GENEL - 29 Mart 2023 Çarşamba 10:48

‘Sevgi İzi’ sayesinde kaybolmayacaklar

A
A
A
‘Sevgi İzi’ sayesinde kaybolmayacaklar

Aydın’da alzheimer, otizm, down sendromlu ve zihinsel engelli 350 çocuğa kaybolduklarında bulunmaları amacıyla ‘Sevgi İzi’ yapıldı.

Aydın’da alzheimer, otizm, down sendromlu ve zihinsel engelli 350 çocuğa kaybolduklarında bulunmaları amacıyla ‘Sevgi İzi’ yapıldı.



Kaybolan ya da kendisini ifade edemeyecek konumda olan kişilerin daha kolay bulunması amacıyla ortaya çıkmış bir proje olan ‘Sevgi İzi’ projesinde 2 buçuk yıldır gönüllü olarak çalışan Nazillili Güzellik Salonu İşletmecisi Ümran Erkan, bugüne kadar 350 çocuğa uygulama yaptıklarını söyledi.



Geçtiğimiz hafta Nazilli Güzelköy Özel Eğitim Uygulama Okulu’nda ilk kez uygulanan projede 42 öğrenciye ‘sevgi izi’ yapıldı. Kaybolan ya da kendisini ifade edemeyecek konumda olan kişilerin daha kolay bulunması amacıyla Araştırmacı Gazeteci ve Televizyon Programcısı Müge Anlı tarafından hayata geçirilen ‘Sevgi İzi’ projesinin uygulanmasında öncülük yapan Nazilli Güzelköy Özel Eğitim Uygulama Okulu Müdürü Ali İhsan Şahin’e öğrenci velileri de destek verdi. Geçtiğimiz hafta Nazilli Kaymakamı Sedat Sırrı Arısoy, Belediye Başkanı Kürşat Engin Özcan, AK Parti Nazilli İlçe Başkanı Volkan Beyazıt, İlçe Milli Eğitim Müdürü İsmail Şimşek, öğrenci velileri ve öğrencilerin de katıldığı etkinlikte ilk etapta 35 çocuk projeye dahil edildi.



“Aileler talepte bulundu”


Hedeflerinin otizmli bireylere ve ailelerine destek sağlamak olduğunu ifade eden Aydın Otizm Gençlik ve Spor Derneği Nazilli Şube Başkanı Av. Sema Üzel: “İlk yaptığımız iş çocukların tespiti oldu. Aileleri ile toplantımızı gerçekleştirdik ve toplantımızda ailelerin acilen çözüm bekleyen sorunlarını sorduk. Acilen ‘Sevgi İzi’ talebinde bulundular. Zaten Nazilli’de 2 buçuk yıl önce uygulanan özellikle yaşlı Alzheimer hastalarına tatbik edilmiş, engelli çocuklara da yapılmış bir uygulamayı Aydın bölgesinde gerçekleşmesine öncülük eden Ümran Erkan ile hemen irtibat kurarak destek istedik. İlk uygulamayı geçen hafta yaptık. Nazilli’de 2 buçuk yıldır, okulumuzda ise ilk kez uygulanan bu uygulamanın amacı konuşamayan, iletişim sorunları olan çocuklarımızın günlük yaşam olayları içerisinde kaybolma veya olumsuz bir olay sonrasında kimlik tespitinin yapılamayacağı durumlarda sol bileklerinde bulunan kodun sayesinde aileleri bulunuyor” dedi.



