GENEL - 13 Mayıs 2022 Cuma 09:59

ADÜ Çine MYO’da Acil Durum Tatbikatı gerçekleşti

A
A
A
ADÜ Çine MYO’da Acil Durum Tatbikatı gerçekleşti

Aydın Adnan Menderes Üniversitesi (ADÜ) Çine Meslek Yüksekokulu (MYO) Süleyman Pekgüzel Kampüsü’nde Acil Durum Tatbikatı gerçekleştirildi.

Aydın Adnan Menderes Üniversitesi (ADÜ) Çine Meslek Yüksekokulu (MYO) Süleyman Pekgüzel Kampüsü’nde Acil Durum Tatbikatı gerçekleştirildi.



Aydın Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Ekibi ve ADÜ İş Sağlığı ve Güvenliği Birimlerinin katılımı ile gerçekleşen tatbikatta, yüksekokul destek elemanlarına ve öğrencilere afet, deprem ve yangın konularında bilgi verildi. Ardından tüm personelin katılımı ile deprem ve yangın tatbikatları yapıldı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Eğitim-Bir-Sen’den Ankara’da öğrencisi tarafından bıçaklanan öğretmen için basın açıklaması Ankara’da bir araya gelen Eğitimciler Birliği Sendikası (Eğitim-Bir-Sen) üyeleri, Pursaklar’da bir lisede öğrencisi tarafından bıçaklanan müdür yardımcısı için basın açıklaması düzenledi. Saldırının meydana geldiği okulun önünde toplanan grup, eeğitimde şiddetin son bulmasını talep etti. Pursaklar Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi müdür yardımcısı Sadettin Dinçer (55), öğrencisi R.U.’yu (17) okulda elektronik sigara ile yakalayarak ailesine haber verdi. Bunun üzerine öğretmenine kin besleyen R.U., pusu kurduğu Dinçer’i bacağından bıçakladı. Dinçer, hastanedeki tedavisinin ardından taburcu edilirken, saldırgan öğrenci ise yakalanarak gözaltına alındı. Son zamanlarda artan öğretmen şiddeti olaylarına dikkat çekmek isteyen Eğitim-Bir-Sen yetkilileri ise saldırının olduğu lise önünde bir araya gelerek duruma tepki gösterdi. Ellerinde pankartlarla birlikte slogan atan grup, hep bir ağızdan eğitimde şiddetin son bulmasını talep etti. Grup adına açıklamalarda bulunan Eğitim-Bir-Sen Ankara 8 Numaralı Şube Başkanı Güngör Erdoğan, şu ifadelere yer verdi: “Eğitim çalışanlarına yönelen şiddetin genel ve yaygın bir görünüm arz etmesi, psikolojik ve sosyolojik kökenleri olan toplumsal bir sorun hâline geldiğini göstermektedir. Şiddeti önleyecek önemli bir aktör olması gereken eğitimciler, maalesef şiddetin mağduru durumuna gelmiştir. Eğitimcinin itibarını artıracak, konumunu güçlendirecek, onu tehlikelere karşı koruyacak tedbirleri almak zorundayız. Eğitimci, şiddete karşı yasal güvenceyle korunan, kendisi bizzat şiddeti önleyen; eğitim ise şiddeti ortadan kaldıran bir enstrüman olmalıdır. Mevcut düzenlemelerin caydırıcı olmadığı, bilakis şiddeti beslediği artık görülmelidir. Sorun üreten bir sistem çare olamaz. Yapılması gereken, medeniyet değerlerimizi merkeze alan bir kültür seferberliğine ve eğitim programına geçmektir. Şu da bilinmelidir ki bir tek sebebi ve kaynağı olmayan şiddet, ancak topyekûn bir duyarlılık ve bilinçle önlenebilir. Varlık ve medeniyet iddiamızı sürdürmek istiyorsak, bu seferberliği başlatmaya ve başarmaya mecburuz, yoksa pırıl pırıl olması gereken kalplerine attığımız karanlık kördüğümlerle hem çocuklarımıza şiddet uygulamış hem de onları şiddete yönlendirmiş olacağız. Eğitim merkezli düzenlemeler ciddi bir duyarlılık ve sorumlulukla yeniden tanzim edilmelidir. Öğretmenlik mesleğine itibar kazandırılmalı, eğitim çalışanlarımız saldırılara açık, korumasız, korunaksız, güvensiz bırakılmamalıdır. Çocuklarımızı, umudumuzu, geleceğimizi emanet ettiğimiz öğretmenlerimiz her bakımdan korunmalı, etkinleştirilmelidir. Bu kapsamda, değerler eğitimi, aileyi de içine alacak şekilde ve sosyal çevrenin öğrenci üzerindeki muhtemel negatif etkilerinden arındıracak kapsamda yeniden ele alınmalıdır.”
