ASAYİŞ - 08 Aralık 2025 Pazartesi 13:12

Sındırgı’da deprem sonrası yıkımlar yeniden başladı

A
A
A
Sındırgı’da deprem sonrası yıkımlar yeniden başladı

10 Ağustos ve 27 Ekim’de meydana gelen depremlerle büyük hasar gören Sındırgı ilçesinde, ikinci depremin ardından tespit edilen yeni ağır hasarlı binalar için yıkım süreci yeniden başlatıldı. İlk depremde yıkım kararı verilen yapıların kaldırılması tamamlanırken, askı süreci biten binalarda ekipler tekrar sahaya indi.


Sındırgı ilçe merkezinde Balıkesir Caddesi ile Camicedite Mahallesi Yunus Emre Sokak’ta bulunan 4, 5 ve 7 katlı binalarda yıkım işlemleri gerçekleştirildi. Yıkımların ardından bölgede hafriyatın kaldırılması devam ediyor. Kırsal mahallelerde de ağır hasarlı yapılar için çalışmalar kesintisiz şekilde sürdürülüyor. Ekiplerin gece gündüz sahada görev yaptığı ilçede, emniyet güçleri de güvenlik tedbirlerini artırdı.


27 Ekim’deki deprem sonrası yapılan hasar tespit çalışmalarında 623 konut, 30 ahır ve 125 iş yerinin ağır hasarlı ya da acil yıkılması gereken yapı olarak kayıtlara geçtiği bildirilmişti.


Yıkımların sürdüğü alanlarda vatandaşlar da çalışmaları merakla takip ederken, bazıları süreci güvenlik şeritlerinin arkasından dikkatle izledi. Yetkililer, ilçe genelindeki yıkım ve temizlik çalışmalarının en kısa sürede tamamlanması için ekiplerin yoğun çaba harcadığını ifade etti.



Sındırgı’da deprem sonrası yıkımlar yeniden başladı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Balıkesir Deprem bölgesinde eskidi, Balıkesir’de can dostlara ev oldu Asrın felaketinin yaşandığı Kahramanmaraş ve Hatay illerinin olduğu bölgede deprem döneminde AFAD’ın vatandaşlara dağıttığı konteynırlar, kullanım ömrünü tamamladıktan sonra Gaziantep’ten Balıkesir’de gönderilerek sokak hayvanlarına yuva oldu. AFAD tarafından Balıkesir Büyükşehir Belediyesi’ne verilen konteynır yaşam alanları, geliştirilen proje ile onlarca sokak hayvanına sıcak yuva oldu. Balıkesir Büyükşehir Belediyesi, devletin her afet durumunda sıcak aş, sıcak yuva sağlamakla yükümlü kurumu AFAD ile işbirliği yaparak bu kez sokak hayvanlarına yardım eli uzattı. 6 Şubat 2023 tarihinde asrın felaketinin yaşandığı Kahramanmaraş merkezli deprem sonrasında evleri yıkılan yada ağır hasar alan vatandaşlara konteynır kentler kuran AFAD, o tarihten bugüne kullanılan ve eskiyen, ömrü tükenmiş konteynırları 2025 yılı içinde Balıkesir Büyükşehir Belediyesi’ne ulaştırarak bu kez de sokak hayvanlarına destek oldu. Balıkesir Büyükşehir Belediyesi’nin projesi ile depremzedelere ev olan eski konteynırlar Balıkesir’de sokak hayvanlarının barınabileceği yuva haline geldi. 148 adet konteynır tamir edilip, hasarları düzeltilip boyanarak Yeniköy mevkine yapılan Can Dost Doğal Yaşam Alanı oluşturuldu. Konuyla ilgili konuşan Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Akın, "Can Dost Doğal Yaşam Alanında 75 bin metrekarede çalışmalarımız var. Güneş enerjisi üretimimiz de var. Burada engelli can dostlarımızı eğitecek, onları tedavi edecek ayrı bir alanımız da mevcut. Balıkesir’e yakışır, Türkiye’ye örnek bir projeyi hayata geçirdik" dedi. Depremzedeler üzerinden dezenformasyon iddiası Öte yandan, bazı basın organlarında sokak hayvanları için hazırlanan konteynırların, Sındırgı depremi için