SAĞLIK - 02 Ağustos 2025 Cumartesi 18:11

Bartın’da tütün ile mücadele sürüyor

A
A
A
Bartın’da tütün ile mücadele sürüyor

Bartın’da sigara ile mücadele sürüyor. İl Sağlık Müdürlüğü tarafından hayata geçirilen "Sigara Bırakma Poliklinikleri"nde sigara bırakmak isteyen bireylere bütüncül bir destek sunuluyor.



Bartın Sağlık Müdürlüğü’ne bağlı Sağlıklı Hayat Merkezleri koordinasyonunda birey ve kurumlara yönelik farkındalık eğitimleri düzenleniyor. Hastane veya Sağlıklı Hayat Merkezi "Sigara Bırakma Polikliniğine" başvuran bireylerin öncelikle kronik hastalık öyküleri ve sigara kullanımı geçmişi detaylı bir şekilde değerlendiriliyor. Ardından nikotin bağımlılık düzeyleri ölçülerek kişiye özel bir tedavi planı oluşturuluyor. Tedavi sürecinin temelini düzenli danışmanlık hizmeti oluşturuyor. Psikolojik destek ve irade gücünü artırmaya yönelik çalışmalarla bireyler bu süreçte yalnız bırakılmıyor.


Süreçte gerekli görüldüğünde ilaç tedavisine başlanabiliyor. Sigara bırakma polikliniklerinde görev yapan sağlık personeli; doktor, hemşire, psikolog, sosyal çalışmacı ve gerektiğinde çocuk gelişim uzmanı gibi birçok meslek grubundan oluşan ekiplerden meydana geliyor. Bu multidisipliner yaklaşım, tedavi sürecinin etkinliğini artırıyor. Tütünle mücadele titizlikle sürdürülüyor.



"Birlikte Başarabiliriz"


Bartın Devlet Hastanesi Sigara Bırakma Polikliniğinde görev yapan Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Aytekin İdikut, sigaranın yol açtığı sağlık sorunlarına dikkat çekti. İdikut, "Sigara, dünya genelinde önlenebilir hastalık ve ölüm nedenlerinin başında gelmektedir. Kalp-damar hastalıkları, KOAH, inme, akciğer kanseri ve daha pek çok ciddi sağlık sorununa yol açabilen sigaradan kurtulmak, sağlığınız için atacağınız en önemli adımlardan biridir" dedi. Poliklinikler ve iletişim hakkında da bilgiler veren Uzman İdik, "Sigara Bırakma Polikliniği; sigara bağımlılığından kurtulmak isteyen bireylere tıbbi destek, psikolojik danışmanlık ve bireyselleştirilmiş tedavi yöntemleri sunan özel bir sağlık hizmetidir. Sağlıklı bir nefes ve daha kaliteli bir yaşam için herkesi bu polikliniklere davet ediyoruz. Hastalarımız, Sigara Bırakma Polikliniklerimize başvurmak için 182’yi arayabilir ya da MHRS ve e-Nabız sistemleri üzerinden kolaylıkla randevu alabilirler" ifadelerini kullandı.



"Size Destek Olmak İçin Buradayız"


Sigara Bırakma Polikliniğinde görev yapan Dr. Burcu Acar ise sigaranın ciddi sağlık sorunlarına yol açtığını vurguldı. Acar, "Sigara; kalp damar hastalıklarından KOAH’a, birçok kanser türünden erken ölümlere kadar çok sayıda ciddi sağlık sorununa neden oluyor. Biz sağlık çalışanları olarak sigara bağımlılığıyla mücadelede vatandaşlarımızın yanındayız. Polikliniklerimizde bilimsel yöntemlerle, kişiye özel ve sürdürülebilir çözümler sunuyoruz. Sağlıklı Hayat Merkezlerinde bulunan Sigara Bırakma Polikliniklerine başvurmak isteyen bireyler, aile hekimlerinden ya da doğrudan ilgili merkezlerden randevu alabiliyor Rahat bir nefes almak, daha sağlıklı bir yaşam sürmek için gelin, birlikte başaralım. Size destek olmak için buradayız" diye konuştu.


