GÜNDEM - 07 Mart 2025 Cuma 09:18

Şehrin güvenliği kadın komutanlara emanet

A
A
A
Şehrin güvenliği kadın komutanlara emanet

 Balıkesir İl Jandarma Komutanlığı bünyesinde görev yapan kadın subay ve astsubaylar suç ve suçun önlenmesinde aktif rol oynarken, sorumluluk bölgelerinde vatandaşların da ilgi odağı oluyor.

Balıkesir İl Jandarma Komutanlığı'nda görevli kadın subay ve astsubaylar 'Söz konusu vatan ise gerisi teferruattır' ilkesi ile görev yapıyor. Şehrin dört bir yanında görev alan kadın komutanlar, vatandaş ile sıcak diyaloglar da kurarak suçla mücadelede öne çıkıyor.

Üsteğmen Refika Taş: "Bu üniformayı giyince cinsiyetinizden çok işiniz öne çıkmaktadır"

Balıkesir'in merkez ilçesi olan ve 200 bin kişinin yaşadığı Karesi ilçesinin komutanı olan Karesi İlçe Jandarma Komutanı Üsteğmen Refika Taş, jandarma personeli ile birlikte ilçenin huzur ve güvenliğini sağlıyor. Üsteğmen Taş, "Jandarma Genel Komutanlığı içinde yalnızca erkeklere değil kadın personellere de yer verilmektedir. 'Kadın kolluk personeli nasıl olunur' sorusuna çok sayıda kişi cevap arar ve gerekli şartları yerine getirmek ister. Oysa ki bu mesleğin bir sevda, gönül işi olduğu kimsenin aklına gelmez. Bizim mesleğimizde cinsiyete dayanan görünür herhangi bir ayrımcılığın olmadığı ve seçkin bir meslekte çalışmanın mutluluğunu yaşamaktayım. Bu üniformayı giyince cinsiyetinizden çok işiniz öne çıkmaktadır. Her sabah evimden işime giderken çocuklarım 'anne bugün eve erken gel' derler. Biz, mesleğimiz gereği 24 saat esasına göre çalışan bir kurumuz. Biz de mesai mefhumu yoktur. Prensibim şudur; 'Söz konusu vatansa gerisi teferruattır' diyerek çocuklarım ile birlikte bu hayatı beraber yaşıyoruz" dedi.
İlçe bölgesindeki yol kontrol noktalarını bizzat denetleyen Jandarma Üsteğmen Refika Taş, Değirmenboğazı Kontrol Noktasında uygulama esnasında denk gelen kadın sürücülere ise 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla karanfil verdi. Kadın sürücülerin destek mesajları verdiği anlarda Üsteğmen Taş, sürücülere güvenli sürüşler diledi.

Üsteğmen Taş, eş zamanlı yapılan kırsal mahalle devriyelerinde ise özellikle mahallede bulunan yaşlı ve düşkünlerin ziyaret edilmesini, ihtiyaçlarının kontrol edilmesinin yanı sıra şehit ailelerine mutlaka gidilerek selamlarının iletilmesini emir vererek bizzat yetişemediği yerlere de jandarma devriyelerince gidilmesini sağlıyor.

Teğmen Nesibe Şeyma Omuk: "Jandarma olma fikri öğrencilerin ilgisini çekiyor"

Balıkesir Üniversitesi Çağış Yerleşkesi'nde bulunan Üniversite Jandarma Karakolu komutanlığı yapan Teğmen Nesibe Şeyma Omuk ise, gününün önemli bir kısmını yaklaşık 20 bin öğrencinin bulunduğu karakol bölgesinde geçiriyor. Suça ve ihbarlara müdahale noktasının yanı sıra suçun önlenmesi için de gayret sarf eden Teğmen Omuk, özellikle üniversite öğrencilerini hedef alarak banka hesaplarını kullanmak isteyen dolandırıcılara karşı öğrencileri bilgilendirerek ve gerektiği noktada müdahalelerde bulunarak görevini yerine getiriyor. Teğmen Omuk, "Öğrenciler beni gördüklerinde çok şaşırıyorlar. Daha sonra hevesli bir şekilde yanıma gelerek sorular soruyorlar. Jandarma olma fikri öğrencilerimize cazip geliyor. Karakolumuzu ziyaret ederek nasıl jandarma olabileceklerini soruyorlar. Biz öğrencilerimize, 'bugün burada ben varım, yarın sizler olacaksınız' dediğimde öğrencilerin gözlerindeki ışıltıyı görmek benim için gurur verici ve umut veren muhteşem bir duygu" dedi.

