ÇEVRE - 23 Temmuz 2025 Çarşamba 13:01

Tesadüfen bulunan ağaç 640 yaşında çıktı

A
A
A
Tesadüfen bulunan ağaç 640 yaşında çıktı

Bartın ormanlarında köylüler tarafından tesadüfen bulunan ağacın türü doğu çınar olduğu belirlenirken ağacın 640 yaşında olduğu tespit edildi


Bartın’ın Akbaş köyü Hızarbaşı mevkiiinde köylüler tarafından tesadüfen bulunan çınar ağacı, ormancılara bildirilmiş, ormancıların talebi üzerine İl Çevre ve Orman Müdürlüğü yetkilileri harekete geçmişti. Yapılan ön araştırma ile tespitlerde en az 500 yıllık olduğu belirlenen ve Türkiye’nin en görkemli, en heybetli, en yaşlı ağaçları arasında olduğu tahmin edilen ağacın kamuoyuna tanıtımı için program düzenlenmişti. Bartın Valisi Nurtaç Arslan, İl Jandarma Alay Komutanı Kıdemli Albay Mehmet Baykal, Zonguldak Orman Bölge Müdürü Hasan Keskin, İl Çevre ve Orman Müdürü Temel Nadir ile birlikte ağacın bulunduğu alana giderek, detaylı bilgi almıştı. Vali Arslan, ağacın, anıt ağaç olarak tescil edilerek koruma altına alınması için de çalışma başlatılması talimatını vermişti.


Ağacın türü ve yaşı tespit edildi.


Vali Arslan’ın talimatı üzerine harekete geçen Bartın Üniversitesi’nde Orman Fakültesi Öğretim üyelerinden oluşan komisyon, ağaç ve çevresinde inceleme başlattı. Ağacın türü, boyutu, çevresi ve özellikleri konusunda detaylı çalışma başlatan heyet, yapılan tespitlerin ardından rapor hazırladı.



İkinci bir ağaç müjdesi


Bartın Üniversitesi Rektörü Prof Dr. Ahmet Akkaya yürütülen kapsamlı çalışma nedeniyle komisyonda yer alan akademisyenlere teşekkür ederek, Bartın Valiliği, İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü ile Bartın Üniversites’nin ortak yürüttüğü çalışma sonucu hazırlanan raporu kamuoyu ile paylaştı.


Rektör Prof. Dr. Akkaya, aynı bölgede anıt ağacı olma özelliği taşıyan ikinci bir ağacın daha bulunduğunu açıkladı. Prof. Dr. Akkaya, "Batı Karadeniz bölgemizin incisi Bartın’ın Akbaş köyünde bulunan ağaç ile ilgili Orman Fakültemiz, Kültür ve Turizm Müdürlüğümüz ve Bartın Valiliği ile yapılan ortak çalışmada ağacın anıtsal özellik taşıdığını tespit ettik. Bölgede anıt ağacı özelliğini taşıyan ikinci bir ağaç daha tespit edildi. Her iki ağaç da boyutsal bir anıt ağaç niteliğinde" dedi.



Hikayesi araştırılsın


Her iki ağacın turizme değerinin arttırılması için hikayesinin de büyük önem taşıdığını vurgulayan Akkaya, her iki ağacın da hikayesinin araştırılması için çağrıda bulundu. Akkaya, "Bölgede bulunan ve anıtsal ağaç olma özelliğini taşıyan 2 ağacında hikayesi, bölge turizmine kazandırılması noktasında büyük önem taşıyor. Ağaçların hikayesi için köylülerin ve bölgedeki yaşlı insanların bu ağaçlarla ilgili duyumları, bilgileri ışık olabilir. Bu noktada tarihçilerin, araştırmacıların bu ağaçlarla bağdaştırılabilecek, ilişkilendirilebileceği küçük bilgileri bile büyük önem taşımaktadır" şeklinde konuştu.



