GÜNDEM - 30 Mayıs 2024 Perşembe 11:55

Balıkesir Dönüşüm Kongresi başladı

A
A
A
Balıkesir Dönüşüm Kongresi başladı

Balıkesir Büyükşehir Belediyesi tarafından organize edilen ’Balıkesir Dönüşüm Kongresi’ başladı. Şehrin sosyo-ekonomik, demografik yapısını gün yüzüne sermek ve dirençli kentler oluşumu ile deprem gerçeğini daha iyi anlamak adına yapılan kongrenin açılış konuşmasını yapan Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Akın, "Balıkesir’e biçtiğim hedef, dünya markası haline gelmesidir" dedi.


Balıkesir’de geniş katılımın sağlandığı Balıkesir Dönüşüm Kongresi açılış konuşmaları ile başladı. Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Akın, "Dönüşüm, hayatın en temel gerçeğidir. Evrenden hiçbir şey durmaz. Her şey dönüşür. Coğrafya dönüşür. Dağlar, taşlar dönüşür. İnsanlar dönüşür. Toplumlar dönüşür. Dil dönüşür. Bakmak ve görmek bile dönüşür. Kentler de dönüşür. Ancak kentsel dönüşüm binalara kat çıkmak değil, daha fazla beton değildir. Çünkü kentsel dönüşüm aslında refah, huzurdur ve özgürlüktür. Bugün buraya asıl bunu konuşmak ve yeni bir bakış açısı ortaya koymak için bir aradayız. 1975 yıldan sonra büyük bir siyasi dönüşüm yaşayan, bana göre dünyanın en güzel şehri Balıkesir’de siyasi dönüşümü kentsel zihniyet dönüşümüne evirmek için bir aradayız. Çok değerli konuklar, Balıkesir’imiz tarihi, kültürü, doğal kaynakları, çevresi, insanı ve ekonomisiyle böylesine zengin bir kent ki, böylesi de muazzam bir kentin bugün ve geleceğine yön verecek söz söylerken, bir o kadar da büyük bir sorumluluk hissediyorum. Bir kenti geliştirmek, o kenti bilmek ve iyi analiz etmekle başlar. Varlığını, yoklarını, geçmişini ve gelecek hedeflerini, hassasiyetlerini, insanlarını ve onların hayata bakışlarını, duygusunu, duruşunu, beklentilerini iyi öğrenmek, tanı ve yol haritasını ona göre belirlemekle başlar. İşte biz de tam buradan başlıyoruz. Balıkesir’i Balıkesir yapan değerleri özümseyerek sindirerek yerelden kalkınma hedefiyle yola çıkmış bir belediye olarak rekabet gücümüz yüksek. Dünyayla entegre olmuş, sürdürülebilir bir kalkınma anlayışına sahip. Kısıtlı kaynakları. verimli şekilde kullanan yaşam kalitesi her geçen gün biraz daha artan bir Balıkesir için çalışmak için buradayız. Bu yolda ilerlerken hep ailem dediğim çok kıymetli Balıkesirli hemşehrilerimden aldığım güçle bu kenti bir dünya kenti yapma yolundaki yürüyüşümüze başlamış bulunmaktayız. Kentimizin stratejik yol haritasını ve kalkınma planını belirlemede çok önemli bir adım olacak. Ortak aklı yürüterek fikir alışverişi yapacağız. Yeni bir Balıkesir vizyonu hep birlikte ortaya koyacağız" dedi.


