ASAYİŞ - 29 Kasım 2025 Cumartesi 13:31

Bandırma’da tren yolu istinat duvarı çöktü

A
A
A

Balıkesir’in Bandırma ilçesinde tren yolu güzergâhındaki istinat duvarı, sabah saatlerinde etkili olan yoğun yağışın ardından çöktü.

Olayı gören çevre sakinleri, sabah saatlerinde trenin geçişinin hemen ardından büyük bir gürültü duyduklarını ve duvarın çöktüğünü ifade etti.

"Hafta içi çalışmalar başlıyor, tehlike arz eden bir durum yok"

Bandırma Belediyesi Fen İşleri Müdür Vekili Serhan Tarhan, olay yerinde yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: "Gerçekleştirilecek bir ihalemiz var Başkanım. Sözleşmesi imzalandı, yapıldı. Normalde 26 Kasım itibariyle bu çalışmaların başlaması gerekiyordu. Tabii sözleşme süreci ve yılbaşı devir durumları var. Tahminim önümüzdeki hafta sonu gibi inşaat işleri başlayacak. Ancak bu olay da üzerine gelince daha erken başlatmaya çalışacağız. Zaten biliyorsunuz, bu Devlet Demir Yolları uhdesinde gerçekleşecek olan bir inşaat işidir.

En son görüşmelerimizde de tahmin ediyorum hafta içi çalışmalar başlayacak. Şöyle aktarayım: Şu toprak kaymasının demiryolu trafiğine bir zararı olmadığını Demiryolları yetkililerinden öğrendik. Görmüş olduğunuz o kayan beton parçaları da gerek belediyenin gerekse Demir Yollarının sağlayacağı kepçelerle ve vinçlerle toparlanacak.

Zaten altta bir destek istinat duvarı daha var. Şimdilik tehlike arz eden başka bir durum yok. Belediye ekiplerimiz ve müdürlerimiz olay yerini inceledi. Gerekli makineler de bekleniyor, onlar da gelecek. En kısa zamanda bu tahribatın giderilmesi için belediye olarak elimizden geleni yapıyoruz şu anda."

Çalışmalar için ekipler sevk edilecek

Bandırma Belediyesi Başkan Vekili Hayri Turna da olayla ilgili bilgilendirildikten sonra bölgeye kepçe ve iş makinelerinin yönlendirileceğini, çöken duvarın kısa sürede kaldırılarak çalışmaların başlatılacağını belirtti. Ayrıca yaptığı açıklamada, "Çok şükür yaşanan göçükte kimsenin yaralanmaması en büyük tesellimiz," diyerek bölgede herhangi bir can kaybı ya da yaralanma olmadığını vurguladı.

Olayla ilgili incelemelerin sürdüğü bildirildi.

Gökhan Dağlı - Serhat Barış

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Karabük Karabük’te 35 çocuk koruyucu aile yanında Karabük Üniversitesi (KBÜ) Personel Daire Başkanlığı ile Karabük Valiliği Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü iş birliğinde düzenlenen "Gönül Elçileri: Koruyucu Aile Tanıtım Programı" gerçekleştirildi. KBÜ 15 Temmuz Şehitler Konferans Salonu’ndaki programa, Karabük Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Abdurrahman Bilgiç, KBÜ Genel Sekreteri Lütfü Köm, Genel Sekreter Yardımcısı Ali Balkis, Personel Daire Başkanı Şaban Özkan ve Strateji Geliştirme Daire Başkanı Kemal Özeken ile akademik ve idari personel katıldı. Seminere Koruyucu Aile Biriminde görev yapan Psikolog Büşra Aydın Sarı ile bir çocuğa koruyucu ailelik yapan Olcay Börekçi konuşmacı olarak katıldı. Psikolog Büşra Aydın Sarı, yaptığı sunumda koruyucu aileliğin, çeşitli nedenlerle biyolojik ailesinden ayrı kalmak zorunda olan çocukların, devlet güvencesinde aile ortamında yetişmesini sağlayan bir koruma modeli olduğunu vurguladı. Sarı, Türkiye’de 2024 yılının Cumhurbaşkanı tarafından "Aile Yılı" ilan edildiğini hatırlatarak, "Çocukların sevgi dolu bir aile ortamında büyümesi gelişimsel açıdan hayati. Koruyucu aile olmak için evli olma şartı yok. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı, 25-65 yaş aralığında ve düzenli gelire sahip herkes sisteme başvurabilir" dedi. Koruyucu aile modellerinin süreli, akraba veya yakın çevre, geçici ve uzmanlaşmış koruyucu aile olmak üzere dört başlıkta toplandığını aktaran Sarı, geçici koruyucu aile modelinin yalnızca pilot illerde uygulandığını belirtti. Psikolog Sarı, kentteki koruyucu aile dağılımına ilişkin güncel verileri paylaşarak, "Merkez ilçede 28 koruyucu ailenin yanında 35 çocuk bulunmaktadır. Safranbolu’da 5 koruyucu aile 7 çocuğa ev sahipliği yapmaktadır. Eflani, Ovacık ve Eskipazar ilçelerinde ise şu an koruyucu aile bulunmamaktadır" ifadelerini kullandı. Programın en dikkat çeken bölümü, koruyucu aile olarak deneyimlerini paylaşan Olcay Börekçi’nin konuşması oldu. Börekçi, uzun bir tedavi sürecinin ardından koruyucu aile olmaya karar verdiklerini belirterek, şunları kaydetti: "En büyük engel insanın kendi kaygıları. Çevrenin söylemleri ya da biyolojik ailenin ortaya çıkma ihtimali gibi konular, çoğu aileyi düşündürüyor. Ama süreç başladığında bu kaygıların hepsi yerini sevgiye bırakıyor."