POLİTİKA - 27 Ekim 2025 Pazartesi 12:38

TBMM Başkanı Kurtulmuş’tan ’Terörsüz Türkiye’ açıklaması: "Bir eli silahta bir eli sandıkta olmaz"

A
A
A
TBMM Başkanı Kurtulmuş’tan ’Terörsüz Türkiye’ açıklaması: "Bir eli silahta bir eli sandıkta olmaz"

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı (TBMM) Numan Kurtulmuş, Balıkesir Üniversitesi’nde eğitim-öğretim yılı açılış programında konuştu. Başkan Kurtulmuş, ’Terörsüz Türkiye’ konusuna değinerek, "Dünyanın hiçbir yerinde bir eli silahta bir eli sandıkta olmaz" dedi


TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Balıkesir Üniversitesi’nde öğrenciler ve öğretim görevlileri ile bir araya geldi. Ders niteliğindeki konuşmasında terörsüz Türkiye’ye değinen Kurtulmuş, "İçinde bulunduğumuz şehir Türkiye’nin önemli şehirlerinden bir tanesidir. Burası Kuvayi Milliye’nin merkezidir, kalesidir. Burası Reddi İlhak Cemiyetinin kurulduğu yerdir. Manevi iklimi son derece yüksek, ülkemizin bağımsızlık, istiklal ve istikbal mücadelesinin abidevi şehirlerinden Balıkesir’dir. Dolayısıyla Balıkesir’de sizlerle birlikte olmaktan büyük memnuniyet duyduğumu ifade etmek isterim. Balıkesir aslında yakın Türk tarihinin bir özeti gibidir. Düşmana karşı eğilmemek, teslim olmamak, milli ruhumuzu, milli onurumuzu en zor şartlarda korumak ne demektir onu göstermiş olan bir şehirdir. Hasan Basri Çantay’ın, Vehbi Çıkrıkçıoğlu’nun, Mehmet Akif Ersoy’un burada ilmek ilmek dokuduğu bir Milli Mücadele ruhu söz konusudur. Burada Alacamescit’te 41 abidevi şahsın başlatmış olduğu bir Kuvayi Milliye Hareketi vardır. Her şeyden evvel o zor şartlarda; yokluğun artık kelime dahi içinde bulunduğumuz şartları ifade edemediği o dönemde ayağa kalkarak emperyalistler karşısında eğilmeyeceğini göstererek kurdukları Reddi İlhak Cemiyetiyle birlikte, yani yabancılar tarafından ilhak edilmeyi, yutulmayı reddetme cemiyetiyle birlikte o günkü Milli Mücadele’nin ateşini yakmış olan bu 41 abidevi şahsiyeti rahmetle, şükranla, minnetle andığımı ifade etmek isterim" dedi.



Kurtulmuş: "Dünyanın şartları, emperyalizmin niteliği değişti"


