Akdeniz “sağlık Çalışanlarına Yönelik Şiddet Olaylarına Karşın Caydırıcı Tedbirler Alınmalı”

Aydın Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyelerinden Rıza Akdeniz, Aile Hekimliğinde yaşanan sorunları dile getirerek talep ve önerilerde bulundu.
Türkiye’deki sağlık ortamının uzun zamandır sorunlu olduğunu, bu sorunlara doğru teşhis edecek ve çözebilecek bir iradeye ihtiyaç olduğunu savunan Akdeniz, “11 yıldır süren sağlıkta dönüşümle birlikte, koruyucu sağlık hizmetlerine üvey evlat muamelesi yapılmaktadır. Bunun en bariz örneği Suriye’deki iç savaştan ülkemize sığınan mültecilerin kabulünde görülmüştür. Gelen mültecilerden risk altındaki toplum aşılanmadığı için, ülkenin dört bir yanında herkesin kızamık ve polioya karşı aşılanmasına gerek kalmayacak ve kaynak israfına yol açılmayacaktı. Ülkemizde Aile Hekimliği uygulamalarına geçildiği süreden itibaren bir dizi düzenlemeler yapıldı. Sağlık alanındaki diğer uygulamalar gibi Aile Hekimliği uygulamaları sahada çalışanlara danışılmadan hayata geçirilmeye çalışılmaktadır. Birinci basamak sağlık hizmeti sunucuları olan Aile Hekimleri, birinci basamağa ait olmayan angaryalardan, diğer kurumların işlerini üstlenmekten son derece rahatsızlık duymaktalar. Aile Hekimlerini için hazırlanmış olan ödeme ve sözleşme yönetmelik taslağı, yapıcı, sorunları çözücü bir değişiklikler içermiyor. Hizmetin sürekliliğinin sağlanması ve niteliğinin arttırılmasıyla ilgili düzenleme yapılmazken, taslak yönetmelik, Aile Hekimi ve hemşirelere sizlere daha az para vereceğim, tıpkı Kamu Hastane Birliklerinde olduğu gibi, çok çalışırsan (tarama programları yaparsan, daha çok poliklinik yaparsan, acilde nöbet tutarsan) kesilen paranın bir kısmını geri kazanabilirsin diyor. Ayrıca yeni ücret yönetmeliğiyle ilgili düzenlemede artan sağlık harcamalarının bütün yükünü yine 1. Basamağa yüklenmeye çalışmaktadır” dedi.
“TTB-TABİP ODALARI VE İLGİLİ DERNEK TEMSİLCİLERİN GÖRÜŞLERİ ALINMALI”
Sağlık alanındaki uygulamalar hakkında taleplerde ve önerilerde bulunan Akdeniz, “Aile Sağlığı Merkezi çalışanlarına, (yasalarda tarif edilmiş olağanüstü durumlar hariç) kendisine bağlı nüfusa birinci basamak sağlık hizmet sunumunu içeren görev ve sorumlulukları dışında, nöbet ve benzeri isimler altında angarya niteliğinde ek görev ve sorumluluklar verilmemelidir. Bakanlık Aile Hekimliği uygulamasını bir kamu hizmeti olarak kabul ediyorsa, Zorunlu mesleki mali sorumluluk sigortası primlerinin, diğer kamu görevlisi hekimlerde olduğu gibi, yarısı hekim, yarısı Bakanlık tarafından ödenecek şekilde yasal değişikliğin yapılması gerekir. Aile Hekimliği sistemine ilişkin yeni düzenleme ve işlemler yapılması aşamasında TTB-Tabip Odaları ve ilgili dernek temsilcilerin görüşlerinin alınması, düzenlemelerin bu görüşler dikkate alınarak yapılması, yasal güvenceye kavuşturulmalıdır. Sahada çalışanların katkısı olmadan çıkan her uygulama kadük kalmaya mahkumdur. Sağlık çalışanlarına yönelik şiddet olaylarına karşın ASM düzeyinde önleyici, caydırıcı tedbirlerin alınmasını, bunun için her ASM’ ye özel güvenlik hizmetlerinin diğer tüm kurumlarda olduğu gibi Bakanlık tarafından sağlanmalıdır. Tüm yaşanan sorunlara, olumsuzluklara rağmen tüm hekimlerimiz gibi Aile hekimi ve aile sağlığı elemanlarımız özveriyle, fedakar bir şekilde halkımıza sağlık hizmeti sunmayı sürdürmektedirler, sürdürmeye devam edeceklerdir” diye konuştu.