GENEL - 30 Ekim 2017 Pazartesi 10:22

(Özel Haber) Gökyüzü ’Kaplan Filo’ya emanet

A
A
A
(Özel Haber) Gökyüzü ’Kaplan Filo’ya emanet

Balıkesir 9.

Balıkesir 9. Ana Jet Üs Komutanlığı’nda bulunan 192. filo dosta güven verirken, düşmana korku salıyor. F-16 tipi jetlerden oluşan filo bulutların üzerinde vatan nöbeti tutarken, Türkiye’nin batısında yapılan en ufak bir sınır ihlaline karşı uçaklar dakikalar içinde havalanıyor. Hava Kuvvetleri Komutanlığı bünyesinde ’Kaplan Filo’ olarak bilinen 192. filo pilotları her an savaşa hazır şekilde eğitim ve tatbikatlar gerçekleştirirken, düşman uçaklarının korkulu rüyası oluyor.


Türk Hava Kuvvetleri’nin gözbebeği ve Türkiye’nin ilk jet üssü olan 9.Ana Jet Üssü’ndeki ’Kaplan Filo’, kapılarını İhlas Haber Ajansı’na açtı.


Hava Kuvvetleri Komutanlığı’na bağlı Balıkesir 9. Ana Jet Üssü’nde bulunan ’Kaplan Filo’ Türkiye’nin batısında vatan nöbeti bekliyor. Türkiye’nin ilk jet üssü olma özelliğini taşıyan 9. Ana Jet Üssü’nde 1. Dünya Savaşı’ndan bu yana kullanılmış olan uçaklar açık alanda teşhir ediliyor. Çok sayıda F-16 jetinden oluşan kaplan filo, gelişen teknolojiye de uyum sağlayarak sürekli eğitim tatbikatlar gerçekleştiriyor. Filo, her an savaşa hazır olarak kuleden gelecek emirleri bekliyor. F-16 uçakları normal uçuşlarını saatte 800 kilometre hızla gerçekleştirirken, istenildiği takdirde bu saatte 1600 kilometreye çıkabiliyor.



Gökyüzünün yılmaz bekçileri


Havadan gelecek tehditlere karşı vurucu güç olan F-16’ların bulunduğu Balıkesir 9. Ana Jet Üs Komutanlığı, Batı Anadolu’dan sorumlu olarak önemli bir görev üstleniyor. Yabancı ülkelerin filoları tarafından Türk hava sahasına izinsiz girilmesinin ’kötü niyetli’ olduğu düşünülerek filo bünyesindeki Türk jetleri havalanıyor. Yabancı ülke uçağı ile telsiz teması kuran pilot uyarılarda bulunuyor ve gelecek emir doğrultusunda hareket ediyor. Alarm alan pilotlar 15 dakika içinde gökyüzüne havalanıyor.



"Bir defa kaplan, her zaman kaplan"


Balıkesir’de konuçlu olan Kaplan Filo’nun pilotları günlük işlerinden yeme içme alışkanlıklarına kadar hayatını uçuşa göre planlıyor. Günde en az 8 saat uyuyan pilotlar, her uçuş öncesinde doktor tarafından muayene edilerek ’Uçuş yapabilir’ onayı alıyor. Düzenli olarak spor yapan ve gökyüzünde ’G kuvveti’ ile de mücadele eden pilotlar, koşu, ağırlık kaldırma gibi sporlar yaparak kas güçlerini sürekli arttırıyor. 9. Ana Jet Üssü’nde bulunan Standardize, Similatör Eğitim Komutanlığı’nda bulunan similatör odasında pilotlar, gökyüzündeki ortamın aynısını yaşayarak sürekli yeteneklerini geliştiriyor.


Öte yandan, 192. filonun simgesi olan kaplan, pilotların hayatlarının bir parçası olarak dikkat çekiyor. Uçuşa çıktıkları kapının önünde bulunan kaplan büstü, merdivenlerde bulunan kaplan pati izleri filonun adeta ruhunu sergiliyor. Filonun sloganı ise her pilotun dilinde: "Bir defa kaplan, her zaman kaplan".


Uçuşların dışında tesislerde zaman geçiren pilotlar, subaylar, astsubaylar dostluk, arkadaşlık hatta kardeşlik bağına verdikleri önemi gözler önüne seriyor ve neredeyse tüm zamanlarını beraber geçiriyor.



