SAĞLIK - 04 Haziran 2021 Cuma 11:50

Prof. Dr. Unutmaz: “Bağışıklık sistemi ve SARS/MERS çalışmalarındaki tecrübeler aşı çalışmalarını hızlandırdı”

A
A
A
Prof. Dr. Unutmaz: “Bağışıklık sistemi ve SARS/MERS çalışmalarındaki tecrübeler aşı çalışmalarını hızlandırdı”

Bartın Üniversitesi’nde alanında önemli isimlerin katılımıyla çevrim içi olarak gerçekleştirilen “Covid-19’da Hasta Bakımı ve Acil Müdahale” konulu sempozyuma yurt içi ve yurt dışından 2 bin 400 kişi katıldı.

Bartın Üniversitesi’nde alanında önemli isimlerin katılımıyla çevrim içi olarak gerçekleştirilen “Covid-19’da Hasta Bakımı ve Acil Müdahale” konulu sempozyuma yurt içi ve yurt dışından 2 bin 400 kişi katıldı.


Bartın Üniversitesi’nin ev sahipliğinde Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu (SHMYO) tarafından “Covid-19’da Hasta Bakımı ve Acil Müdahale” adlı çevrim içi sempozyum gerçekleştirildi. Bir gün boyunca süren etkinliğe Türkiye’nin farklı illerinden ve yurt dışından 2 bin 400 kişi katılarak Covid-19 sürecinde hasta bakımı ve acil müdahale konularında bilgiler edindi. Sağlık alanında önemli isimlerin yer aldığı sempozyumun açılış konuşmasını yapan SHMYO Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Hacer Yalnız Dilcen, “Yoğun katılımın olduğu bu sempozyumda önemli isimlerle bir arada olmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Salgın sürecinde sağlık alanındaki çalışmalara değer katma hedefiyle düzenlediğimiz etkinlikte emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi.



“Daha sağlıklı bir toplum ve bireyler hedefliyoruz”


Üniversite olarak yaptıkları çalışmalarla hedeflerinin Türkiye’nin kalkınma hamlesine değer katmak olduğunu ifade eden Bartın Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Orhan Uzun ise “Ülkemizin kalkınma hamlesine ve gelecek hedeflerine katkı sunmayı gaye edinen Üniversitemiz, önemli bir etkinliğe daha ev sahipliği yapıyor. Bu sempozyumda, özellikle içinde bulunduğumuz salgın döneminde önemini bir kez daha anladığımız ve hem kişisel hem de toplumsal açıdan büyük önem taşıyan ‘hasta bakımı’ ve ‘acil müdahale’ konularının ele alınmış olmasından büyük mutluluk duymaktayım. Daha sağlıklı bir toplum hedefiyle çalışmalarını sürdüren ve bunu da tüm paydaşlarıyla iş birliği yaparak geleceğe taşımayı hedefleyen Bartın Üniversitesi’nde düzenlenen bu sempozyumun gerçekleştirilmesinde emeği geçen herkese tebrik ediyorum. Konuşmacılarımıza yakın ilgileri ve katkıları için teşekkürlerimi sunuyorum” diye konuştu.



Covid-19 ve aşılara genel bakış


İki oturum halinde gerçekleştirilen sempozyumun öğleden önceki kısmının oturum başkanlıklarını Dokuz Eylül Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Gürkan Ersoy ile Sağlık Bilimleri Üniversitesi öğretim üyesi Doç. Dr. Hatice Ayhan yaptı. İlk oturumda, The Jackson Laboratory Enstitüsü’nden dünyaca ünlü Türk Bilim İnsanı Prof. Dr. Derya Unutmaz “Covid-19 ve Aşılara Genel Bakış” başlıklı konuşmasını yaptı. Covid-19’da bağışıklık sisteminin rolüne değinen Unutmaz, “Bağışıklık sistemi aslında çok karışık bir sistem. İçerisinde düzinelerce hücrelerin olduğu belki yüzlerce ve binlerce molekülün birbirleriyle iletişimde olduğu bir sistem. Bunu vücudumuzun bir ordusu olarak da görebiliriz. Çok değişik yapıya sahip bu sistem, sürekli dışarıdan gelen bir düşman var mı ya da dokularda bir zarar var mı diye kontrol ediyor” şeklinde konuştu.



