ASAYİŞ - 29 Aralık 2025 Pazartesi 12:24

Kuyumcuya silahlı saldırı

A
A
A
Kuyumcuya silahlı saldırı

Balıkesir’de bir kuyumcu kapalı olduğu saatlerde kimliği belirsiz kişilerce kurşunlandı.


Ali Hikmetpaşa Meydanı’nda bulunan bir kuyumcu, bugün sabah saatlerinde kimliği henüz belirlenemeyen kişi ya da kişiler tarafından kurşunlandı. Edinilen bilgilere göre iş yerine 7 kurşun isabet etti. Olayın ardından bölgeye çok sayıda emniyet ekibi sevk edilirken, çevrede güvenlik önlemleri alındı. Saldırının, iş yerinin kapalı olduğu saatlerde gerçekleşmesi nedeniyle herhangi bir yaralanma ya da can kaybı yaşanmadığı öğrenildi.


Polis ekipleri olay yerinde inceleme yaparken, saldırıyı gerçekleştiren kişi ya da kişilerin yakalanması için geniş çaplı soruşturma başlatıldı.



Kuyumcuya silahlı saldırı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Kardelen Kestane Şekeriyle yıla lezzetli bir başlangıç Türkiye’nin dört bir yanında yılbaşı sofraları kurulurken, tatlı tercihleri de hem damak tadına hem de sağlıklı içeriğe göre şekilleniyor. Bursa’nın köklü firmalarından İlka Şekerleme, Kardelen markasıyla ürettiği kestane şekeriyle bu beklentilere yıllardır yanıt veriyor. Yeni yılı karşılamaya hazırlananlar için hem hafif hem de anlamlı bir tatlı alternatifi sunan Kardelen Bursa Kestane Şekeri, 60’tan fazla farklı ambalaj ve form seçeneğiyle her damak tadına hitap ediyor. Sade, çikolatalı, cevizli, Antep fıstıklı ve portakallı gibi çeşitleriyle geleneksel kestane şekerine yepyeni tatlar kazandıran Kardelen, bu yıl da yılbaşı sofralarının gözdesi olmaya aday. Doğallık ve sağlık ön planda Bursa’daki modern üretim tesislerinde, Kardelen ve Yaylacık markalarıyla iç pazara; Cardelion markasıyla ise yurt dışına ürün sunan İlka Şekerleme, kestane şekerini geleneksel yöntemlerle modern teknikleri birleştirerek üretiyor. Firmanın Dijital Pazarlama Müdürü Tolga Akgün, günümüzde tüketicilerin lezzet kadar ürün içeriğine de dikkat ettiğini belirterek, "Artık insanlar sadece tat değil, içerik açısından da güven duyabilecekleri ürünlere yöneliyor. Kestane şekeri, meyve özlü yapısı ve katkısız oluşuyla özellikle sağlığına dikkat eden ve geleneksel lezzetlerden vazgeçmeyen tüketiciler için hem doğal hem de hafif bir tatlı alternatifi sunuyor" dedi. Kestanenin sağlık açısından taşıdığı değerlere de değinen Akgün, "Fosfor, potasyum ve demir açısından zengin olan kestane, enerji verirken bağışıklığı da destekliyor. Sindirime yardımcı olması, onu özellikle yıl sonunda tercih edilen ağır tatlılara karşı sağlıklı bir alternatif haline getiriyor. Çocuklardan yaşlılara herkesin keyifle tüketebileceği bir ürün," şeklinde konuştu. Yılbaşı Ruhuna Sıcak Bir Dokunuş Kardelen’in sevimli maskotu Kirpiş, her yıl olduğu gibi bu yıl da kırmızı yılbaşı şapkasıyla vitrinlerde yerini alarak kestane şekerine neşeli bir hava katıyor. Tolga Akgün, "Bu küçük ama sıcak dokunuşla yılbaşı ruhunu yaşatmak istedik. Ürünlerimiz yalnızca damaklarda değil, duygularda da iz bırakıyor. Bursa’nın köklü lezzetini taşıyan kestane şekeri, sevdiklerine anlamlı ve zarif bir tat sunmak isteyenler için ideal bir tercih" ifadelerini kullandı. Hijyen bir prensip, sadece gereklilik değil Kardelen’in üretim tesislerinde ise hijyen ve gıda güvenliği en üst seviyede tutuluyor. Uluslararası standartlara uygun şekilde çalışan firma, üretimin her aşamasında titiz kalite kontrol süreçleri uyguluyor. Tüm ürünler el değmeden modern sistemlerle paketleniyor. Akgün, "Tüketicimizin sofralarına ulaşan her ürün, bizim için bir sorumluluk taşıyor. Bu