AFAD tarafından gönderildiği ve belediyenin halka dağıtmak yerine sokak hayvanlarına ev yaptığı içerikle servis edilen haberler Balıkesir Büyükşehir Belediyesi’nce net bir dille yalanlandı. Belediyeden yapılan açıklamada, "Türkiye genelinde İçişleri Bakanlığı koordinasyonunda yürütülen bu süreç hakkında gerçeğe aykırı bilgiler yayarak kamuoyunu yanıltmaya yönelik dezenformasyonlar hem vicdanları yaralıyor hem de can dostlarımız için hayata geçirdiğimiz bu hizmeti gölgeliyor. Balıkesir Büyükşehir Belediyesi olarak "halkçı belediyecilik" anlayışımız gereği şehrimizde yaşayan her bir can bizim için çok değerlidir. Sındırgı depremlerinin meydana geldiği ilk andan itibaren tüm ekibimizle alanda seferber olduk. Her bir depremzede vatandaşımızla tek tek ilgilendik. Çalışmalarımız halen bölgede kesintisiz olarak sürmektedir. Bu iki konunun kasıtlı bir şekilde yan yana getirilerek toplumun vicdani değerlerinin suistimal edilmesini şiddetle kınıyor; hem depremzede hemşehrilerimizin hem de can dostlarımızın bu konuda kullanılmalarını üzücü buluyoruz" denildi.
Ankara Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: "2025 yılında bütçe açığının 2 trilyon 208 milyar lira olacağını tahmin etmekteyiz" Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, "2025 yılında bütçe açığının 2 trilyon 208 milyar lira olacağını tahmin etmekteyiz" dedi. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, TBMM Genel Kurulu’nda 2026 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ve 2024 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi’nin tümü üzerine konuştu. Türkiye ekonomisi ile ilgili değerlendirmede bulunan Yılmaz, "2024 yılı boyunca küresel ölçekte dezenflasyon odaklı parasal sıkılaşmanın dış talepte yol açtığı zayıflamaya ve jeopolitik gerilimlere rağmen, Türkiye ekonomisinde ılımlı ancak istikrarlı bir büyüme performansı sergilenmiştir. Fiyat istikrarını önceleyen politika çerçevesiyle uyumlu bir patikada, 2024 yılı yüzde 3,3’lük büyüme oranıyla tamamlanmıştır. Salgınla başlayan, jeopolitik gerilimler ile enerji, gıda ve tedarik zinciri krizleriyle derinleşen küresel dalgalanmalara karşın, Türkiye ekonomisi istikrarlı büyümesini sürdürerek dünya ekonomisinde olumlu yönde ayrışan ülkeler arasında yer almıştır" ifadelerini kullandı. "Kişi başına milli gelirin yaklaşık 17 bin dolar seviyesine çıktığı görülmektedir" Güçlü büyüme performansıyla milli gelirin Cumhuriyet’in 100’üncü yılı olan 2023 itibarıyla ilk defa 1 trilyon dolar eşiğini aşarak 1 trilyon 130 milyar dolara ulaştığını hatırlatan Yılmaz, "Kişi başına düşen milli gelir ise 13 bin 243 dolar olarak gerçekleşmiştir. 2024 yılında kişi başına düşen milli gelirimiz 15 bin doları aşmıştır. 2025 yılı üçüncü çeyreği itibarıyla GSYH’nin dolar cinsinden yıllıklandırılmış büyüklüğü 1 trilyon 538 milyar dolar düzeyine yükselmiştir. Aynı dönemde yıllıklandırılmış kişi başına milli gelirin ise yaklaşık 17 bin dolar seviyesine çıktığı görülmektedir. Yıl sonu tahminimiz ise 17 bin 748 dolardır. 2025 yılı itibarıyla kişi başına düşen milli gelirimizin bu seviyelere ulaşmasıyla ülkemizin Dünya Bankası’nın Atlas yöntemiyle belirlediği eşik değerleri ilk defa aşarak yüksek gelir grubu ülkeler arasında yer alması öngörülmektedir" dedi. "Türkiye dünyanın 17’nci büyük ekonomisi konumundadır" Türk ekonomisinin gelişmiş ülkelere yakınsama sürecinin devam ettiğini dile getiren Yılmaz, "2024 yılı itibarıyla, nominal dolar bazında Türkiye dünyanın 17’nci büyük ekonomisi konumundadır. 