640 yaşında 4 metre çapında


Araştırma komisyonunda yer alan Orman Fakültesi öğretim üyelerinden Prof. Dr. Barbaros Yaman, ağacın teknik özellikleri hakkında bilgi verdi. Prof. Dr. Yaman köylülerin bulduğu ve Vali Arslan’ın ziyaret ettiği ağacın 640 yaşında olduğunu belirterek, "Valimiz Nurtaç Arslan’ın ziyaret ettiği ağaç olan 2 nolu Doğu çınarında yaptığımız ölçümlerde, boyunun 39 metre, gövde çapının 390 santim yani yaklaşık 4 metre, tepe çapının 20 metre olduğunu belirledik. Gövdesi kavuk bir ağaç, artım burgusu ile artım kalemi almak mümkün olmadığı için bunun yaşını çevredeki sağlıklı çınarlardan aldığımız artım kalemlerindeki ortalama yıllık halka genişlikliklerine dayanarak, matematiksel olarak tahmin ettik. Yaşını tahmini olarak 600 ile 680 yaş arasında belirledik. Kesin yaş veremiyoruz ama ortalama 640 yıllık diyebiliriz. Yaş, çap ve boy gibi boyutsal özellikleri nedeniyle bu ağacımızın aldığı anıtsal değerini puanı 72’dir. Bu puan minimum anıtsal değer puanı 39’dan yüksek olduğu için ağacın boyutsal anıt ağacı olarak tescil edilmesi gerekir" ifadelerini kullandı.



İkinci ağaç da 540 yaşında


Yaman, bölgede bulunan ikinci ağacın da 540 yıllık olduğunu kaydetti.


Yaman, "Akbaş Köyüne giderek, 2 adet ağacın anıt ağaç olup olmadığı konusunda ölçüm ve incelemeleri tamamladık. Çalışmalarda her iki ağacın da boyutsal anıt kanıt ağaç olduğunu tespit ettik. Birinci Doğu çınarımızın boyu 32 metre, gövde çapı 310 santim, tepe çapı 15 metre tahmini yaşı 540 olarak belirlendi.


Bu özellikleri ile şimdiki anıtsal değerini 60 puan olarak tespit ettik. Anıtsal çınar ağaçları için minimum anıtsal değer 39 puandır. Bu ağacımızın da anıtsal değerini 39 puanı aştığı için anıtsal ağaç olarak belirlendi" ifadelerine yer verdi.



Ağacın üzerinde bir ağaç daha filizlendi


Barbaros Yaman, 640 yaşındaki doğu çınarının kabuklanmaya başladığını fakat ağaçtan çıkan genç bir sürgünün bu ağaçlarla kaynaşması nedeniyle gayet sağlıklı olduğunu kaydetti. Doğu çınarında doğu gürgeni gibi başka türlerinde yetiştiğini anlatan Yaman, "Burada ayrı bir tür daha yetişmiş. Bu açıdan bu anıt ağaç daha ilginç bir ağaç. Ağacımız kovuk olmasına rağmen oldukça sağlıklı bir ağaç. Bunun nedeni ise sürgünlerin uzayarak gövde ile kaynaşması. Bu da topraktan su ve minerali aldığını gösteriyor" dedi.



Doğu çınarı türü birçok sektörde yer alıyor.


Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan bir diğer isim ise BARÜ Orman Fak. Öğr. Üy. Prof. Dr. Erol Kırdar oldu. Anıt ağaç olarak tescillenmesi istenen Doğu Çınar ağacı türü hakkında bilgi veren Prof. Dr. Kırdar, bu ağacın bin yıla kadar yaşayabildiğini ve dere kenarlarında yetiştiğini belirtti. Prof. Dr. Kırdar, "Doğu Çınarı türünü sadece odun üretilen bir zenginlik olarak görmüyoruz. Tıptan peyzajcılığa eczacılık sektöründen doğa korumaya bir çok sektörde kullanılıyor. Anıt ağacı özelliklerinde olan çok sayıda çınar var. Anıt ağacı özelliklerinde olan tescil edilmiş veya tescillenmeyi bekleyen çok sayıda orman ağacı da var" diye konuştu.