Kuş Tehlikesi


Türk ordusunun gökyüzündeki yılmaz bekçilerinin kuşlar büyük problem oluyor. Uçakların rotaları üzerinde olan kuşlar F-16’lara çarparak önemli hasarlara neden olabiliyor. Düşman uçaklarından dahi daha tehlikeli olarak görülen kuşlar, çok yüksek hızda seyreden F-16’lar için problem olabiliyor. Bu nedenle hava üssünde kuşlara zarar vermeden ses yolu ile kuşları pistten uzaklaştıran bir sistem aktif olarak çalışıyor.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muş Muş’ta yeni yıl öncesi gıda denetimleri artırıldı Muş Tarım ve Orman İl Müdürlüğü ekipleri, yılbaşı öncesinde vatandaşların güvenli ve sağlıklı gıdaya ulaşmasını sağlamak amacıyla il genelinde gıda denetimlerini sıklaştırdı. İl Tarım ve Orman Müdürlüğü, yaklaşan yeni yıl öncesinde gıda güvenliğinin sağlanması amacıyla denetim çalışmalarını artırdı. İl Müdürlüğüne bağlı resmi gıda kontrolörleri tarafından il genelinde gıda üretimi ve satışı yapılan işletmelerde denetimler aralıksız sürdürülüyor. Yılbaşı döneminde tüketimi artan ürünler başta olmak üzere her türlü içecek, kuruyemiş, beyaz et ve kırmızı et satışı yapan işletmeler ile şekerleme, pastane ve benzeri gıda işletmeleri denetim kapsamına alındı. Denetimlerde ürünlerin hijyen, muhafaza ve satış şartları ile mevzuata uygunluğu titizlikle kontrol ediliyor. İl Müdür Yardımcısı Muhammed Şen, denetimlere ilişkin yaptığı açıklamada, "Halk sağlığının korunması ve güvenilir gıda arzının sürdürülebilirliği amacıyla yılbaşı sürecinde denetimlerimiz artırılarak devam edecektir. Tüketicilerimizin sağlıklı, güvenilir ve kaliteli gıdaya en hızlı şekilde ulaşması sağlanacaktır" dedi. Vatandaşların da gıda güvenliği konusunda duyarlı olmalarının önemine dikkat çeken Şen, "Karşılaşılan her türlü gıda güvenliği ihlali, hijyen eksikliği veya şüpheli durumların Alo 174 Gıda Hattı’na bildirilmesi, hızlı ve etkin müdahale açısından büyük önem taşımaktadır" ifadelerini kullandı. İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ekiplerinin yeni yıl öncesinde denetimlerini hız kesmeden sürdüreceği bildirildi.
Bartın BARÜ’de "Bartınlı Bir Akademisyenin Hayatından Kesitler" söyleşisi düzenlendi Bartın Üniversitesinde (BARÜ) Türkiye’nin idare hukuku alanının önde gelen akademisyenlerinden biri olan Prof. Dr. Turgut Tan’ın bağışta bulunduğu kitaplık açılırken akademik yaşamı, bilimsel çalışmaları ve mesleki deneyimleri konuşuldu. Bartın Üniversitesi (BARÜ) Kütüphane Dokümantasyon ve Daire Başkanlığı tarafından Türkiye’nin idare hukuku alanının önde gelen akademisyenlerinden biri olan Bilkent Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Turgut Tan’ın konuk olduğu "Bartınlı Bir Akademisyenin Hayatından Kesitler" başlıklı bir söyleşi düzenlendi. Kütüphane Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen programa Bartın Valisi Dr. Nurtaç Arslan, Bartın Belediye Başkanı M. Rıza Yalçınkaya, BARÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Akkaya, akademik ve idari personel ile çok sayıda öğrenci katıldı. Bartın’da geçen çocukluk yıllarını anlatan Prof. Dr. Tan, "İlkokul ve ortaokul yıllarım Bartın’da geçerken liseyi İstanbul’da okudum. Ankara Üniversitesi o dönem Mülkiye olarak geçen Siyasal Bilgiler Fakültesini bitirdim. Mezun olduktan sonra kabul aldığım burslarla Fransa’da bulundum. Türkiye’de özellikle