Sigarayı bırakanlar farklılıkları anlattı


Sigara Bırakma Polikliniklerine başvurarak bu zararlı alışkanlıktan kurtulan vatandaşlar, sağlık açısından kendilerini çok daha iyi hissettiklerini dile getirdi. Bu süreçte profesyonel destek almanın, irade kadar önemli olduğunu vurgulayan birçok kişi, sigarasız hayatın kazandırdığı zindeliği ve mutluluğu paylaştı


"Sabahları yorgun uyanmıyorum"


Uzun yıllar sigara kullanan ve Sağlıklı Hayat Merkezine başvurarak bu alışkanlığa son veren 51 yaşındaki Sevim Doğanay ise tütünü bırakma hikayesini anlattı. Doğanay, "Yıllarca sigarayı bırakmak istedim ama bir türlü başaramadım. En sonunda kararlı bir adım atarak Sigara Bırakma Polikliniği’ne başvurdum. İlk başta zorlandım ama orada aldığım danışmanlık ve psikolojik destek sayesinde yalnız olmadığımı gördüm. Nefes alışım düzeldi, sabahları yorgun uyanmıyorum. Kendimi kazanmış ve özgür hissediyorum. Herkese tavsiyem, geç olmadan bu adımı atsınlar. Ben başardım sizler de başarabilirsiniz" dedi.


"Nereden başlayacağımı bilmiyordum"


Sigarayı bırakma polikliniğine başvuran Ercan Üre, bu kararı almanın hayatını olumlu yönde etkilediğini ifade ederek, "Sigara içmek zamanla kendimi mutsuz ve halsiz hissettirmeye başladı. Güne tam dinlenememiş bir şekilde başlamak artık can sıkıcı hale gelmişti. Bu durumu değiştirmek istiyordum ama nereden başlayacağımı da bilemiyordum. Sigara bırakma polikliniğine başvurmam, aslında çokta zor olmadığını, bu konuda bir şeyler yapabileceğimi ve yalnız olmadığımı gösterdi. Aldığım kararla daha da güçlüyüm" dedi.


"İlk kez sigarayla yüzleşebileceğime inandım"


Bir diğer danışan Evrim Doğan, "Sigara kullanmaya oldukça erken yaşlarda başladım. Yıllar geçtikçe ne yazık ki bu alışkanlık hayatımın bir parçası haline geldi, ama bir yandan da beni yavaş yavaş yıprattığını fark etmeye başladım. Nefes almakta zorlanmak, çabuk yorulmak artık görmezden gelemeyeceğim hale geldi. Bir şeyleri değiştirme zamanı geldiğini düşündüm ama bu yolculuğa nasıl başlayacağımı kestiremiyordum. Sigara bırakma polikliniğine başvurduğumda, ilk kez gerçekten bu alışkanlıkla yüzleşebileceğimi ve başarabileceğime inandım. Doktorumun yaklaşımı çok olumlu ve güven vericiydi. Bu süreçte gerek doktorumdan gerekse çevremden destek görmek, yalnız olmadığımı bilmek bana güç verdi. Sigarayı bırakmak istiyor ama nereden başlayacağınızı bilmiyorsanız, sigara bırakma poliklinikleri size bu yolda rehberlik edebilir. İlk adımı atmak düşündüğünüzden daha kolay olabilir" şeklinde konuştu.



İl Sağlık Müdürlüğü tarafından yapılan yazılı açıklamada ise, "Sigarayı bırakmak hem bireysel sağlığı hem de toplumsal yaşam kalitesini artırıyor. Bu yolculukta destek almak isteyen herkes, ilimizdeki Sigara Bırakma Polikliniklerine başvurarak ilk adımı atabilir" ifadelerine yer verildi.



