GENEL - 23 Mart 2018 Cuma 14:20

‘Çeşm-i Cihan Sohbetleri’nde Çanakkale ve Filistin şehitleri anıldı

A
A
A
‘Çeşm-i Cihan Sohbetleri’nde Çanakkale ve Filistin şehitleri anıldı

Bartın Üniversitesinin geleneksel hale getirdiği ‘Çeşm-i Cihan Sohbetleri’nde Osmanlı Devleti’nin Çanakkale ve Filistin Cephesinde verdiği mücadele anlatılarak, şehit düşen askerler anıldı.

Bartın Üniversitesinin geleneksel hale getirdiği ‘Çeşm-i Cihan Sohbetleri’nde Osmanlı Devleti’nin Çanakkale ve Filistin Cephesinde verdiği mücadele anlatılarak, şehit düşen askerler anıldı.


Bartın Üniversitesi ‘Çeşm-i Cihan Sohbetleri’nin üçüncüsü “I. Dünya Savaşında İki Cephe: Çanakkale ve Filistin” başlığında düzenlenen panelle gerçekleştirildi. Etkinliğin açılış konuşmasını yapan Bartın Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Orhan Uzun konuşmasına “Tarihin akışını değiştiren, 3 kıtaya 600 yıla yakın hükmeden ve mensubu olmaktan övündüğümüz bir devleti canlarıyla savunan aziz şehitlerimizin hatırasını yâd etmek üzere bir aradayız.” diyerek başladı.



“Zaferlerimizle, coğrafyamız değişmez bir öz haline gelmiştir”


Türk Tarihindeki şanlı sayfaları tekrardan okumakla istiklal aşkının tazeleneceğini kaydeden Rektör Uzun, “Bundan 103 yıl önce Çanakkale’de ve asırlardır dünyanın birçok bölgesinde milletimizin tarihine kahramanlık destanları olarak yazılan çok sayıda istiklal mücadelesi verildi. ‘Ya istiklal, ya ölüm’ kararını yüreğinde vermiş ve her biri vatanı uğrunda canını feda etmeye hazır birer nefer haline gelmiş bu millet, sadece şanlı zaferler değil, aynı zamanda geleceğini de kazanmıştır. Bartın’dan, Erzurum’dan, Bursa’dan, Diyarbakır’dan, Trabzon’dan Bağdat’tan, Şam’dan, Filistin’den, Rumeli’den ve daha birçok diyardan kopup gelen yiğitler siperlerde omuz omuza savaşmışlardır. Bu zaferlerle üzerinde yaşadığımız coğrafya bir kara parçası olmaktan, bir coğrafya olarak anılmaktan çıkmış, bir ruh ve değişmez bir öz haline gelmiştir.” dedi.



“Şanlı tarihimizi sadakatle bağrımıza basıyoruz”


Osmanlı Devleti’nin büyük fedakârlıklarla birçok cephede cansiperane savaştığını belirten Rektör Uzun, “Birçok bilim insanının da merakla incelediği ‘Eski gücünden düştüğü’, ‘Gerilediği’ iddia edilen ve ‘Hasta adam’ gibi sıfatlarla nitelendirilen Osmanlı Devleti, Birinci Dünya Savaşı’nın birçok cephesinde cansiperane müdafaada bulunmuştur. Cumhuriyetimizin 100. yılını kutlamaya hazırlanan yeni nesiller olarak bize miras bırakılan o şanlı tarihi ve o aziz istiklal ruhunu sadakatle bağrımıza basıyoruz. Başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve Çanakkale cephesinde geleceğimiz için canlarıyla bedel ödeyen Bartınlı 265 şehidimiz olmak üzere bütün istiklal kahramanlarını rahmet, minnet ve şükranla anıyorum.” ifadelerini kullandı.



“Afrin’e 18 Mart’ta girilmesi tarihin çizdiği bir kaderdir”


Ardından geçilen panelde Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zekeriya Kurşun, geleceğin reçetesinin tarihte olduğunu vurgulayarak “Tarih olmadan bir milletin geleceğini kurmak mümkün değildir. Geçmişe sürekli olarak bakmak durumundayız. Bu noktada 18 Mart 2018’in Türkiye Cumhuriyeti için anlamlı bir gün olduğunu söylemek isterim. Çanakkale Zaferi’nin 103’üncü yılını kutladığımız zamanda başta ABD olmak üzere bizimle 60 yıldır müttefik olan bütün güçlere karşı Türk Silahlı Kuvvetleri aynı gün Afrin’de bir başarıyı ortaya koydu. Bu tesadüfi bir olay değildir. Bu tarihin ajandasına bakılarak alınmış bir karardır. Dolayısıyla Afrin’e 18 Mart’ta girilmesi tarihin çizdiği bir kaderdir.” diye konuştu.



