ÇEVRE - 02 Ocak 2025 Perşembe 09:51

Müsilaj, 7 haftada bütün Marmara Denizi’ne yayıldı, Ege Denizi’ne geçti

A
A
A

Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Sarı, Marmara Denizi’nin kabusu olan müsilajın hızla yayıldığını belirterek, alınan kararlara ve önlemlere rağmen özellikle arıtmada ciddi bir iyileşme sağlanamadığını söyledi.

Sarı, yaptığı açıklamada, 23 Ekim 2024’te Erdek Körfezi’nde yeniden ortaya çıkan müsilajın, 6 Kasım’da Marmara Adaları çevresi ile Tekirdağ kıyılarına, 13 Kasım’da İstanbul Prens Adaları’na, 5 Aralık’ta ise İzmit Körfezi’ne ulaşarak yaklaşık 7 hafta içinde bütün Marmara Denizi’ne yayıldığını belirtti.

19 Aralık’ta Çanakkale Boğazı çıkışında Kumkale açıklarında, yani Kuzey Ege kıyılarında yoğun müsilaj görüntülendiğine dikkati çeken Sarı, “Yer yer yüzeye çıksa da mevcut şartlarda 3-25 metre derinliklerde örümcek ağı gibi denizi saran müsilajın suların ısınmasıyla birlikte ilkbahardan itibaren yüzeye çıkma ihtimali oldukça yüksek. Deniz dibine çökmeye başlayan müsilaj, pinalar, deniz çayırları, süngerler ve mercanlar gibi canlı gruplarını tehdit etmeye başladığı gibi balıkçıların attıkları ağı çekemez hale gelmesine neden olmaya başlamıştır.” ifadesini kullandı.

Müsilaj, 7 haftada bütün Marmara Denizi’ne yayıldı, Ege Denizi’ne geçti

Müsilajın, kirlilik, deniz şartlarındaki durağanlık ve iklim değişikliğine bağlı su sıcaklığındaki aşırı artışın tetiklemesiyle denizin ışıklı bölgesinde fitoplankton denilen minik bitkiciklerin stres şartlarında aşırı çoğalmasıyla oluştuğunu anlatan Sarı, müsilajın oluşma şartlarına katkı sağlayan onlarca faktör ve etkiden bahsedilebileceğini ancak bunların içinde sadece deniz kirliliği yani denize bilinçsizce boca edilen azot ve fosforun kontrol edilebileceğini aktardı.

Marmara Denizi kıskaç altında

Sarı, denizin kirlilik yükü azaltılmadığı sürece müsilaja neden olan kontrol dışı faktörlerin varlığı devam ettikçe müsilaj oluşumunun süreceğini kaydetti.

Marmara Denizi’nin, etrafında yerleşik yaklaşık 25 milyon nüfusun, ülkenin yarısına hizmet sunmak üzere kümelenmiş yoğun sanayinin, iki yüzden fazla akarsu tarafından taşınan yayılı kaynaklardan ulaşan kirleticilerin kıskacında bulunduğunu vurgulayan Sarı, şöyle devam etti:

“Marmara Denizi’nde üstte Karadeniz’den Akdeniz’e doğru boğazlar aracılığıyla kuzey-güney yönlü üst akıntı, altta ise Akdeniz’den Karadeniz’e doğru güney-kuzey yönlü alt akıntı mevcuttur. Bu orijinal akıntı sistemi, ekosistem bilgisinden yoksun bazı bilimsel değerlendirmelere dayandırılarak yıllardır evsel, endüstriyel, tarımsal ve diğer atıkların derin deşarjla denize boca edilmesine neden olmuştur. Beklenti derin deşarjla derinlere boca edilen atıkların, Akdeniz kökenli akıntı ile uzaklaştırılması ve sonunda Karadeniz’in derin sularına iletilmesidir. Bu yanlış düşünce günümüzde de halen etkili olacak ki Ergene Nehri’nin arıtılamayan suları da tünellerle havza atlatılarak Marmara Denizi’ne boca edilmeye başlanmıştır.”