2025 yılı tahminleri ışığında ise Türkiye ekonomisinin 1,5 trilyon dolarlık milli geliri aşması ve 16’ncı büyük ekonomi konumuna yükselmesi beklenmektedir. Satın Alma Gücü Paritesi cinsinden GSYH büyüklüğüne göre ise ülkemiz, dünyanın en büyük 12’nci, Avrupa’nın ise en büyük 5’inci ekonomisi konumunda olup, 2025 yılı tahminleri ışığında İtalya’yı geride bırakarak, dünyanın en büyük 11’inci, Avrupa’nın ise en büyük 4’üncü ekonomisi olması beklenmektedir. Ekonomimizin gelişmiş ülkelere yakınsama süreci devam etmektedir. Ülkemizin kişi başına milli gelirinin AB ülkeleri ortalamasına oranı 2002 yılında yüzde 38 iken 2024 yılında bu oran yaklaşık yüzde 70 olarak gerçekleşmiş, 2025 yılında yüzde 71’i ve 2026 yılında ise yüzde 72’yi aşması öngörülmektedir" şeklinde konuştu. "Aralık ayına yönelik enflasyon görünümü de olumlu seyretmektedir" 2024 yılının Haziran ayında uygulamaya konulan dezenflasyon programı ile dezenflasyon sürecinin Türkiye’de artık kalıcı fiyat istikrarının hedefi doğrultusunda ilerlediğinin açıkça görüldüğünü söyleyen Yılmaz, "Dezenflasyon sürecinin program takvimimizle uyumlu şekilde ilerlemesi, yılın ikinci yarısında çok daha somut biçimde hissedilmiştir. Kasım 2025 itibarıyla yıllık tüketici enflasyonu yüzde 31,1 düzeyine kadar gerilemiştir. Temel mal enflasyonunda çok daha belirgin bir düşüşle bu oran yüzde 18,6 olmuştur. Aralık ayına yönelik enflasyon görünümü de olumlu seyretmektedir. Önceliğimiz açık ve nettir. Bütüncül bir yaklaşımla para, maliye, gelirler politikaları ve yapısal dönüşüm adımlarıyla dezenflasyonu kararlılıkla sürdüreceğiz. 2026 yılında enflasyonun yüzde 20’li seviyelerin altına indirilmesi, fiyatlama davranışlarında yapışkanlığın kalıcı olarak kırılması ve 2027 yılından itibaren enflasyonun tekrar tek haneli seviyelere indirilmesi temel hedefimiz olmaya devam edecektir. Bir yandan mali disiplini sürdürürken, diğer yandan yönetilen/yönlendirilen fiyatlar başta olmak üzere maliye politikaları ile enflasyonla mücadeleyi güçlendireceğiz. Ayrıca, sosyal konut ve gıda başta olmak üzere arz yönlü politikalarla enflasyonla mücadelemizi bütüncül bir çerçevede kararlılıkla sürdüreceğiz" dedi. "2025 yılı Kasım ayı itibarıyla yıllıklandırılmış mal ihracatımız 270,6 milyar dolara ulaşmıştır" Türkiye’nin 261,8 milyar dolarlık ihracat hacmine ulaştığını ve ticaret politikalarındaki belirsizliklere karşın dünya ihracatından aldığı yüzde 1,07’lik payı muhafaza ettiğini dile getiren Yılmaz, "Bu dönemde sanayimizin geniş tabanlı ve çeşitlendirilmiş üretim yapısı, küresel belirsizliklere karşı ekonomimize önemli ölçüde dayanıklılık kazandırmış; elde edilen ihracat performansında belirleyici bir unsur olmuştur. 2025 yılı Ocak-Kasım döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre ihracat gelirlerimiz yüzde 3,7 oranında artarak 247,2 milyar dolara ulaşmıştır. 