idare hukuku alanında ders verdim. Bugün Bartın’a geldiğimde yıllar önce dersine girdiğim başarılı bir öğrencimi memleketimin mülki idaresinin başında vali olarak görmekten mutluluk duyuyorum. Diğer bir mutluluğum ise benim zamanında devam edebileceğim bir lisenin olmadığı memleketime bugün Bartın Üniversitesinin kazandırılmış olmasıdır" dedi. BARÜ Merkez Kütüphanesinde "Prof. Dr. Turgut Tan Kitaplığı" açıldı Ayrıca Bartınlı Prof. Dr. Tan, uzun yıllardır biriktirdiği yaklaşık bin 400 kitabı ve süreli yayını kendisinden sonraki nesillere fayda sağlaması için bölgenin en büyük kütüphanesi olarak bilinen BARÜ Kütüphanesine kitap bağışladı. Söyleşi programı kapsamında, bağışlanan eserlerden oluşan "Prof. Dr. Turgut Tan Kitaplığı"nın da açılışı yapıldı. Bağışlanan eserlerin bir referans niteliğinde olduğunu vurgulayan Kütüphane Dokümantasyon ve Daire Başkanı Burak Beygirci, "Bu koleksiyon idare hukuku, anayasa hukuku, vergi hukuku ve kamu yönetimi alanlarında büyük bölümü klasikleşmiş eserlerden oluşmaktadır. Bu alanların dışında ekonomi, siyaset bilimi, tarih ve edebiyat gibi konularda Türkçe ve Fransızca olmak üzere eşsiz eserleri kütüphanemize bağışlamıştır. Yapılan teknik işlemler esnasında koleksiyonda yer alan pek çok eserin kütüphanemiz tarafından ilk kez girişinin yapıldığı ve ülkemizde ilk kez BARÜ Merkez Kütüphanesine tarafından kataloglandığı tespit edilmiştir. Koleksiyon erişime açıldıktan sonra farklı üniversite kütüphanelerinden bu eserler için kütüphaneler arası ödünç taleplerinin gelmesi söz konusu bağışın eşsiz ve referans niteliğinde bir koleksiyon olduğunu ortaya koymuştur" dedi.
Bartın BARÜ’de farklı kültürler bir araya geldi Bartın Üniversitesinde (BARÜ) eğitimlerine devam eden uluslararası öğrenciler "Kültür Buluşması" etkinliğinde geleneksel giysilerini, yöresel yemeklerini ve danslarını tanıttı. Bartın Üniversitesi (BARÜ) Türkçe Öğretim Uygulama ve Araştırma Merkezi (TÖMER) ile Uluslararası Öğrenci Kulübü tarafından kültürler arası etkileşime katkı sağlamak amacıyla "Kültür Buluşması" etkinliği düzenlendi. Kütüphane Konferans Salonu’nda yapılan programda Türkmenistan, Kazakistan, Yemen, Azerbaycan ve Endonezya’ya ait kültürler; geleneksel giysileri, yöresel yemekleri, müzikleri ve danslarıyla tanıtıldı. BARÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Akkaya da etkinliğe katılarak uluslararası öğrencilerin kültür buluşmasına ortak oldu. Öğrencilerin hazırladığı gösterileri ilgiyle izleyen Rektör Akkaya, kültürel çeşitliliğin üniversite yaşamına kattığı değere dikkat çekerek "Bugün dünyanın farklı coğrafyalarından gelen öğrencilerimizin kendi kültürel değerlerini tanıtmalarına eşlik ediyoruz. Burada Türk kültürünü öğrendiniz. Her ne kadar başka diyarlardan gelmiş olsanız da Anadolu kültürünü buradan yaşayıp dostluklar edindiniz. Biz Bartın Üniversitesi olarak dili kültürün bir taşıyıcısı olarak görüyoruz. Hepiniz birer Bartın Üniversitesi ve Bartın elçisisiniz. Gittiğiniz ülkelerde Türkiye’nin bir sesisiniz. Burada yaşanmışlıklarınız sizlere rehberlik sunacaktır. Bu vesileyle kültürler arası etkileşimi güçlendiren etkinlikte emeği geçen herkese teşekkür ediyorum" dedi. Uluslararası öğrencilerin kültürel zenginliklerini tanıttığı stantların yoğun ilgi gördüğü program, hatıra fotoğraflarının çekilmesiyle sona erdi.