Meclis Başkanı Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü: "Gerçekten o zor şartlar içerisinde hemen hemen hiçbir şey kalmamış bir milletin nasıl sıfırdan başlayarak bir kurtuluş mücadelesi verebileceğinin en canlı şahidi olan şehirlerden birisi, başlıcası burasıdır, Balıkesir şehrimizdir. Ben bu mücadelenin kahramanlarını saygıyla andığımı ifade etmek isterim. O zamanlar emperyalizm başka bir haletiruhiye içerisinde, başka bir plan ve proje içerisinde dünyanın dört bir tarafında özellikle Avrupalı emperyalist güçler dünyanın dört bir yanında yayılmayı, hele hele bir cihan imparatorluğu olan Osmanlı Cihan Devleti’nin üzerinden de böl-parçala-yönet taktiğiyle bu coğrafyada egemen olmayı kendileri için milli menfaatlerinin ilk maddesi olarak gördüler. Anadolu’nun işgali sadece bir toprak işgali değil, emperyalizmin kendi can damarlarını besleme hevesidir. Onun için buraya kadar geldiler. Onun için İzmir’e çıktılar. Onun için Anadolu’nun birçok yerini işgal ettiler. Balıkesir hariç. Balıkesir işgal edilmemiş yörelerimizden, şehirlerimizden birisidir. İşte o zor şartlarda, o günkü dünyanın emperyalist şartları içerisinde bir dünya oluşuyordu ve en ağır bedelini ödememiş ülkelerden birisi de bizim ülkemizdi. Yani Cumhuriyetten önceki ismimiz lan Osmanlı Cihan Devletiydi. Bizim ecdadımızdı, bizim atalarımızdı. Bu büyük mücadeleyi verdiler. O mücadele içerisinde yeni bir dünyanın şekillendiği döneme çok şükür hiç esir olmadan, hiçbir şekilde emperyalizmin paryası olmadan, dimdik ayakta durarak, Milli Mücadelemizi vererek bugünlere kadar geldik. Şimdi 1 asır sonra hem dünyanın şartları değişti hem de emperyalizmin niteliği değişti. Dün çok kabaca silahla, tüfekle, topla yaptıklarına bugün bir takım yeni yöntemlerini de ilave ederek yeniden dünyayı şekillendirmek, yeniden dünyayı parsellemek, kendi güç dengelerini yeniden şekillendirmek istiyorlar. Bu yeni dönemde aynı şekilde böl-parçala-yönet politikasından asla vazgeçmiş değillerdir. Sadece kullandıkları yöntemlere ilave yöntemler eklemişlerdir. Bunlardan birisi vekalet savaşları adını verdikleri terör örgütleri üzerinden oluşturmayı çalıştıkları bir takım bölme, parçalama meseleleridir. Çok şükür bir asır sonra Türkiye cumhuriyet tarihimizin yaklaşık 40 küsur yılını mücadeleyle geçirdiğimiz, gerçekten arkasındaki devletlerin silah desteklerine, istihbarat desteklerine, lojistik desteklerine rağmen mücadeleyle geçirdiğimiz ve kahraman şehitlerimizin, gazilerimizin gayretiyle önlediğimiz terör örgütünün bugün artık tamamen tasfiye edileceği bir sürece girmiş bulunuyoruz. Bu milletin içerisinde bir asır evvel koskoca coğrafyayı bölüp parçaladılar, ülkeleri birbirinden ayırdılar, hatta aynı aşireti ortasından cetvelle bölerek bir kısmına başka bir ülkenin, bir kısmını başka bir ülkenin sınırlarında bıraktılar. Ama bir şeyi başaramadılar; bu ülkenin insanlarının arasına düşmanlığı sokmayı başaramadılar. Türk’ün, Kürt’ün, Arap’ın ve diğer halkların arasına asla düşmanlığı sokamadılar. Birliği, beraberliği yok edemediler"



"Bu oyunu bozuyoruz"


Başkan Kurtulmuş, sözlerini şöyle tamamaldı: "Bugün geldiğimiz noktada çok şükür artık Türkiye bu yeni dönemin şartlarına uygun yeni bir karar vermiş, terör örgütünün kendisini fesih etmesini ilan etmesiyle birlikte terörü tamamen Türkiye’nin gündeminden çıkaracak yeni bir döneme girmiştir. Dünyadaki bütün çatışma çözümlerini çalıştık, çalışıyoruz. Dünyada bazı ülkelerde 5-6 yılda gelinen noktaya Türkiye geçen sene Ekim ayından bu seneye kadar bir yıl içerisinde gelmiştir. Örgüt kendisini fesih edeceğini açıklamış, silahlarını bırakacağı süreci başlatmıştır. Dün itibariyle de Türkiye’nin Terörsüz Türkiye oluşumunu sağlamak için tarihi bir eşik geride bırakılmıştır. Örgüt tamamen Türkiye’nin sınırlarından çekileceğini ve bir daha Türkiye’de terör eylemi olmayacağını ilan etmiştir. Ümit ve temenni ediyoruz; buradan çekilen örgütün ayrıca sınırlarımız ötesinde de varlığını en kısa süre içerisinde tasfiye etmesi ve artık bu bölgede, sadece Türkiye’de değil Suriye’de de, Irak’ta da, İran’da da, başka bölgelerde de bir daha terörden bahsedilmediği bir döneme girmeyi temenni ediyoruz. Bunun için gayretle çalışıyoruz. Aşağı yukarı 5 Ağustos tarihinden bu yana bu perşembe günü 16’ncısını yapacağımız milli dayanışma, kardeşlik ve demokrasi komisyonuyla birlikte bu tarihi adımın önemli yol işaretlerinden birisi olmaya devam ediyoruz. Türkiye demokrasisi bakımından fevkalade parlak bir örnek ortaya konulmuş ve mecliste grubu bulunan 5 siyasi parti, ayrıca grubu bulunmayan 6 siyasi partiden 51 değerli milletvekili arkadaşımız bu komisyonda çalışmalara katkı vermiştir. Bugün geldiğimiz nokta sizi temin ederim; birçok ülke bakımından uzun yıllar sürecek çalışmanın sonucudur. Belli bir noktaya geldik ve ümit ederim ki artık silahın tamamen geride bırakılmasıyla birlikte sadece demokrasinin, sadece fikirlerin konuşulduğu yeni bir döneme gireceğiz. Buradan bir kere daha ifade etmek istiyorum; dünyanın hiçbir yerinde bir eli silahta bir eli sandıkta olmaz. Eli sandıkta olanların bir daha elinin silahta olmamasını diliyoruz ve bunun için her türlü çabayı ortaya koyuyoruz. Böylece; bir asır evvelki emperyalist oyunu nasıl bozuyorsak şimdi de bu oyunu bozuyoruz."