Astsubay Çavuş Fadime Özçay: "Kadın ve çocuklar karşılarındaki kadın personele kendini daha iyi ifade edebiliyor"

Balıkesir İl Jandarma Komutanlığı'na bağlı Aile İçi Şiddetle Mücadele İşlem Astsubayı olarak görev yapan Jandarma Astsubay Çavuş Fadime Özçay ise aile içi şiddetin önlenmesi ve çocukların mağdur olmaması için görevini yürütüyor. Mahalle mahalle irtibat kurarak Kadın Destek Uygulaması (KADES) ile ilgili bilgi veren Asb. Çvş. Özçay, özellikle kırsal mahallelerde şiddet önleme noktasında çalışıyor. Asb. Çvş. Özçay, Kabaklı kırsal mahallesinde kadınlarla bir araya gelerek KADES uygulamasının ne olduğunu ve nasıl çalıştığını anlattı. Özçay, "Ülkemizde şiddet, fiziksel olduğu gibi ekonomik ve cinsel olarak da meydana geliyor. Şiddet gören mağdur kadın ve çocuklar, kadın personele kendini daha iyi ifade edebiliyor. Olayları aydınlatmak anlamında bizim sorduğumuz sorulara da çekinmeden cevap verebiliyorlar. Şiddet gören kadın, karşısında kadın personel görerek çekinmeden olup biteni anlatabiliyor. Bu şekilde yaşadığı şiddetin etkilerini de daha kolay aşabilmektedir" dedi.

