EĞİTİM - 11 Mayıs 2024 Cumartesi 10:56

Ayvalık’ta AYAL öğrencileri dünya sorunlarına çözüm arıyor

A
A
A
Ayvalık’ta AYAL öğrencileri dünya sorunlarına çözüm arıyor

Balıkesir’in Ayvalık ilçesinde, Ayvalık Anadolu Lisesi bünyesindeki MUN (Model United Nations) Kulübü tarafından ilçe tarihinde bir ilk olarak AYAL Model Birleşmiş Milletler Konferansı (AYALMUN-24) düzenlendi. Liseli öğrencilerinin dünya genelinde yaşanılan Gazze’deki insanlık dramı, Rusya-Ukrayna savaşı, iklim değişiklikleri ve küresel ekonomik sorunlar hakkında yapacakları münazaralarla çözüm üretmeyi amaçladıkları öğrenildi.


Ayvalık Anadolu Lisesi 10-12 Mayıs tarihlerinde “Küresel Çağda İnsani Krizlerin Evrensel İş Birliği ile Çözümü (Universal Cooperation in Denouement of Humanitarian Crisis Within The Global Age)” temasıyla düzenlenen AYALMUN-24 konferansı; Türkiye genelindeki 10 farklı okuldan 220 delege, 7 öğrenci komite başkanı, 9 danışman öğretmen ile toplamda 320 öğrencinin katılımı ile gerçekleştiriliyor.


Öğrencilerin, evrensel sorunlara çözüm önerileri getirerek tasarılar hazırladığı konferansın açılışı, Ayvalık Belediyesi’ne ait İsmet İnönü Kültür Merkezinde bir seremoniyle başladı.


Açılışta; Ayvalık Kaymakamı Hasan Yaman, İlçe Milli Eğitim Müdürü Güner Bahadır, organizasyona maddi destek veren firmaların temsilcileri, ilçedeki okulların idarecileri, öğretmenler ve öğrenciler hazır bulundu.


Açılışta konuşan Ayvalık Anadolu Lisesi Müdürü Hüseyin Aday, öğrencilerin bireysel yeteneklerini geliştirmeleri, eleştirel düşünmeleri, hayat becerileri kazanmaları, sosyal ilişkiler geliştirmeleri, toplumda kabul gören değerleri öğrenmeleri ve okuldan sonraki hayata hazırlanmaları için önemli kaynaklar olarak hizmet eden böylesi bir konferansı ilçedeki bir ilk olarak gerçekleşmekten duydukları memnuniyeti ifade etti.


Okul kulüplerinin; öğrencilerin, hayat becerileri kazanabilecekleri mekanizmalardan biri olduğunu savunan Aday, “Okulumuz MUN kulübü, belirttiğimiz becerileri eylül ayından itibaren deneyimleyerek, bu prestijli konferansı düzenlemeyi başarmışlardır. MUN kulübü öğrencilerimi, danışman öğretmenleri Aylin Baykara’yı ve Merve Güven’i kutlarım. Bu prestijli konferansta katılımcılar, küresel sorunlara çözüm ararken kendilerini ifade etme kabiliyetlerini geliştirirler. Bu projeyle geleceğimize duyarlı, kendini açıkça ifade edebilen, farklı kültürlere saygı gösteren gençler yetiştirmek en büyük amacımızdır” diye konuştu.



Dünya problemlerine hep birlikte çözüm arayacaklar


Konferansın danışman öğretmenlerinden Aylin Baykara da; “ MUN Konferansı, hem yurt dışında, hem de yurt içinde prestijli üniversite ve liseler tarafından düzenlenen çok etkili bir konferanstır. Biz bu konferansı düzenlemekle öğrencilerimize hem özgüven sağlamalarını, hem dünya çapındaki problemlere yorum yapabilmelerini, liderlik vasfı kazanabilmelerini, hem de aynı zamanda İngilizceyi de akıcı olarak konuşabilmelerini istediğimiz için düzenlemeye karar verdik. Öğrencilerimize birlikte bu konferansa dokuz aydan bu yana yoğun bir şekilde hazırlanıyoruz. Çok da güzel hazırlandığımızı düşünüyorum. Öğrencilerimiz çok emek verdi. İnşallah üç gün boyunca güzel ve akademik bir ortamda dünya problemlerine hep birlikte çözüm arayacağız” dedi.



