GENEL - 17 Ağustos 2022 Çarşamba 09:57

Deprem gerçeğinde ürküten tablo: 24 şehir ve 80 ilçe deprem riski altında

A
A
A
Deprem gerçeğinde ürküten tablo: 24 şehir ve 80 ilçe deprem riski altında

Jeoloji Mühendisleri Odası Balıkesir İl Temsilcisi Aysun Aykan, 17 Ağustos’un yıl dönümünde yaptığı açıklamada olması beklenen Marmara depreminin 28 milyon kişiyi etkileyeceğini belirterek, Türkiye’de 24 şehir ve 80 ilçenin deprem riski ile karşı karşıya olduğunu ifade etti.

Jeoloji Mühendisleri Odası Balıkesir İl Temsilcisi Aysun Aykan, 17 Ağustos’un yıl dönümünde yaptığı açıklamada olması beklenen Marmara depreminin 28 milyon kişiyi etkileyeceğini belirterek, Türkiye’de 24 şehir ve 80 ilçenin deprem riski ile karşı karşıya olduğunu ifade etti.


Türkiye’nin önemli bir deprem kuşağında olduğunu söyleyen Jeoloji Mühendisi Aysun Aykan, "1999 depreminden sonra depremle ilgili birçok çalışmalar yapıldı fakat eksiklerimiz var. 2000’li yıllarda deprem konseyi kuruldu. 2011 yılında Ulusal Deprem Stratejisi ve Eylem Planı (UDSEP-2023) yapıldı. İçişleri Bakanlığı Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığınca hazırlanan Türkiye Afet Risk Azaltma Planı (TARAP), 8 Temmuz 2022 tarihinde yürürlüğe girdi. Bu planla her türlü afetlere karşı dirençli bir toplum oluşturulması hedeflenmekte. Başta yerel yönetimler olmak üzere afetlerle ilgili kurum ve kuruluşların sorumlu olduğu çok sayıda eylem yer alıyor. Belirtilen eylemleri yerine getirebilirsek, Türkiye deprem başta olmak üzere doğa kaynaklı afetlere karşı direnç kazanmış olacak. Son 23 yılda depreme dayanıklı bina yapmak için çalışıyoruz, eskiye göre daha iyiyiz ama yine de eksiklerimiz var. Eskiden bir yeri imara açarken jeolojik etüt zorunluluğu yoktu. Parsel bazında zemin ve temel etütleri yapılmıyordu. Şimdi ise imar planlarına yönelik jeolojik etütler/mikrobölgeleme etütler yapılıyor. Fakat uygulamalarda sıkıntılar var, gerekli denetimi yapmıyoruz. Kötü zeminleri iyileştirebiliyoruz, fakat zemin iyileştirilmesine yönelik alınacak önlemleri, örneğin jet grout, fore kazık vb. gibi yöntemleri maalesef çoğu belediyeler denetlemiyorlar. Eğer bunlar yanlış uygulanırsa, yapı denetimi yapılmazsa depreme dayanaklı bina yapamayız" dedi.



"İlk fay zonu üzerindeki yapılar zarar görecektir"