Tesadüfen bulunan ağaç 640 yaşında çıktı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Karabük KBÜ’de Ömer Özkök ve Hikmet Genç öğrencilerle bir araya geldi Karabük Üniversitesi (KBÜ) Bilim İletişimi Ofisi tarafından KBÜ Kürsü etkinlikleri kapsamında gerçekleştirilen "Yeni Medya" başlıklı söyleşi, 15 Temmuz Şehitler Konferans Salonu’nda akademisyenler, medya temsilcileri ve öğrencilerin yoğun katılımıyla yapıldı. Karabük Üniversitesinde düzenlenen "Yeni Medya" söyleşisinde, dijitalleşmenin habercilik üzerindeki etkileri, dezenformasyon sorunu ve medya okuryazarlığı, alanında deneyimli isimlerin katılımıyla ele alındı. Programa KBÜ Rektörü Prof. Dr. Fatih Kırışık, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Elif Çepni, Prof. Dr. Hasan Solmaz ve Prof. Dr. İsmail Rakıp Karaş, Genel Sekreter Lütfü Köm, Büyük Birlik Partisi Karabük İl Başkanı Murat Keskin ile çok sayıda akademisyen ve öğrenci katıldı. Söyleşide, 24 TV Genel Yayın Yönetmeni Ömer Özkök ile Gazeteci-Yazar Hikmet Genç, yeni medyanın habercilik pratiklerini nasıl dönüştürdüğünü, dijitalleşmenin sunduğu imkânları ve beraberinde getirdiği riskleri örneklerle değerlendirdi. Programda konuşan Gazeteci-Yazar Hikmet Genç, Karabük Üniversitesinin fiziki imkânları ve vizyonundan etkilendiğini belirterek, üniversitede açık bir gelecek perspektifi gördüğünü ifade etti. Genç, üniversitenin imkânlarının yerinde görülmeden anlaşılamayacağını vurgulayarak, KBÜ’nün bilim odaklı yaklaşımının umut verici olduğunu dile getirdi. Söyleşinin açılışında konuşan 24 TV Genel Yayın Yönetmeni Ömer Özkök ise Karabük Üniversitesinde bulunmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirerek, öğrenci profilinin niteliğine ve sunulan imkânlara dikkat çekti. Özkök, öğrencilerin bu fırsatları doğru yönde değerlendirdiğini söyledi. Yeni medyayla birlikte habercilik anlayışının köklü bir dönüşüm geçirdiğini ifade eden Hikmet Genç, akıllı telefonların habercilikte belirleyici hâle geldiğini, bu durumun konvansiyonel medyanın hız açısından dezavantaj yaşamasına neden olduğunu belirtti. Söyleşide dezenformasyon konusuna da değinen Genç, sosyal medyada yayılan haberlerde ciddi doğruluk sorunları bulunduğunu vurguladı. Dijital platformlarda yayımlanan haberlerin önemli bir kısmının yanlış bilgi içerdiğini belirten Genç, bunun toplumsal etkilerine dikkati çekti. Soru-cevap bölümünde konuşan Ömer Özkök ise yeni medyada bilginin doğruluğunun hayati öneme sahip olduğunu belirterek, sosyal medyada karşılaşılan bilgilerin mutlaka birden fazla güvenilir kaynaktan teyit edilmesi gerektiğini ifade etti. Özkök, yasakların çözüm olmadığını ancak özgürlük alanlarının da sınırlarının bulunması gerektiğini söyledi. Programın sonunda KBÜ Rektörü Prof. Dr. Fatih Kırışık, söyleşiye katkılarından dolayı konuşmacılar Ömer Özkök ve Hikmet Genç’e teşekkür belgesi takdim etti. Söyleşi kapsamında Karabük Üniversitesinin konuğu olan Özkök ve Genç, kampüsü gezerek Millî Teknoloji Atölyesi ile Teknofest takımlarının çalışmalarını yerinde inceledi, ardından Rektör Prof. Dr. Fatih Kırışık’ı makamında ziyaret ederek üniversitenin şeref defterini imzaladı.