“Bağışıklık sistemi ve SARS/MERS çalışmalarındaki tecrübeler aşı çalışmalarını hızlandırdı”


Prof. Dr. Unutmaz, Covid-19 aşılarının kısa sürede üretilerek uygulamaya başlanmasının nedenlerini de açıklayarak, “Covid-19 virüsüyle ilgili aşı çalışmalarının hızlı sonuçlanacağını tahmin ediyorduk. Çünkü kendi bağışıklığımızın virüse karşı çok etkili bir bağışıklık geliştirdiğini gördük. HIV /AIDS çalışmalarında 3-5 yılda elde edebildiğimiz sonuçları Koronavirüs konusunda 3-4 ayda gerçekleştirdik. Örneğin HIV/AIDS enfekte olduktan sonra virüsü atamıyorsunuz. Yani virüs hayat boyu sizde kalmaya devam ediyor. Bağışıklığımız başarısızlığa uğruyor. Koronavirüs’e baktığımız zaman ise çok iyi bir bağışıklık oluşuyor. Virüs o kadar rahat tanınıyor ki yüzde 95 oranında enfekte olan kişiler hiç bir şey yapmasalar bile kendiliğinden iyileşiyor. Bunun da sebebi tamamen bağışıklık sisteminin bu virüse karşı çok iyi çalışmasıdır. Biz ise bu duruma alışkındık. Çünkü Koronavirüs’ün kuzeni diyebileceğimiz SARS/MERS virüsüne karşı uzun yıllar çalışmalar yapıyorduk” ifadelerini kullandı.



Kişisel Koruyucu Önlemler, Dezenfeksiyon ve Atık Yönetimi


Karabük Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nden Uzman Hemşire Nagihan Küçükakarsu ise “Kişisel Koruyucu Önlemler, Dezenfeksiyon ve Atık Yönetimi” başlıklı konuşmasında pandemi döneminde yapılabileceklere değindi.


Sunumunda klinik deneyimlerini video ve resimlerle aktaran Küçükakarsu, pandemi döneminde bütün sağlık çalışanlarının kendilerini ve hastalarını korumak amaçlı alacakları önlemleri, dezenfeksiyon yöntemlerini ve Covid-19 döneminde önemli bir sorun olan atık yönetimini anlattı.



Sağlık Personelinin Covid-19 Maruziyeti Durumunda İlgili Prosedürler


Bartın Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi öğretim üyesi Doç. Dr. Elif Karahan ise sağlık çalışanları ve yönetimler için oldukça elzem bir konu olan “Sağlık Personelinin Covid-19 Maruziyeti Durumunda İlgili Prosedürler” başlıklı konuşmasını yaptı. Karahan, “Dünyada ve ülkemizde Covid-19’un yayılması ile birlikte hastalığın tedavisi için kullanılan hastaneler aynı zamanda bulaş açısından da riskli bölgeler haline gelmiştir. Sağlık çalışanları da Covid-19 hastaları ile doğrudan temas ettikleri için yüksek risk altındadır. Bu noktada alınacak önlemlerle risk en aza indirilebilir” dedi.



Biyoterörizm Olaylarında Dekontaminasyon ve Hasta Nakli


Sempozyumun öğleden sonra gerçekleştirilen ikinci oturum başkanlığını ise Bartın Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Sevim Çelik ile Hasan Kalyoncu Üniversitesi’nden Dr. Öğr. Üyesi Semra Çelikli yaptı.


İkinci oturumun ilk konuşmacısı olan Sağlık Bilimleri Üniversitesi öğretim üyesi Doç. Dr. Ahu Pakdemirli, “Biyoterörizm Olaylarında Dekontaminasyon ve Hasta Nakli” adlı konuşmasını yaptı. Covid-19’lu hasta naklinde kullanılan ambulanslar, ambulans uçaklar ve kapalı alan filtreleri hakkında da bilgiler veren Pakdemirli, “Kimyasal, biyolojik, radyolojik ve nükleer (KBRN) tehlikeli maddelerin neden olduğu felaket olaylarında, sağlık personelinin güvenliğini sağlamak maruz kalanların hayatlarını kurtarmak kadar önemlidir. Bu ajanlara müdahale eden sağlık personelinin kontamine olması, önemli bir risk oluşturmaktadır. Bu nedenle sağlık personeli, kendilerini korumak için kişisel koruyucu ekipman kullanmalıdır. Covid-19 sürecinde de daha önce farklı ülkelerde farklı salgınlara karşı alınan önlemlere bakarak bir değerlendirme yapabiliriz. Bu noktada ülkemizde Sağlık Bakanlığımız Covid-19 kapsamında kara, hava, deniz ve demir yollarında alınacak önlemlerle ilgili çok başarılı bir organizasyonla çalışmaktadır. Kendi web sitelerinde de aklımıza gelebilecek tüm bilgilere ulaşabiliyoruz. Gerçekleştirilen bu çalışmalar sağlık çalışanları başta olmak üzere toplum sağlığını koruma noktasında oldukça değerlidir” dedi.



Triaj ve Numune Alma


Acil Hemşireler Derneği Başkanı Dr. Öğretim Üyesi Gülbin Konakçı ise “Triaj ve Numune Alma” başlığıyla katılımcılara bilgiler verdi. Konakçı, “Triaj ve Numune Alma, sağlık çalışanlarını olduğu kadar toplum için de önem arz etmektedir. Örneğin Covid-19 salgını biz hemşireler için acil servislerde bir afet triajı gerektirdi. Salgın öncesinde afet yönetimi, hasta bakımı ve tıbbi hizmetlerin planlanması ile organizasyonu konularında çeşitli senaryolara hazırlıklıydık. Gerçek bir afet ile yani Covid-19 ile denediğimiz senaryolardan çok daha zor bir süreçle karşı karşıya kaldığımızı gördük. Bu süreçte sağlık çalışanlarımız önemli bir rolü fedakarca yerine getirdiler ve elde edilen tecrübelere yenileri eklenmiş oldu” diye konuştu.



ARDS’de Prone Pozisyonlama ve Covid-19’lu Hasta Resüsitasyonu


Sempozyumda “ARDS’de Prone Pozisyonlama ve Covid-19’lu Hasta Resüsitasyonu” adlı konuşmasını yapan Bartın Üniversitesi SHMYO Öğr. Gör. Figen Karaçetin ise katılımcıları Covid-19’un neden olduğu solunum sıkıntısının fizyopatolojisi ve gidermeye yönelik girişimler konusunda bilgilendirdi. Karaçetin, “Yapılan çalışmalarda Covid-19 hastalarında ARDS görülme insidansı yüzde 67-85 oranında bulunurken, ARDS mortalitesinin yüzde 60-85’lere yükseldiği saptanmıştır.” ifadelerini kullandı.