JMO Balıkesir Temsilcisi Aykan, Türkiye’de 5 ve üzeri büyüklükte deprem üretme potansiyeli olan 500 diri fay hattı bulunduğunu söyledi. Aykan, "Türkiye bir deprem ülkesi, dolayısıyla zaman zaman deprem haberlerini duymamız normal. Türkiye’nin her yerinde her an 7 büyüklüğünde bir deprem yaşanabilir. Çünkü Türkiye toprakları üzerinde deprem oluşturabilecek çok fazla fay zonu var. Türkiye’nin ’diri fay’ haritasına bakıldığında 5,5 ve üzeri büyüklükte deprem üretme potansiyeline sahip yaklaşık 500 diri fay bulunuyor. Son yapılan çalışmalara göre şehir merkezinden fay geçen kent sayısı 24 oldu. Bolu, Bursa, Balıkesir, Sakarya, Kocaeli, Manisa, İzmir, Aydın, Muğla, Denizli, Burdur, Kütahya, Eskişehir, Konya, Aksaray, Tokat, Kayseri, Osmaniye, Hatay, Maraş, Erzurum, Hakkari, Erzincan ve Bingöl gibi 24 kentimiz, 80’i aşkın ilçemiz ve 502 mahallemiz doğrudan fay hatları üzerindedir. Bu fayların kırılması durumunda ise ilk önce doğrudan fay zonu üzerindeki yapılar zarar görecektir. Bu faylardan özellikle kırılma zamanı gelmiş yani sismik boşluk olarak tanımladığımız yerleşim yerlerinden geçenler büyük risk oluşturmaktadır. Türkiye’de yaklaşık 20 yerde sismik boşluk olarak tanımladığımız, yani kırılma zamanı gelmiş fay parçaları var. Bilimsel çalışmalara göre özellikle Kuzey Anadolu Fayı başı olan Bingöl ve Kuzey Anadolu Fayı’nın Marmara Denizi içerisinden geçen kısmı ile Balıkesir, Kahramanmaraş taraflarındaki fay segmentleri sismik boşluk sınıfında tanımlandığından buralarda yakın gelecekte deprem olacağını gösteriyor; bu yüzden buralara dikkat edilmesi, hazırlık yapılması gerekiyor" şeklinde konuştu.



“Balıkesir’i 7,2’lik deprem tehdit ediyor"


Aykan, sözlerini şöyle sürdürdü:


"Uzun zamandır deprem yoğunluğu yaşayan Balıkesir ilimizin deprem tehlikesi yüksektir. Çünkü Türkiye’nin ve dünyanın en aktif fayı olan Kuzey Anadolu Fayı’nın güney koluna ait fay segmentleri üzerinde konumlanmaktadır ve burada tarihsel/aletsel dönemlerde birçok yıkıcı deprem meydana gelmiştir. Balıkesir’de deprem üretecek 20 fay zonu var. Paleosismolojik ve jeolojik çalışmalara göre bu fayların çoğu 7 ve 7.2 büyüklüğünde deprem üretme potansiyeline sahip olduğu tespit edilmiştir. Yerleşim yerlerinin içerisinden geçen Yenice-Gönen Fayı, Balıkesir-Gökçeyazı Fayı, Edremit Fayı ve Bandırma Faylarının sismik tehlikesi yüksektir. Bandırmanın yerleşim birimlerinden geçen Edincik Fayı, Bandırma Fayı, Sinekçi Fayı üzerinde tarihsel ve aletsel dönemlerde meydana gelen depremlerde can ve ekonomik kayıplar yaşanmıştır. Sinekçi Fayı, tarihsel dönemde bazı çalışmalara göre (Ambraseys & Finikel, 1991) MS 155 yılında bölgede yıkıcı deprem üretmiştir. Bu yüzden buralara çok dikkat edilmesi gerekiyor. Marmara Denizi’nde mutlaka büyük bir deprem olacak ve depreme hazırlıksız yakalanılması durumunda ise ülkemizde büyük bir kaos yaşanabilir. Kuzey Anadolu Fayı’nın Marmara Denizi içinden geçen kuzey koldaki deprem dağılımları ise en son depremlerin 1509 ve 1766 yılında gerçekleştiğini, 200-250 yıllık tekrarlama periyotları olduğu düşünüldüğünde bu alanın bir sismik boşluk olduğu yani kırılma zamanının geldiği görülmektedir. Ulusal ve uluslararası yapılmış çalışmalara göre 1999 depreminden sonra 30 yıl içerisinde yüzde 65 ihtimalle 7’den büyük, maksimum 7,6 büyüklükte bir depremin Marmara Denizi’nde olacağı yönündeydi. Bu süreden 20 yıl geçtiğini düşünürsek, 10 yıl içinde olma olasılığı yüksek fakat depremin ne zaman olacağını bilemiyoruz. Marmara Denizi’nde olacak büyük bir depremde Marmara Denizi’ne kıyısı olan tüm iller; İstanbul, Balıkesir, Bursa, Yalova, Çanakkale, Kocaeli, Tekirdağ ağır bir şekilde etkilenecektir. Marmara Bölgesi, nüfus yoğunluğu, sanayi, ekonomi, tarihsel birikim bakımından en yoğun olan bölge olduğu için Türkiye’nin ekonomisine zarar verecektir. Bu deprem tüm Marmara Bölgesi’ni, 28 milyonu etkileyecek, aslında bu deprem tüm Türkiye’yi etkileyecek. Bu yüzden bu depremi çok önemsememiz gerekiyor."



"Ruhsatlı yapılarda da risk var"


Aykan, sakınım bandına dikkat çekerek sözlerini şöyle sonlandırdı:


"Ege Denizi depremi sonrasında yapı denetimi yapılan çok sayıdaki ruhsatlı yapının yıkılması, ağır hasar görmesi ile deprem riskinin sadece ruhsatsız ve kaçak yapılarda olmadığını da açıkça ortaya koymuştur. Yapı denetimi yapılan ruhsatlı yapılarda da risk var. Yaşanan depremlerde binalarımızın önemli bir bölümünün zeminden kaynaklı hasarlardan yıkıldığı bilinmesine rağmen jeoloji mühendislerinin yapı üretim ve denetim sistemi içerisine alınmaması doğru değildir. Çoğu belediyeler zemin ve temel etüt raporlarının mevcut mevzuata göre uygulanmasını istemiyor. Her depremden sonra korkuyoruz, fakat gerekli önlemleri almıyoruz. Kentlerimizin içerisinden diri fay geçen yerleşim alanlarında depreme hazırlıksız bir şekilde yaşamlarımızı sürdürüyoruz. Depremde can ve ekonomik kayıpların yaşanmaması için yapılacakların başında, Afet Risk Azaltma Planı’nın uygulanması gerekiyor. Zemin ve temel etütlerinin denetimlerinin yapılması gerekiyor. Türkiye’deki yerleşim alanlarının önemli bir bölümü diri faylar üzerinde konumlandığından, can ve mal kayıplarını en aza indirmek için, yüzey kırığı oluşturacak diri faylar 1/5000-1/1000 ölçekli imar haritalarına işlenmeli ve fayın her iki tarafına ’sakınım bandı’ oluşturularak, bina ve bina türü yapılaşmaya kısıtlama getirilmelidir. Diri fay zonları üzerinde kalan yapı stokunun belirlenmesi, yapıların gerekiyorsa güçlendirmesi veya yıkılması şeklindeki kentsel dönüşüm çalışmalarına hız verilmesi gerekiyor."

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Artvin Cankurtaran Tüneli’nde tehlikeli araç kullanmıştı, sebebi sağlık kontrolü sonrası ortaya çıktı Artvin’in Borçka-Hopa karayolundaki Cankurtaran Tüneli’nde bir kamyonetin tehlikeli şekilde ilerlediği anlar sosyal medyada gündem olurken, olayın nedenine ilişkin Artvin Emniyet Müdürlüğü’nden açıklama geldi. Artvin’in Borçka-Hopa karayolu üzerinde bulunan Cankurtaran Tüneli içinde bir kamyonetin sağa sola savrularak ilerlediği anlar, arkadan gelen bir aracın kamerasına yansıdı. Sosyal medyada paylaşılan görüntüler büyük tepki toplarken, sürücünün alkollü olduğu iddiaları gündeme geldi. Konuya ilişkin Artvin Emniyet Müdürlüğünden açıklama yapıldı. Emniyetten yapılan duyuruda, 24 Aralık 2025 tarihinde beyaz renkli Mazda marka kamyonetin tünel içerisinde trafiği tehlikeye düşürecek şekilde şerit değiştirdiğine dair görüntülerin paylaşılması ve 112 Acil Çağrı Hattı’na gelen ihbar üzerine ekiplerin olay yerine sevk edildiği belirtildi. Ekiplerce yapılan ilk kontrolde sürücünün bilincinin yarı açık olduğu tespit edilerek 112 Acil Sağlık ekipleriyle Hopa Devlet Hastanesine sevk edildiği kaydedildi. Hastanede yapılan kontrollerde sürücünün kronik şeker hastası olduğu, kan şekerinin düşmesine bağlı olarak direksiyon hâkimiyetini kaybettiği ve alkollü olmadığı anlaşıldı. Gerekli emniyet tedbirlerinin alınmasının ardından tünel trafiğe yeniden açılırken, olayla ilgili kamuoyunun yanlış bilgilendirilmemesi adına açıklama yapıldığı vurgulandı.
Van Van’da köylülerin kış eğlencesi ’köse-gelin’ geleneği yaşatılıyor Van’ın Saray ilçesinde unutulmaya yüz tutan "köse-gelin" geleneğini yaşatan vatandaşlar, hem kış gecelerinde eğlenceli vakit geçiriyor hem de yardımlaşmanın güzel örneğini sergiliyor. Yörede asırlardır oynanan ancak son yıllarda unutulmaya yüz tutan "köse-gelin" geleneği, Saray ilçesi Kekikdüzü Mahallesi’nde yaşayanlar tarafından sürdürülüyor. Soğuk havanın etkili olduğu bugünlerde üzerine bağladığı ot ve yünle hazırlanan kostümün içine giren "köse", mahalledeki evleri dolaşıp un, şeker, yağ, bakliyat gibi gıda maddeleri ve para topluyor. Mahalle sakinler aslında bu geleneğin koyun-koç katımının yüz gün sonra yapıldığı açıkladı. Mahalle Muhtarı M. Salih Özgür, unutulmaya yüz tutan bu geleneğin mahallerinde her yıl yapıldığını belirterek, "Atalarımızdan gördük ve sürdürüyoruz" dedi. Her yıl bu geleneği canlandırmaya çalıştıklarını ifade eden Celil Öztürk ise "Bu oyunu gençler olarak ata ve babamızdan öğrendik ve gelecek nesillere aktarmaya çalışıyoruz. Toplanan gıda malzemeleri köse ve eşi tarafından ihtiyaç sahiplerine dağıtılır. Yardımlaşmanın güzel bir örneği olan bu geleneğimizi sürdürmek istiyoruz. Öğrendiğimiz kadarıyla koyun sürüsüne koç katımının yüzüncü günü ve anne karnındaki kuzuya can gelmesi olarak yapılan bu gelenek, bölgeden bölgeye değişik adlarla da yapılıyor" ifadelerini kullandı.
İstanbul Yurtta hava durumu Yurdun genelinin parçalı, yer yer çok bulutlu, Marmara, Ege, Batı Akdeniz, İç Anadolu’nun güney ve batısı, Orta ve Doğu Karadeniz kıyıları, Zonguldak, Düzce, Bolu ve Sinop çevreleri ile Kastamonu’nun kıyı, Mersin’in batı kesimlerinin yağmur ve sağanak, Artvin ve Ardahan çevrelerinin karla karışık yağmur ve kar yağışlı geçeceği tahmin ediliyor. Yağışların, Antalya’nın doğusunda yer yer kuvvetli olması bekleniyor. Kuzey, iç ve doğu kesimlerde yer yer sis ve pus hadisesi bekleniyor. Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nden alınan tahminlere göre; hava sıcaklığı yurt genelinde mevsim normallerinin üzerinde seyredecek. Rüzgarın genellikle kuzey yönlerden hafif, ara sıra orta kuvvette esmesi bekleniyor. Bazı illerde beklenen hava durumuyla günün en yüksek sıcaklıkları ise şöyle: Ankara: Parçalı ve çok bulutlu, akşam saatlerinden itibaren aralıklı yağmurlu 9 İstanbul: Parçalı ve çok bulutlu, aralıklı yağmur ve sağanak yağışlı 13 İzmir: Parçalı ve çok bulutlu, aralıklı sağanak yağışlı 17 Bursa: Parçalı ve çok bulutlu, aralıklı yağmur ve sağanak yağışlı 14 Adana: Parçalı ve çok bulutlu 21 Antalya: Parçalı ve çok bulutlu, aralıklı sağanak yağışlı 18 Samsun: Parçalı ve çok bulutlu, aralıklı yağmur ve sağanak yağışlı 10 Trabzon: Parçalı ve çok bulutlu, aralıklı yağmur ve sağanak yağışlı 11 Erzurum: Parçalı ve çok bulutlu 2