yüzden hijyen bizim için sadece bir gereklilik değil, bir prensip" diyerek bu konudaki hassasiyetlerini vurguladı. Yeni yıl sofralarında anlamlı bir seçim Lezzeti, hafifliği ve kültürel değeriyle dikkat çeken Kardelen Kestane Şekeri, yeni yılı karşılayan sofralarda yerini almak için raflarda alıcısını bekliyor. Geleneksel tatlara modern bir dokunuş arayanlar için hem sağlıklı hem de anlam yüklü bir seçenek sunuyor. Kardelen hakkında 1991 yılında Bursa’da kurulan Kardelen Kestane Şekeri, geleneksel yöntemleri modern üretim teknikleriyle birleştirerek Türkiye’nin ve dünyanın dört bir yanına lezzet sunmaktadır. 60’tan fazla ürün çeşidiyle geniş bir tüketici kitlesine hitap eden Kardelen, kalite, hijyen ve kültürel mirasa bağlılığıyla sektörünün öncü
Bursa Osmangazi’de karla kapanan yollara anında müdahale Osmangazi Belediyesi, kar yağışının etkili olmasıyla birlikte ilçe genelinde sorumluluk alanındaki karla kapanan yollara anında müdahale ederek ulaşımda herhangi bir aksama yaşanmamasını sağlıyor. Kar yağışının yüksek kesimlerde etkisini göstermesiyle birlikte Osmangazi Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü ekipleri karla kapanan yolları açmak için harekete geçti. Kar yağışının etkili olduğu ilk andan itibaren özellikle Osmangazi İlçesi sınırlarında kalan ve yoğun kar yağışı alan Hüseyinalan, Elmaçukur, Tuzaklı, Mürseller, Bağlı, Soğukpınar ve Kirazlı mahallelerinde Osmangazi Belediyesi ekipleri ulaşımda her hangi bir aksama yaşanmaması için gece gündüz aralıksız mesai harcıyor. Osmangazi İlçesi sınırlarındaki 50 kilometrelik yol düzenli olarak kontrol edilerek kar küreme ve tuzlama çalışmaları yapılıyor. Osmangazi Belediyesi’nin kar yağışının olduğu bölgelerde zamanında gerçekleştirdiği müdahaleler sayesinde sürücüler herhangi bir kesintiye uğramadan yolculuk yapmanın keyfini çıkartıyor. Ekipler ana arterlerin yanında mahallelerdeki sokaklarda da kar küreme çalışmalarında bulunarak vatandaşların sorun yaşamadan ulaşım yapmasını sağlıyor. Osmangazi Belediyesi’nin yaptığı çalışmalardan duyduğu memnuniyeti dile getiren sürücüler, "Yoğun kar yağışının başladığı ilk andan itibaren Osmangazi Belediyesi ekipleri karla kapanan yolları açmak için çalışma başlattı. Yapılan çalışmalardan çok memnunuz emeği geçenlerden Allah razı olsun" şeklinde konuştu.
Erzurum DAP Bölgesi’ne 12 yılda 13,4 milyar TL destek DAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanı Prof. Dr. Osman Demirdöğen düzenlediği basın toplantısında DAP’ın yaptığı çalışmaları anlattı. Prof. Dr. Demirdöğen, yaptığı değerlendirme toplantısında Doğu Anadolu Projesi (DAP) Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı tarafından 2013-2025 yılları arasında DAP Bölgesi’ndeki 15 ilde hayata geçirilen projelere 13 milyar 433 milyon 929 bin 693 TL ödenek aktarıldı. Tarım, eğitim, kültür, enerji ve imalat sektörlerinde uygulanan 2.086 proje ile bölgenin üretim kapasitesi artırılırken, yaşam kalitesi ve beşerî sermaye güçlendirildi. Desteklerin yüzde 81’i tarım ve kırsal kalkınmaya, yüzde 9’u beşerî ve sosyal kalkınmaya, yüzde 10’u ise diğer alanlara yönlendirildi. Bu süreçte binlerce kilometre sulama kanalı inşa edilirken, meralar iyileştirildi, hayvancılık ve bitkisel üretim altyapısı güçlendirildi. Eğitim ve kültür alanında ise kütüphaneler, kültürel miras projeleri ve sosyal yaşamı destekleyen yatırımlar hayata geçirildi. DAP İdaresi, 2025 yılında da 15 ilde 78 projeye 525 milyon TL destek sağlayarak bölgesel kalkınma çalışmalarını sürdürdü. DAP Bölgesi’nde Tarım ve Hayvancılığa Güçlü Destek