Müsilaj, 7 haftada bütün Marmara Denizi’ne yayıldı, Ege Denizi’ne geçti

Arıtmada bir arpa boyu yol alınamadı

2021 yılında yüksek katılımlı çalıştaylar ve bilimsel katkılarla 22 eylemden oluşan Marmara Denizi Eylem Planı (MDEP) oluşturulduğunu belirten Sarı, “Müsilaj Bilim ve Teknik Kurulu kurulmuş, Marmara Denizi özel çevre koruma bölgesi ilan edilmiş, müsilajsız Marmara’ya ulaşmak için stratejik plan hazırlanmış olsa da Marmara’nın kirlilik yükü ne yazık ki azaltılamamıştır. Örneğin 2021 yılında yüzde 51 oranında ileri biyolojik arıtmaya tabi tutulan evsel atıklar, 2024 yılında ancak yüzde 0,7 ilerleme ile yüzde 51,7 oranında arıtılabilmektedir.” ifadesi kullanıldı.

Gelinen noktada Bilim Kurulunun 25 Aralık 2024’te tekrar toplandığını, mevcut durumun değerlendirildiğini ve alınması gereken tedbirlerin bilim insanları tarafından tekrar vurgulandığını aktaran Sarı, şunları kaydetti:

“Yani bilim rehberliğini yapmış, söyleyeceğini söylemiştir. Artık iş, uygulayıcılardadır. Merkezi yönetimden yerel yönetimlere, özel sektörden sivil toplum kuruluşlarına, bireysel olarak her bir vatandaşa kadar müsilaja karşı birlikte önlem almak hepimizin sorumluluğu ve görevidir. İşbirliği yapılmadığı sürece bu felaketten kurtulma şansımız yoktur.

Marmara Denizi’nin kirlilik yükünü azaltmak için acilen sanayi kuruluşlarının atık deşarjı akarsuların debisine göre yeniden düzenlenmeli, akarsuların zehir kanalına dönüşmesine neden olan sanayi atıkları denetimle engellenmeli, çalışmayan atık arıtma tesisleri çalışır hale gelmeli, denize çamur dökülmesi önlenmeli, ulusal düzeyde vatandaşların denize yardım etmesini sağlayacak kampanyalar başlatılmalı, Marmara Denizi balıkçılığı müsilaj dikkate alınarak yeniden düzenlenmeli ve müsilajdan zarar görecek sektörler için acilen sigorta sistemleri geliştirilmelidir.”