“Ailelerin üzerine düşen yükü azaltmak istiyoruz”


Başkan Üzel, Nazilli’de özellikle sosyal hizmet anlamında ailelerin üzerine düşen yükü hafifletmek amacıyla yola çıktıklarını ifade ederek: “Başta da önemlisi bu çocuklara beceri kazandırmak, sosyal yaşama katılmalarını sağlamak ve 24 saatlerini verimli yaşamalarını sağlamak. Dernek olarak aktif yaşam merkezlerinin kurulması için projeler üretiyoruz. İnşallah bunun gerçekleşmesini sağlarız. Otizm yaşam boyu süren bir olay ve özellikle şunu vurgulamak istiyorum; maalesef ülkemizde yeterli bilimsel veri çalışması olmamasına rağmen Amerika Birleşik Devletleri’nde hastalıkları önleme ve kontrol merkezinin yaptığı son verilere göre artık 36 çocuktan biri otizmli olmaktadır. Bu 2000 yılında on binde beş iken şimdi 36’da bire düşmüştür ve hızla artmaktadır. Tıbbi bir tedavisi yoktur. Otizmin tek tedavisi yoğun bireysel bütünleştirici eğitimin aldırılmasının sağlanmasıdır” dedi.



“Gönüllü olarak yapıyorum”


Ümran Erkan da 2021 yılından itibaren Müge Anlı ile çalıştığını ifade ederek: “Gönüllü olarak Aydın bölgesinde sadece ben yapıyorum. Şu ana kadar 350’ye yakın çocuğumuz ve Alzheimer hastalarına yaptım” dedi.



“Sevgi izi sayesinde kolayca bulunabilecekler”


