GÜNDEM - 26 Mayıs 2024 Pazar 09:57

Bebeğini bir gün koklayabildi, 35 yıldır özlemini çekiyor

A
A
A

İzmir Buca’da ikamet eden Hanım Ayten, 35 yıl önce henüz 2 günlükken, iddiasına göre ev sahibi G.S. tarafından hastaneden kaçırılan erkek çocuğunun hasretiyle yaşıyor. "Bebeğin öldü, gömdüler" diyen kayıp komşusu ve yaşadığına inandığı yavrusundan bir iz bulmaya çalışan acılı anne, yardım bekliyor.

Buca ilçesine bağlı Atatürk Mahallesi’nde yaşayan Hanım Ayten (58), iddiasına göre, 1989 yılında Karşıyaka’da devlet hastanesinde bir erkek çocuk dünyaya getirdi. Doğum yaptığı sırada kendisine oturduğu evin sahibi G.S. refakat etti. Anne Ayten, doğumdan sonra bebeği ile birlikte evine döndü. İki gün sonra bebeğin hastalanması üzerine anne Ayten, bebeğini alarak yine komşusu G.S. ile birlikte Behçet Uz Çocuk Hastanesine gitti. Kendisinin okuma-yazması olmadığı için resmi işlemleri komşusu yürüttü. Bebeğin tedavisi için 2 gün hastanede kuvözde kalması gerektiğinden anne ve komşusu evlerine döndü. Hanım Ayten, o günden sonra bir daha bebeğinden haber alamadı. "Bebeğin öldü, gömdüler" diyerek, bebeğin eşyalarını anneye teslim eden komşu G.S. de sonrasında mahalleyi terk etti.

Altı çocuk annesi olan Hanım Ayten, 35 yıldır çevresinde kendisine yol gösterecek, rehberlik edecek birileri olmadığından çocuğuna ulaşamadığını ifade ederek, seneler sonra çocuklarının girişimleri ile yeniden kayıp oğlunu aramaya başladı.

Bebeğinden geriye battaniyesi kaldı

Yıllardır evlat hasreti ile yüreği yanan Hanım Ayten, başına gelen acı olayı şöyle anlattı: “1989 yılında eşimle İzmir’e geldik. Doğumuma 2 ay vardı. Eşim o dönem çalıştığı için, kirada oturduğumuz evin sahibi kadın benimle ilgilendi. Doğumum yaklaştığında beni hastaneye o götürdü. Bir erkek bebeğim dünyaya geldi. Hastaneden ayrıldıktan sonra bebeğim rahatsızlanınca yine komşum G.S. ile birlikte Behçet Uz Çocuk Hastanesine gittik. Doktor bana ‘refakatçın var mı?’ diye sordu. Ben de ‘ev sahibim var’ dedim. Doktor ‘bebek bu gece yatsın, yarın götürün’ dedi. Okuma yazma bilmediğim için hastanedeki işlemleri komşum halletti. Biz komşumla birlikte evimize döndük. Sonraki gün bebeğimi beslemek için hastaneye gittim. Hemşireler bebeğimin komşum tarafından alındığını, hastaneden çıkarıldığını söylediler. Komşuma gittim ama evde bulamadım. Daha sonra komşum evime gelerek, elinde bebeğimin eşyalarını uzatıp ’bebeğin öldü, gömdüler’ dedi. Bunun üzerine kendimi kaybettim, ağladım. Bebeğimden bir daha haber alamadım" dedi.

Bebeğimi komşum kaçırıp sakladı

Defalarca komşusu G.S.’nin kapısını çalan fakat bir türlü bebeğine ulaşamayan Hanım Ayten, "Tekrar tekrar ev sahibimin evine gittim. Bana her defasında aynı şeyleri söyledi; ‘çocuğun öldü, arama’ dedi. Ben çocuğumdan bir iz bulmaya çalışırken, "öldü" dediği hastaneye gitmek istediğimde ev sahibim beni yanlış hastanelere yönlendirdi. Gittiğim hastanede bebeğimin ölmediğini söylediler. Ev sahibimin büyücülükle ilgisi vardı. Ben de kendisinden biraz korkuyordum. Çaresiz kaldım, çok aradım ama bebeğimi bulamadım. Komşum bebeğimin yerini biliyor" diye konuştu.

Ev sahibinin hala hayatta olduğunu ve en son bir buçuk yıl önce kendisine ulaşabildiğini belirten Hanım Ayten, daha sonra telefon numarasını değiştirdiği için izini kaybettiğini söyledi. Ayten, "Komşumdan şikayetçiyim. Benim çocuğumu geri versin başka da hiçbir şey istemiyorum. O kadın çocuğumun yerini biliyor” dedi.

Televizyonda kayıp çocukları izliyorum ’acaba bu benim oğlum mu’ diyorum

“Televizyon başında ailesinden ayrı kalmış kayıp gençleri izliyorum. ‘Bu benim oğluma benziyor’ diyorum. Allah rızası için benim çocuğum da bulunsun" diyerek gözyaşı döken anne Ayten, şöyle devam etti: "Belki çocuğum da beni arıyordur, belki de çok yakınımda, aynı mahalledeyiz ama bilemiyorum. Gözyaşlarım artık son bulsun. Çok yoruldum.”

