daha yukarıda olması için hayallerimizin peşinden koşmaya devam edeceğiz” açıklamalarında bulundu. “Milletimizin iradesinden başka irade tanımadık” Konuşmasında yerel seçimlere de değinen Kasapoğlu, “Türkiye demokrasisini ve gücünü, milli iradeye saygısı her seçim tazeleyen ve yukarı taşıyan bir ülke. Bunu geçtiğimiz yıl nasıl yaşadıysak 31 Mart’ta da yaşadık. Halkımız sandıklara koştu ve milletimiz ne dediyse başımızın tacı oldu. Milletimizin iradesinden başka irade tanımadık ve tanımayacağız. Bundan sonra demokratik olgunluğumuzu daha da yukarı taşıyacağız. Seçim tablosunda demokratik olgunluk ve şölen var. Bu şölende de büyük emekler var” diye konuştu. “Ekilen tohumların meyve verdiğine şahit olacağız” “Küresel anlamdaki sorunların ekonomik anlamdaki ektilerini hissediyoruz” diyen Kasapoğlu, şunları kaydetti: “Fakat yine bunları birlikte aşacağız. Bunları aşmak için çalışıldığının kimsenin şüphesi olmasın. Milletimizi daha müreffeh, daha mutlu kılmak adına adımlarımızı büyüterek yolumuza devam edeceğiz. Biz milletimizin mesajını hep kıymetli gördük, asla küçümseyenlerden olmadık. Seçimlerde ölülere oy kullandırıldı, halkı simitle kömürle kandırdınız dediler, bahane ürettiler. Biz asla milletimizin iradesini bahaneler ile örtme peşinde olmadık. Önümüzde 4 yıl var, Türkiye yüzyılı sürecimizin başındayız. Göreceksiniz çok kısa zamanda ekilen tohumların meyve verdiğine şahit olacağız. Bizim anlayışımızda hiçbir zaman ümitsizlik yok.” “Sorunları birlikte aşacağız” Hem büyükşehir belediyesinin hem de ilçe belediyesinin güvenli binalar olmak üzere deprem gerçeğiyle ilgili ciddi çalışmalar yapması gerektiğinin altını çizen Kasapoğlu, “Hem büyükşehir belediyesine hem ilçelere, İzmir’in yaşam kalitesiyle, çevreyle, trafikle, sosyal belediyecilikle ilgili; İzmir’in gençliğine, kadınlarına, çocuklarına dair çok ama çok ciddi faydalar ortaya koymak gerekiyor. Demokrasimiz güçlüyse, demokrasimiz oturduysa, milletin sesi, milletin iradesi hür şekilde çıkıyorsa, milletin sözünün, kararının üstünde bir karar tanınmıyorsa, hayatın her alanlarında engelleri aşarsınız. Yaşadığımız sorunlar vardır. Özellikle küresel anlamda ekonomik sorunlarımız bizleri etkiledi. Bunları hissediyoruz ama bunları birlikte aşacağız” cümlelerine yer verdi. Gazze’deki saldırıyı kınadı Gençlerin en büyük yol arkadaşlarının olduğunu vurgulayan Kasapoğlu, “Bizim anlayışımızda ümitsizlik yok. Gayretle yolumuza devam edeceğiz. İzmir’e dair hayallerimiz, İzmir’in bir şeylerine dair hayallerdir. Çünkü biz milletimize hizmet ederek, milletimizi mutlu kılarak, heyecanla enerji alan bir hareketiz. Gençlerle hep birlikte olduk. Kimi zaman hararetli tartışmalarla bize yaklaşan gençler oldu. Kimi zaman bize teşekkür eden gençlerimizle oturduk. Pandemi ve afet süreçlerinde çok farklı gençlerle tanıştık. Tüm gençlerimizle gurur duyduğumuzu söyledik. Bizler bu ülkenin en büyük potansiyeli olan gençlerimizin farkında olduk ve farkında olmaya devam edeceğiz. Gazze’de tüm dünyanın gözleri önünde soykırım yaşanıyor. Bu soykırımı bir kez daha kınıyorum” şeklinde konuştu. Açıklamaların ardından basın mensuplarının yönelttiği soruları yanıtlayan Kasapoğlu, ‘AK Parti’den devralınan belediyelerde ‘borçlara dair pankartların asılmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?’ sorusuna, “Yönetici olduysanız hiçbir mazeretin arkasına sığınamazsınız. Yönetici olmak sorun çözmek demektir. 1994 yılında Cumhurbaşkanımız İstanbul’a seçildiğinde nasıl bir finansal durumu ve şehir devraldığını biliyorsunuz. Başarmak için hiçbir mazeret tanımıyoruz. Sorunların üstüne giderek aşılmalı. Enkaz edebiyatı sonuç vermez” yanıtını verdi. Karşıyaka Stadı ile ilgili de açıklamalarda bulunan Kasapoğlu, “Karşıyaka’da Mimarlar Odası, İzmir Büyükşehir Belediyesi mahkemeye gittiler ve inşaat durdu. Sonra tekrar başladı. Samimiyet ile başladık samimiyet ile bitirdik. Fakat Karşıyaka’da engellemeler bizi başarıya ulaştırmadı. Cemil Bey ile Karşıyaka’dayken görüştük. Bize ‘devredin Tunç Bey ile yapacağız’ dedi. Protokolleri gönderdik cevap yok. Cemil Bey ile tekrardan görüşeceğiz. Biz her zaman katkıdan yanayız. Devir noktasında hazırız, en hızlı şekilde gerçekleştiririz” diye konuştu. Kasapoğlu konuşmasının devamında, oynadığı son maçta Süper Lig’e çıkmayı garantileyen Göztepe’yi ve İyi Parti Genel Başkanı olarak seçilen Müsavat Dervişoğlu’nu tebrik etti. “Ceketimi koysam kazanırım mantığında süreç yaşadık” AK Parti İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı da “Halkın bize verdiği mesajların doğru anlaşılması adına kararlar aşamasındayız. 2024 yerel seçimleri Türkiye’de, İzmir’imizde kazanan mı kaybeden mi ayrımı yapmaktansa, İzmir’in kazanmasını arzu ederdik. Ceketimi koyarsam kazanırım mantığının hakim olduğu bir süreci yaşadık. Her ilçe belediye başkan adayımız ve Hamza Dağ, İzmir’le ilgili ciddi projeler ortaya koyarken, hiçbir proje ortaya koymayanlara 28 ilçede çok az farklarla biz 10 ilçede az oylarla kaybettik. Bu süreçte farkındalığın ortaya çıkacağına inanıyoruz” ifadelerini vurguladı. CHP için; ‘Sorunları Ankara’da çözmek isterlerse olumlu bakıyoruz’ yanıtı Sözlerine devam eden Saygılı, şunları da ekledi: “Pandemi, global ekonomik kriz, Ukrayna - Rusya Savaşı ve bölgedeki huzursuzluk, hem ülkemizi hem dünyayı ekonomik anlamda olumsuz etkiledi. Üstüne bir de 11 ilimizde yaşadığımız depremi yaşayan ülkemiz seçim atmosferine girdi. Bunlar kolay değildi. Bunları dizi gibi görüp unutacak insanlar değiliz. Biz 2001 krizini de gördük. Cumhurbaşkanımız Erdoğan’ın önderliğinde bu sürecin yara almadan görüldüğünü de görüyoruz. Önümüzde çözülmesi gereken problemler var ama el birliğiyle çözeceğiz. CHP’nin 28 belediyeyi kazanmış olması, ortaya koyacakları bir mücadeleyi gerektiriyor. İzmir’in sorunlarını Ankara’da çözmek isterlerse olumlu bakıyoruz.”