Türkiye 2023’te Daha Da Yaşlanacak

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, 2012 yılında yüzde 7,5 olan 65 yaş üstü nüfus oranının 2023 yılında yüzde 10,2’ye yükseleceği tahmin ediliyor.
Nüfusun yaşlanması sağlıktan sosyal güvenliğe, eğitime, iş imkanlarına ve aile hayatına kadar toplumun her yönünü etkiliyor. Yapılan araştırmalar, ülkemizin yeni bir demografik yapıya geçmekte olduğunu gösteriyor. TÜİK verilerine göre, 2012 yılında 65 ve daha yukarı yaştaki nüfus oranı yüzde 7,5 iken nüfus projeksiyonlarına göre bu oranın 2023 yılında yüzde 10,2’ye yükseleceği tahmin ediliyor.
2012 yılında 65 ve daha yukarı yaştaki nüfus oranının en yüksek olduğu bölge yüzde 16,5 ile Ege Bölgesi oldu. Aydın’ın 65 ve üstü yaştaki nüfusun sayısı ise yüzde 10,86 ile 109 bin 328 olarak kayıtlara geçti.
65 ve üstü yaştaki kişilerin Aydın nüfusunun yüzde 10'unu oluşturduğuna işaret eden Halk Sağlığı Uzmanı Dr. Şeniz Karademir, yaşlılıkta daha iyi ve kaliteli bir yaşam için sağlık sorunlarından korunmanın önem taşıdığını söyledi. Günümüzde kronik hastalıkların erken teşhis edilebilme imkanının bulunması ve bu hastalıklara yönelik tedavi imkanlarının genişlemesinin ortalama insan ömrünün artmasını sağladığına dikkat çeken Karademir, “Buna ilaveten doğum oranlarının da azalmasıyla toplumumuzdaki yaşlı oranı artmaktadır. Yaşlanmayla birlikte vücudu enfeksiyonlara karşı koruyan bağışıklık sistemi de zayıflar. Bu yüzden yaşlıların enfeksiyon hastalığına yakalanma riski gençlere göre çok daha fazladır. Ayrıca kronik yada yıpratıcı hastalıklar, sigara ve alkol bağımlılığı, öz bakımın kötü olması, gerekli temizlik kurallarına uymamak ve beslenme bozuklukları da enfeksiyona bağlı hastalıklara yakalanma ihtimalini arttırır.Enfeksiyona bağlı bir rahatsızlık yaşandığında ateş ve kanda enfeksiyon bulguları varsa erken teşhis koymak mümkündür. Fakat yaşlılarda enfeksiyon belirti ve bulguları gençlere göre daha geç zamanda, hastalığın ilerlediği aşamada ortaya çıkar. Bu da hastalığın daha tehlikeli bir hal almasına neden olur” dedi.
YAŞILAR ENÇOK GRİPTEN ÖLÜYOR
70 yaş üstü hastaneye yatan yaşlıların yüzde 50’sinin grip hastalığı geçirdiğini ve ölümlerin yüzde 75-80’inin bu hastalık nedeniyle gerçekleştiğini kaydeden Karademir, “Zatürre yaşlılarda gençlere göre daha ağır geçirilir. Gribe yakalanma sıklığı yaşla beraber artmaz ama 65 yaştan sonra bu hastalığa yakalanınca iyileşme gençlere göre daha zor olur. Kalp hastalarında griple birlikte akciğerde sıvı toplanması görülebilir. Bu durum ölümle sonuçlanabilir. Yaşlıda gribi takiben bakteriyel zatürre gelişebilir. Yaşlı, zatürre ve grip tedavisi için hastaneye yatırıldığında bu kez hastane enfeksiyonlarına yakalanma riski ortaya çıkar. Yaşlının hastane kaynaklı enfeksiyonlara yakalanması çok daha kolaydır. Bu durumda da iyileşmesi ve tedaviye cevap vermesi zorlaşır. Sonbahar başında yapılan grip aşısı, risk grubundaki yaşlılarda ölümcül grip hastalıklarını azaltmada etkilidir. Yaşlılıkta daha iyi ve kaliteli bir yaşam için bu sağlık sorunlarından korunmak gereklidir. Korunmak için başlıca üç ilke; sağlıklı beslenmek, düzenli egzersiz yapmak ve sigara ve benzeri sağlığa zarar veren davranışlardan uzak kalmaktır” şeklinde konuştu.
Karademir, yaşlılarda rastlanan ve tedavi geciktiğinde ölümle sonuçlanabilen başlıca enfeksiyon hastalıklarını ise şöyle sıraladı: Zatürre ve grip, Verem, İdrar yolu enfeksiyonu, Karın içi iltihaplanmalar, Cilt ve yumuşak doku enfeksiyonları, Zona hastalığı, Menenjit, Kalp kası enfeksiyonu ve Eklem enfeksiyonu.