“Kardeşimi istiyorum, lütfen yardımcı olun”

Ayten Ailesi, olayın biran önce çözüme kavuşması için savcılığa başvurdu. Kayıp kardeşinin hayatta olduğuna inandığını belirten Hanım Ayten’in 25 yaşındaki kızı Ayşenur Ayten, "Kardeşimi istiyorum. Sonuna kadar ne gerekiyorsa yapacağım. Annemizin daha fazla evlat hasreti çekmesine izin vermeyeceğim" dedi.

Mehmet Pamuk - Sinan Yeniçeri

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir Espark AVM’de çocuklar eğleniyor, ebeveynleri öğreniyor Espark AVM’de kurulan Tatil Atölyesi’nde çocuklar hem eğlenip hem de öğrenirken, ebeveynler ise Uzman Klinik Psikolog Şule Ulutürk’ten çocuk psikolojisine dair çeşitli bilgiler ediniyor. Eskişehir’de bulunan Espark AVM’de kurulan Tatil Atölyesi’nde çocukların günde üç farklı şekilde yapılan etkinlikler ile el becerileri artarken, ebeveynler de Uzman Klinik Psikolog Şule Ulutürk’ten çocuk psikolojisine dair çeşitli bilgiler edindi. Çocukların beslenmesi, ebeveyn tutumları, ebeveynlerin sorunlarla baş etme yöntemleri, teknoloji kullanımı gibi çeşitli konularda bilgileri Psikolog Şule Ulutürk’ten alan veliler etkinliğin verimli olduğuna değindi. 15 Haziran’da başlayan Tatil Atölyesi, 23 Haziran’a kadar çocukları ağırlayacak. “Her gün 90 çocuğu misafir ediyoruz” Tatil Atölyesi’nin yetkilisi Berya Sözeri Abbas, “Bu çocuklar için yapılan bir sanat atölyesi. Günde üç farklı atölye gerçekleştiriyoruz. Her atölyede farklı bir deneyim sağlıyor çocuklar. Hem de el becerilerini geliştiriyorlar. Hayal güçlerini destekleyen bir çalışma. Maske tasarım atölyesi var. Tamamen onların istediği şekilde bir maske tasarlıyorlar. Uçak yapıyoruz uçurtma şeklinde bir şey, bunun dışında bir de gökkuşağı atölyesi var. Bunda da renkleri tanıyoruz, renklerle ilgili bir çalışma. Bu atölye 15 Haziran’da başladı 23’üne kadar devam edecek. Her gün 90 çocuğu misafir ediyoruz. Toplamda 180 çocuğu ağırlamış bulunacağız. Evet çocuklar çok memnun. Çünkü kendi yaptığı çalışmaları isterlerse eve götürebiliyorlar hem de oynamaları için bir fırsat sunmuş oluyoruz onlara. Kendi çalışmalarını severek oynuyorlar” dedi. “Ebeveynleriyle birlikte çocuk psikolojisine dair çeşitli konularda buluşmalar gerçekleştiriyoruz” Ebeveynlere çeşitli konularda bilgi veren Uzman Klinik Psikolog Şule Ulutürk ise etkinlik hakkında şöyle konuştu: “Burada çocuklar atölyelerde keyifli vakit geçirirken bizler de ebeveynleriyle birlikte çocuk psikolojisine dair çeşitli konularda buluşmalar gerçekleştiriyoruz. Çocukların beslenmesi, ebeveyn tutumları ebeveynlerin baş etme yöntemleri, teknoloji kullanımı gibi çeşitli konularda ebeveynlere çocuklarıyla ilgili bilgiler vermeye çalışıyoruz. O günün konusuna göre değişiyor aslında. Bugünün konusu mesela çocuklarda beslenmeydi, daha çok okulda rahat bir şekilde yemek yiyebildikleri halde evde ebeveynlerine direnç gösteren çocukların olduğuna dair sorular geldi. Biz de onlara yönelik sağlıklı, verimli bilgiler vermeye çalışıyoruz. Mesela böyle bir sorun olduğunda çocukların aslında neden evde direnç gösterdiğini, orada ebeveyn tutumlarıyla ilgili neler olabileceğini, okulda neyin farklı olduğunu, tabii okulda akran deneyimi de olduğu için daha rahat bir şekilde de yemek yemeleri kolaylaşabiliyor. Evde biraz daha ebeveynlerin tutumlarıyla ya da duygu yansıtma da bu durum zorlaşabiliyor. Oraları biraz aydınlatmaya çalıştık birlikte. Bu tatil döneminde 9 gün boyunca buradayız, genelde sandalyelerimiz doluyor. Çocuklar keyifli vakit geçiriyor, ebeveynler de burada bilgilendirme seminerlerini çok istekli bir şekilde katılıp paylaşımlarda bulunuyorlar. O yüzden bu süreçten mutluyuz.”