ASAYİŞ - 08 Mayıs 2024 Çarşamba 13:32

Amasra faciasında ara kara bekleniyor

A
A
A
Amasra faciasında ara kara bekleniyor

Bartın’ın Amasra ilçesinde 43 işçinin hayatını kaybettiği maden faciasıyla ilgili 7’si tutuklu, 23 kişinin Bartın Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılandığı davanın 7’nci duruşması geniş güvenlik önlemleriyle başladı. 28 sanık ve 158 tanık dinleyen mahkeme heyetinin facianın meydana geldiği ocakta keşif yapılıp yapılamayacağı hakkında karar vermesi bekleniyor


Türkiye Taşkömürü Kurumu Amasra Müessese Müdürlüğü’nde 14 Ekim 2022’de 43 işçinin öldüğü, 9 işçinin de yaralandığı patlama sonrasında 7 kişinin tutuklu 23 kişinin Bartın Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılandığı davanın 7. duruşması başladı. Bartın Adliyesi’nin giriş katında oluşturulan duruşma salonu ile adliye binası çevresinde geniş güvenlik önlemleri alındı. Bugünkü duruşmada, mahkemeye ulaşan ve patlamanın yaşandığı bölgenin keşif için açılabilme ihtimalinin incelenmesiyle ilgili bilirkişi ön raporları ile TTK’nın rapora verdiği cevap okundu. Tarafların rapor ve cevaplar hakkında beyanları dinlenilmesine devam eden mahkeme heyetinin patlamanın meydana geldiği ocakta keşif yapılıp, yapılamayacağı konusunda karar vermesi bekleniyor.


Duruşma öncesinde ise şehit olan madencilerin aileleri, avukatları, CHP Bartın Milletvekili Aysu Bankoğlu, CHP İl Başkanı İsmail Cem Akyol, Amasra Belediye Başkanı Recai Çakır ve bazı partililer, dava öncesinde adliye binası önünde basın açıklaması yaptı.



Madenci aileleri adalet yerini bulsun istiyor


Faciada hayatını kaybeden madencilerden Rasim Bulut’un babası Asım Bulut, yaşanan facianın ardından zor günler geçirdiklerini anlatarak, mahkeme heyetinden sorumluların bir an önce belirlenerek cezasının verilmesini istedi. Asım Bulut, ‘’Çocuklarımız göz göre göre gitti. Burada 150 kişi dinlendi, konuştular. Suçlular belli. Ama adalet henüz yerini bulmadı. Bizim çocuklarımızı bile bile gönderdiler. Hakkımızı arayacağız. Kendim 2 sefer kalp krizi geçirdim. Eşim diyaliz makinesine bağlı. Eşim haftada bir sefer diyalize giriyordu, çocuğumun vefatından sonra, 3 sefer diyalize girmeye başladı. Şu anda da diyaliz makinesine bağlı. Yavrularımız yetim kaldı. Torunum da az önce buradaydı. Torunum köye, babasının mezarına geliyor da, ‘dede benim babam burada’ diyor. Bunlar cezasız kalmasın’’ dedi.



16 ay sonra gelen soruşturma iznine dikkat çekti


CHP Bartın Milletvekili Aysu Bankoğlu, ise kurum yöneticileri hakkındaki soruşturma izninin 16 ay sonra geldiğini hatırlatarak, ‘’Bazı müfettişler ve TTK yöneticileri hakkında görevi kötüye kullanmadan dolayı soruşturma izni 16 ay sonra çıktı, biz bunu kabul etmiyoruz. Burada kasıt ihtimali vardır, biz bu şekilde yargılamanın yapılmasını istiyoruz. 16 ay sonra çıkan soruşturma iznini kabul etmiyoruz, bu işin takipçisiyiz ve bu takibi asla bırakmayacağız. Bu hepimizin davasıdır. Bu hepimizin acısı, Bu hepimiz o yüzden de bu davaya hep birlikte sahip çıkmak zorundayız” ifadelerini kullandı.