Sakarya Döner Avrupa ile kültürel bütünleşmenin simgesi oldu Bir radyoda yayınlanan ‘Memleket Treni’ adlı programa katılan SUBÜ Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölüm Başkanı Prof. Dr. Serkan Şengül, AB’nin Türk dönerini tescile hazırlanmasına yönelik açıklamalarda bulunarak dönerin Türklerin Avrupa’ya göçünde kültürel bütünleşmenin bir simgesi haline geldiğini söyledi. Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi (SUBÜ), Turizm Fakültesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölüm Başkanı Prof. Dr. Serkan Şengül, Türkiye Radyo Televizyon Kurumu (TRT), Türkiye’nin Sesi Radyosu’nda (TSR) yayınlanan ‘Memleket Treni’ programının canlı yayın konuğu oldu. Sunucu Gülnur Akalın’ın sorularını cevaplayan Şengül, Avrupa Birliği’nin (AB) Türk dönerini geleneksel ürün adı olarak tescile hazırlanmasına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Türk döneri için kritik bir adım atıldığını kaydeden SUBÜ Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölüm Başkanı Prof. Dr. Serkan Şengül, “Uluslararası Döner Federasyonu’nun başvurusu ile başlayan süreçte döner, 2021 yılında Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından geleneksel ürün adı olarak tescillendi. Daha sonra 2022 yılında AB’ye tescil için başvuru yapıldı. Geçtiğimiz günlerde AB Resmi Gazetesi’nde başvuru olarak yayınlanan dönerin kabulü için önümüzde 3 aylık bir itiraz süreci var. Bu süreçte herhangi bir itiraz olmaz ise tescil kesinleşecek. Döner, 1962’den 1979’a kadar yoğun bir şekilde devam eden Türklerin Avrupa’ya ve özellikle Almanya’ya göçünü neticesinde kültürel bütünleşmenin bir simgesi haline geldi. Dönerin adı ve üretim süreci değişmeden Almanya ve diğer Avrupa ülkelerine yayıldı. Türk mutfağında da dönerin ayrı bir yeri vardır. Avrupa’da en popüler sokak lezzetleri arasında olan döner, Türkiye’den AB’de tescillenen ilk geleneksel ürün adı olacak” ifadelerini kullandı.