Bartın’da tütün ile mücadele sürüyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Diyanet İşleri Başkanı Arpaguş: "Üç aylar, bizler için durup düşünme, hayatımızı yeniden gözden geçirme, günahlarımız için af dileme fırsatıdır" Diyanet İşleri Başkanı Safi Arpaguş, "Üç aylar, bizler için durup düşünme, hayatımızı yeniden gözden geçirme ve samimiyetle Rabbimize yönelerek kulluk hususundaki eksikliklerimizi giderip hata ve günahlarımız için af dileme fırsatıdır" dedi. Diyanet İşleri Başkanı Arpaguş, Recep, Şaban ve Ramazan aylarını kapsayan mübarek üç ayların başlamasıyla ilgili bir mesaj yayımladı. Arpaguş, üç ayların insanın hayatını yeniden göz geçirmesi, Allah’a yönelerek kulluk konusundaki eksikliklerini gidermesi ve günahlardan af dilemesi için fırsat olduğunu belirtti. "Üç aylar, bizler için durup düşünme, hayatımızı yeniden gözden geçirme, günahlarımız için af dileme fırsatıdır" İçerisinde nice feyiz, bereket ve hikmetler barındıran mübarek üç aylara kavuşmanın sevincinin yaşandığını ifade eden Arpaguş, "Bugün itibariyle mübarek ayların ilki olan Recep ayına girmiş bulunuyoruz. Manevi hayatımızda müstesna bir yere sahip olan, zihin ve gönül dünyamızda derin manalar taşıyan bu özel zamanlara bizleri ulaştırdığı için Yüce Rabbimize hamd ediyoruz. Bu kıymetli vakitlerin her anını hakkıyla değerlendirebilmeyi bizlere nasip etmesini Cenab-ı Hak’tan niyaz ediyoruz. Yüce Rabbimiz dünya hayatını bizim için bir imtihan sahası kılmış ve bizlere en büyük sermaye olarak ömür nimetini bahşetmiştir. Hiç şüphesiz ömür nimetinin her bir anı paha biçilemez bir hazine değerindedir. Ne var ki insan çoğu kez gaflete düşerek bu nimetin değerini yeterince fark edememektedir. İşte üç aylar ve bu ayların içinde barındırdığı mübarek gün ve geceler, vaktin kadrini bilmemize ve zaman bilincini yeniden kuşanmamıza vesile olan bir maneviyat iklimidir. Hayatın hızlı akışı içinde ruhların dünya meşgalesi ile yorgun düştüğü bir vasatta idrak edilen üç aylar, bizler için durup düşünme, hayatımızı yeniden gözden geçirme ve samimiyetle Rabbimize yönelerek kulluk hususundaki eksikliklerimizi giderip hata ve günahlarımız için af dileme fırsatıdır" dedi. "İbadetlerimizi daha düzenli, daha ihlaslı ve bilinçli bir şekilde yerine getirmenin gayreti içinde olmalıyız" Aynı zamanda Arpaguş, mesajında şu ifadelere yer verdi: "Peygamber Efendimiz, ‘Allah’ım Recep ve Şaban aylarını bize bereketli kıl ve bizi Ramazana ulaştır’ diye dua ederek bu mübarek zamanların önemine dikkat çekmiş; bu aylarda ibadetini artırmış ve müminleri de buna teşvik etmiştir. Dolayısıyla bu müstesna zamanlar vesilesiyle her birimiz ibadetlerimizi daha düzenli, daha ihlaslı ve bilinçli bir şekilde yerine getirmenin gayreti içinde olmalıyız. Niyetlerimizi, sözlerimizi ve davranışlarımızı gözden geçirerek daha samimi bir Müslüman ve daha iyi bir insan olma azmimizi pekiştirmeliyiz. Geçmişimizin muhasebesini yaparak hayatımıza çeki düzen vermek ve eksiklerimizi gidermek için bu mübarek vakitleri bir fırsat bilmeliyiz. Bu vesileyle aziz milletimizin ve tüm İslam âleminin üç aylarını tebrik ediyorum. İbadet, taat ve dualarımızı kabul buyurmasını, iyiliklerimizi katından bir rahmetle bereketlendirmesini Yüce Rabbimizden niyaz ediyorum."
Adana Kargoyu aracından inmeden bahçeye fırlattı Adana’da bir kargocu, müşterisine teslim edeceği kargoyu aracından inmeden bahçeye fırlattı. O anlar güvenlik kamerasınca kaydedildi. Olay, 18 Aralık’ta merkez Seyhan ilçesine bağlı Narlıca Mahallesi’nde meydana geldi. İnternetten bir ürün sipariş eden Sinem Şahin (20), kargosunu teslim alacağı gün evde olmadığı için kargocudan ürününü müstakil evinin giriş kapısına bırakmasını istedi. Eve geldiğinde kargosunun kapı yerine bahçenin ortasında olduğunu fark eden Şahin, durumdan şüphelendi. Güvenlik kamerası kaydetti Evinin güvenlik kamerasını inceleyen Şahin, kargocunun, adrese geldiğinde aracından inmeden kargoyu bahçeye fırlattığını gördü. Görüntüleri sosyal medyada paylaşan Sinem Şahin’in videosu viral oldu. Şahin, "Kargomu getirmek için kargocu beni aradı, evde olmadığımı söyledim ve kapıya bırakmasını rica ettim. Kargomu eve gelince kapı yerine bahçede görünce güvenlik kamerasına baktım ve kargocunun temassız teslimat yaptığını gördüm. Videoyu paylaşınca çok fazla izlendi. Kargocuyla da görüştüm ve videonun tuttuğunu, eğlenceli bir video olduğunu söyledi" ifadelerini kullandı. Ürününün kırılacak bir ürün olmadığını ancak kargocuların dikkatli olması gerektiğini de belirten Şahin, "Kargomda kırılacak bir ürün yoktu ancak kırılacak bir ürün de olabilirdi. Kargocuların daha dikkatli olması gerek" dedi.