Soruşturmanın ardından 8 yönetici tutuklanmıştı


Yaklaşık 15 ay önce meydana gelen facianın ardından başlayan soruşturmada, aralarında gözaltına alınan Amasra Müessese Müdürü Cihat Özdemir, Müdür Yardımcısı Salih Atmaca, İşletme Müdürü Selçuk Ekmekçi, İş Güvenliği ve Eğitim Başmühendisi Volkan Soylu, Başmühendis Mehmet Tural, Emniyet Mühendisi Şahan Kahraman, maden mühendisleri Levent Aydın ve İbrahim Hakan Mengeş tutuklanırken,15 kişi de adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı.


Savcılığın hazırladığı 195 sayfalık iddianame Bartın Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilmiş, 25 Nisan’da görülen il duruşmada, Müdür Yardımcısı Salih Atmaca tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmıştı.



6 duruşmada 23 sanık 158 tanık dinlendi


Yargılama esnasında bugüne kadar 6 duruşma görülürken, davalarda 23 sanık ile 158 tanık da dinlendi. 116 müştekinin yer aldığı savcılık iddianamesinde 116 ise tutuklu bulunan dönemin Amasra Müessese Müdürü Cihat Özdemir, İşletme Müdürü Selçuk Ekmekci, İş Güvenliği ve Eğitim Başmühendisi Volkan Soylu ve Başmühendis Mehmet Tural hakkında yaşamını yitiren her madenci için ‘kast ile öldürme’ suçundan 25 yıla kadar hapis istendi. Ayrıca bu yöneticiler hakkında kasten yaralama’ suçundan da, ağır yaralanan 4 madencinin her biri için 4 yıla kadar hapis cezası talep edildi. Diğer 19 sanığın ise ’Bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma’ suçundan 22 yıl 6’şar aya kadar hapsi istendi.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu 120 sporcunun katıldığı tenis turnuvası sona erdi Bolu Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü ile Tenis İl Temsilciliği tarafından düzenlenen 19 Mayıs Atatürk’ü Anma ve Gençlik Spor Bayramı Tenis Turnuvası sona erdi. 120 sporcunun katıldığı turnuvada dereceye giren tenisçilere ödülleri törenle verildi. Abant Tenis İhtisas Kulübü kortlarında gerçekleştirilen turnuva yoğun katılımla gerçekleştirildi. 6 kategoride mücadele eden sporcular dereceye girebilmek için ter döktü. Müsabakaların final mücadeleleri sonunda 1 ve 2’nci olan sporcular belli oldu. Turnuvanın ödül töreni Abant Tenis İhtisas Kulübü’nde gerçekleştirildi. Törene Gençlik ve Spor İl Müdürü Emrullah Güler, Spor Şube Müdürü Kubilay Kalaycıoğlu, Türkiye Cimnastik Federasyonu Başkanı Suat Çelen, Bolu Belediye Başkan Yardımcısı Leyla Beykoz, sıra sporcular ve yakınları katıldı. "Kulübümüz ve sporcularımız büyük bir aile olmuştur" Bolu Tenis İl Temsilci ve Kulüp Başkanı Ahmet Ulusoy, "Düzenlediğimiz turnuvalar, bu sporcuları yukarıya çıkarmak için atılan önemli adımlardır. Kulübümüz ve sporcularımız büyük bir aile olmuştur. Turnuvaya katılan tüm sporcularımıza ve ailelerine teşekkür ederim" dedi. Türkiye Cimnastik Federasyonu Başkanı Suat Çelen ise turnuvanın düzenlenmesine emeği geçenlere teşekkür ederken, sporun yaşam biçimi haline getirilmesi temennisinde bulunarak, dereceye giren sporcuları tebrik etti. Bolu Gençlik ve Spor İl Müdürü Emrullah Güler de Bolu’da tesisleşme oranının arttığını ifade ederek, tenisin geldiği noktanın da çok önemli olduğunu söyledi. Güler, sporcuları ve turnuvada emeği geçenleri tebrik etti.