Okul Müdürü Ali İhsan Şahin ise “Müge Anlı’nın kıymetli ’sevgi izi’ projesini burada öğrencilerimize ulaştırmayı planladık ve gerçekleştiriyoruz. Herhangi bir ücret alınmadan alzheimer, otizm, down sendromlu ve zihinsel engelli çocuklarımız sevgi izi projesine dahil ediliyor. Bu çocuklarımız kaybolduklarında kendilerini ifade edemeyecekleri için sol bileklerinde bulunan sevgi izi sayesinde kolayca bulunabilecekler. Sistem tarafından her bir kişiye numara atanıyor. Yetkili birimler o numarayı arattığında bütün iletişim bilgilerine ulaşabiliyorlar” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Çorum Milyonlarca liralık vurgun yapan şebekenin çökertildiği operasyonda 7 tutuklama Araç satmak isteyen 55 vatandaşı "senet hilesiyle" milyonlarca liralık dolandıran şahıslara yönelik Çorum merkezli 5 ilde düzenlenen operasyonda gözaltına alınan şüphelilerden 7’si tutuklandı. Edinilen bilgiye göre, Çorum il Emniyet Müdürlüğü Dolandırıcılık Büro Amirliği ekipleri tarafından, internet üzerinden araçlarını satmak için ilan veren vatandaşları ağına düşüren ve satın almak istedikleri araçların ücretinin bir kısmını güvenli ödeme ya da elden ödeyip, geri kalan tutarı ise senet düzenleyip ödeme yapmayan şebekeye yönelik çalışma başlattı. Ekipler tarafından yürütülen çalışmalar neticesinde, şüphelilerin devri alınan araçların kaydını kendi aralarında ya da üçüncü şahıslara devrettiği, bu yöntemle elde ettikleri gelirleri kendilerine ait şirketler üzerinden akladıkları tespit edildi. Şebekenin yöntemiyle toplam 55 araç sahibini dolandırdığını belirleyen ekipler, MASAK’tan temin edilen raporlarda şüphelilerin banka hesaplarında 2025 yılı içerisinde tam 45 milyon TL’lik işlem hacmi bulunduğu ve bu paranın 15 milyon TL’lik kısmının şirketler üzerinden aklandığını belirledi. Düğmeye basan ekipler, Çorum merkezli Kırıkkale, Kırşehir, Yozgat ve Ankara’da belirlenen adreslere eş zamanlı operasyon düzenledi. Operasyon kapsamında 14 şüpheli yakalanarak gözaltına alındı. Şüphelilerin suçtan elde ettikleri değerlendirilen ve piyasa değeri yaklaşık 46 milyon 500 bin TL olan 58 araca ve 2 taşınmaza da el konuldu. Gözaltına alınan 14 şüpheli, emniyetteki işlemlerin ardından Çorum Adliyesi’ne sevk edildi. Hakim karşısına çıkartılan şüphelilerden 7’si tutuklanırken, 7’si ise adli kontrol adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
Karabük Bakan Tunç: "Adaleti sadece köhne binalardan kurtarmadık, darbecilerin ve vesayetçilerin kontrolünden kurtardık" Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Karabük Adalet Sarayı’nın temel atma töreninde yaptığı konuşmada, Türkiye genelinde 395 müstakil adalet binası inşa ettiklerini belirterek, adaletin sadece fiziki mekanlarla değil vesayetçi ve darbeci anlayışlardan arındırılarak milletin yargısı haline getirildiğini söyledi. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Karabük’te yapımı gerçekleştirilecek Adalet Sarayı’nın temel atma törenine katıldı. Törende konuşan Tunç, AK Parti iktidarları döneminde Karabük’ün önemli yatırımlar aldığını belirtti. Bakan Tunç, Karabük’ün eğitimden sağlığa, ulaşımdan kamu hizmet binalarına, sanayi tesislerinden altyapı projelerine kadar birçok önemli esere kavuştuğunu ifade ederek, "AK Parti iktidarlarıyla Karabük’ümüz çok önemli yatırımlar aldı, birçok esere sahne oldu. Türkiye genelinde olduğu gibi eğitimden sağlığa, ulaşımdan kamu binalarına, kamu hizmet yapılarından sanayi tesislerine varıncaya kadar Karabük’ümüz çok büyük eserlere kavuştu. Bugün de bunun devamını sağlamış oluyoruz" dedi. Adalet sarayının Karabük için önemli bir ihtiyaç olduğunu vurgulayan Tunç, göreve geldikleri ilk günden itibaren çalışmaların başlatıldığını belirterek, "Kamu hizmet binalarımızdan bir eksiğimiz vardı. Adalet binamızın bir an önce yapılması noktasında valimiz ve milletvekillerimiz, Bakanlığımızın ilk günlerinde ‘hayırlı olsun’ ziyaretine gelir gelmez, memleketimize bir adalet binası kazandıralım dediler. Biz de ilk günden itibaren hemen proje çalışmalarına başladık" ifadelerini kullandı. Bakan Tunç, adalet sarayının yapım sürecine ilişkin ise şu bilgileri paylaştı: "Saraylı binamızın temelini attıktan sonra, inşallah 600 gün süresi olan bu projeyi müteahhit firma 2 yıldan önce bitirerek Karabük’ümüze bu güzel eseri kazandıracak. Böylece adalet hizmetlerinin daha uygun bir mekânda, adaletin makamına yakışır bir şekilde yürütülmesini sağlamış olacağız." Türkiye genelinde adalet altyapısına yönelik yatırımlara da değinen Tunç, "Biz bugüne kadar Türkiye genelinde 395 müstakil adalet binası yaptık. 