“Çanakkale Zaferi, Dünyanın en büyük zaferidir”


Prof. Dr. Kurşun Çanakkale Savaşına dair bilgiler de vererek, “Bugün tarihten, Çanakkale Savaşına dair arşivlere baktığımızda bizim gibi ete, kemiğe bürünmüş insanları göreceksiniz. Ancak onların büyük birçoğu gittikleri yerden geri dönmediler. Bugün Çanakkale Cephesinde şehit olan askerlerimizle birlikte, 60 gündür Afrin’de mücadele verirken hayatını kaybeden şehitlerimize minnet borçluyuz. Tüm şehitlerimiz bizim bir geleceğimiz olsun diye toprağa düşmüşlerdir. Tarih araştırmalarından yola çıkarak gönül rahatlığıyla şunu söyleyebiliriz: Çanakkale Zaferi Dünya’da deniz ve kara harplerinde alınan en büyük zaferdir.” ifadelerini kullandı.



“Çanakkale Gazisi Hüseyin Kaçmaz’ın hikâyesi duygulandırdı”


Çanakkale Zaferine katıldıktan sonra hayatını kaybeden son gazi Hüseyin Kaçmaz’ın hikâyesini de anlatan Prof. Dr. Kurşun, şu ifadeleri kullandı:


“Çanakkale Zaferi’nde varlık göstermiş olan en son gazimiz Karadeniz Ereğli’sinden Hüseyin Kaçmaz’dır. Kahraman Gazimiz 110 yaşında hayatını kaybetmiştir. Cönk Bayırında savaşırken 2 hafta boyunca ayağından çarıklarını çıkaramamıştır. Bir ara hissettiği sıcaklıkla bakılamayacak hale gelen ayağına bakınca düşüp bayılmıştır. Gözlerini açtığında sıhhiye gemisiyle İstanbul’a doğru gidiyormuş. Haber alan annesi İstanbul’a geldiğinde önce oğluna ‘Ben seni şehit olman için doğurdum’ diyerek kızmış, sonra doktorlara kızmıştır. Hüseyin Kaçmaz’ın bir suçu yoktur. Bayıldıktan sonra gözlerini açtığında gemiyle gidiyordur. Gazimiz, Kaçmaz soy ismini de buradan almıştır. Kendisini rahmetle anıyorum.”



“Filistin de en az Çanakkale kadar önemlidir”


Panelde konuşan Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Arşiv Dairesi Başkanı Zeynel Abidin Türkoğlu ise Birinci Dünya Savaşında Filistin Cephesinde yaşananları anlattı.


Türkoğlu, “İlk Gazze Muhaberesinde 40-50 bin kişilik bir orduya karşılık 18 bin kişilik Osmanlı alayı vardı, kortular ve gittiler. İkinci Gazze Muhaberesinde İngilizler bu sefer 50 bin, Osmanlı Ordusu ise 30 bin askerdi. Bu savaşta da Osmanlı Ordusu çok sağlam bir direnmeyle geri püskürttü. 3’üncü Muhaberede İngiliz Generalden saldırıya geçmesi istendiğinde bir şart sundu. General, her bir Osmanlı askeri için 4 asker istedi. Bu savaşta çok yoğun topçu atışı oldu, cepheyi yararak Kudüs’e doğru gittiler. Bunun sonucunda 11 Aralık 1917 yılında Kudüs düştü.” dedi.



“Kudüs’ün tapu defterleri elimizde”


Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü arşivlerinde Kudüs’e ait tapu defterleri olduğunu vurgulayan Türkoğlu, İsrail’in 2015 yılında ortaya çıkan bu kayıtlar nedeniyle işgalci konuma düştüğünün kesinleştiğini söyledi.


Türkoğlu, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü arşivlerindeki 1562 yılından 1596’ya ve 1865 yılından 1917 yılına kadar olan belgelerin içeriği hakkında da bilgiler vererek “Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü arşivlerinde Kudüs’e ait 1865 ve 1917 yılları arasını kapsayan 47 adet defter vardır. Bu defterlerde 170 bin 994 adet tapu kaydı mevcuttur. Bu tapu kayıtlarının 37 bin 611’i vakıf mülkiyetindedir. 133 bin 383’ü ise özel mülkiyete aittir. Bunun yanında 1562 ile 1596 yıllarını kapsayan 9 adet tahrir defteri vardır. Ayrıca arşivlerimizde bulunan 26 ayrı defterde de Kudüs’e ait defterler bulunmaktadır. Bu kayıtlar şu anda İsrail’in işgal devleti olduğunun, Kudüs’te işgalde bulunamayacağının bir delilidir. 2015 yılına kadar bu kayıtlar bilinmediği için pervasız bir şekilde İsrail, burası benimdir diyebiliyordu. Artık bu kayıtlar nedeniyle İsrail hareket edemez hale geldi.” şeklinde konuştu.