Karabük Karabük’te uluslararası standartlarda tek oryantiring haritası KBÜ’de Karabük Üniversitesi (KBÜ) Doğa Sporları Kulübü tarafından yürütülen ve ÜNİDES 5. Dönem kapsamında ulusal düzeyde destek almaya hak kazanan "Keşfet, Yönünü Bul, Hedefe Ulaş: Kampüsü Oryantiring ile Tanı" projesi kapsamında, üniversitenin Merkez Kampüsü için uluslararası standartlarda oryantiring haritası hazırlandı. Karabük Üniversitesi Merkez Kampüsü için hazırlanan ve Karabük’te uluslararası standartlara sahip ilk ve tek oryantiring haritası olma özelliği taşıyan çalışma, kampüsü ulusal ve uluslararası spor organizasyonlarının merkezi haline getirmeyi hedefliyor. Danışmanlığını Hasan Doğan Spor Bilimleri Fakültesinden Doç. Dr. Neslihan Akçay’ın üstlendiği projenin koordinatörlüğünü, Antrenörlük Eğitimi Bölümü 3. sınıf öğrencisi Nilsu Süpürgeci yürüttü. Proje kapsamında hazırlanan oryantiring haritası, Karabük’te bu niteliklere sahip ilk ve tek harita olma özelliğini taşıyor. Harita çalışması, Türkiye Oryantiring Federasyonu harita çizici, hakem, antrenör ve kurul üyesi Mesut Salman ile Zeynep Ateş tarafından gerçekleştirildi. Çalışma sonucunda kampüs genelinde kolay, orta ve zor seviyelerde olmak üzere 6 farklı oryantiring parkuru oluşturuldu. Profesyonel organizasyonlarda kullanılmak üzere hazırlanan harita; ayrıntılı işaretlemeleri, büyük ölçekli yapısı ve yön bulmayı kolaylaştıran teknik unsurlarıyla dikkati çekiyor. Proje ile Karabük Üniversitesinin geniş ve doğal kampüs alanından yararlanılarak öğrenciler arasında doğa sporları kültürünün yaygınlaştırılması, oryantiring sporu aracılığıyla fiziksel ve bilimle alakalı becerilerin geliştirilmesi ve kampüs içinde sürdürülebilir bir spor ortamının oluşturulması amaçlanıyor. Çalışmanın, üniversite öğrencileri arasında takım ruhu, stratejik düşünme ve problem çözme becerilerine katkı sunması hedefleniyor. Oluşturulan parkurların yalnızca Karabük Üniversitesi öğrencilerine değil, Türkiye genelindeki üniversite öğrencilerine de açık olacağı belirtildi. Projenin, çevre illerde düzenlenecek okullar arası yarışlar, üniversiteler arası turnuvalar ve ulusal şampiyonalarla sürdürülebilir hale getirilmesi planlanıyor. Tanıtım ve uygulama etkinliğine Karabük Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü Spor Hizmetleri Müdürü İsmail Özcan ile Karabük Oryantiring İl Temsilcisi Furkan Gülçetiner de katıldı. Söz konusu çalışmanın, Karabük Üniversitesinin spor alanındaki kurumsal vizyonunu güçlendirmesinin yanı sıra "YÖK Spor Dostu Kampüs" hedefi doğrultusunda önemli bir altyapı oluşturduğu belirtildi.
Karabük KBÜ’de sosyal bilimler öğrencileri Zihin Arenası’nda buluştu Karabük Üniversitesi (KBÜ) Felsefe, Sosyoloji ve Psikoloji Kulüplerinin ortaklaşa düzenlediği "Zihin Arenası: Disiplinlerarası Münazara Etkinliği", 15 Temmuz Şehitler Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi. Karabük Üniversitesi’nde düzenlenen "Zihin Arenası" Disiplinlerarası Münazara Etkinliği’nde öğrenciler, bireycilik, özgür irade ve yapay zekâ gibi güncel konuları akademik bir zeminde tartıştı. Akademik ve idari personel ile çok sayıda öğrencinin katıldığı etkinlik, "Fikirler çarpışır, en iyi savunan kazanır" sloganıyla üç oturum halinde yapıldı. Münazara oturumlarında bireycilik-kolektivizm, özgür irade-determinizm ile yapay zekânın insanlığın geleceği açısından tehdit mi yoksa fırsat mı olduğu başlıkları ele alındı. Etkinlikte jüri üyeliğini Felsefe Bölümünden Doç. Dr. Murat Sultan Özkan, Psikoloji Bölümünden Dr. Selin Tekin ve Sosyoloji Bölümünden Dr. Özkan Öztürk üstlendi. Yapılan değerlendirmeler sonucunda, bireyci yaklaşımı savunan ve final oturumunda yapay zekânın bir fırsat olduğu görüşünü savunan B grubu, münazaranın genel kazananı oldu. Psikoloji Bölümü öğrencileri Dihye Cüneyt Hüdayi ve Umut Doğan Yıldız ile Turizm Bölümü öğrencisi Yakup Gözel, jüri üyeleri tarafından plaketle ödüllendirildi. Program, öğrenciler arasında gerçekleştirilen çekilişle sona erdi.