2025 yılı Kasım ayı itibarıyla yıllıklandırılmış mal ihracatımız 270,6 milyar dolara ulaşmıştır. Turizm gelirleri dahil 120 milyar doları aşan hizmet ticaretimiz de ilave edildiğinde, toplam mal ve hizmet ihracatı, hedefimiz olan 390 milyar doların üzerinde gerçekleşecektir. Dış ticaret performansımızı önümüzdeki dönemde daha üst seviyelere taşımayı amaçlıyoruz. Ticaret hacmimizin temel belirleyicisi olan ticaret ortaklarımızın büyümesi bu yıl yüzde 2,3 oranında beklenmektedir. Küresel ticaretteki belirsizliklere rağmen önümüzdeki üç yılda da ticaret ortaklarımızda büyümenin yüzde 2,5 oranında yukarı yönlü olması ihracatımızı destekleyecektir. Bu gelişmede başta Orta Doğu ve Kuzey Afrika ‘MENA’ ülkelerindeki beklenen büyüme performansı ile Avrupa Birliği ülkelerinde tahmin edilen toparlanma etkili olmaktadır" ifadelerini kullandı. "2025 yılında bütçe açığının 2 trilyon 208 milyar lira olacağını tahmin etmekteyiz" 2025 yıl sonu bütçe açığının milli gelire oranının yüzde 3,6 olarak tahmin edildiğinin altını çizen Yılmaz, "İçinde bulunduğumuz 2025 yılında; Merkezi yönetim bütçe giderlerinin 14 trilyon 674 milyar lira, merkezi yönetim bütçe gelirlerinin 12 trilyon 466 milyar lira, bütçe açığının 2 trilyon 208 milyar lira, faiz dışı açığın 156 milyar lira olarak gerçekleşeceğini tahmin etmekteyiz. 2025 yılında vergi gelirlerinin 10 trilyon 734 milyar lira, vergi dışı gelirlerin ise 1 trilyon 732 milyar lira olacağını öngörüyoruz. 2026 yılı Merkezi Yönetim Bütçesinde bütçe giderlerinin 18 trilyon 979 milyar lira, bütçe gelirlerinin ise 16 trilyon 266 milyar lira olacağını öngörmekteyiz. Bütçe açığının gayri safi yurtiçi hasılaya oranının ise yüzde 3,5 olarak gerçekleşmesi beklenmektedir. Deprem nedeniyle bütçe açıklarında yaşanan arızi artış sonrasında, bütçe açığını yeniden Hükümetlerimiz dönemindeki yüzde 3’ün altında olan ortalama seviyeye yaklaştırıyoruz. Hükümetlerimiz döneminde mali disiplin her zaman temel önceliğimiz oldu. Bütçeyi faiz bütçesi olmaktan çıkararak hizmet bütçesi haline getirdik. 2002 yılında milli gelire oranla yüzde 14,3 olan faiz giderlerini oldukça düşük seviyelere indirdik" dedi. "Meskenlerde kullanılan elektriğe ortalama yüzde 54, doğalgaza ise yüzde 45 destek verilmektedir" Vatandaşların elektrik ve doğal gazı daha ucuza kullanabilmeleri için 2026 yılı bütçesinde 373 milyar lira kaynak öngördüklerini ifade eden Yılmaz, "Halihazırda meskenlerde kullanılan elektriğe ortalama yüzde 54, doğal gaza ise yüzde 45 destek verilmektedir. 2022 yılı Ocak ayı itibarıyla, asgari ücrete kadar tüm çalışanlarımızın ücretlerini vergi dışı tuttuk. Dolayısıyla bu imkândan tüm çalışanlarımız yararlanmaktadır. Bu kapsamda 2026 yılında 1 trilyon 92 milyar lira vergi istisnası öngörüyoruz. Doğal gaz ve elektrikteki devlet destekleri ile asgari ücret tutarına kadar olan tüm ücretlerin vergi dışı tutulmasını da dikkate aldığımızda, sosyal harcamalara ayrılan kaynaklar 2 trilyon 382 milyar liraya ulaşmaktadır. Bu tutarın bütçemize oranı yüzde 12,6 seviyesindedir" şeklinde konuştu. "Sanayi üretimi devletin öncülüğü ve desteğiyle özel sektör tarafından hayata geçirilmeye devam etmektedir" Yatırım, istihdam, üretim ve ihracat odağıyla özel sektör önceliğinde büyüme stratejilerini sürdürdüklerini aktaran Yılmaz, "Sürdürülebilir sanayi üretimi devletin öncülüğü ve desteğiyle özel sektör tarafından hayata geçirilmeye devam etmektedir. Bu anlayışla, 2025 yılında 31,7 milyar lira olan yatırım teşvik ödeneklerini 2026 yılında yüzde 58 artışla 50 milyar lira olarak öngörüyoruz. 