Türk Halk Müziği Konseri ve Halk Oyunları Gösterisi beğeniyle izlendi


Gerçekleştirilen etkinlik kapsamında Prof. Dr. Mustafa Uslu tarafından hazırlanan ‘Gönülden Cepheye Ezgiler’ adlı bir konserde verildi. ‘Çanakkale Türküsü’, ‘Çökertmeden Çıktım Halilim’, ‘Şu Kışlanın Kapısına’ gibi Kahramanlık türkülerinin söylendiği konser büyük alkış aldı.


Halk Oyunları Gösterisinin de gerçekleştirildiği etkinlik, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Arşiv Dairesi Başkanlığı tarafından düzenlenen ‘Osmanlı Arşivleri Sergisi’yle son buldu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aydın Aydın’ın Nisan ayı ihracatı 69 milyon dolar oldu Önemli tarım ürünleri ile ülke ekonomisine ciddi katkı sağlayan Aydın’ın Nisan ayı ihracatı 69 milyon dolar oldu. Ege İhracatçı Birlikleri (EİB), Nisan ayında 1 milyar 360 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirildiğini açıklarken 2024 yılının Ocak-Nisan döneminde ihracatın 6 milyar 18 milyon dolar olduğu belirtildi. Paylaşılan verilere göre ise Aydın’ın 2024 yılı Nisan ayı ihracat rakamları belli oldu. Zeytinden incire kadar birçok ihracat ürününe sahip Aydın’ın Nisan ayı ihracat rakamı ise 69 milyon dolar oldu. Ayrıca dünya lideri olduğumuz çekirdeksiz kuru üzüm, kuru kayısı ve kuru incir ürünlerinin ihracatını domine ettiği Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği 2024 yılı Nisan ayında ihracatını yüzde 10’luk artışla 70 milyon dolara taşıdı. Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği ise ihracatını 39 milyon dolara taşıdı. Ege Bölgesi’nin ihracatı 2 milyar 323 milyon dolar Ege Bölgesi, 2024 yılının Nisan ayında ihracatını 2 milyar 323 milyon dolara taşıdı. İzmir, Ege Bölgesi ihracatına 1 milyar 437 milyon dolarlık katkı sağlarken, bu ihracatın 256 milyon dolarlık dilimi Ege Serbest Bölgesi ve İzmir Serbest Bölgesi’nden geldi. Ege Bölgesi illerinden Aydın, 69 milyon dolarlık, Kütahya 31 milyon dolarlık ihracat yaparken, Uşak Nisan ayında 23 milyon dolar, Afyonkarahisar 22 milyon dolar ihracata imza attı.
Yozgat Yozgat’ta sağlıklı yaşam için bisiklet turu düzenlendi 11. Yeşilay Bisiklet Turu, “Sağlıklı yaşamın keyfini birlikte sürelim” sloganıyla ülke genelinde olduğu gibi Yozgat’ta da yağışlı havada düzenlendi. Yeşilay gönüllüleri hem sağlıklı yaşama dikkat çekti hem de bisiklet sürmenin keyfini çıkardı. Yeşilay’ın 2011 yılından bu yana organize ettiği Geleneksel Yeşilay Bisiklet Turu’nun 11.’si, “Sağlıklı yaşamın keyfini birlikte sürelim” sloganıyla düzenlendi. Gençlik ve Spor Bakanlığı öncülğünde Türkiye’nin tüm şehirlerinde eş zamanlı düzenlenen Geleneksel Yeşilay Bisiklet Turu, Yozgat’ta da birçok bisiklet severi bir araya getirerek bağımlılıkların zararlarına dikkat çekmekle birlikte sağlıklı yaşam bilincinin artmasına katkıda bulundu. Etkinlik, Yozgat Spor Vadisi Gençlik Spor Merkezi’nden başlayıp Cumhuriyet Meydanı’nda sona erdi. Yeşilay Gönüllülerinin sağlıklı yaşama dikkat çektiği organizasyonda yol güvenliğini sağlayan trafik ekipleri de organizasyonda bir pankartla destek vererek emniyet kemerinin önemini vurguladı. Yeşilay Gönüllüleri soğuk havaya