Çözümler için raporlar hazırlanacak


Birleşmiş Milletler Genel Kurul Komitelerinde üç gün süren münazaralar sonucunda Güvenlik Konseyi’nde; Gazze sorunu, Ukrayna bölgelerinin egemenliklerini korunması ve mali sorunlarının her biri için birer yasa tasarısı olmak üzere toplam üç yasa tasarısı, Silahsızlanma ve Uluslararası Güvenlik Komitesi’nde; savaş bölgelerinde biyolojik ve kimyasal silahların kullanımının önlenmesi üzerine iki yasa tasarısı; hükûmet ve devlet dışındaki kişilerin silah ticareti konusunun ele alınması konusunda bir yasa tasarısı, Siyasi Komite’sinde; uzayda güvenlik ve barışın sağlanması hakkında iki; Birleşmiş Milletler’in barışı sağlama operasyonları çerçevesinin yeniden düzenlenmesi konusunda üç adet olmak üzere toplam beş yasa tasarısı, Legal Komitesi’nde; sosyal medyanın uygunsuz kullanımlarını gözden geçirmek ve zararlarını önlemek üzere kararlar almak üzerine üç yasa tasarısı, Çevre Komitesi’nde; Afrika’daki yasadışı egzotik ticareti ve bunun biyolojik çeşitlilik üzerindeki etkileri üzerine bir yasa tasarısı, yenilenebilir ve ulaşılabilir enerji kaynaklarının geliştirilmesi konusu üzerine iki yasa tasarısı, Birleşmiş Milletler Ekonomik ve Sosyal Konsey’inde, iklim değişikliği ve sonuçlarının küresel tedarik zincirinin bozulması üzerine iki yasa tasarısı; Güneydoğu Asya’ daki Covid 19 salgınının sosyo ekonomik sonuçları hakkında bir yasa tasarısı, İnsan Hakları Komite’lerinde; Hindistan-Pakistan arasındaki son su krizi ile ilgili gerilimlerin hafifletilmesi gibi yasaların oluşturulan komitelerden değerlendirileceği öğrenildi.



Model Birleşmiş Milletler (MUN) nedir


MUN (Model United Nations), pek çok lise ve üniversitede düzenlenen ve temel olarak Birleşmiş Milletler’in farklı komitelerinin, simülasyon olarak öğrenciler tarafından canlandırıldığı ve genelde konferans şeklinde gerçekleşen bir etkinliktir. Katılımcıların akademik bilgi ve yabancı dil becerilerini kullandığı MUN, kültürlerarası etkileşimi ve paylaşımı sağlar. Konferansın organizasyonu, komitelerin oluşturulması, komitenin ana hatlarını oluşturan çalışma kâğıtlarının hazırlanması gibi görevler de ev sahibi okulun öğrencileri tarafından gerçekleştirilir. Öğrencilerin gerektiğinde kendilerini bireysel düşüncelerinden soyutlayarak farklı görüşleri de temsil etmelerini sağlayan MUN, bu sayede onların dünyaya bakış açılarını geliştirir.



