GENEL - 30 Ağustos 2018 Perşembe 13:54

Ayvalık’ta Zafer Bayramı doruğa çıktı

A
A
A
Ayvalık’ta Zafer Bayramı doruğa çıktı

Balıkesir’in Ayvalık ilçesinde, 30 Ağustos Zafer Bayramı büyük bir coşkuyla kutlandı.

Balıkesir’in Ayvalık ilçesinde, 30 Ağustos Zafer Bayramı büyük bir coşkuyla kutlandı.


Sabah saat 09.30’da Ayvalık Kaymakamlık makamında gerçekleşen ilk kutlamada; Ayvalık Kaymakamı Gökhan Görgülüarslan’ın izinli olması nedeniyle yerine Balıkesir Vali Yardımcısı Şükrü Kara, protokol üyeleriyle vatandaşların bayram tebriklerini kabul etti.


Ayvalık’taki 30 Ağustos Zafer Bayramı kutlamalarına ait ikinci tören saat 10.00’da ilçe merkezindeki Cumhuriyet Meydanı’nda Atatürk anıtı önünde gerçekleştirildi.


Balıkesir Vali Yardımcısı Şükrü Kara öncülüğünde; Garnizon Komutanı Personel Albay Fevzi Koruyucu, Belediye Başkanı Rahmi Gençer, daire amirleri, sivil toplum kuruluşları ve siyasi parti temsilcileri, gaziler, şehit aileleri ve kalabalık bir vatandaş grubunun hazır bulunduğu tören, Atatürk anıtına çelenklerin sunulmasıyla başladı.


Tören öncesinde; Ata’ya olan saygılarını ifade etmek isteyen çok sayıda vatandaş, Cumhuriyet Meydanı’ndaki Atatürk anıtını çiçek yağmuruna tuttu.


Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının manevi huzurunda 1 dakikalık saygı duruşu ve akabinde Ayvalık Belediye Bandosu’nun eşliğinde İstiklal Marşı’nın seslendirildiği törende; günün anlam ve önemini ifade eden konuşmayı ise; Ali Çetinkaya İlk Kurşun Rehabilitasyon Merkezi Hizmet Birliği’nde görev yapan Tabip Albay Fatih Özenalp, 1919’da başlayıp, 3 yıl süren Kurtuluş Savaşı’nın 30 Ağustos 1922’de bizzat Başkomutan Mustafa Kemal Paşa’nın sevk ve idaresinde ’Başkomutanlık Meydan Muharebesi’ ile taçlandığını hatırlattı.