İstanbul İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’ndan Eyüpsultan Belediyesi’ne ziyaret İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Eyüpsultan Belediye Başkanı Dr. Mithat Bülent Özmen’e tebrik ziyaretinde bulundu. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı İmamoğlu, yerel seçimlerde Eyüpsultan Belediye Başkanlığını kazanan Dr. Mithat Bülent Özmen’i, başarısından dolayı tebrik etmek amacıyla Eyüpsultan Belediyesi Başkanlık Binasında ziyaret etti. Beraberindeki heyetle birlikte başkanlık binasına gelen İBB Başkanı İmamoğlu’nu bina girişinde belediye çalışanları tarafından karşıladı. İmamoğlu, ziyareti sırasında Başkan Dr. Mithat Bülent Özmen ile başkanlık makamında bir süre görüştü. “Güzel bir hizmet dönemini birlikte yapacağımıza inanıyorum” Ziyareti sırasında Başkan Dr. Mithat Bülent Özmen ile başkanlık makamında bir süre görüşen İmamoğlu, “Eyüpsultan İstanbul’un odağındaki ilçelerinden biri, hassasiyetimiz yüksek. Geçtiğimiz 5 yılda da özellikle hizmetlerimizi verirken, İstanbul Büyükşehir Belediyesi olarak çok cömert davrandığımızı düşünüyorum. Çok güzel işler yaptığımızı düşünüyorum. Ama Eyüpsultan keşfedildikçe, aslında yapacak çok işimiz olduğunun da farkındayız. Bu yönüyle çok uyumlu, karşılıklı diyaloğu en üst seviyede tutan hem Eyüpsultan’ın maneviyatına hem buranın tarihi dokusuna, İstanbul’un geçmişten bugüne gelen ayrılmaz bir parçasına dönük hassasiyetimizi gösteren, güzel bir hizmet dönemini birlikte yapacağımıza inanıyorum. Sizin de hassas kamu deneyiminizin buraya yansıyacağından hiç kuşkumuz yok” diye konuştu. “Hassas bir dönemi yöneteceksiniz” İBB Başkanı İmamoğlu belediyelerde bu değişim sürecinde dikkat etmeleri gereken çok önemli hususların olduğuna dikkat çekerek şunları söyledi: “Elbette bir hizmet fark oluşturmamız lazım, bizden vatandaşın beklediği bu. Tabii burada yüksek ilgi, ayrımcılık yapmamak, bir de gerçekten hizmet verirken, topyekûn tüm karma duyguları içinde tutan, nitelikli, liyakatli, ahlaklı davranan herkesin bizimle yol yürüyebileceğini ispat eden, hassas bir dönemi yöneteceksiniz. Bu kapsamda, başkanlarımıza çok güveniyoruz. Tabii sizinle 5 yıllık sıkı bir yol arkadaşlığımız var. Dolayısıyla en örnek hamleleri ya da en örnek çalışmaları beklediğimiz başkanlarımızdan birisi de sizsiniz. Bizim de en üst seviyede takibimiz, yol arkadaşlarımızla ilçemize olan ilgimiz devam edecek. Umuyorum 5 yıl sonrasında Eyüpsultan halkımız hem Eyüpsultan Belediyemizi, sizi, ekibinizi hem de Büyükşehir Belediyemizin sizlerle olan uyumunu alkışlayan bir süreci hep beraber yaşarız. Başarılar dilerim. Allah utandırmasın. Size ve bütün arkadaşlarınıza yolunuz açık olsun, diyorum.” "Eyüpsultan’ı hak ettiği değere ulaştırma niyetimiz var" İBB Başkanı İmamoğlu’nun ziyaretinden duyduğu memnuniyeti dile getiren Eyüpsultan Belediye Başkanı Özmen ise şöyle konuştu: “Eyüpsultan Belediye Başkanı olarak sizi karşılamaktan dolayı heyecanlıyım. 2019’da sizi, İGDAŞ Genel Müdürü olarak karşılamıştım. O zaman da çok heyecanlıydık, güzel işler yapmak konusunda hevesimiz ve umudumuz vardı. Çok şükür ki, 5 yıl boyunca, 16 milyon İstanbulluya ve size mahcup olmadan, çok güzel işler yaptığımıza inanıyoruz. Şimdi, Eyüpsultan Belediyesi’nde Eyüpsultan Belediye Başkanı olarak sizi ağırlamaktan büyük onur duyuyorum. Buraya geldiğim kısa süre içerisinde belediyemizde ve ilçemizde yapılan süreçlere baktığımda, sizin bundan evvel her yerde ısrarla vurguladığınız gibi, bütün İstanbul’a ayrım gözetmeksizin hizmet götürmek konusundaki o yaklaşımın geçtiğimiz 5 yıldaki yansımalarını buradaki birçok işte gördük. Ama inanıyorum ki sizlerin önderliğinde, Büyükşehir’in koordinasyonunda ve desteğiyle Eyüpsultan’da, Eyüpsultanlılara çok güzel hizmetleri önümüzdeki 5 yılda yapacağız. Eyüpsultan’ı gerçekten hak ettiği değere ulaştırma niyetimiz, gayretimiz var, inşallah başarılı olacağız." İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Başkan Özmen ziyaret sonunda, Eyüpsultan’ın sorunlarına ve çözüm yollarına dönük ortak bir toplantı gerçekleştirdi.