78 olan sayı, üç yüz doksan beşe yükseldi" dedi. Sadece bina yapmakla yetinmediklerini dile getiren Tunç, konuşmasında şu ifadelere yer verdi: "Tabii bunu söylediğimizde ‘Sadece bina mı yaptınız? Bina yapmakla adalet gerçekleşir mi?’ deniliyor. Hayır, biz sadece adalet binaları yapmakla kalmadık. Eğitimden sağlığa, üniversitelerden tünellere, limanlardan altyapı ve üstyapı projelerine kadar Türkiye’nin fiziki kalkınmasını sağlarken, ekonomik ilerlemesini de destekledik. Kamu binalarımızı da yeniledik, adaleti köhne binalardan kurtardık." Adaletin vesayetçi anlayıştan kurtarıldığını vurgulayan Tunç, "Ama biz adaleti sadece köhne binalardan ya da merdiven altı duruşma salonlarından kurtarmadık. Adaleti birilerinin arka bahçesi olmaktan, darbecilerin ve vesayetçilerin kontrolünden kurtardık ve milletin yargısı haline getirdik" şeklinde konuştu. Anayasal reformlara değinen Tunç, "Anayasada ‘darbeciler yargılanamaz’ anlayışı vardı. Sizin oylarınızla bunlar değişti. 30-40 yıl sonra 12 Eylül darbecileri ve 28 Şubat postmodern darbecileri yargı huzuruna çıkarıldı ve millet önünde hesap vermeleri sağlandı" ifadelerini kullandı. Türkiye’nin demokratikleşme sürecine dikkat çeken Tunç, terörle mücadele konusunda da kararlı olduklarını belirterek, "İnşallah terörsüz bir Türkiye’yi de hep birlikte inşa edeceğiz. Terörden kurtulacağız ve bu noktada kararlı bir çalışmamız var" dedi. Terörün sona erdirilmesine yönelik yürütülen sürece de değinen Tunç, "İnşallah terörün sona erdirilmesi ve terör örgütünün tasfiyesiyle ilgili süreci şu anda yürütüyoruz. Terör örgütü silah bırakma kararı aldı" ifadelerini kullandı. Sürecin Meclis ve devlet kurumlarının koordinasyonu içinde sürdüğünü vurgulayan Tunç, Meclis’te kurulan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun çalışmalarına da değinerek, terörün kalıcı olarak Türkiye gündeminden çıkarılması için kararlılıkla çalışmaya devam edeceklerini söyledi. Konuşmaların ardından protokol üyelerinin katılımıyla butonlara basılarak adalet sarayının temeli atıldı.
Kastamonu Kastamonu’da vatandaşlar Filistin için ses yükseltti Kastamonu’da cuma namazı çıkışında bir araya gelen vatandaşlar, Gazze’deki insanlık dramı için İsrail’i protesto etti. İnsanlık İttifakı ve Milli İrade Platformu tarafından Kastamonu’da cuma namazı çıkışında basın açıklaması düzenlendi. Nasrullah Meydanı’nda bir araya gelen grup Filistin’de devam eden İsrail saldırılarını kınadıklarını belirterek ’barışçıl şahitlik’ çağrısını yeniledi. Grup adına konuşan TÜGVA Kastamonu İl Temsilcisi Selim Önen, "Gazze’de yaşam, ‘normalleşme’ değil, hayatta kalma mücadelesi üzerinden sürmektedir. Uluslararası hukuk, güçlüye kalkan, zayıfa verilen sus payı olmamalıdır. İnsan hakları söylemi yalnızca rahat coğrafyaların dekoru olarak görülmemelidir. Bugün Gazze’de sivillerin korunması, sağlık sisteminin ayakta tutulması, gıda ve suya erişim gibi en temel başlıklar hala tartışma konusuysa burada yalnızca bir ‘kriz’ değil, aynı zamanda uluslararası düzenin ‘itibar kaybı’ yaşanmaktadır. Bugün yaşadığımız iletişim çağında, bir çocuğun soğukta can verdiği haberini ‘akış’ içinde tüketebiliyorsak, burada bir sorun vardır. Bir toplumun ihtiyaç duyduğu ‘insani yardım’ kavramı bile süslenerek tartışmalı hale getiren ‘prosedürler’ var ise burada bir sorun vardır. Bu çağrımız bir ülkeye, bir halka, bir kuruma karşı önyargı değil; insan hayatını merkeze alan evrensel bir tutarlılık talebi içermektedir. Milli İrade Platformu ve İnsanlık İttifakı çatısı altında 400’ü aşkın paydaş sivil toplum kuruluşuyla birlikte, kamu vicdanını diri tutmak ve insanlık onurunu savunmak amacıyla barışçıl ‘şahitlik’ çağrımızı yineliyoruz" dedi.