Başkan Akın, sözlerini şöyle sürdürdü: "Belediyeler sadece yol, su, altyapı, imar ve planlama gibi klasik hizmetlerle sınırlı olmadığı, kentlerin yaşam kalitesini arttırmanın da asli görevi olduğu bir dönemin içindeyiz. Bir kent düşünün dedim, tekrar söylüyorum. Bir kent düşünün. Hem sanayi hem tarım, hem hayvancılık, hem turizm hem ticaret ve hizmet sektöründe yüksek bir potansiyele sahip. Hem de sakin ve huzurlu yaşam olanağı sunan yapısıyla tam bir yaşanacak şehir. Tam yaşanacak şehir sıfatını hak eden yer Balıkesir. İşte Balıkesir çok sayıda potansiyelimizi aynı anda taşıyan eşine çok az rastlanan bir farklı ve özgün bir şehir. Balıkesirli ailem. Bu yola çıkarken Balıkesir’in gelecek vizyonuyla ilgili hedefleri belirlemiştir. Balıkesir’in yaşamının kalitesini geliştirmek, bunlardan en önde gelenlerden bir tanesidir. Sürdürülebilir kentsel gelişmeyi sağlamak demiştir. Katılımcı, demokratik ve bir demokratik bir yerel yönetim modeli oluşturmak ve dayanışma ruhu içinde yapacağız diye bu kültürü geliştirmek için yola çıkmıştık. Gururla ve heyecanla söylemek istiyorum ki, belirlediğimiz bu hedefler doğrultusunda siyaset yapmadan, en büyük siyaseti tüm Balıkesir’i kucaklayarak 1 Nisan’dan itibaren kimseyi ayırmadan çalışmaya başladık. Demokratik ve katılımcı bir yönetim anlayışımızın belki de ilk ve en önemli adımı olarak Balıkesir Dönüşüm Kongremizde Balıkesir’imizin geleceğine yön vermek için siz kıymetli aileme diyorum ki 31 Mart’ta oyunuzu verdiniz ve bizi getirdiniz. Buyurun şimdi söz sizdedir. Balıkesir’imiz aynen şu durumda. Potansiyeliyle, çocukluğumuzdan beri söylerler. Şeker var, un var, yağ var. Şimdi helva yapma zamanı. Bunu bütün Balıkesirli hemşehrilerim birlikte yapacağız. İnsanın tek başına hedefi olduğu gibi bir kentin de tek başına bir hedefi olmalı. Bu hedefte bir insanın hayatının sınırıyla eş değer olmamalı. Bir insanın ömrünü aşmalı. Elli yılı, yüz yılı sarmalı planlanmalı ve bu hedeflenmeli. Benim. Balıkesir’e biçtiğim hedef, Balıkesir’imi bir dünya markası haline gelmesidir" dedi.


Açılış konuşmalarının ardından CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökhan Zeybek, Balıkesir Valisi İsmail Ustaoğlu, Balıkesir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yücel Oğurlu kısa birer konuşma gerçekleştirdi.