Açılış konuşmalarında ise Balıkesir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yücel Oğurlu üniversitenin son 3 yılda yaptığı atılımı anlattı.



TBMM Başkanı Kurtulmuş’tan ’Terörsüz Türkiye’ açıklaması: "Bir eli silahta bir eli sandıkta olmaz"

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Gazeteci Yazar Gökhan Çelik’ten yeni roman: ’Hilal Birliği’ Gazeteci ve yazar Gökhan Çelik, aynı zamanda Türkiye Atıcılık Federasyonu As Başkanı olarak görev yaparken, edebiyat alanındaki üretkenliğini de yeni romanıyla sürdürüyor. Çelik’in dokuzuncu romanı olan "Hilal Birliği" okurla buluşarak raflardaki yerini aldı. 42. İstanbul TÜYAP Kitap Fuarı ile birlikte satışa çıkan Hilal Birliği, tarihin gölgelerinde kurulmuş, varlığı hiçbir zaman kayıtlara geçmemiş gizli bir teşkilatın izini sürüyor. Roman, bir milletin hafızasında saklı kalmış, susarak hükmeden ve her dönemde varlığını koruyan bir aklın hikâyesini merkezine alıyor. 1990’lı yılların karanlık sokaklarında bir müzisyenin cebine bırakılan gizemli bir mektupla başlayan hikâye; geçmiş ile geleceği, birey ile devleti, hakikat ile sırrı iç içe geçirerek ilerliyor. Alparslan Türkeş’ten Turgut Özal’a, Muhsin Batur’dan Adil Erdem Bayazıt’a, Barış Manço’dan Necip Hoca’ya uzanan gerçek isimler, romanda tarih sahnesinin perde arkasındaki taşıyıcılar olarak yer alıyor. Yeni eserini okuyucularının beğenisine sunmanın heyecenını yaşadığını ifade eden Çelik, şöyle devam etti: "Hilal Birliği, hayal ile gerçeğin arasındaki en ince çizgide yürürken, okuru yalnızca bir hikâyeye değil bir sorgulamanın içine davet ediyor. İlk satırdan itibaren okur, sanki kendi cebine bırakılmış bir mektubun çağrısıyla baş başa kalıyor ve şu soruyla yüzleşiyor: ’Ben gitmeli miyim?’ " Yeni romanıyla tarihsel derinliği, politik arka planı ve güçlü kurgusuyla, okuru hem düşünmeye hem de hatırlamaya çağıran Çelik, bunu "Çünkü bazı sırlar anlatılmaz; ancak hak edenin kulağına fısıldanır." şeklinde ifade ediyor. Önceki romanları Gökhan Çelik, daha önce "Türk Mülkünün Nizamı: Nizamülmülk", "Ahi Evran", "Denizlerin Tufanı: Piri Reis", "Çaka Bey - Beni Denizlere Gömün", "Fatih Zamanı: Veladet", "Şahzade - Hükümdarlık Satracı", "Kurt Gecesi: İmparatoryum" ve "Kıbrıs Baskını" adlı romanlara imza atmıştı.
İstanbul Zorlu Enerji, genç kadınlara liderlik yolunu açıyor Zorlu Enerji, Turkishe ve YeniBirLider iş birliğiyle hayata geçirilen "Liderlikte Kadın Yüz’ü" Programı ile Türkiye’nin farklı bölgelerinden 100 genç kadını 8 ay boyunca mentorluk, eğitim ve rol model buluşmalarıyla liderliğe hazırlıyor. Zorlu Enerji, Turkishe ve YeniBirLider iş birliğiyle hayata geçirilen "Liderlikte Kadın Yüz’ü" Programı, genç kadınların liderlik yolculuklarını desteklemeyi