2002-2025 Eylül döneminde düzenlenen 129 bin 892 teşvik belgesi yatırımcıların Türk ekonomisine olan güvenini artırmıştır. Emek yoğun sektörlerimizin sorunlarına reel kesimle istişare içinde hassasiyetle yaklaşıyoruz. Ülkemiz ekonomisi ve istihdamında önemli yer tutan tekstil, hazır giyim, deri ve mobilya gibi emek yoğun imalat sanayii sektörlerinde üretimin canlandırılması ve istihdamın korunması amacıyla önemli destekler sağlanmaktadır. Bu çerçevede, 2025 yılında ‘İstihdamı Koruma Destek Programı’ hayata geçirilerek bu sektörlerde istihdamını koruyan KOBİ’lere çalışan başına aylık 2 bin 500 TL destek sağlanmıştır. 2026 yılında bu desteği 3 bin 500 TL’ye çıkarmayı ve kapsamını genişletmeyi planlıyoruz. Yatırımla sağlanan ilave istihdam için sigorta primi işveren hissesi 14 yıl, sigorta primi işçi hissesi desteği için 12 yıl süreyle karşılanmaktadır" ifadelerini kullandı.
Niğde Niğde’nin lezzet rotası dünya sahnesinde Niğde Belediyesi tarafından işletilen ve tamamı kadın çalışanlardan olan Tabal Gastronomi Evi, dünyanın en prestijli restoran değerlendirme sistemi olan Michelin Guide’ın 2026 seçkisine girerek "Bib Gourmand" ödülüne layık görüldü. Niğde Belediyesi bünyesinde faaliyet gösteren Tabal Gastronomi Evi, yaklaşık 125 yıllık geçmişe sahip Michelin Rehberi 2026 Türkiye seçkisinde ’fiyat-performans açısından olağanüstü’ restoranlara verilen Bib Gourmand kategorisinde yer aldı. Tabal Gastronomi Evi’nin ödül aldığı Bib Gourmand derecesi ise yüksek kaliteyi erişilebilir fiyatlarla sunan restoranlara veriliyor. Alınan ödülün ardından Tabal Gastronomi Evi’nde basın mensupları ile bir araya gelen Niğde Belediye Başkanı Emrah Özdemir, Michelin müfettişlerinin değerlendirme notlarında, yerel üreticilerle doğrudan kurduğu tedarik ağı, Niğde’ye özgü tarifleri modern dokunuşlarla ancak köklerinden koparmadan yorumlaması ve günlük taze malzeme kullanımına verdiği önemle öne çıktığını, özellikle hem yerel halkın hem de şehre gelen ziyaretçilerin ulaşabileceği fiyat politikasının işletmeyi Bib Gourmand kategorisine taşıyan belirleyici unsurlar arasında yer aldığını ifade etti. Tabal, Michelin Bib Gourmand kategorisinde ödül alan 39 işletmeden birisi oldu Bu tarihi başarının ardından açıklama yapan Niğde Belediye Başkanı Emrah Özdemir, Michelin Rehberi’nin gastronomi dünyasında "Oscar" niteliğinde bir referans olduğunu ifade ederek, bu ödülün şehir için bir dönüm noktası olduğunu vurguladı. Özdemir, Michelin müfettişlerinin gizli ve habersiz şekilde denetim yaptığını belirterek, "Michelin, dünya genelinde kabul gören, kaliteyi belirleyen en üst düzey derecelendirme sistemidir. Müfettişlerin gelişinden dahi haberimiz olmadı. Bu yıl Kapadokya bölgesi için de özel bir değerlendirme süreci yürütüldü. Türkiye genelinde Michelin Yıldızı alan 15 restoranın ve Bib Gourmand ödülüne layık görülen 39 işletmenin arasında Tabal Gastronomi Evi’nin yer alması, Niğde için büyük bir gurur kaynağıdır" dedi. Başkan Özdemir, bu başarının bir ekip çalışmasının ürünü olduğunu vurgulayarak, şeflerden mutfak çalışanlarına, servis personelinden yöneticilere kadar emeği geçen tüm belediye personeline teşekkür etti. Gastronomi turizminin dünya genelinde hızla