Doğu Anadolu Projesi (DAP) Bölge Kalkınma İdaresi, 2024-2028 DAP Eylem Planı kapsamında tarım, hayvancılık, eğitim ve kültür alanlarında çok sayıda projeyi hayata geçirdi. Sulama projeleri kapsamında 26 proje ile 41 bin 979 dekar tarım arazisinin suya kavuşturulması hedeflenirken, 29,81 kilometre açık kanal ve 47,38 kilometre kapalı kanal inşa edildi. Bitkisel üretimde 18 proje kapsamında 691 modern tarım makinesi üreticilere teslim edildi, 19 sera kuruldu, 1.948 çiftçiye 478 bin 600 kilogram tohum dağıtıldı ve 321 dekar kapama meyve bahçesi tesis edildi. Hayvancılık alanında yürütülen 19 proje ile ahır, ağıl, hayvan pazarı, kesimhane ve arıcılık tesisleri kuruldu. Üreticilere 200 süt soğutma tankı, 30 seyyar çoban evi ve çeşitli ekipmanlar sağlandı. Eğitim ve kültür alanında ise 15 proje kapsamında kütüphaneler, atölyeler, köy okulu onarımı ve restorasyon çalışmaları gerçekleştirildi. DAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanı Prof. Dr. Osman Demirdöğen, yapılan yatırımların bölgenin tarımsal üretimini ve kırsal kalkınmasını güçlendirdiğini belirtti. Demirdöğen, toplantı sonunda basın mensuplarının sorularını cevaplandırdı.
Ankara Türkiye Fırıncılar Federasyonu Başkanı Balcı: "2026 yılında ekmeğe zam yapmayı düşünmüyoruz" Türkiye Fırıncılar Federasyonu Başkanı Halil İbrahim Balcı "2026 yılında 8’inci aya kadar ekmeğin kilogram fiyatı 75 TL üzerinde olmayacak. Zam yapmayı düşünmüyoruz" dedi. Türkiye Fırıncılar Federasyonu Başkanı Halil İbrahim Balcı, yeni yıla sayılı günler kala ekmek, simit fiyatları ve fırıncıların sorunlarına ilişkin basın açıklaması gerçekleştirdi. Federasyon binasında düzenlenen basın açıklamasında konuşan Balcı, ekmek fiyatlarının belirlenmesinde etkisi olan un ve maya fiyatlarına, marketler tarafından yapılan ekmek iadelerine ilişkin konuştu. "Fırıncılar Federasyonu olarak ekmek fiyatını bugüne kadar diyalog halinde belirledik" Balcı, 25 Aralık’ta Resmi Gazetede yayınlanan 7571 Sayılı Kanuna göre daha önce 5362 sayılı Esnaf Kanunu’nun 62’nci maddesinde yapılan değişikliğe değinerek, şu ifadelere yer verdi: "Birlikler tarafından hazırlanıp bakanlık görüşünden sonra onaylanan fiyat tarifeleri bundan sonra görüş alan ürünler bakanlığın müspet görüşü olduktan sonra birlikler tarafından onaylamak mecburiyeti getirdi kanunla. Yani illerde bakanlık görüşü alan simit fiyatı ve ekmek fiyatları ticaret bakanlığının olumlu görüşü olduktan sonra birlik tarafından verilip yürürlüğe girecek. Eğer ticaret bakanlığının olumlu görüşü olmazsa illerde uzlaşma komisyona gidilecek. Uzlaşma komisyonu 6 kişiden oluşuyor. Vali beyin veya vali yardımcısının başkanlığında ticaret il müdürlüğü, defterdarlık, belediye, ticaret odası ve esnaf odalarından oluşuyor. Bu uzlaşma komisyonu vereceği kararla ekmek veya simit fiyatları yürürlüğe girmiş olacak. Biz bugüne kadar ekmek fiyatı belirlenirken zaten Ticaret Bakanlığı’yla müşterek diyalog halinde çalışıyorduk. Ticaret Bakanlığı tüm esnaf ve sanatkarımıza göstermiş olduğu duyarlılığı ekmek fiyatı ve simit fiyatı belirleme noktasında federasyonumuzla sürekli diyalog halinde oluyorduk. Bu kanunla yazılı kanuna bağlı hale gelmiş oluyor. Biz bütün girdileri serbest olan ekmek ve simit fiyatının kanunla bakanlık görüşüne bırakılmasıyla birlikte bizim temel iddia maddesi olan en azından un fiyatında ekmeklik un fiyatında kanunla belirlenmesini talep ediyoruz. Daha adilane olması bakımından. Yoksa uygulanmaya bakılacak olursa değişen bir şey yok. Bizim bundan bir endişemiz yok. Türkiye Fırıncılar Federasyonu bugüne