Bu zafer ile tarihi boyunca hür yaşamış Türk Milleti’nin bu işgale boyun eğmemekle, bundan sonrada hür yaşayacğını tüm dünyaya gösterdiğini kaydeden Özenalp, "Bu zafer milletimizin kendisine olan güvenini yeniden kazanmasını sağlamış, aynı zamanda modern Türkiye’yi oluşturan ilerleme hamlesinin de itici gücü olmuştur. Bütün dünyada sömürgeci devletlerin ezdiği uluslara örnek teşkil etmiş, umutları tükenen toplumlara bir ümit meşalesi olmuştur" dedi. Sakarya İlkokulu öğrencilerinden Sınay Çınar’ın günün anlam ve önemine ait şiiri seslendirmesinin ardından Sakarya İlkokulu öğrencileri tarafından Balıkesir’e yöresine ait halk oyunları gösterileri sunuldu. Balıkesir Vali Yardımcısı Şükrü Kara’nın öncülüğündeki protokol üyeleri törende hazır bulunup, ön sıralarda bulunan gazilerle, şehit aileleriyle yakından ilgilenmeleri dikkatlerden kaçmadı. Törenin ardından Ayvalık Belediyesi’nin bando takımı Şef Ergün Tekincan’ın öncülüğünde vatandaşların eşliğinde marşlar ve Atatürk’ün sevdiği şarkılardan oluşan bir konser verdi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kars Karslı vatandaştan duyarlı davranış Ermeni-Türk harbinde Kars’ta 1920 yılında şehit düşen Yüzbaşı Faik Bey’in mezarına duyarlı vatandaş tarafından önce bayrak dikildi, ardında da mezarın bulunduğu bölge temizlendi. Tarihi Benli Ahmet İstasyonu’nda dört tarafı duvarla çevrili olan Yüzbaşı Faik Bey’in mezarının anıt mezar haline getirilmesini isteyen vatandaşlar, mezarlıkta 5 ayrı mezarın bulunduğuna dikkat çekerek mezarın olduğu bölgenin koruma altına alınması gerektiğini veya buraya anıt mezar yapılmasını istedi. Kars’ın en işlek caddelerinden birisi olan Faikbey Caddesi’ne ismi verilen Yüzbaşı Faik Bey’in mezarının tarihi istasyonda bulunduğunu ifade eden vatandaşlar, "Kars ve civarının Ermenilerden geri alınması için yapılan harekat esnasında 12. Tümen, 36. Alay 1’inci tabur komutanı yüzbaşı Faik bey 14 Ekim 1920 tarihinde Ermeni-Türk harbinde, Berne (Koyunyurdu) Köyü’nün doğusundaki tepede birliğin başında olduğu sırada çarpışmalarda şehit düştü. Ben de her sene geliyorum. Otlarını temizliyoruz, bayrağını taktık. Her yıl bu ayalarda gelip buranın bakım ve onarımı yapıyorum" dedi. Duyarlı vatandaş daha sonra Yüzbaşı Faik Bey’in bulunduğu mezarın etrafını temizledi, mezarın üzerinde bulunan ağaç parçalarını ve istenmeyen otlarını topladı, mezarlığın içerisindeki bayrağı değiştirdi. Şehitlere dua eden vatandaş daha sonra bölgeden ayrıldı.
Antalya Eşinden para istedi, ’param yok’ cevabını alınca hayatı değişti, kendi işinin patronu oldu Kocası harçlık vermeyince kendi dükkanını açan kadın, 36 yıldır mesleğini icra ediyor. Antalya’nın Serik ilçesinde yaşayan Fahriye Altınkaynak, 36 yıldır hayali olan olan terzilik mesleğini sürdürüyor. Altınkaynak, terziliğe hobi olarak başladı. Eşinden bir ihtiyacı için bir miktar para istediğinde “Param yok” cevabını alan Altınkaynak, kendi iş yerini açtı. Evindeki el makinesi ve kumaşlarla birlikte dikiş, giyim üzerine açtığı küçük bir dükkanla geçimini sağlamaya başlayan Fahriye Altınkaynak (62), “Herkes bana, "Başaramazsın, yapamazsın, tek başına bir bayansın” dedi. Ben de yapabilirim dedim” dedi. Terzilik mesleğiyle çocuklarını okuttu İş yeri açtığı zaman müşteri gelmesi için konfeksiyonlara broşür ve kartvizit dağıttığını anlatan Fahriye Altınkaynak, mesleğinin çocukluk hayali olduğunu aktardı. Eşinin işine karşı gösterdiği tüm direnişlere rağmen, 36 yıllık zaman zarfında 3 çocuğunun üniversite öğrenimini tamamladığını açıklayan Altınkaynak, meslekte nasıl başarıya ulaştığını şu sözlerle ifade etti: "Mesleğim, çocukluk hayalim. Bu işe önce evde başladım. Fakat evde olmuyordu, eve gelen çocuklarıyla geliyordu, çalışma imkanım olmuyordu. Sonra çok acil bir para ihtiyacım oldu. Eşimden para istedim, ’Param yok’ dedi. Eşimin bana öyle demesi çok üzdü. Oturup düşündüm ve bir iş yeri açmaya karar verdim. Hemen araştırmaya başladım ve dikiş, giyim üzerine bir dükkan kiraladım ama hiçbir şeyim yoktu, sadece küçük bir el makinem vardı. Herkes bana, ’Başaramazsın, yapamazsın, tek başına bir bayansın’ dedi. Ben de ’Neden, ben de yapabilirim’ dedim. Evimdeki makinemi iş yerime getirdim. Broşürler, kartvizitler bastırdım. Bütün konfeksiyonları dolaşarak dağıttım. ’Yapılacak tadilat işlerinize talibim’ dedim. Evdeki kumaşlarımı getirdim, dükkanıma yerleştirdim, badana yaptım. Eşim şiddetle karşı çıktı, ’Yapamazsın, uğraşamazsın, otur evde yemeğini yap’ dedi. Ama ben kararlıydım. Çok ağır bir kelime kullandı. Eğer hayat müşterekse ve ben çalışmıyorsam, almakla mükelleftir kendisi. Almıyorsa, ben de bir şeyler yapma ihtiyacı hissettim. Kimseye muhtaç olmak istemedim. O kadar zor ki birilerine muhtaç olmak. Azmettim ve yavaş yavaş müşterilerim gelmeye başladı. Sonra eşimden ayrıldım." Kadınların hayatta her zaman üretken olması gerektiğini anlatan Altınkaynak, “Elimden geldiği kadar helalinden olsun diye gece gündüz, gece yarılarına kadar çalıştım. 3 çocuğum ve 8 torunum var. Oğullarım ve kızım üniversiteyi bitirdi ve hepsinin mesleği var. Torunlarımla mutluyum ve en güzeli bir işim var. Bir kadın, üretken ve karınca gibi olmalı. İlla ki, iş yeri açması gerekmiyor. Evde, tarlada, fabrika başka bir iş yerinde çalışsın ama üretsin. Kadınlar, kimseye muhtaç olmamalı, dimdik ayakta kalmalı” diye konuştu.