İstanbul İBBSK Tekvando Takımı, basınla bir araya geldi Sırbistan’ın başkenti Belgrad’da düzenlenen Avrupa Tekvando Şampiyonası’nda 1 altın, 5 gümüş, 1 bronz madalya alan ve takım halinde şampiyonluk kazanan İstanbul Büyükşehir Belediyespor Kulübü (İBBSK) sporcuları, basınla bir araya geldi. İBBSK Başkanı Fatih Keleş, sporcularıyla gurur duyduklarını belirterek, kendileri ve milli takım adına başarılı bir turnuvayı geride bıraktıklarını söyledi. Sırbistan’ın başkenti Belgrad’da 9-12 Mayıs 2024 tarihleri arasında gerçekleştirilen Avrupa Tekvando Şampiyonası’nda 1 altın, 5 gümüş, 1 bronz madalya kazanan İstanbul Büyükşehir Belediyespor Kulübü’nün (İBBSK) sporcuları, basınla buluştu. İBB Cebeci Spor Kompleksi’nde düzenlenen basın toplantısına, Taha 87 kg’da altın madalya kazanan Enbiya Biçer, +73 kg’da gümüş madalya alan Nafia Kuş Aydın, 73 kg’da gümüş madalyanın sahibi olan Sude Yaren Uzunçavdar, 49’da gümüş madalyanın sahibi Merve Dinçel Kavurat, +87 kg’da bronz madalya alan Emre Kutalmış Ateşli ve para tekvando kategorisinde K44 63 kg’da gümüş madalya kazanan Mahmut Bozteke’nin yanı sıra İBBSK Başkanı Fatih Keleş ve İBBSK Genel Sekreteri Erdem Aslanoğlu katıldı. Başarılı bir turnuvayı geride bıraktıklarını vurgulayan Fatih Keleş, “Bizde İstanbul Büyükşehir Belediyespor Kulübü olarak, milli takımımızı 10 tekvando, 2 de paralimpik tekvando sporcumuzla beraber toplamda 12 sporcu ile kafile içerisindeydik. Burada çok değerli madalyalar elde ettik. Takım halinde Avrupa şampiyonu olduk. Çok güzel bir turnuva geçirdik. Önümüzdeki olimpiyat yarışlarında yer alacak sporcularımız bu kafilenin içerisindeydi. Formda arkadaşlarımız, yine çalışmaya devam ediyorlar ve devam edecekler. Bizim ve milli takım açısından başarılı bir turnuva yaşadık. Bu başarıyı yaşatan sporcularımıza teşekkür ediyorum, onları kutluyorum. Turnuvada kafile liderliğini yapan kulübümüzün genel sekteri Erdem Aslanoğlu’ydu” ifadelerini kullandı. Erdem Aslanoğlu: “Ülkemizin tekvando branşında ne kadar başarılı olduğunu tüm dünyaya gösterdik” İBB Spor Kulübü olarak olimpik ve amatör spor branşlarına destek vermeye devam edeceklerini aktaran İBB Spor Kulübü Genel Sekreteri Erdem Aslanoğlu, “Bu hedef doğrultunda yanımda gördüğünüz pırıl pırıl genç arkadaşlarımız, sporcularımıza kulübümüz bünyesinde destek oluyoruz. Hep beraber geçtiğimiz hafta Avrupa şampiyonası için Belgrad şehrindeydik. 16 sıklet vardı tekvando branşında, 10 sıklette bizim kulübümüzün sporcuları yer aldı. 2 de para tekvando müsabakasına katılan arkadaşlarımız vardı. 40’ı aşkın ülkeden, 520 sporcunun katıldığı turnuvada ülke olarak birinci olduk. Dünya şampiyonluğunun ardından Avrupa şampiyonu olduk. Ülkemiz tekvando branşında iyi bir ivme yakaladı. Bu ivmeyi olimpiyatlarda burada gördüğünüz arkadaşlarla birlikte inşallah devam ettireceğiz. Olimpiyatlarda Nafia Kuş, Merve Dinçel, Emre Kutalmış Ateşli ve ayağında kırık olduğu için aramızda olamayan Hakan Reçber ile 4 tane tekvando, paralimpik olimpiyatlarında Mahmut olmak üzere olimpiyatlarda ülkemizi temsil edecekler. Biz de kulüp olarak onlara sonuna kadar destek oluyoruz ve destek olmaya devam edeceğiz. Dünya şampiyonu sonrası Avrupa şampiyonluğuyla birlikte ülkemizin tekvando branşında ne kadar başarılı olduğunu ve ne kadar iyi bir takım olduğumuzu bütün dünyaya gösterdi. İnşallah olimpiyatlarda buradaki gümüş madalyaları da altın madalyaya çevireceğiz. İnanıyorum hepsi olimpiyatlarda bayrağımızı dalgalandırıp, milli marşımızı duyuracaklar” diye konuştu. Enbiya Taha Biçer: “Avrupa şampiyonu olarak bir hayalimi gerçekleştirdim” İBB Spor Kulübü Başkanı Fatih Keleş ve Genel Sekreter Aslanoğlu’na teşekkür ederek sözlerine başlayan milli tekvandocu Enbiya Taha Biçer, “Bizi Sırbistan’da da yalnız bırakmadılar. Desteklerini esirgemediler. Avrupa şampiyonluğu benim için çok değerliydi. Bir hayalimi gerçekleştirdim. Bir hikayem vardı 2022 yılında. Üçüncü olmuştum. O hikaye tamamlandı. Seneye dünya şampiyonası var. Orada da yarım kalan bir hikaye var. Seneye dünya şampiyonası olarak ülkeme ve kulübüme hizmet etmek istiyorum” şeklinde konuştu. Merve Dinçel: “Olimpiyatlarda da kürsünün en üst basamağında olmak için çalışıyoruz” Olimpiyatlara az bir süre kaldığı hatırlatan milli tekvandocu Merve Dinçel de, “Birkaç ay önce burada dünya şampiyonluğumuzu konuşuyorduk. Şimdi takım halindeki Avrupa şampiyonluğumuzu konuşuyoruz. Olimpiyatlarda da kürsünün en üst basamağında olmak için çalışıyoruz. Bu turnuva mental olarak çok zor hazırlandığım bir turnuvaydı. Bu zorlukta yanımda olan başkanıma, Erdem Bey’e, Ali hocama teşekkür ediyorum. Olimpiyatlarda altın madalya alarak ailemin eksik madalyasını tamamlamak istiyorum” dedi. Aslında hedefinin şampiyonluk olduğunu fakat turnuvayı ikinci sırada tamamladığını aktaran Sude Yaren Uzunçavdar da, “İkincilik kürsüsünde kaldım. İçimde bir burukluk var. Geçen sene Avrupa oyunlarında şampiyon olmuştum. Aslında hedefim tekrarlamaktı. Tekrarlamak nasip olmamıştı. Önümüzdeki turnuvalarda inşallah” cümlelerine yer verdi. Nafia Kuş Aydın: “Olimpiyat altın madalyasının 90 gün sonra avuçlarımda olacağına inanıyorum” Avrupa şampiyonasında ikincilik kazandığını belirten milli tekvandocu Nafia Kuş Aydın, “Tabii ki hedefim her zaman şampiyon olmak. Bazen inişler olabiliyor. İndikten sonra önemli olan zirveye nasıl ulaştığındır. Ben bunu çok deneyimledim. 29 yaşındayım ve bu konuda çok tecrübeliyim. Geçen yıl dünya şampiyonu ve ardından Avrupa şampiyonu oldum. Geçen yıl sezonu çok iyi kapattım. Önümde olimpiyatlar var. Her sporcunun hayali orada şampiyon olmaktır. Benim de hayalim bu. Zirveye oynuyorum. Kendime çok güveniyorum. İnanılmaz çalışıyorum. Koleksiyonumun eksik parçası olan olimpiyat altın madalyayı kazanmak çok istiyorum. Daha önce birçok şampiyonluğum var. Koleksiyonumda sadece olimpiyat altın madalyası eksik. Onun da yaklaşık 90 gün sonra avuçlarımın içinde olacağına inanıyorum. Bu süreçte beni yalnız bırakmayan başkanıma, genel sekreterimize, hocama teşekkür ederim. Onlar arkada görünmeyen kahramanlar” ifadelerini kullandı. Emre Kutalmış Ateşli: “Olimpiyatlarda ülkemi en iyi şekilde temsil etmek istiyorum” Güzel bir şampiyona geçirdiklerini söyleyen milli tekvandocu Emre Kutalmış Ateşli de, “Tekrardan takım halinde Avrupa şampiyonu olduk. Bu büyük bir başarıdır. Önceki Avrupa şampiyonasında altın madalya kazanmıştık. Bu kez yarı finalde kaybettim. Burası bir prova oldu. Eksiklerimizi gördük. Asıl hedef olimpiyatlar. Ülkemizi orada en iyi şekilde temsil edip altın madalya ile ülkemize dönmek istiyoruz” açıklamasını yaptı. Mahmut Boztepe: “Asıl hedef olimpiyatlar” Milli olimpik tekvandocu Mahmut Bozteke, 2019’dan bu yana Avrupa şampiyonu olduğunu hatırlatarak, “Bu sene ufak bir talihsizlik yaşadım. Parmağımda yaşadığım ufak bir sakatlıktan dolayı hastaneye gittim. Bu yüzden final maçına yetişemedim. Burada gümüş madalya kazandım. Bu biraz beni üzdü. Asıl hedef olimpiyatlar. Kulübümüz, federasyonun da verdiği destekle bu başarıları elde ediyoruz” değerlendirmesinde bulundu.
Van Van’da işten çıkarılan işçilerin oturma eylemi devam ediyor Van’daki belediyelerden çıkarılan çok sayıda işçi, DEM Partili İpekyolu Belediyesi önünde oturma eylemini sürdürüyor. DEM Partili Van Büyükşehir Belediyesi ile İpekyolu Belediyesi, 1 Mayıs İşçi Bayramı’ndan 1 gün sonra çok sayıda işçinin iş akdine son vermişti. İşten çıkarılan işçiler, HAK-İŞ Van Şubesi öncülüğündeki eylemlerini 19 gündür sürdürüyor. Eylemlere son olarak geçtiğimiz günlerde Edremit Belediyesi ile Tuşba Belediyesinden işlerine son verilen işçiler de eklendi. Konuya ilişkin konuşan HAK-İŞ Van Şube Başkan Yardımcısı Veysel Güven, oturma eylemlerinin ilk günkü kararlıkla devam ettiğini belirtti. Belediyelerden müzakereyle ilgili bir adım atılmadığını ifade eden Güven, “Seçilmiş DEM Parti’nin başkanları seçimden önceki ziyaretlerinde demokrasiyi getireceklerini ve adaletli olacaklarını dile getirmişti. Ancak demokrasi ve eşitliği ayaklar altına aldılar. Bizim talebimiz işten çıkarılan işçilerin tamamının işe dönmesidir. Biz burada mücadele ederken işçi kıyımlarına devam ettiler. Edremit ve Tuşba Belediyesinden de işten çıkarılanlar oldu. Dolayısıyla oturma eylemimiz devam edecektir” dedi. İpekyolu Belediyesinden işten çıkarılan Mehmet Sait Oflas ise ailemize ekmek götürme dertlerinin olduğunu belirterek, “Biz burada perişan olduk. Bunlarda insaf yok mu bizleri görmüyorlar mı? Bizim gibi garibanlar belediyedeki bütün pis işleri yapıyordu. En son gelip ekmeğimizle oynadılar. Bunlar eşitlik ve demokrasiyi savunuyorlar. Eşitlik ve demokrasi bu mudur” diye konuştu.
Kayseri Türkülere konu olan Gesi Bağları koruma altına alınacak Kayseri’nin Melikgazi ilçesi sınırları içerisinde bulunan ve Türkülere de konu olan Gesi mahallesi koruma altına alınacak. ÇEKÜL Vakfı Kayseri İl Temsilcisi Prof. Dr. Osman Özsoy; "Buralarda yeraltı şehirleri, mağaralar, dini yapılar, kaya oyma yapılar var. Buraların korunmasına dönük çabaların olduğunu görüyoruz. Bölge Koruma Kurulu ve Çevre Şehircilik Bakanlığı’nın bu günlerde gerek doğal sit alanı olarak, gerekse arkeolojik sit alanı olarak buraların korunmasına yönelik bir çalışması var" dedi. ’Gesi Bağları’ türküsü ile bilinen; yeraltı şehirleri, kaya oyma yapılar ve Türkiye’de nadir rastlanan doğal ve kıymetli güvercin gübresinin birikmesini sağlamak üzere taştan örülerek yapılmış 100’den fazla güvercinliklerin de bulunduğu Gesi Mahallesi koruma altına alınacak. Bölge Koruma Kurulu ve Çevre Şehircilik Bakanlığı’nın gerek doğal sit alanı olarak, gerekse arkeolojik sit alanı olarak buraların korunmasına yönelik bir çalışması olduğunu söyleyen ÇEKÜL Vakfı Kayseri İl Temsilcisi Prof. Dr. Osman Özsoy’un, yapılan çalışmayı çok değerli gördüklerini söyledi. Gesi hakkında bilgiler veren Prof. Dr. Özsoy; "Biliyorsunuz bölgemizde birçok vadi var. Bunlar; Hisarcık Vadisi, Kırlangıç Vadisi, Ötedere Vadisi, Gesi Vadisi, Koramaz Vadisi gibi. Bunların hepsi birbirinden değerli ve çoğunda halen yaşam var. Bu günlerde bunları korumaya dönük bazı çalışmaların olduğunu görüyoruz. Güncel olan gelişme ise Gesi Bağları ile alakalı. 1980’li yıllardan itibaren korumaya dönük bazı çalışmaların olduğunu biliyoruz. Ama zaman içerisinde toplu konutun Gesi’ye doğru yaklaşmasıyla bunlar değişikliğe uğramış durumda. Ama doğal ve kültürel yapı ilk günkü gibi kendisini muhafaza etmekte. Burada sadece bildiğimiz manada somut olan kültürel değerlerimiz yok, aynı zamanda somut olmayan değerlerimiz var. Türkülerimiz var, buraya ait gelenek, göreneklerimiz var. En çok da bilinen Gesi Bağları türküsü. Gesi’nin bulunduğu lokasyon birçok şeyi de beraberinde barındıran çok değerli bir lokasyon. Koramaz Vadisi ile Ötedere Vadisi’nin arasında yer almakta ve deprem kırığı arasında bir platoya yerleşmiş durumda. Mimari yapısı çok ilginç, Güzelköy’e giderken yaklaşık olarak 150’ye yakın kuşluk var. Kayseri’deki en yoğun kuşluk olduğu yer. Yanında Bahçeli ve Derindere mevki var. Buralarda yeraltı şehirleri, mağaralar, dini yapılar, kaya oyma yapılar var" dedi. Gesi’nin koruma altına alınmasının yerinde bir karar olduğunu aktaran Prof. Dr. Özsoy; "Buraların korunmasına dönük çabaların olduğunu görüyoruz. Bölge Koruma Kurulu ve Çevre Şehircilik Bakanlığı’nın bu günlerde gerek doğal sit alanı olarak, gerekse arkeolojik sit alanı olarak buraların korunmasına yönelik bir çalışması var. Yerinde bir çalışma. Hem büyük tahribat oluyor yerleşimden dolayı, hem de şehre çok yakın olduğu için taş ocaklarının halen aktif olarak kullanılmasının oluşturduğu tehditler var. Yetkililer zaman içerisinde biraz önlem almaya çalışıyorlar. Çok yerinde kararlar. Bundan böyle Ihlara Vadisi veya şehirdeki bir arkeolojik sit alanı nasıl korunuyorsa o şekilde bir korumanın Gesi’de yaşayacağını düşünüyoruz. Tabi orada yaşayan halk için en ufak bir problem olduğunu düşünmüyoruz. Zaten onlar yüzlerce yıldır aynı yerde yaşıyorlar ve bu kültür varlıklarımızla iç içeler. Sadece bunların gelecek nesillere aktarılması ve uygun şekilde tanıtımı yapılması için bir basamak. O yüzden çok değerli bir karar olarak tarif ediyoruz" ifadelerini kullandı. Kesin korunacak hassas alanlarda; doğal afet durumunda gerekli acil müdahalelerde bulunulabiliyor ancak madencilik faaliyeti yapılamıyor. İlan edilen bu bölgelerden taş, toprak, kum alınamıyor. Ayrıca toprak, cüruf, çöp, sanayi atığı gibi malzemeler dökülemiyor. Kesin korunacak hassas alanlarda şartları, süresi Tabiat Varlıkları Koruma Bölge Komisyonlarınca belirlenmek şartıyla bilimsel amaçlı araştırma, eğitim ve izleme faaliyetlerine, bilimsel kazı, ortaya çıkarma ve koruma çalışmalarına, alanların korunmasına ve ıslah edilmesine yönelik bilimsel rapor sonucu teklif edilen projeler yapılmasına, güvenlik, uyarı ve bilgilendirme amaçlı levha ve işaretler konulmasına izin veriliyor.