Balıkesir Dönüşüm Kongresi başladı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Muhtarın zor anları: "Benim hiçbir şeyden haberim yok" Bolu’nun Mudurnu ilçesinde Avdullar Köyü Muhtarı Ahmet Temel, köyündeki su kaynaklarının ihaleye çıkarılmasını basından öğrendiğini belirterek duruma tepki gösterdi. Köylünün kendisine "Sattığın suları git durdur" diyerek tepki gösterdiğini söyleyen muhtar, "Benim hiçbir şeyden haberim yok. Ben bu konuyu dün medyadan öğrendim. Köylüm bana ’Köyümüzün sularını sattın’ diyor" ifadelerini kullandı. Mudurnu Belediyesi Düğün Salonu’nda, Mudurnu Muhtarlar Derneği Başkanlığı Genel Kurul Toplantısı gerçekleştirildi. Tek liste ile gidilen seçimde mevcut başkan Birol Taşkın güven tazeleyerek yeniden başkan seçildi. Toplantı sırasında eline mikrofonu alan Avdullar Köyü Muhtarı Ahmet Temel, köyündeki doğal mineralli ve jeotermal su kaynaklarının ihaleye çıkarılması sürecini değerlendirdi. İhaleye ilişkin kararı yerel medyadan öğrendiğini dile getiren Temel, bu durumun köy halkı arasında huzursuzluğa neden olduğunu ifade etti. "Böyle mi muhtarlık yapacağız?" Vatandaşların kendisini sorumlu tuttuğunu belirten Temel, kendisine söylenen ’Sattığın suları git durdur’ sözüne tepki göstererek, "Biz muhtarlar olarak neden her şeyden sorumluyuz? Maden ocağı konusunda mücadele verdik, 1,5 yıldır. Onun için Allah’a şükür bir şeyler yaptık ama şimdi de su olayı çıktı başımıza. Bunun için köylüyle akşam toplandık, karar aldık. Kararımızda itirazımızı beyan ettik. Biz sesimizi kime duyuracağız? Benim hiçbir şeyden haberim yok. Biz muhtarlar masada alınan kararları neden medyadan öğreniyoruz? Ben bu konuyu dün medyadan öğrendim. Köylüm bana ’Köyümüzün sularını sattın’ diyor. Böyle mi öğreneceğiz, böyle mi muhtarlık yapacağız?" dedi. Öte yandan, Resmi Gazete’de yayımlanan ilana göre, İl Encümeninin Mudurnu ve Mengen ilçelerindeki 4 farklı noktada jeotermal ve doğal mineralli su arama ruhsatı için ihaleye çıkacağı öğrenildi.
Trabzon Trabzon Film Festivalinde Altın Taka ödülleri sahiplerini buldu Trabzon Büyükşehir Belediyesi’nin ev sahipliğinde düzenlenen Trabzon Film Festivali’nin ödül töreni, sinema dünyasının önemli isimlerini bir araya getirdi. Farklı kategorilerde dereceye giren yapımlar ve sanatçılar, Altın Taka Ödülleri ile onurlandırıldı. Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç, uzun metrajlı filmleri de dahil ederek festivali geleneksel hale getireceklerini açıkladı. Trabzon Büyükşehir Belediyesi’nin öncülüğünde, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Trabzon Valiliği ve Sinema Genel Müdürlüğü’nün destekleriyle bu yıl ilki düzenlenen Trabzon Film Festivali’nin ödül töreni yoğun katılımla gerçekleşti. Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç’in ev sahipliği yaptığı törene, Trabzon Valisi Aziz Yıldırım, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Batuhan Mumcu, sanatçılar ile sanatseverler katıldı. "Trabzon sinemayla yeni tanışmış bir şehir değildir" Konuşmasında "Trabzon sinemayla yeni tanışmış bir şehir değildir" diyen Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç "1900’lü yılların başından itibaren sinema salonları, seyircisi ve sanatçılarıyla güçlü bir sinema kültürüne sahiptir. Belediyemizin arşivlerinde yer alan 1930’lu yıllara ait sinema ve tiyatro düzenlemeleri, bu kültürel birikimin somut göstergesidir. Merhum Erol Günaydın’dan Tanju Gürsu’ya, Ertem Eğilmez’den bugün aramızda bulunan çok kıymetli sanatçılarımıza kadar Trabzon, Türk sinemasına iz bırakan pek çok değer kazandırmıştır. Bu kadim mirası sinema yoluyla geleceğe taşımayı bir vefa ve miras sorumluluğu olarak görüyoruz. Altın Taka ödülümüz, 101 yıl önce Karadeniz’den cepheye cephane taşıyan isimsiz kahramanların hatırasına adanmıştır. Bu yıl İlkini gerçekleştirdiğimiz Trabzon Film Festivali’ni her yıl daha da büyüterek sürdürme sorumluluğunu taşıdığımızı huzurlarınızda bir kez daha ifade ediyorum" dedi. Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Dr. Batuhan Mumcu ise "Bu festivalin Karadeniz’e ve özellikle Trabzon’a çok yakıştığını açıkça ifade etmek isterim. Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak, Türkiye Yüzyılı vizyonu doğrultusunda sanatı ve sanatçıyı merkeze alıyor, Trabzon’un doğası ve kültürüyle sinema için çok güçlü bir plato olduğunu görüyoruz. Bu kıymetli festivali hayata geçiren tüm ekibe, sanatçılarımıza ve emeği geçen herkese bakanlığımız adına teşekkür ediyor, bu tür projeleri desteklemeye devam edeceğimizi özellikle vurguluyorum" şeklinde konuştu. Hülya Koçyiğit ve Hüseyin Avni Danyal’a onur ödülü Onur Ödülü’ne layık görülen Hüseyin Avni Danyal da duygularını şu sözlerle dile getirdi: "Doğup büyüdüğüm topraklarda bir film festivalinin düzenleniyor olması beni inanın hepinizden daha çok heyecanlandırıyor. Geç kalınmış ama çok değerli bir adım olduğunu düşünüyorum. Bundan büyük bir onur ve gurur duyuyorum. Trabzonlu bir sanatçı olarak bu festivalin büyümesi ve uluslararası bir nitelik kazanması için üzerime düşen her türlü katkıyı vermeye hazırım." Onur Ödülü’ne layık görülen Türk sinemasının duayen isimlerinden Hülya Koçyiğit ise konuşmasında şunları söyledi: "Trabzon Film Festivali’nin ilk kez düzenlenmiş olmasına rağmen, bundan sonra geleneksel hale gelerek güçleneceğine ve yalnızca Trabzon’un değil tüm Karadeniz’in kültür ve sanat hayatında söz sahibi olacağına yürekten inanıyorum. Biraz geç kalınmış olsa da atılan bu cesur adımın arkasında durulacağına ve tüm Trabzon’un bu festivali sahipleneceğine inanıyor, emeği geçen herkese şükranlarımı sunuyor, başarılar diliyorum." Ödüller sahiplerini buldu Konuşmaların ardından, Trabzon Film Festivali’nde başarılı bulunan yapıtların sahiplerine ödülleri takdim edildi. Öğrenci Kısa Film Yarışması Jüri Ödülü, ’Çalınan Yük’ filmine verilirken, Öğrenci Kısa Film Yarışması En İyi Film Ödülü’nün sahibi ’Gülümse’ oldu. Ulusal Kısa Film Yarışması’nda belgesel kategorisinde Erol Günaydın Jüri Özel Ödülü, ’İyi Ölüm’ filmine layık görüldü. Altın Taka Deneysel En İyi Film Ödülü’nü ’Kim’ filmi kazandı. Belgesel dalında verilen ödül ’Pirlerin Düğünü’ filmine giderken, Ulusal Belgesel Film Yarışması’nda Jüri Özel Ödülü ’Muzaffer’ filmine, En İyi Film Ödülü de ’Berona’ filmine verildi.
Kütahya Kütahya’da "Dilek Arabası" ilgi odağı oldu Kütahya’da bir işletmenin öncülüğünde hayata geçirilen "Dilek Arabası" uygulaması, kısa sürede vatandaşların yoğun ilgisini çekti. Atatürk Bulvarı’nda faaliyet gösteren döner işletmesinin sahibi Kıymet Akgün, başlangıçta reklam amacıyla başlatılan çalışmanın beklenenden çok daha büyük bir etki oluşturduğunu söyledi. Uygulamanın ortaya çıkış sürecini anlatan Akgün, "Asıl amacımız reklamdı. Oğlumun hibrit arabası vardı, bir değişiklik olsun istedik. ‘Bu arabaya dileklerinizi yazın’ dedik. İlk başta bu kadar ilgi göreceğini düşünmemiştik ama çok güzel geri dönüşler aldık" dedi. Vatandaşların sadece dışarıdaki kağıtları kullanmakla kalmadığını belirten Akgün, "Kağıt kalmayınca içeriden kağıt isteyip dilek yazmak isteyenler oluyor. Her gün yüzlerce kağıt gidiyor, bazen rüzgarda uçanlar bile oluyor" ifadelerini kullandı. Uygulamanın sosyal medyada da etkili olduğunu vurgulayan Akgün, Instagram’da Levent Önerişleri hesabından yapılan paylaşımların büyük katkı sağladığını belirterek, "Bir akım başlattık. Dileklerini yazıp paylaşanlara yüzde 10 indirim yaptık. İlgi çok güzel oldu, memnun kaldık" diye konuştu. Dilek kağıtlarında her yaştan insanın hayallerinin yer aldığını söyleyen Akgün, "Öğrenciler sınavlarında başarılı olmak istiyor, KPSS yazanlar var. Kimi araba, kimi motor, kimi ev dilemiş. Asgari ücretle ilgili beklentiler var. Çocuklar aileleriyle gelip birlikte yazıyor. Çok samimi ve komik notlar da çıkıyor" dedi. Araca "Dilek Arabası" adını verdiklerini belirten Akgün, uygulamanın hem işletmeye hem de insanlara moral kaynağı olduğunu sözlerine ekledi.