Gökhan Dağlı-Azize Akpınar

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muş Bakan Yardımcısı Eminoğlu, Muş’ta sporun geleceğini gençlerle konuştu Gençlik ve Spor Bakan Yardımcısı Enes Eminoğlu, Muş Spor Lisesi’ndeki öğrencilerle bir araya geldi. Muş Spor Lisesi Öğrencileriyle Söyleşi programı kapsamında buluşan Eminoğlu, Sultan Alparslan’ın şehrinde olmaktan büyük mutluluk duyduklarını ifade etti. Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak’ın birkaç ay öncesinde Muş’ta milli sporcularla bir araya geldiğini söyleyen Eminoğlu, "Özellikle spor lisemizde genç arkadaşlarımızla buluşmak istedik. Dereceye giren arkadaşlarımıza yürekten tebrik ediyorum. Biz bu buluşmalarda sizleri dinlemek istiyoruz. Sizlerden gelen geri dönüşleri, sizlerin önerileri, katma değerleri, eleştirileri varsa onları dinlemek istiyoruz. Gerçekten spor anlamında Türkiye son 20 yılda, çok büyük şansımız var, Sayın Cumhurbaşkanımız sporu seviyor, futbolu seviyor, bütün branşları seviyor. Medyadan takip ederseniz her ay başarılı olan dünya şampiyonlarımızı külliyede misafir ediyor. Dünyada sporu böyle yakından takip eden ve seven belki nadir cumhurbaşkanlarından biri. Muş’ta, Bitlis’te, Van’da, 81’in tamamında sporda sessiz bir devrim yaşandı. Bugün baktığımızda spor tesisleri, yüzme havuzları, gençlik merkezlerimiz var" dedi. "Son 20 yılda, 200 yıllık iş yapıldı" Eminoğlu, "2002’de yurt kapasite sayısı 100 bindi, şimdi 1 milyonu geçti. Gençlik Merkezi sayısı 9’du, 600’e yaklaştı. Son 20 yılda, 200 yıllık iş yapıldı. Burada Sayın Cumhurbaşkanımızın gençlere verdiği değerin en büyük karşılığıdır. Balkanlar, Avrupa, dünya ve olimpiyatlara katılacak arkadaşlarımız bu sıralardan çıkacak. Ülkemizi en güzel şekilde temsil edecekler ve bayrağımızı göndere çekeceksiniz. İstiklal Marşı’mızı bütün dünyaya okuyacaksınız. O yüzden yaptığınız iş çok önemli arkadaşlar. Diğer genç arkadaşlarımıza rol model oluyorsunuz. Bu büyük bir emek, büyük bir özveri. O yüzden her birinizi hayranlıkla tebrik ediyorum. İnşallah daha güzel başarılar da imza atacaksınız. Bu ülkede sporda sessiz bir devrim yaşandı. Hala da devam ediyor. Yatırımlar, tesisler her alana gittiğinizde Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın özellikle yatırımları görünüyor. Havuzlar, sentetik sahalar, basketbol salonları, atletizm pistleri, statlar vesaire baktığımızda doğusu, güneyi, batısı, kuzeyi tamamen tesislerle çevrilmiş vaziyette. Bu oranları da artırmamız lazım. Spor ile meşgul olan gençler, dijital, madde ve diğer bağımlılıkta önleyici faktör olarak bir rol oynuyorsunuz. Ben her birinizi tebrik ediyorum" ifadelerini kullandı. "Spor lisesinde geçtiğimiz dönemde ilimizin gururu oldular" Muş Valisi Avni Çakır da, Muş’un genç ve dinamik nüfus yapısının sporu doğal olarak ön plana çıkardığını belirterek, ilde sporun hem eğitimle hem de sosyal hayatla bütünleştiğini ifade etti. Vali Çakır, "Hem ilimizdeki gençlerimizin beklentileri, hayalleri, hem Muş’un spordaki konumu, durumu, hem ihtiyaçları çok güzel bir söyleşi olmuştu. Muş bir öğrenci şehri. Türkiye’nin en genç nüfuslarından birine sahip bir ilimiz. Nüfusumuz yaklaşık 400 bin. Bunun 200 bini 22 yaş altı diye söyleyebiliriz. Genç yoğun nüfusuna sahip olunca da bu da spor demek. Hem eğitimde hem de sporda çok güzel adımlar atıldı. Spor lisesinde geçtiğimiz dönemde ilimizin gururu oldular. Diğer branşlarda sporcu kardeşlerimiz var. Çok tercih edilen okulumuz. Sporla bütünleşmiş bir şehir. Spor yatırımları anlamında da çok iyi bir imkanlara sahibiz. Özellikle spor alanının güzel yatırılar yaptığı için teşekkür ediyoruz. Amacımız gençleri yarınlara çok daha güçlü bir şekilde hazırlamak" şeklinde konuştu. Konuşmaların ardından sporcuların talep ve önerileri dinlendi. Söyleşiye, Muş Gençlik ve Spor Müdürü Yusuf Kılıç, İl Milli Eğitim Müdürü Abdulkadir Altay ve sporcular katıldı.