ve yağan yağmura aldırış etmeden Spor Vadisi’nden Cumhuriyet Meydanı’na kadar pedal çevirdi. Organizasyon sonrasında katılımcılara çiğ köfte ikramı yapıldı. Yeşilay Yozgat Şube Başkanı Alp Sinan Ertürk, her yaştan profesyonel ve amatör bisiklet severin katılımına açık olan etkinlikle ilgili şunları söyledi: “Hareketli yaşamı desteklemek ve bağımlılıkla mücadele amacıyla bu yıl 11.’sini gerçekleştirdiğimiz Yeşilay Bisiklet Turu’nda hep birlikte pedal çevirerek bağımlılıklara karşı bir farkındalık oluşturduk. Soğuk ve yağışlı havaya rağmen Yeşilay Gönüllüleri yine üzerine düşeni fazlasıyla yaptı. Organizasyonda emeği geçen herkese teşekkür ediyorum" dedi.
Ankara Rusya’nın Ankara Büyükelçiliği’nde “Zafer Günü” programı Rusya’nın Ankara Büyükelçiliği’nde 9 Mayıs Zafer Günü kutlamaları çerçevesinde düzenlenen ’Ölümsüz Alay’ yürüyüşünde 2. Dünya Savaşı’nda yer alan aile büyüklerinin fotoğraflarının bulunduğu dövizler taşındı ve marşlar söylendi. Sovyetler Birliği’nin Büyük Vatan Savaşı olarak isimlendirdiği 2. Dünya Savaşı’nda Nazi Almanyası’nı mağlup etmesinin 79. yıl dönümü düzenlenen Zafer Günü kutlamaları çerçevesinde, Rusya Federasyonu’nun Ankara Büyükelçiliği’nde Ölümsüz Alay yürüyüşü gerçekleştirildi. Büyükelçilik bahçesi içinde gerçekleşen yürüyüşte Türkiye’de yaşayan Ruslar, 2. Dünya Savaşı’nda yer alan, yaralanan veya hayatını kaybeden aile büyüklerinin fotoğraflarını taşıdı ve marşlar söyleyerek onları andı. Ölümsüz Alay yürüyüşünün ardından konuşma gerçekleştiren Rusya Federasyonu Ankara Büyükelçisi Aleksei Erkhov, Büyükelçilikte düzenlenen Ölümsüz Alay yürüyüşü ile hem Zafer Günü programını hem de Paskalya Bayramı’nı kutladıklarını belirterek, “Ülkemizin Büyükelçilik topraklarında ’Ölümsüz Alay’ yürüyüşü yapmak üzere burada toplanmış bulunuyoruz. Bu anlamlı bayramların denk gelmesi ve birbirlerine bu kadar yakın olmaları sembolik bir anlam da taşımaktadır. Örneğin, Paskalya ve Zafer Bayramları arasında sadece 3-4 gün vardır ve bu kadar yakın olması çok nadir karşılaşılan bir durumdur. Böyle bir tesadüfün en son ne zaman olduğunu biliyor musunuz? 1945 yılında. Bugün ’Ölümsüz Alay’ ile büyükelçilikte yürüyüş geleneğimizi gerçekleştirmemiz çok güzel” diye konuştu. Anma etkinliğinin zaferi kazanan aile büyüklerinin anısını tekrar hatırladıkları için önemli olduğunu belirten Büyükelçi Erkhov, “Tüm bunları hatırlayacak ve atalarının ölümsüz başarılarını bilecek olan çocuklarımızın burada olması çok önemlidir. Bu yılki etkinliğimiz, sadece anma anlamında değil, aynı zamanda mühim bir etkinliktir çünkü günümüzdeki yaşananlar ile 80 yıl önceki olaylar benzer bir gerginliktedir. O vakit olduğu gibi şimdi de Herson bölgesinde, Avdeevka çevresinde ve başka yerlerde zafer kazanılmaktadır. Biz bugün burada, büyük bir ısrarla sürdürülen, hayatlarımızı ortaya koyarak verdiğimiz bu mücadelenin ön cephesindeyiz. İşte bu yüzden burada hazır bulunmamız, bir arada olmamız, birliğimizin ve gelecekteki zaferlerimizin teminatıdır. Sevgili dostlarım, sevgili kardeşlerim, sizleri yaklaşmakta olan Büyük Zafer Bayramı dolayısıyla tebrik ediyorum” ifadelerine yer verdi.