amaçlayan bütünsel bir gelişim modeli sunuyor. İstanbul’da düzenlenen lansman etkinliğiyle tanıtılan program, Türkiye’nin farklı bölgelerinden 18-30 yaş aralığındaki 100 genç kadını, 8 ay sürecek yapılandırılmış liderlik yolculuğuna çıkaracak. Şirketin Akıllı Hayat 2030 vizyonu ve Eşit Bi’Hayat yaklaşımıyla uyumlu olarak tasarlanan program, genç kadınların erken yaşlarda mentorluk, rol model teması ve çok boyutlu liderlik deneyimiyle güçlenmesini hedefliyor. Program kapsamında katılımcılar; mentorluk görüşmeleri, eğitim modülleri, rol model buluşmaları ve proje geliştirme süreçlerini içeren uzun soluklu bir gelişim sürecine dahil olacak. Enerji sektöründe kapsayıcı dönüşüm Enerji sektörü, tarihsel olarak düşük kadın temsiliyle anılan alanlardan biri olmaya devam ediyor. Türkiye genelinde enerji sektöründe kadın istihdam oranı yaklaşık yüzde 12 seviyesinde bulunurken Zorlu Enerji Grubu, bu oranı kurum bünyesinde yüzde 26’ye taşıdı. Şirket, 2030 yılına kadar kadın istihdam oranını yüzde 30’un üzerine çıkarmayı hedefliyor. Zorlu Enerji CEO’su Elif Yener, programın kurumsal dönüşümle olan bağını şu sözlerle ifade etti: "Enerji dönüşümünü kapsayıcı ve eşit temsili önceleyen bir liderlik anlayışıyla, yatırımlar ve teknolojilerle birlikte ele alıyoruz. Bu bütüncül yaklaşım, dönüşümün kalıcı etkisini güçlendiriyor. ‘Liderlikte Kadın Yüz’ü’ Programı, genç kadınların potansiyellerini görünür kılmayı ve karar alma süreçlerine daha güçlü katılmalarını destekleyen önemli bir adım." Mentorluk, eğitim ve girişimcilik odağı Yapılan açıklamaya göre, programın mentorluk yapısı; C-level yöneticiler ve farklı sektörlerden liderlerin yer aldığı geniş bir mentor havuzuna dayanıyor. Eğitimler ise Mini MBA yaklaşımıyla kurgulandı. Liderlik, girişimcilik, sürdürülebilirlik, teknoloji, finansal okuryazarlık, iletişim ve kariyer tasarımı gibi başlıkları kapsayan programda, yıl boyunca ortalama 50 saatlik bir eğitim içeriği sunulacak. Girişimcilik odağı da programın ana bileşenleri arasında yer alıyor. Katılımcıların geliştirdikleri proje ve girişim fikirlerinin ekosistemle buluşturulması için mentorluk ağı ve partner kurumlarla temas imkânı sağlanacak. Etki ölçümü ve ölçeklenebilir yapı Programın sosyal etkisi, mentorluk görüşmeleri, eğitim katılımı, proje çıktıları, topluluk etkileşimi ve görünürlük artışı başlıklarını kapsayan çok boyutlu bir SROI modeliyle izlenecek. İlk yılın ardından modelin ölçeklenerek büyütülmesi hedefleniyor. Zorlu Enerji sponsorluğunda yürütülen "Liderlikte Kadın Yüz’ü" Programı, özel sektör ve sivil toplum iş birliğinin güçlü bir örneği olarak, genç kadın liderliğini destekleyen kapsayıcı ve sürdürülebilir bir gelecek vizyonuna katkı sunmayı amaçlıyor.