yükselen bir alan olduğuna dikkat çeken Özdemir, artık turistlerin seyahat rotalarını Michelin derecelendirmelerine göre belirlediğini, Michelin yıldızlı ve ödüllü restoranların bulunduğu şehirlerin daha fazla ilgi gördüğünü ifade etti. İlk kez bir kamu kurumu tesisi Michelin ödülü aldı Tabal Gastronomi Evi’nin bir diğer önemli özelliğinin, Türkiye’de ve dünyada bir ilk olarak belediyeye bağlı bir sosyal tesisin Michelin tarafından ödüllendirilmesi olduğunu belirten Özdemir, "Bugüne kadar bu ödül hiçbir kamu kurumuna bağlı işletmeye verilmemişti. İlk kez bir belediyeye ait gastronomi tesisi bu onura layık görüldü. Bu da Niğde Belediyesi olarak ortaya koyduğumuz kamu hizmeti anlayışının ve kalite vizyonunun bir göstergesidir" diye konuştu. "Kadınlarımız her şeyi başarabileceğini bir kez daha kanıtlamış oldu" İşletmenin yönetim kadrosunun tamamen kadınlardan oluştuğuna da dikkat çeken Başkan Özdemir, "Şefimizden servis personeline, kasada görev yapan arkadaşlarımızdan işletme müdürümüze kadar bu yapının tamamı kadınlarımızdan oluşuyor. Sorumluluk verildiğinde kadınlarımızın neler başarabileceğini bir kez daha görmüş olduk. Bu başarı onların başarısıdır. Kadınlarımız her şeyi başarabileceklerini bir kez daha kanıtlamış oldu" dedi. Özdemir ayrıca, belediyenin hayata geçirdiği diğer projelerde de kadın istihdamını önceleyen bir anlayış benimsediklerini belirterek, Niğde’de kadın emeğinin ve üretkenliğinin her alanda desteklenmeye devam edeceğini söyledi. 1900 yılında Fransız Michelin lastik firması tarafından oluşturulan ve bugün 48 ülkede gastronominin en prestijli referans kaynaklarından biri olarak kabul edilen Michelin Regberi, malzeme kalitesi, pişirme teknikleri, lezzet uyumu ve tutarlılık gibi kriterlere göre değerlendirme yapıyor.
Denizli Denizli’de bıçaklı kavga kanlı bitti: 1 ölü 1 ağır yaralı Denizli’nin Babadağ ilçesinde 2 şahıs arasında çıkan tartışma bıçaklı kavgaya dönüştü. Kavgada ağır yaralanan 2 şahıs hastaneye kaldırıldı. 2 çocuk babası olan şahıs hastanede yapılan tüm müdahalelere rağmen hayatını kaybetti. Olay, Babadağ ilçesi Kelleci Mahallesi’nde meydana geldi. Edinilen bilgilere göre; akşam saatlerinde M.Y ve Mehmet Yılmaz arasında henüz bilinmeyen bir nedenden dolayı tartışma çıktı. Sözlü olarak başlayan tartışma bıçaklı kavgaya dönüştü. Kavgayı gören çevredeki vatandaşların ihbarı üzeri bölgeye jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. Kavga sonucunda M.Y. ve Mehmet Yılmaz ağır yaralandı. Bölgeye gelen sağlık ekipleri yaralanan 2 şahsı olay yerindeki müdahalelerin ardından en yakın hastaneye sevk etti. Hastaneye kaldırılan 33 yaşındaki Mehmet Yılmaz’ın hastanede yapılan tüm müdahalelere rağmen hayatını kaybetti. Kavgada ağır yaralanan 30 yaşındaki M.Y’nin tedavisinin devam ettiği belirtildi. Hayatını kaybeden Mehmet Yılmaz’ın cenazesi otopsi yapılmak üzere adli tıp kurumu morguna kaldırıldı. Evli ve 2 çocuk babası Mehmet Yılmaz’ın Denizli Devlet Hastanesi’nde 2 kez ameliyat geçirdiği fakat tüm müdahalelere rağmen hayatını kaybettiği belirtildi. Hayatını kaybeden Mehmet Yılmaz’ın, bahçede çalışırken rahatsızlanan ve ambulansla hastaneye kaldırılan amcasının yanına gittiği sırada olaya karıştığı ifade edildi. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı.