POLİTİKA - 13 Ağustos 2025 Çarşamba 17:09

Bakan Göktaş, "Sosyal politikalarımızı ‘kimseyi geride bırakmama’ ilkesiyle gerçekleştiriyoruz"

A
A
A
Bakan Göktaş, "Sosyal politikalarımızı ‘kimseyi geride bırakmama’ ilkesiyle gerçekleştiriyoruz"

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Bartın ziyaretinde, kente son 23 yılda sadece bakanlık tarafından yapılan sosyal hizmet ve yatırım tutarının 2,8 milyar lirayı, toplam sosyal yardımların ise 1,83 milyar lirayı bulduğunu söyledi.


Bakan Göktaş, Bartın Valiliği’nde açıklamalarda bulundu. Ziyaretinin amacına ve Bartın’ın önemine değinen Göktaş, "Bartın, doğal güzellikleri ve güçlü sosyal dokusuyla ülkemizin kıymetli şehirlerinden biri. Bugün Bartın’da yürütülen çalışmalar hakkında kapsamlı değerlendirmede bulunduk. Şehrimizin sosyal hizmet kapasitesini ve önümüzdeki dönem çalışmalarını ele aldık. Hane hane takip ettiğimiz ihtiyaçları, sahadaki ekiplerin tespitlerini ve vatandaşlarımızın taleplerini görüştük. 2025 Aile Yılı çalışmalarımızı değerlendirdik. Önceliğimiz aileyi güçlendirmek. Kadın, çocuk, engelli, yaşlı, şehit yakını ve gazilerimizin hayat kalitesini yükseltmek. Vatandaşlarımızın sosyal refahını artırmak. Sosyal hizmetlere en hızlı, en etkin ve en kaliteli şekilde ulaşmasını sağlamak. 81 ilimizde olduğu gibi Bartın’da da aynı kararlılıkla çalışıyoruz" ifadelerini kullandı.



"Sosyal politikalarımızı ‘Kimseyi geride bırakmama’ ilkesiyle gerçekleştiriyoruz"


Bakanlığın sosyal politika ilkesini ve Bartın’da yürütülen faaliyetleri detaylandıran Bakan Göktaş, şunları söyledi: "Sosyal politikalarımızı ’kimseyi geride bırakmama’ ilkesiyle gerçekleştiriyoruz. Çocuğun üstün yararı, yaşlı ve engellilerin aktif yaşamı, kadınların güçlenmesi başta olmak üzere her alanda koruyucu-önleyici, destekleyici ve güçlendirici hizmetler sunuyoruz. Bu çabanın stratejik çerçevesi, Cumhurbaşkanımızın liderliğinde hayata geçirilen sosyal devlet anlayışıdır. Bu anlayışla Bartınlı kardeşlerimize pek çok hizmet sunduk. 23 yılda Bartın’da toplam 46,9 milyar liralık yatırım gerçekleştirdik. Bakanlık yatırım ve hizmetleri ise 2,8 milyar lira. Bu kapsamda 1 Sosyal Hizmet Merkeziyle vatandaşlarımızın yanındayız. ASDEP ile 2017’den beri 26 bin 359 haneye rehberlik ve danışmanlık hizmetleri götürüyoruz."



Göktaş, engelli ve yaşlılara yönelik hizmetlere dikkat çekerek, "2 Aile Destek Merkezi (ADEM) ile kadınlar, gençler ve çocuklar için eğitim, rehberlik, danışmanlık faaliyetleri gerçekleştiriyoruz. Çocuklarımızın, güvenli ve sevgi dolu bir aile ortamında büyümesi için tüm imkanlarımızı seferber ediyoruz. Kuruluş bakımında toplam 46 çocuk bulunmakta. Sosyal ve Ekonomik Destek (SED) hizmetleri ile çocukların ailesinin yanında büyümelerini sağlıyoruz. Bu kapsamda Bartın’da 55 çocuk için ailelere destek verdik. 2012’den beri SED kapsamında 54,5 milyon lira kaynak aktardık. 3 kadın kooperatifi ile kadınlara ekonomik yönden katkı sağlıyoruz. Engelli ve yaşlıların hayata tam ve etkin katılımı için, erişilebilir hizmetleri yaygınlaştırıyoruz. Finansmanı Bakanlığımız tarafından sağlanan 2 özel engelli bakım merkezinde 161 engelli bireyi destekliyoruz. 1 huzurevi, yaşlı bakım ve rehabilitasyon merkezinde 49 yaşlı bireye hizmet veriyoruz. Bugünkü ziyaretimiz kapsamında huzurevimizi de ziyaret edeceğiz. Bartın ayrıca doğurganlık hızının düşük olduğu şehrimiz. Öte yandan Evde Bakım Yardımıyla engelli ve bakıma ihtiyacı olan vatandaşlarımıza önemli bir destek sağlıyoruz. Bu sayede, ailelerinin yanında bakım hizmeti almalarını mümkün kılıyoruz. Bartın’da bugüne kadar 4 bin 324 kişi bu hizmetimizden faydalandı. 2006’dan bu yana ise evde bakım yardımına 873,2 milyon lira kaynak aktardık. İhtiyaçlara hızla cevap veren sistematik ve sürdürülebilir sosyal hizmetler sunuyoruz. 4 Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı 2025’te sosyal yardımlardan faydalanan 7 bin 525 haneye 2003-2025 yılları sosyal yardımlara 1,83 milyar lira kaynak aktardık. 2002-2025 yılları 1 yatırım projesi tamamlandı" bilgisini paylaştı.



2025 Aile Yılı ve Gençlik Fonu


2025 Aile Yılı çalışmalarına da değinen Bakan Göktaş, ailenin önemini vurgulayarak, "Aile, toplumun hafızası, geleceğimizin teminatıdır. Aile, evlatlarımızın kimlik kazandığı güvenli bir çatıdır. Aile güçlü olduğunda birey özgüven kazanır. Mahalle güven verir, toplum istikrar bulur. Bu inançla aile yapımızı güçlendirecek, aile değerlerimizi koruyacak çalışmalarımıza hız kazandırdık. Sayın Cumhurbaşkanımızın takdirleriyle 2025 yılını ’Aile Yılı’ olarak ilan ettik" dedi.



Göktaş, Aile ve Gençlik Fonu ile doğum yardımlarına ilişkin rakamları da paylaşarak, "Diğer yandan Aile ve Gençlik Fonu’nu deprem bölgesinde pilot olarak başlatmıştık. İkinci fazını doğurganlığın en düşük olduğu illerle genişletmiştik. Bartın bu illerimizden biriydi. Şimdi ise Aile ve Gençlik Fonu’nu 81 ilimizdeki gençlerimizin istifadesine sunduk. Bugün itibariyle 542’si Bartın’da olmak üzere 299 bin 421 anne, doğum yardımlarımızdan faydalandı. 3,8 milyon lirası Bartın’da olmak üzere toplam 2 milyar 555 milyon liralık ödemeyi gerçekleştirerek ailelere destek olduk. Diğer yandan 325 çift Bartın’da olmak üzere 146 bin 831 gencimiz Aile ve Gençlik Fonu’na başvurdu" şeklinde konuştu.



"Terörsüz Türkiye için yanlarındayız"


Bakan Göktaş, konuşmasını terörle mücadele ve şehit yakınlarına verilen öneme değinerek tamamladı. Ziyareti kapsamında "Terörsüz Türkiye Kardeşlik Sofrası"nda şehit aileleri ve gazilerle bir araya geleceğini belirten Göktaş, şu ifadeleri kullandı: "Cumhurbaşkanımızın da vurguladığı gibi ’Terörsüz Türkiye’, şehit ailelerimiz ve gazilerimizle birlikte yürüttüğümüz bir süreç. Canı pahasına vatanını savunan tüm kahramanlarımızın emanetlerini korumak en büyük sorumluluğumuz. Her daim yanlarındayız. Bakanlık olarak, sosyal dayanışmayı güçlendiren politikalar hayata geçireceğiz. Türkiye’yi güçlü kılacak olan, güçlü sosyal politikalardır. Bu anlayışla, vatandaşlarımızın hayatına dokunan çalışmaları kararlılıkla sürdüreceğiz. Hep birlikte daha güçlü bir Bartın ve daha güçlü bir Türkiye için çalışacağız."



Bakan Göktaş, "Sosyal politikalarımızı ‘kimseyi geride bırakmama’ ilkesiyle gerçekleştiriyoruz"

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kırıkkale Kadın cinayeti davasında mütalaa açıklandı: Sanıklar için ağırlaştırılmış müebbet talebi Kırıkkale 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen Sevgi Gülden Yalçıner davasında, duruşma savcısı tutuklu sanıklar hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep ederken, mahkeme heyeti tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı başka bir tarihe erteledi. Kırıkkale 1. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada, tutuksuz sanıklar maktulün kardeşi Y.G. ile D.U., G.F.G. ve H.U. ile taraf avukatları salonda hazır bulundu. Tutuklu sanıklardan kadının kardeşi Ş.G. ile K.U. ise duruşmaya Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı. Cumhuriyet savcısı, esasa ilişkin mütalaasında tutuklu sanıklardan Ş.G. hakkında "iştirak hâlinde tasarlayarak akrabayı kasten öldürme", K.U. ile D.U. hakkında ise "iştirak halinde tasarlayarak kasten öldürme" suçlarından ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep etti. Savcı ayrıca bu sanıkların "konut dokunulmazlığının ihlali" ve "kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" suçlarından da cezalandırılmasını istedi. Tutuksuz sanıklardan Y.G. hakkında "suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme" suçundan ceza talep edilirken, G.F.G. ile H.U. hakkında beraat istendi. Sanıklar savunmalarında önceki beyanlarını yineleyerek beraat ve tahliye talebinde bulundu. Sanık avukatlarının savunma hazırlamak üzere süre istemesi üzerine mahkeme heyeti, tutuklu sanıkların mevcut hallerinin devamına karar verdi. Duruşma, 19 Ocak 2026 tarihine ertelendi. Olayın geçmişi Çelebi ilçesine bağlı Karaağıl köyünde yaşayan Sevgi Gülden Yalçıner’den 25 Eylül 2024 tarihinde haber alınamaması üzerine ailesi tarafından güvenlik birimlerine kayıp ihbarında bulunuldu. İhbarın ardından jandarma ekipleri koordinesinde AFAD ve dalgıçların da katılımıyla köy çevresi ile Kızılırmak hattında geniş çaplı arama çalışması başlatıldı. Yürütülen çalışmalar kapsamında Jandarma Arama Kurtarma (JAK) Timi tarafından 13 Ekim 2024 tarihinde Yalçıner’in cansız bedenine, Karakeçili ilçesi Çeşnigir Köprüsü yakınlarında Kızılırmak içerisinde ulaşıldı. İlk incelemelerde cesedin vücuduna tel örgü ve taş bağlanarak suya bırakıldığı belirlendi. Soruşturma kapsamında Yalçıner’in kardeşleri Ş.G. ve Y.G. ile yeğeni G.F.G. ve K.U., H.U. ile D.U. gözaltına alındı. Şüphelilerden Ş.G., Y.G., K.U., H.U. ve D.U. tutuklanırken, G.F.G., D.U., Y.G. ve H.U. daha sonra adli kontrol şartıyla tahliye edildi. Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, sanıklar Ş.G. ve Y.G. hakkında "tasarlayarak yakın akrabayı öldürmek", G.F.G., K.U. ve D.U. hakkında ise "tasarlayarak öldürmek" suçlarından ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep edildi. Hazırlanan iddianame, Kırıkkale 1. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilerek yargılama süreci başlatıldı.
Konya Başkan Altay: "Tarihin tozlu sayfalarını kim açarsa Konya’nın Hatay’da yaptıklarını ve Habib-i Neccar Camisi’nin restorasyonunu görecek" Konya Büyükşehir Belediyesi, 6 Şubat 2023’te meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerde yıkılan Hatay Habib-i Neccar Camisi’nin aslına uygun olarak restorasyonunu tamamlayarak yeniden ibadete hazır hale getirdi. Konya Büyükşehir, depremde büyük oranda yıkılan Anadolu’nun ilk camisi kabul edilen Habib-i Neccar Camisi’nde titizlikle yürüttüğü ihya çalışmalarını tamamlayarak tarihi camiyi yeniden ibadete hazır hale getirdi. Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, 27 Aralık Cumartesi günü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açılışı yapılacak Habib-i Neccar Camisi’nde Konya basınıyla birlikte incelemelerde bulundu. Tarihi camide yürüttükleri titiz çalışmaları anlatan Başkan Altay, depremin ilk anlarından itibaren Konya Büyükşehir Belediyesi ve ilçe belediyelerinin yürüttüğü çalışmalar ile tüm Konya halkının yaptığı yardımlardan bahsetti. "Avrupa’da birçok ülke büyüklüğündeki bu inşaatları yapmak ancak büyük ve güçlü bir ülkeye nasip olurdu" Konya’nın ilk andan itibaren Hatay’la bir kardeşlik köprüsü kurduğunu kaydeden Başkan Altay, "Konyalılar biz ne istemişsek birin yerine adeta iki gönderdiler. Biz de bu koordinasyonu sağladık. Gelinen noktada asrın felaketinden sonra 11 ilimizde devletimiz Cumhurbaşkanımızın liderliğinde çok yoğun bir çalışma yürütüyor. Hatay da yıkımın en fazla olduğu şehirlerden birisiydi. Bugün kule vinçlerden adeta gökyüzünün görülmediği şantiyelerde günde 550 daire hak sahiplerine imal ediliyor. İnşallah cumartesi günü Cumhurbaşkanımız Hatay’da 455 bininci konutun anahtar teslim törenini ve çeşitli açılışları gerçekleştirecek. Söylemek kolay geliyor ama Avrupa’da birçok ülke büyüklüğündeki bu inşaatı yapmak ancak büyük ve güçlü bir ülkeye nasip olurdu. Ülkemizin ne kadar büyük ve güçlü olduğunu bir kez daha görmüş olduk. Cumhurbaşkanımıza deprem bölgesindeki faaliyetlerden dolayı teşekkür ediyoruz. Ayrıca bu işin kahramanlarından birisi de değerli hemşehrimiz, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanımız Murat Kurum 11 ilde de çok müthiş bir çalışma yürüterek bütün şehirleri tekrar ayağa kaldırıyor" dedi. Cami aslına uygun olarak restore edildi Depremden sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Habib-i Neccar Camisi’nin yapılmasının Konyalılara yakışacağı sözünü Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un ilettiğini, kendilerinin de bunu görev addettiğini ve hemen çalışmalara başladıklarını vurgulayan Başkan Altay, sözlerine şöyle devam etti: "Burada iki yıldan fazla süredir yoğun bir çalışma yürütüyoruz. Bugün artık sonuna geldik, inşallah cumartesi günü de fiilen açılışını Cumhurbaşkanımızın katılımıyla yapmayı planlıyoruz. Burada büyük bir yıkıntı vardı. Kubbe tamamen göçmüştü, minare ortadan kalkmıştı. Öncelikle titizlikle yıkılan molozlar temizlendi ve taşlar numaralandırıldı. Sonra özellikle kıbledeki duvarın tekrar kullanılması için şakülüne getirilme çalışmaları yürütüldü, bir takviye süreci yapıldı. Sonra diğer duvarlar ayağa kaldırıldı ve en önemlisi de ahşap kirişler üzerine ahşap bir kubbe inşa ettik. Sonra aslına uygun bir şekilde tamamlanması için o kubbe içeriden sıvandı, dışarıdan da kurşunla kaplandı. Caminin içinde üç noktada depremin izlerini ifade edecek küçük ayrıntılar bırakıldı ve tezyinat işleri de aslına uygun elimizdeki röleveye göre tamamlanmış oldu. Bugün temizliği yapılarak, camimiz ibadete hazır hale geldi." "Burayı restore etmek de herkese nasip olmazdı, Konyalılara nasip oldu" Başkan Altay, caminin simgesi olan minarenin de yine aslına uygun bir şekilde restorasyonunun tamamlandığını belirterek, "En son ahşap külahı da üzerine konularak, süreç tamamlanmış oldu. Bahçedeki düzenlemeler, şadırvan da Büyükşehir Belediyemiz tarafından gerçekleştirildi. Sol taraftaki evler ve arka taraftaki çarşı da Kültür ve Turizm Bakanlığımız tarafından tamamlanmış oldu. Bu süreçte Kültür ve Turizm Bakanımıza da çok teşekkür ediyorum. Vakıflar Genel Müdürlüğümüzle birlikte süreci beraber yürüttük. Bugün gelinen noktada 6 Şubat’ta başlayan Konya-Hatay kardeşliğinin ilelebet sürecek bir nişanesine hep birlikte şahitlik etmiş oluyoruz. Burayı kim ziyarete gelirse, tarihin tozlu sayfalarını kim açarsa Konya’nın Hatay’da yaptıklarını ve Habib-i Neccar Camisi’nin restorasyonunu görecek. Bu cami sıradan bir cami değil, sadece Hatay’ın simgesi değil, Anadolu’nun ilk camisi. Burayı restore etmek de herkese nasip olmazdı, bu Konyalılara nasip oldu. Ne kadar şükretsek ne kadar hamd etsek azdır" ifadelerini kullandı. "Burada edilen her ibadetten Konya’da yaşayan 2 milyon 300 binin hanesine bir şey yazılacaktır" Süreçte destek olan herkese teşekkürlerini ileten Başkan Altay, "Deprem sürecinde bize desteğini hiç esirgemeyen Valimizin liderliğinde kamu kurumlarımıza, ilçe belediye başkanlarımıza, AK Parti İl Başkanımıza, odalarımıza, Konya’nın her bir ferdine teşekkür ediyorum. Burada hep birlikte büyük bir başarı hikayesi yazmıştık, bunun son noktasını da yine hep birlikte koyuyoruz. İnşallah insanlık sürdüğü sürece bu cami de insanlığa hizmet edecek. Burada edilen her ibadetten Konya’da yaşayan 2 milyon 300 binin hanesine bir şey yazılacaktır, buna inanıyorum. Bu sadaka-i cariyeyi hep birlikte gerçekleştirmiş olduk. Müteahhidimize, bilim heyetimize de teşekkür ediyorum, çok zor zahmetli bir işti, meşakkatli bir süreçti ama Konya’ya yakışır bir işi gerçekleştirdiler" açıklamasında bulundu. "Birlik ve beraberlik gösteren Türk milletine teşekkür ediyorum" Başkan Altay, Habib-i Neccar Camisi’nin sadece Hatay’ın bir simgesi değil, Türkiye’nin bir simgesi olduğunu dile getirerek, "Aslında depremin izlerinin silindiğinin temel göstergelerinden birisi de buradaki caminin ibadete açılıyor olması. Artık hayat yavaş yavaş normale dönüyor. Gördüğünüz gibi etrafta çarşılar da yeniden inşa ediliyor. Konutlar tamamlanmak üzere. İnşallah Hatay’da ve depremin etkilediği 11 ilimizde hayat bu yıldan itibaren normale dönmeye başlayacak ve buradaki insanlar normal yaşamlarına dönmüş olacak. Ben bu süreçte büyük birlik ve beraberlik gösteren Türk milletine teşekkür ediyorum. Ancak biz bu işin hakkından gelebilirdik. Birlik beraberlik içerisinde bu süreci de layıkıyla tamamlamış olduk" sözleriyle konuşmasını tamamladı. Hatay’ın sembol yapısını ayağa kaldıran Başkan Altay’a teşekkür etti Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı da devletin depremin ağır hasarlarını ortadan kaldırmak için hem Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı olarak hem de Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak yoğun bir gayret sarf ettiğini söyledi. Başkan Altay’ın da taşın altına elini koymayı bilen belediye başkanı olduğunu kaydeden Yazgılı, "O günlerde ‘burayı ben yapmak istiyorum’ dedi ve yaptı. Büyükşehir Belediye Başkanımız Uğur İbrahim Altay’a çok teşekkür ediyoruz. Böyle kadim bir yapıyı, Hatay’ın sembol yapısını Konya Büyükşehir Belediyesi olarak ayağa kaldırdılar. Emeği geçen herkese teşekkür ediyoruz. En kısa zamanda Hatay’ımız eski, güzel günlerine kavuşacak Allah’ın izniyle. Belediyelerimiz de bakanlıklarımız da topyekûn bir çalışma içerisindeyiz. Tüm arkadaşlarımız her gün burada. Hatay’ın o eski günlerine geri dönmesi için ellerinden gelen çabayı sarf ediyorlar. Bu çabayı sarf eden herkese gönülden teşekkür ediyorum" değerlendirmesinde bulundu.