Her oturumda karşılıklı soru ve cevapların alındığı sempozyum, kapanış konuşmalarının ardından son buldu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Bayern Münih, Devler Ligi’nde Real Madrid’i konuk edecek UEFA Şampiyonlar Ligi yarı final ilk maçında Bayern Münih, yarın sahasında Real Madrid ile karşı karşıya gelecek. Allianz Arena’da oynanacak müsabaka ile iki takım, Devler Ligi’nde 21. kez rakip olacak. UEFA Şampiyonlar Ligi’nde yarı final aşaması, dev bir mücadeleye sahne olacak. Şampiyonlar Ligi’nin iki güçlü takımı Bayern Münih ile Real Madrid, yarı final ilk maçında yarın TSİ 22.00’da Allianz Arena’da karşı karşıya gelecek. Müsabakanın rövanşı ise 8 Mayıs Çarşamba günü Santiago Bernabeu’da oynanacak. UEFA Şampiyonlar Ligi’nde 21. randevu Bayern Münih ile Real Madrid, UEFA Şampiyonlar Ligi’nde bugüne kadar 20 kez karşı karşıya geldi. Söz konusu müsabakalarda iki takım da 9’ar galibiyet elde ederken, 2 müsabaka beraberlikle sonuçlandı. Kırmızı-beyazlılar, bu maçlarda 32 gol atarken, eflatun-beyazlılar 35 golle karşılık verdi. İki ekip, son olarak UEFA Şampiyonlar Ligi’nde 2017-2018 sezonunun yarı final aşamasında rakip olmuştu. İlk maçı Real Madrid deplasmanda 2-1 kazanırken, rövanş karşılaşması 2-2 beraberlikle sonuçlanmış ve Madrid temsilcisi finale çıkmıştı. Real Madrid, Şampiyonlar Ligi’nde bu sezon namağlup Şampiyonlar Ligi’nde bu sezon Union Berlin, Napoli ve Braga ile C Grubu’nda yer alan Real Madrid, grubunu 18 puanla namağlup lider tamamladı ve bir üst tura yükseldi. Son 16 turunda Leipzig ile karşılaşan İspanyol ekibi, ilk maçta 1-0 yendiği rakibi ile ikinci karşılaşmada 1-1 berabere kalarak çeyrek finale çıktı. Çeyrek finalde de son şampiyon Manchester City’i penaltılarla eleyen Madrid temsilcisi, adını yarı finale yazdırdı. Bayern Münih, zorlu rakipleri eledi Bu sezon Devler Ligi’nin grup aşamasında Manchester United, Galatasaray ve Kopenhag ile mücadele eden Bayern Münih ise A Grubu’nu 16 puanla lider tamamladı. Son 16 turunda Lazio ile eşleşen Alman temsilcisi, ilk maçta 1-0 yenildiği rakibini rövanş müsabakasında 3-0 mağlup ederek adını çeyrek finale yazdırdı. Bayern Münih, çeyrek final aşamasında da Arsenal’a karşı 2-2 ve 1-0’lık sonuçlarla üstünlük kurarak yarı finale yükseldi.
İzmir İzmirli ‘Müslümcülerden’ Mustafa Keser’e tepki: “Özür bekliyoruz” Şarkıcı Mustafa Keser’in Müslüm Gürses ile ilgili söylediği sözlere İzmir’de ‘Müslümcülerden’ tepki geldi. Müslümcüler, “Mustafa Keser’den özür bekliyoruz” dedi. Sanatçı Mustafa Keser, yaptığı bir röportajda şarkıcı Orhan Gencebay ve Müslüm Gürses’e yönelik, “Orhan Gencebay iyi bir müzisyendir ama iyi bir ses sanatçısı değildir. Müslüm Gürses Türkiye’nin en lezzetli seslerinden biridir ama hayatımda dinlemedim çünkü kötü okuyor” ifadelerini kullanmıştı. Keser’in bu sözlerine İzmir’de ‘Müslümcüler’ tepki gösterdi. Bornova’da bulunan Müslüm Gürses Arşiv Evi’nde toplanan ‘Müslümcüler’ arasından kendisini ‘radikal Müslümcü’ olarak tanıtan Mehmet Kara, “Geçtiğimiz günlerde Mustafa Keser abimizin bir röportajına denk geldik. Bahsettiği kelimelerde Müslüm Baba için ‘kötü okuyor’, Orhan Gencebay için ‘müzisyenliğini sevmiyorum’ gibi yorumlarda bulunmuş. Biz buna üzüldük. Mustafa Keser’den öncelikle özür bekliyoruz. Müslüm Baba gibi bir sanatçı daha da gelmez” diye konuştu. “Müslüm camiası olarak özür bekliyoruz” 35 yıldır Müslüm Gürses’in müziklerini dinlediğini belirten Nuri Alptekin ise şöyle konuştu: “Müslüm Baba’nın arşiv evi ve müzesi var. Müslüm Baba’nın mumyası yapıldı. Müslüm Baba’nın burada milyonlarca evladı var. Onu sahipsiz bırakmayız. Lütfen ‘Müslüm camiası’ olarak bir özür bekliyoruz.” Müslüm Gürses’in ‘sadece müziklerime saygı duyun’ dediğini aktaran Mustafa Aldanoğlu, “Müslüm Baba, garibanların yanında olan bir insandı. Allah rahmet eylesin, yattığı yeri cennet etsin. Onun üstüne gelmiş geçmiş bir sanatçı daha tanımıyorum. Laflarıyla herkes kendinden sorumludur. Böyle iftiralar atılmaması gerekiyor. Her sanatçıya kendince saygı duyarım. Herkes yaptığından utanır” ifadelerine yer verdi.