GENEL - 16 Aralık 2019 Pazartesi 14:49

Yüzde 40 hibeli düve alım desteği başvuruları başladı

A
A
A
Yüzde 40 hibeli düve alım desteği başvuruları başladı

Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından TÜRKVET’e kayıtlı işletmesi olan yetiştiriciler, bir işletme; kapasitesini 10 başa tamamlayacak şekilde desteklenecek olup, düve alım bedelinin yüzde 40’u hibe olarak verilecek.

Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından TÜRKVET’e kayıtlı işletmesi olan yetiştiriciler, bir işletme; kapasitesini 10 başa tamamlayacak şekilde desteklenecek olup, düve alım bedelinin yüzde 40’u hibe olarak verilecek. Aydın Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği (ADSYB) Başkanı Mehmet Sedat Güngör, başvuruların 14 Ocak 2020 tarihine kadar devam edeceğini açıkladı.


Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından 2019 yılı tarımsal desteklemelere ilişkin karar kapsamında “Hayvancılık Desteklemeleri Uygulama Tebliği içindeki Düve Alım Desteği 20 Kasım 2019 tarihli ve 30954 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girdiğini belirten Başkan Mehmet Sedat Güngör, bugün itibariyle başlayan Düve Alım Desteği başvurularının 14 Ocak 2020 tarihine kadar il ve ilçe Tarım Müdürlüklerine yapılacağını belirtti. Başkan Güngör, “Bu kapsamda; etçi, kombine ve sütçü ırklar ile mandalarda belirlenen ırklara yüzde 40 hibe desteği verilecek. Bu destek kapsamında fiyatlar; Gebe düvelerde 12 bin 500 TL/baş, 8 -15 aylık boş dişi sığır fiyatı 7.500 TL/baş, gebe manda fiyatı 10.000 TL/baş ve 8-15 aylık boş dişi manda fiyatı 6 bin TL/baş olarak belirlenmiştir” diyerek destekleme projesinin hayırlı olmasını diledi.


Yetiştiricilerimiz başvurularını bağlı oldukları İl ve İlçe Müdürlüklerine yapabileceğini kaydeden ADSYB Başkanı Mehmet Sedat Güngör, düve alımlarına ilişkin satın alma işlemleri hakkında Bakanlığın 14 şart belirlediğini kaydetti. Başkan Güngör, satın alınacak damızlık düve/mandalar kararın yayımı tarihi itibarıyla TÜRKVET’e kayıtlı ve yurt içinden temin edileceğini de belirterek “Damızlık düveler; aynı ırka ait anne ve babanın kızlarından olup, melez olmayacaktır. Gebe düveler; aynı ırktan suni tohumlama yoluyla ya da Bakanlıkça izin verilen boğalardan tabii tohumlama ile gebe bırakılmış olmalıdır.


Satın Alınacak damızlık hayvanlar aşağıda belirtilen aynı ırktan sadece boş dişi veya gebe olmalıdır: a- Etçi Irklar; Angus, Charolais, Limousin, Hereford, Belgium Blue b- Kombine Irklar; Simental Fleckvieh,Brown Swiss, Mondbeliard c- Sütçü ırklar; Holstein, Jersey,d- Manda.


Damızlık düvelerde/mandalarda brucella hastalığı için Bakanlık il/ilçe müdürlüklerince alınan numunelerin, Bakanlığa bağlı laboratuvarlarca yapılan test sonuçları ve tüberküloz yönünden Bakanlık il/ilçe müdürlüklerince yapılan tüberkülin testleri negatif olmalıdır. Hastalıktan ari işletmeler hariç testler son 6 ay içinde yapılmış olmalıdır.


Düvelerin/mandaların temin edileceği yerler; Düveler, düve/manda yetiştirici merkezlerinden, hastalıktan ari işletmelerden, TİGEM’den, damızlık sığır yetiştirici birlikleri, damızlık manda yetiştirici birlikleri ile Tarım Kredi Kooperatifleri (TKK) ve iştiraklerinden temin edilmelidir” şartları bulunmaktadır. Desteklemeler hakkında detaylı bilginin bakanlığın web sitesinden ulaşılabilir” dedi.


Başkan Güngör ayrıca; Satın alınacak damızlık gebe düvelerin teslim tarihinde 13-25 aylık (390-750 gün) yaş aralığında tohumlanmış ve en az 90 gün gebelik, damızlık boş dişi sığırlar; teslim tarihinde en az 8- 15 aylık (240-450 gün) yaşta, damızlık gebe mandaların ise teslim tarihinde 20-40 aylık (600-1200 gün) yaş aralığında tohumlanmış ve en az 3 aylık (90 gün) gebelik, damızlık boş dişi mandaların da teslim tarihinde en az 12-24 aylık (365-730 gün ) yaş aralığında olması gerektiğini söyledi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul L’oréal Türkiye genç bilim kadınlarını ödüllendirmeye devam ediyor Tekno-güzellik şirketi L’Oréal Türkiye’nin UNESCO Türkiye Milli Komisyonu iş birliğiyle yürüttüğü "Bilim Kadınları İçin" programı 23 yıldır devam ediyor. Program, bugüne kadar Türkiye’den 128 bilim kadınını destekledi. Bu yıl Boğaziçi Üniversitesi Biyomedikal Mühendisliği Enstitüsü’nden Doç. Dr. Banu İyisan, Üçlü Negatif Meme Kanseri için tamamen doğal biyomalzemelerle akıllı ve hedefli nanoilaç teknolojileri geliştirmeyi amaçlayan projesiyle ödüllendirildi. Türkiye’nin önde gelen kurumsal sosyal sorumluluk programlarından biri olan "Bilim Kadınları İçin" programında, bu yıl ödül alan bilim kadınları L’Oréal Türkiye’nin ev sahipliğinde gerçekleştirilen tören ile duyuruldu. Bu kapsamda Boğaziçi Üniversitesi Biyomedikal Mühendisliği Enstitüsü öğretim üyesi Doç. Dr. Banu İyisan, tamamen doğal biyomalzemeler kullanarak Üçlü Negatif Meme Kanseri (ÜNMK) tedavisinde hedefli ve akıllı nanoilaç sistemleri geliştirmeyi amaçlayan projesiyle öne çıkıyor. Kadınlarda en sık görülen kanser türü olan meme kanserinin agresif alt türlerinden Üçlü Negatif Meme Kanseri’ne yönelik bu çalışma, mevcut tedavilerin sınırlılıklarını aşmayı hedefleyen önemli bir yaklaşım sunuyor. Eğitim ve araştırma yolculuğu: Almanya’dan Türkiye’ye uzanan bilim kariyeri Programın uluslararası ayağı olan L’Oréal-UNESCO For Women in Science, 140’dan fazla ülkede 4 bin 700’den fazla bilim kadınını desteklemiş ve bu isimlerden 7’si daha sonra Nobel Ödülü’ne layık görülmüştü. Türkiye, bu programın en aktif yürütüldüğü ve en çok destek veren ilk beş ülkeden biri olarak öne çıkıyor. İstanbul Teknik Üniversitesi Kimya Mühendisliği bölümünde lisans ve yüksek lisansını tamamlayan Doç. Dr. Banu İyisan 2012 yılında doktora eğitimi için Almanya’ya taşındı. Leibniz Polimer Enstitüsü’nde biyomedikal nanomalzemeler, kontrollü ilaç salım sistemleri, sentetik biyoloji ve biyosensör uygulamaları üzerine çalıştı; 2016’da Dresden Teknik Üniversitesi’nden doktora derecesini aldı. Doktora sürecinde International Helmholtz Research School for Nanoelectronic Networks (IHRS NANONET) programında nanoteknoloji ve malzeme bilimi üzerine eğitim alan araştırmacı, 2017-2020 yılları arasında Max Planck Polimer Araştırma Enstitüsü’nde yürütülen bir AB projesinde, meme kanseri teşhisi için nanofotonik sistemler geliştirmeye yönelik doktora sonrası çalışmalar yaptı. 2023 yılında Max Planck Partner Grup Lideri seçilerek, MPIP ile uluslararası iş birliğini güçlendirdi. Üçlü negatif meme kanserine yönelik yenilikçi tedavi yaklaşımı Yürüttüğü akıllı hibrit nanoilaç teknolojisi projesiyle, meme kanserinin en agresif alt türlerinden biri olan Üçlü Negatif Meme Kanseri’nin hedefli tedavilere yanıt vermemesi ve mevcut kemoterapi ilaçlarının ciddi yan etkilere yol açması nedeniyle ortaya çıkan ihtiyaca çözüm sunmayı amaçlayan İyisan, proje kapsamında tamamen doğal biyomalzemeler kullanarak Üçlü Negatif Meme Kanseri hücrelerini seçici biçimde hedefleyebilen ve pH gibi çevresel uyarılara duyarlı çalışan akıllı hibrit nanoilaç taşıyıcılarının tasarlanmasını hedefliyor. Bu yaklaşım, tedavi etkinliğinin artırılmasına ve yan etkilerin önemli ölçüde azaltılmasına katkı sağlamayı amaçlarken, sürdürülebilir teknolojilerle geliştirilen sistemin gelecekte farklı agresif kanser türlerinde de uygulanabilir olması hedefleniyor. 2020 yılından bu yana Boğaziçi Üniversitesi Biyomedikal Mühendisliği Enstitüsü’nde görev yapan Doç. Dr. Banu İyisan aldığı fonlarla Biyofonksiyonel Nanomalzeme Tasarım Laboratuvarı’nı kurarak araştırmalarını burada sürdürmeye devam ediyor.