Antalya Antalya’dan toplanıp, Avrupa’ya gönderiliyor İlaç, gıda, kimya, boya ve kozmetik sektöründe kullanılan defne yaprağı, Antalya’nın Akseki ilçesindeki orman köylüsüne geçim kaynağı oldu. Akseki’nin Sinanhoca Mahallesi’nde her yıl aralık, bazı yıllar ocak-şubat aylarında yaklaşık 4 haftalık dönemde hasadı yapılan defne yaprağı, yaklaşık 100 aileye önemli ölçüde gelir sağlıyor. Meydanda toplanıp tartımı yapılan defne yaprakları kilosunu 25 liradan firmalar tarafından yerinde alınıp işlenmek üzere götürülüyor,işlenmiş ürünler ise Avrupa’ya ihraç ediliyor. "3 bin dönümlük arazi üçe bölünüyor" Akseki Orman İşletme Müdürlüğünden alınan izin ile yaklaşık 3 bin dönümlük arazideki ormanlık alanı 3’e bölüp köy sınırları içerisinde kendiliğinden doğal ortamda yetişen defne ağaçlarının 3 yılda bir hasat yapılıyor. Hasat zamanında çoluk çocuk şafak vakti evlerinden çıkıyor. Dik yamaçlarda, kayalıkların arasındaki ağaçlardan defne yaprağı toplayan köylüler, traktör römorklarına yükledikleri defne çuvallarını, köy meydanında istifliyor. "Antalya’nın defne yaprağı ihracata gidiyor" Köylüler topladıkları defne yapraklarını köy meydanına getiriyor. Meydanında toplanan tartımı yapılan defne yapraklarını kilosunu 25 liradan satın alan çeşitli İzmir firmaları, işlemek üzere İzmir’e götürüyor. Özellikle ilaç, gıda, kimya, boya ve kozmetik sektörlerinde kullanılan defne yaprakları ya da işlenmiş ürünler Amerika ve Avrupa ülkelerine ihraç ediliyor. Yılın bu döneminde köylülerin büyük çoğunluğu defne kesimiyle uğraşıyor. 5 kişilik bir aile ortalama 60 bin lira gelir elde ediyor "Bu yıl 150 ton defne" Sinanhoca Mahallesi Muhtarı Erol Büyükarslan, bu orman arazisinde yetişen defne ağaçlarının kalite oranının yüksek olduğunu söyledi. Sinanhoca bölgesinin defne yaprağının Türkiye’deki en iyi defne yaprakları arasında yer aldığını dikkat çeken Büyükarslan, köylüler için önemli bir gelir kaynağı olan defne yaprağında geçen yıl 350 ton ile rekor kırmıştık. Bu sezon ise 150 ton defne yaprağı toplandı. Bunun nedeni ise bu yıl kesim yapılan bölmede defnenin daha az olmasından kaynaklandığını söyledi. Büyükarslan, "Kilosunu da bu yıl çok iyi fiyata verdik. 25 liradan ihale ederek satışını gerçekleştirdik. Geçen yılda 19 lira 30 kuruştan satmıştık. Köy halkı bu yılda çok iyi bir gelir elde etti. Defne, alıcı firmalar tarafından işlendikten sonra yurt dışına ihraç edilerek ülke ve ilçe ekonomisine de önemli katkı sağlıyor" dedi. "İşletme müdürlüğü gözetiminde toplanıyor" Akseki Orman İşletme Müdürlüğü yetkilileri ise belediyeye ait özel ağaçlandırma sahalarının 1987 yılında koruma altına alındığını belirterek, 3 bölgeye ayrılan alanda defne kesimi yapıldığın vurguladı. İlaç ve kozmetik sanayisinde kullanılan ürünün yöre sakinleri için de önemli bir gelir kapısı olduğunu ifade eden yetkililer, işletme müdürlükleri gözetiminde defne yaprağı toplandığını belirtti. Defne kesimi yaparak aile bütçesine katkı sağlayan Hasan Hüseyin Arslan, her yıl dönüşümlü olarak defne kesimi yaptıklarını ve köylü olarak kesime hep birlikte girdiklerini, her yıl başka bölgelerde kesim yaptıklarını söyledi. Arslan,"Kesimi de zor. Köyde 70-80 aile çor çocuk defne kesimi yapıyoruz. Bizim için çok önemli bir geçim kaynağı" diye konuştu. "Defne Yaprağının şifaları" Defne yaprağı taze veya kurutulmuş halde kullanılabiliyor, ancak daha güçlü aroması nedeniyle kurutulmuş olarak kullanımı daha yaygın olarak kullanılıyor. Defne yaprakları, tanenler, flavonoidler, alkaloidler, linalol, öjenol, metil kavikol ve antosiyaninler gibi anti-inflamatuar, diüretik, antioksidan, sindirim ve anti-romatizmal özelliklere sahip maddeler içerirken mutfakta kullanımının ötesinde, yüzyıllardır tıbbi özellikleri nedeniyle tercih edildiği biliniyor. Ayrıca çaylarda, yağlarda ve doğal ilaçlarda da kullanılırlar.