Ayvalık’ta AYAL öğrencileri dünya sorunlarına çözüm arıyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul “Yıldız Anneler” programı olimpik ve paralimpik sporcular ile anneleri buluşturdu “Yıldız Anneler” programı, olimpik ve paralimpik sporcular ile annelerini bir araya getirdi. İstanbul’da düzenlenen etkinliğe P&G Türkiye, Kafkasya ve Orta Asya Yönetim Kurulu Başkanı Tankut Turnaoğlu, Türkiye Milli Paralimpik Komitesi Başkanı Murat Aksu, Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi (TMOK) Genel Sekreteri Neşe Gündoğan, sporcular ve aileleri katıldı. Programda Türkiye’de spor kültürünü yaygınlaştırmak ve çocukları spora teşvik etmek amacıyla 2014 yılında başlattığı Yıldız Anneler Projesi’nin 10. yılında P&G Türkiye’nin, destek verdiği sporcu ve anne sayısını 47’ye yükseltildiği de belirtildi. Araştırmalar sonucu, sporu bir meslek olarak seçmesini isteyen ebeveynlerin sayısının ise 5 yıl öncesine oranla yüzde 18 artarak, yüzde 55’e yükseldiğini ortaya koyulduğu ifade edildi. Programın açılış konuşması için söz alan Tankut Turnaoğlu, “Olimpiyatlar yolunda Olimpik Anneler Projemizi, Yıldız Annelere dönüştürdük. Şu anda sadece Olimpiyat Komitesi P&G olarak Türkiye Milli Paralimpik Komitesinin de sporcusuyuz. Hatta biz aslında sporcuların değil onların annelerinin sporcusuyuz. 37 tane olimpik sporcu ve annesine 10 tane de paralimpik sporcu ve annesine desteğimizi tekrar duyurmuş olduk. Paris Oyunları biliyorsunuz bizim katıldığımız ilk olimpiyat oyunları tam 100 yıl sonra yine Paris’te oluyor. Bugün bir şey daha duyurduk, 10 yıl önce bu projede yola çıkarken daha çok çocuğun düzenli spor yapmasını hedefledik. 2014’te bu yola çıktığımızda 10 çocuktan 2’si düzenli spor yapıyordu. Sonra 2019’da tekrar ölçtük ve 10 çocuktan 3’e çıkmıştı. En son 2024 ölçümüzü bu hafta bitirdik ve artık 10 çocuktan 5’i düzenli spor yapıyor. Kızların erkeklere oranlara daha çok spor yapma oranı arttı” diye konuştu. “Annelerin çocuklarını spora yönlendirmesini teşvik ettik” Annelerin çocukları spora yönlendirmesinde teşvik edici rol oynadıklarını söyleyen Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi Genel Sekreteri Neşe Gündoğan, "Annelerin çocuklarını spora yönlendirmesini teşvik ettik. Desteklerimizin etkisiyle daha önce madalyalar kazanamadığımız branşlarda da bunları artırdığımız bir 10 yılı geride bıraktık. Projemizin olimpik seviyedeki desteklerinin yanında önemli taraflarından biri de sosyalleşme oldu. Yurt çapındaki okullarımıza spor malzemesi temin ederek çocukların sporla tanışmasına vesile olduk” ifadelerini kullandı. Türkiye Milli Paralimpik Komitesi Başkanı Murat Aksu ise, “Ben inanıyorum ki yeni başladığımız bu yolda eşitlik ilkesi gereği inşallah kısa sürede biz de 37’yi tamamlarız. Tabii çok yeni olduğumuz için bizim için çok büyük bir rakam işin şakası bir yana çok keyifli sizlerle çalışmak gerçekten. Burada olduğum için çok mutluyum. Bütün olimpik ve paralimpik sporcu kardeşlerime Paris 2024’te hepsine başarılar diliyorum. Allah hepinizin yardımcısı olsun” dedi. “Kendimi özel hissediyorum” Kariyer yolculuklarında annelerin en önemli rol sahibi olduğunu söyleyen Milli Boksör Buse Naz Çakıroğlu, “İyi ve özel hissediyorum her şeyden önce. Çünkü bizler için bu yolculukta onlar en önemli rol sahibi. Onların sadece biz tarafından değil herkes tarafından değer ve önem görmesi bizim için çok anlamlı. O yüzden kendimi özel hissediyorum” açıklamasında bulundu. Buse Naz Çakıroğlu’nun annesi Duygu Çakıroğlu ise, “Spora başlayana kadar biz sadece izleyici olarak sporun içerisindeydik. Daha sonra onunla birlikte fiziksel olarak katkı sağlayamazsak da maddi manevi olarak her zaman yanında olmaya çalıştık. Bir şekilde de sporun içinde her zaman olduk. O süreçten sonra” dedi. “Paralimpik sporların gelişmesinde en büyük etkenlerden biri ebeveynler” Paralimpik Masa Tenisi Sporcusu Abdullah Öztürk, “Tüm engelli sporların tarihi geçmişi çok önceye dayanmıyor. Paralimpik sporların gelişmesinde en büyük etkenlerden birisi ebeveynler. Çünkü hala evlerinde dört duvar arasında oturan arkadaşlarımız var. Onları anne ve babasının cesaretlendirmesi lazım” diye konuştu. Sporcu Abdullah Öztürk’ün annesi İkbal Öztürk de, “Birinci sınıfta kas erimesi teşhisi konuldu. 1 kilo doğdu. Sonra 7 yaşına kadar köyde kaldı. Geçim çok zordu. Birinci sınıfı okulda okudu sırtımda götürüp getirdim. Birinci sınıfı bitirdikten sonra Ankara’ya gitme kararı aldık daha çok imkanımız olur diye. Ortopedik okulda ikinci sınıftan başladı. Orada spora başladı. Hem okula gidip hem de spor yapıyordu. Önce basketbol ile başladı” sözlerini dile getirdi.
Samsun Kahraman bekçi, nefes borusuna çiğ köfte kaçan çocuğu Heimlich manevrasıyla kurtardı... O anlar kamerada Samsun’da çiğ köftecide çiğ köfte yerken nefes borusuna çiğ köfte kaçan kız çocuğu, devriye gezerken olayı gören İlkadım İlçe Emniyet Müdürlüğünde görevli çarşı ve mahalle bekçisi tarafından Heimlich manevrası ile kurtarıldı.Olay, Samsun’un İlkadım ilçesi Bahçelievler Mahallesi’nde 56’lar mevkisi İstiklal Caddesi’nde bulunan bir çiğ köfteci dükkanında dün akşam meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, ailesi ile çiğ köfte yemeye giden kız çocuğunun yediği çiğ köfte bir anda nefes borusuna kaçtı. Nefes alamayan kız çocuğunun yardımına devriye gezen İlkadım İlçe Emniyet Müdürlüğünde görevli çarşı ve mahalle bekçisi Özkan Topsakal (35) yetişti. Yardım feryatları üzerine çiğ köfteci dükkanına giden 6 yıllık bekçi Özkan Topsakal Heimlich manevrası ile kız çocuğunu ölümden kurtardı. Olay anı ise işyerinin güvenlik kamerası tarafından anbean görüntülendi.Bekçi Özkan Topsakal, "Çığlık sesi duyduk. Çiğ köfteci dükkanına girdiğimizde 13-14 yaşlarındaki kız çocuğunun nefes borusuna çiğ köfte kaçtığını tespit ettik. Anne ve babaannesi yardım bekliyordu. Heimlich manevrası yapmaya karar verdik. Soğukkanlı bir şekilde Heimlich manevrası yaptık. Üçüncü baskıda çiğ köfte nefes borusundan çıktı. Kızımız rahatladı, hayata döndü" dedi.