Yozgat İsrafa dikkat çekmek isteyen İtalyan ve Ürdünlü gençler artık malzemelerle hünerlerini sergiledi İtalya ve Ürdün’den Yozgat’a gelen gönüllü gençler, mutfaktaki israfın önlenmesi ve farkındalık oluşturulması amacıyla “Atıksız Mutfak Atölyesi” projesi çerçevesinde kültürlerine ait birbirinden lezzetli tarifleri yaparak hünerlerini sergilediler. Sorgun Gençlik Derneği (SORGED), tarafından koordine edilen ve Avrupa Dayanışma Programı (ESC) Yüksek Öncelikli Alanlarda Gönüllü Ekipler Programı çerçevesinde yürütülen ‘Spor ve Sağlıklı Yaşam’ başlıklı proje çerçevesinde Ürdün ve İtalya’dan Sorgun’a gelen 12 gönüllü genç Yozgat’a geldi. Gençler, Yozgat Bozok Üniversitesi Meslek Yüksek Okulu Otel Lokanta ve İkram Hizmetleri Bölümü uygulama alanında israf ve sıfır atığa dikkat çekmek için mutfağa girdi. Atıksız Mutfak Atölyesi etkinliğine katılan İtalyan ve Ürdünlü gençler, bölüm öğrencileriyle birlikte tezgah başına geçerek artık malzemelerden kültürlerine özgü yemek yapıp israfa dikkat çekti. Patlıcan, kabak, patates, soğan, bayat ekmeğin değerlendirildiği etkinlikte ortaya birbirinden lezzetli yemekler çıktı. İtalyan ve Ürdünlü gençler ile Türk öğrenciler, “Atıksız Mutfak” ile ilgili teorik bilgiler ve yöntemlerle hem bilinçlendiler hem de uygulamalı olarak öğrenme fırsatı yakaladılar. “Farklı lezzetleri gençler tattı” SORGED Yönetim Kurulu Başkanı Halil Uğuz, İtalya ve Ürdün’den 12 öğrencinin 40 gün boyunca Sorgun ve Yozgat’ta birtakım etkinliklere katılacağını söyleyerek, “Avrupa Dayanışma Programı çerçevesinde gönüllülük projesi ile İtalyan ve Ürdün’den gelen gönüllü gençlerimiz bugün “Atıksız Mutfak Atölyesi” etkinliğinde bir araya geldi. Yozgat Bozok Üniversitesi Meslek Yüksek Okulu Aşçılık Bölümü öğrencileriyle birlikte israfa ve “Atıksız Mutfağa” dikkat çekmek için böyle bir etkinlik planladık. Gençlerimize 40 gün boyunca spor, kültür, sağlık gibi alanlarda yereldeki gençlerimizle birlikte birçok etkinlik düzenliyoruz. İtalya ve Ürdün’den gelen gençlerimiz, kendi kültürlerine ait yemekleri burada pişirdiler. Türkiye, İtalya ve Ürdün’deki farklı damak lezzetlerini de böylece gençlerimiz tatmış ve tanımış oldular" dedi. “Birbirlerinin kültürlerini tanıdılar” Yozgat Bozok Üniversitesi Meslek Yüksek Okulu Müdürü Doç. Dr. Mustafa Özdemir ise, “Farklı ülkelerden gelen öğrencileri, üniversitemiz öğrencileriyle kaynaştırarak burada “Atıksız Mutfağa” dikkat çekmek için bu şekilde bir etkinlik gerçekleştirdik. İnşallah böylece bundan sonraki süreçte israfında önüne geçeriz diye düşünüyoruz. Burada bizim öğrencilerimiz ve yabancı öğrencilerimiz kaynaştı, birbirlerinin kültürlerini tanıdılar” şeklinde konuştu. “Artan malzemeleri değerlendirdik” İtalya’dan Yozgat’a gelen Diego Forgia da, “Burada atık malzemelerle farklı yemekler çıkarmak istedik. Dün sebzeli bir yemek yapmıştık ve o sebzelerden arta kalan malzemeleri ve kabukları buraya getirerek yeni bir yemek yaptık. Çok eğlendik ve bilinçlendik.” ifadelerinde bulundu. “Ürdün’de de Atıksız Mutfak etkinliği yapılıyor” Ürdün’den gelen Sarah Asad ise, “Atıksız Mutfak ile ilgili bir çalışma gerekçesiyle buraya geldik. Burada Ürdün yemeği yaptım, kabağın içiyle çorba yaptık ve bu yemek Ürdün de de çok fazla yapılıyor. Ürdün’de de “Atıksız Mutfak” örneği var ve etkinlikler yapılıyor” diye konuştu. “Kültürler arası kaynaşma oldu” Yozgat Bozok Üniversitesi Meslek Yüksek Okulu Aşçılık Bölümü öğrencilerinden Lezihan Sarı da, “Bölümümüzde yurt dışından gelen misafirlerimizi ağırladık. Onlarla beraber yemek yaptık. Biz yaptığımız yemekleri onlara tattırdık onlar da bize kendi ülkelerine ait olan yemekleri öğrettiler. Çok güzel vakit geçirdik” dedi.
İstanbul Abdullah Avcı: “Trabzonspor her zaman yarışmak zorundadır” Trabzonspor Teknik Direktörü Abdullah Avcı, şampiyonluk yarışının sürdürülebilir olması için yoğun çaba sarf ettiklerini söyleyerek, “Trabzonspor her zaman yarışmak zorundadır” dedi. Trabzonspor Teknik Direktörü Abdullah Avcı, altyapı için yapılan planlar ve gelecek sezon hedeflerini kapsayan bir basın toplantısı gerçekleştirdi. Zorlu Center’da yapılan basın toplantısında açıklamalarda bulunan Avcı, Trabzonspor’un her zaman şampiyonluk yarışında olması gerektiğini söyledi. Şampiyonluk yarışının her sene için sürdürülebilir olması adına yoğun çaba harcadıklarını söyleyen Avcı, “Trabzonspor bir dünya markası olabilecek nitelikte olabilecek bu coğrafyanın doğru yatırımlar yapması gerekiyor. Biz de akademi ve üst yapıda çalışmalar yapıyoruz. Trabzonspor her zaman yarışmak zorundadır, sürdürülebilir durumu oluşturmak için yoğun bir çaba içindeyiz. Başkanın 3.5 yıldır bana verdiği koşulsuz destek bizim Trabzonspor için daha fazla üretmemizi sağlıyor. 10 Kasım 2020 Trabzonspor’a ayak bastığım gün arada sadece 7 aylık bir boşluk var. Buraya gelirken koşulsuz verdiği destek, oluşturduğu ortam, bir şirket yönetimi gibi ama duygusunun içinde olduğu ortamı bize oluşturduğu için teşekkür ediyorum. Buraya gelirken Trabzonspor büyük marka ama Ertuğrul Doğan aradığı zaman koşulsuz ve daha önce yaptıklarımızın hayalini kurarak buradayız” ifadelerini kullandı. “Ligi 3. sırada tamamlamak, Türkiye kupasını müzemize götürmek istiyoruz” Başkan Ertuğrul Doğan’ın transfer konusunda kendisinde daha hızlı olduğunu belirten tecrübeli teknik adam, “6 ay önce geldiğimde organizasyonu yeniden oturtmak ve geldiğimizde ulaşılabilir koyduğumuz hedefler lig 3.’lüğü ve Türkiye Kupası’nı müzeye götürmekti, bunları başarmak istiyoruz. Avrupa kupalarında sahne almanın ekonomik olarak katkı sağlamak gibi farkı var. Yoğun bir şekilde transfer için çalışıyoruz, görüşmeler devam ediyor. Buradaki