Bahadır Demirçeviren

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Tarımsal girdi fiyatları yıllık yüzde 33,66 arttı Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), ekim ayına ilişkin Tarımsal Girdi Fiyat Endeksi (Tarım-GFE) verilerini açıkladı. Buna göre Tarım-GFE, ekim ayında bir önceki aya göre yüzde 2,04, geçen yılın aralık ayına göre yüzde 29,06, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 33,66 ve 12 aylık ortalamalara göre yüzde 32,3 artış gösterdi. Ana gruplar incelendiğinde, bir önceki aya göre tarımda kullanılan mal ve hizmetler endeksi yüzde 2,12, tarımsal yatırıma katkı sağlayan mal ve hizmetler endeksi ise yüzde 1,57 yükseldi. Geçen yılın aynı ayına göre ise tarımda kullanılan mal ve hizmetler endeksinde yüzde 34,79, tarımsal yatırıma katkı sağlayan mal ve hizmetler endeksinde yüzde 27,19 artış kaydedildi. Alt gruplar bazında yıllık Tarım-GFE verilerine göre 6 alt grupta artış oranı ortalamanın altında, 5 alt grupta ise üzerinde gerçekleşti. Yıllık artışın en düşük olduğu alt gruplar yüzde 18,91 ile tarımsal ilaçlar ve yüzde 20,98 ile bina bakım masrafları olurken, en yüksek artış yüzde 64,33 ile veteriner harcamaları ve yüzde 47,39 ile gübre ve toprak geliştiricilerde görüldü. Aylık Tarım-GFE’ye göre ise 6 alt grup daha düşük, 5 alt grup daha yüksek değişim gösterdi. Ekim ayında aylık bazda artışın en düşük olduğu alt gruplar yüzde 0,09 ile enerji ve yağlayıcılar, yüzde 0,27 ile gübre ve toprak geliştiriciler olarak belirlendi. Buna karşılık, aylık artışın en yüksek olduğu alt gruplar yüzde 5,61 ile veteriner harcamaları ve yüzde 4,71 ile tohum ve dikim materyali oldu.
Ankara 7 ilde 7 ayrı organize suç örgütüne yönelik operasyon: 67 şüpheli yakalandı, 42’si tutuklandı İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya 7 ilde dolandırıcı, tefeci ve göçmen kaçakçısı 7 ayrı organize suç örgütüne yönelik düzenlenen operasyonlarda 67 şüphelinin yakalandığını ve 42’sinin tutuklandığını açıkladı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın paylaştığı bilgilere göre, Cumhuriyet Başsavcılıkları ile Jandarma KOM Daire Başkanlığı koordinesinde; İl Jandarma Komutanlıklarınca 7 ilde 7 ayrı organize suç örgütüne yönelik operasyonlar düzenlendi. Şüphelilerin; Denizli’de 30 ayrı iş yerinden organize şekilde hırsızlık yaptıkları, Yalova’da nitelikli dolandırıcılık suçunu organize şekilde yönettikleri, İzmir’de trafo ve enerji nakil kablosu hırsızlığı yaptıkları, Iğdır’da göçmen kaçakçılığı suçunu işledikleri ve Muğla’da tefecilik yaptıkları, Tekirdağ ve Şanlıurfa’da terör örgütüyle bağlantıları olduklarını söyleyip para talep ederek vatandaşları dolandırdıkları tespit edildi. Düzenlenen operasyonlar ile hesaplarında son 5 yıl içerisinde 251 Milyon Türk lirası hesap hareketi bulunan 67 şüpheliyi yakalandı. 42’si tutuklandı. 23’ü hakkında adli kontrol hükümleri uygulandı. Diğer 2 şüphelinin işlemleri devam ediyor. Ayrıca operasyonlar sonucu çok sayıda dijital materyal ile muhtelif miktarda nakit para ve ziynet eşyası ele geçirildi.
Erzincan Erzincan’da soğuk hava nedeniyle sürüler yayladan indirildi Erzincan’da yüksek kesimlerde görülen kar yağışı ve soğuk havayla birlikte yaylalarda bulunan küçükbaş hayvan sürüleri donma tehlikesi nedeniyle merkeze ve köylere taşındı. İlkbahar aylarından itibaren yaylalarda kalan küçükbaş hayvanlar, hava sıcaklıklarının düşmesi ve kar yağışının başlamasıyla birlikte daha güvenli alanlara çekildi. Üreticiler, kış şartlarının ağırlaşması nedeniyle sürülerini Erzincan merkez ve çevre köylere indirerek ahırlara aldı. Kış boyunca hayvanların yem, saman ve arpa ile besleneceği öğrenildi. Üreticilerden İlhan Koyun, nisan ayı sonunda koyunlarını yaylaya çıkardıklarını belirterek, "Aylarca yaylada kaldık, süt ve peynir üretimi yaptık. Aralık ayının sonlarına doğru havalar sertleşince geri dönmek zorunda kaldık. Kış aylarında yem ve saman temini bizim için en büyük sıkıntı" dedi. Tulum peyniri üreticisi Özkan Beydili ise bahar aylarında çıktıkları yaylalarda aralık ayına kadar kaldıklarını ifade ederek, soğuk havanın etkisini artırmasıyla köylerine dönmek zorunda kaldıklarını söyledi. Beydili, hayvancılığın büyük emek ve fedakârlık gerektirdiğini vurguladı. Üretici Ferdi Kaya da ilkbaharda yaylaya çıkarılan koyunların yaz boyunca otlatıldığını ve peynir üretimi yapıldığını belirterek, "Hava şartları sertleşince dönüş hazırlıklarına başladık. Hayvanlar ilkbahara kadar yem ve arpa ile beslenecek" diye konuştu. Erzincan’da her yıl kış mevsimiyle birlikte yaşanan bu dönüş, bölgedeki küçükbaş hayvancılığın doğayla iç içe süren zorlu üretim sürecini bir kez daha gözler önüne serdi.