kadar ekmek fiyatını belirlerken yine ilgili kurulumlarla görüşerek diyalog halinde belirlemiştir. Ahilik geleneğinden gelen kültürümüzle birlikte eşit davranma, adil olma, tüketici düşünme düsturunu sürekli kolladık, gözettik. Yani halkımızın temel gıda maddesi olan ekmek fiyatında gerektiği hassasiyetli gerek Federasyon olarak biz gerekse bakanlık bugüne kadar bunu görüşerek meydana getirmiş olduk." "2026 yılında ekmeğe zam yapmayı düşünmüyoruz" Geçmiş yıllarda yapılan zam oranlarını kıyaslayan Balcı, "2023 yılında Tarım Bakanlığı un fiyatlarında yaptığı desteklemeyle birlikte bir yıl içerisinde ekmek fiyatının yüzde 17 buçuk arttığını görüyoruz. Yani onda bir iyileşme olması durumunda un fiyatında ciddi bir artış olmaması durumunda fırıncı esnafının ekmek fiyatına bunun yansıdığını açık bir şekilde görmüş oluyoruz. Yine 2024 yılında ekmek fiyatına baktığımızda artışın yüzde 25 ile sınırlı kaldığını görüyoruz. 2024 yılının son 6 ayında Ocak ayına kadar ekmek fiyatında bir değişiklik olmaması sebebiyle 2025 yılındaki bu fiyat artışının yüzde 25 olarak gerçekleştiğini görüyoruz. Yani totalde bakacak olursak ortalamamız yüzde 30’a geliyor. 2024 ve 2025’i baz alacak olursak yıllık ortalaması yüzde 37 buçuğa geliyor. Biz 2026 yılında Maliye Bakanlığımızın belirlemiş olduğu enflasyonla mücadele konusunda belirlenen rakamları yakalayabilmek adına halkımızın temel gıdası olan ekmekte bugün asgari ücretin artmasıyla birlikte çalışanlarımızın ücret artışı olmasına rağmen yine 8’nci ayda ülke genelinde kilogramı 75 lira olan ekmek fiyatı belirlenirken, un fiyatı 900 liradan bugün bin lira bandına gelmesine rağmen, maya fiyatı 600 liradan 975 lira olmasına rağmen şu anda 2026 yılına iyi bir haberle girmek için halkımızın temel gıdası olan ekmek konusunda bir değişiklik yapmayı düşünmüyoruz. Bugün itibariyle ekmekte ülke genelinde 8’nci aydan itibaren uygulanan kilogram fiyatı 75 liranın üzerinde olmayacak. 75 liranın altında olan 4 aydır fiyatına gelen farkla yansıtmayan illerimiz bunu yansıtabilirler. Ama 8’nci aydan itibaren işte örnek verecek olursak İzmir’de, Bursa’da, Ankara’da, İstanbul’da, Kocaeli’nde, Sakarya’da birçok vilayette uygulanan fiyat aynı 75 lira olarak devam edecek" dedi. "150 tane verdiğiniz ekmekten 50 tanesini iade alıyorsanız zaten ortada ticaret yok demektir" Ekmek israfının geldiği boyuta da değinen Balcı, "Sektörün en büyük sorunlardan bir tanesi ve halkımızın da aynı zamanda sorunu ülke sorunu olan ekmek israfı. Günde 6 milyon 100 bin adet ekmek israf ediliyor. Bu fırıncı esnafının kazancını da direkt etkilemiş oluyor. Ürettiği ekmeğin siz bugün bir zincir markete götürdüğünüzde 150 adet ekmek götürdüğünüz zaman 40 veya 50 tanesini iade aldığınız takdirde esnafımızın ticaret yapması mümkün olmuyor. Dolayısıyla bu konuda zincir marketler kendilerine hızlı bir şekilde çeki düzen vermesi gerekiyor. Zincir marketler bu ekmek iadesi konusunda gerekli çalışmayı yapmayacak olurlarsa bununla ilgili yaptırım kaçınılmaz olacaktır. Hem biz ekmek israfını düşüremeyiz hem fırıncımızın kazancının ayakta durmasını sağlayamayız. Siz ekmek fiyatını istediğiniz kadar yükseltin. Götürdüğünüz yerde 150 tane verdiğiniz ekmekten 50 tanesini geriye alıyorsanız zaten ticaretiniz 50 ekmek değil orada. Ticaret yok demektir. Dolayısıyla bu aşırı olan ekmek iade kısmını bunu kanunla, yönetmelikle düzeltmek mümkün değil. Zincir marketler bu olumsuzluğu kendileri ortadan kaldıracaklar. Ya kaldıracaklar ya kaldıracaklar. Bunu düzelmeden bir yere varmak mümkün değil" diye konuştu.