amacımız Trabzonspor’u anlatmak ki herkes Avrupa’da da Trabzonspor’un ne olduğunu çok iyi biliyor. Çok net geri bildirimler alıyoruz. Tecrübeli ve genç oyuncu olacak ama şunu söyleyebilirim oyun felsefesi oturuyor, bunu daha hızlı ve daha agresif hale getirecek bir takım oluşturmaya çalışıyoruz” cümlelerine yer verdi. “Önümüzdeki senelerde böyle yüksek puan skalası olacağını düşünmüyorum” Bu sezon Galatasaray ile Fenerbahçe’nin diğer takımlardan oldukça fazla bir puan farkıyla şampiyonluk yarışını sürdürmesiyle alakalı düşüncelerinin sorulmasını üzerine Avcı, “Ligde puan skalasının bu kadar yüksek olmasını çok sağlıklı bulmuyorum. Önümüzdeki senelerde böyle yüksek puan skalası olacağını düşünmüyorum. Şampiyonluk kelimesi en tepede ve herkesin istediği şey ama sürdürülebilir olmak, yarışmak Trabzon markasının her zaman yarışın içinde olması gerekiyor. Bu oyun artık organizasyon oyununa dönmüştür. Bu süreçlerde sadece önümüzdeki senenin değil, uzun vade planları doğru yapmak gerekiyor. Trabzonspor şampiyonluğa oynayacaktır, her zaman da böyle olmuştur, Trabzonspor oyuncu açısından verimli bir toprak, 1.5 sene önce başkandan rica ettim, bugün Trabzonspor Akademisi uluslararası firmalar tarafından denetleniyor. Avrupa’da yarışacak Trabzonspor oluşturmak için bugün bu imkanı bize başkan sağladı. TFF de bunu örnek aldı. Aynı firma bugün akademinin eğitmenlerini eğitiyor. Trabzonspor taraftarından sabırlı olmasını isteyeceğiz ama bunun sonucunda yarışabilir bir takım kimliğini her zaman korumuş olacağız" şeklinde konuştu. “Şehrimizin bazen çok kabul etmediği pas oyunun oynatmaya devam edeceğiz” Altyapı ile ilgili çalışmalardan bahseden 60 yaşındaki çalıştırıcı, “3 yıl önce antrenmana çıktığımda Ahmetcan’ı tanımıyordum. Baktım, buranın yüzü olması gerek dedim, Ahmetcan’a formayı ben vermedim, o aldı. 18 maç oynadı, 9.5 milyon Euro’ya Ajax’a transfer oldu. Avrupa’nın akademisi en iyi olan takımı Trabzonspor Akademisi’nden transfer yaptı. Trabzon kimliğine uygun bir oyun oynamak zorundayız. Şehrimizin bazen çok kabul etmediği pas oyununu oynatmaya devam edeceğiz, büyük takımlar bunu oynamak zorundalar. Bu topun devamlı havada dolaştığı, çabuk kayıpların olduğu, daha dengeli, daha baskılı bir oyunu Trabzonspor oynayacaktır” diye konuştu. “Yabancı sayısını A Milli Takım Teknik direktörüyken medyadan öğrendim” Başarılı çalıştırıcı, gelecek sezon değişecek olan yabancı kuralına da değinerek, “Yabancı sayısını A Milli Takım teknik direktörüyken medyadan öğrendim. Bu kuralı medya benim çıkardığımı söyledi. Yerli - yabancı kalitesini oluşturursan serbest bırak. Bu sayılar değişecek ama hiçbir zaman karşılığı olmayacak. Akademi belirli bir seviyeye geldikten sonra serbest olması gerekiyor diye düşünüyorum. Türkiye’de yerli yabancı rekabetinin oluşturulması gerek” dedi.