GENEL - 20 Mayıs 2020 Çarşamba 17:27

Türkiye’nin en kapsamlı “Engelsiz Yaşam Alanları”ndan biri kurulacak

A
A
A
Türkiye’nin en kapsamlı “Engelsiz Yaşam Alanları”ndan biri kurulacak

Bartın Üniversitesi’nin, Batı Karadeniz Kalkınma Ajansı (BAKKA) desteği ile hayata geçireceği “Engelsiz Yaşam Alanı Projesi” ile Türkiye’nin bu alandaki en kapsamlı tesislerinden biri kurulacak.

Bartın Üniversitesi’nin, Batı Karadeniz Kalkınma Ajansı (BAKKA) desteği ile hayata geçireceği “Engelsiz Yaşam Alanı Projesi” ile Türkiye’nin bu alandaki en kapsamlı tesislerinden biri kurulacak.


Bartın Üniversitesi Engelsiz Yaşam Alanı Projesi, Batı Karadeniz Kalkınma Ajansı (BAKKA) tarafından yapılan tüm değerlendirmelerden geçerek kabul edildi. Proje sözleşmesi, BAKKA Yönetim Kurulu Başkanı ve Bartın Valisi Sinan Güner ile Bartın Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Orhan Uzun tarafından imzalandı.


Engelliliğin, yalnızca engelli fertleri ve onların ailelerini değil, toplumun bütün kesimlerini yakından ilgilendiren sosyal bir mesele olduğunu ifade eden Vali Güner, “Bu anlamda devletimiz, son yıllarda engelsiz bir Türkiye, engelsiz bir toplum, engelsiz bir gelecek için ulaşımdan eğitime, çalışma hayatından sağlık hizmetlerine varıncaya kadar her alanda birçok düzenlemeyi hayata geçirmiştir. Bu kapsamda imzaladığımız bu proje hem şehrimiz hem de bölgemiz için oldukça önemlidir. Her alanda yürüttüğü çalışmalarla bölgemizin ve ülkemizin kalkınmasına katkı sağlayan Bartın Üniversitesi’nde gösterilen bu çabalar bizleri gururlandırmaktadır. Bu noktada başta Rektörümüz Prof. Dr. Orhan Uzun olmak üzere emeği geçen herkesi kutluyorum” dedi.



Bilimsel çalışmalar yapılacak, uzman personel yetiştirilecek


Yöneticiliğini Bartın Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Sedat Yazıcı’nın yaptığı proje ile Kutlubey Kampüsü’nde 20 bin metrekare açık alan ve 3 bin metrekare kapalı alan üzerine Türkiye’nin bu alandaki en kapsamlı tesislerinden biri hizmete sunulacak. Proje tamamlandığında her tür engelli grubuna giren çocuklar ve yetişkinler ile aileleri rehabilitasyon, eğitim ve sosyal destek hizmetlerinden yararlanabilecek. Proje ile Bartın Üniversitesi’nin çeşitli akademik birimlerinde yer alan Psikoloji, Özel Eğitim Öğretmenliği, Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik, Çocuk Gelişimi, Sosyal Hizmetler, Terapi ve Rehabilitasyon programlarında ve Spor Bilimleri Fakültesi’nin çeşitli bölümlerinde öğrenim gören öğrencilere staj ve uygulama imkânları sağlanacak. Hayata geçirilecek proje sonrasında ise ilgili alanda çalışmalar yapan akademisyenler konuya yönelik uygulamalı çalışmalar yapma ve alternatif program geliştirme imkânı bulacaklar.



Her şeyin düşünüldüğü modern bir tesis olacak


Proje kapsamında kurulacak tesiste tüm engelli bireylerin, ailelerinin, özel eğitim öğretmen ile öğrencilerinin yararlanacağı açık ve kapalı alanlar yer alacak. Kendi içinde bütünleşik olan projeyle engelli bireylere fiziksel ve sosyal imkânlar ile eğitim imkânı sağlanacak. Ayrıca Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Binası, Konaklama Tesisi, Bilişsel Araştırma Laboratuvarı, iş atölyesi, fizyoterapi salonu, müzik ve ritim odası, uygulama evi, aile el sanatları odası, robotik kodlama atölyesi, açık spor alanı, çocuk parkı, trafik eğitim pisti, bisiklet parkuru, tarım alanı, at parkuru, kümes hayvanları barınağı ve evcil hayvanlar birimleri de tesis bünyesinde yer alacak.


Bartın Üniversitesi Engelsiz Yaşam Alanı; Özel Eğitim ve Rehabilitasyon ile Fizyoterapi bölümleri aracılığıyla açık ve kapalı alanlarda modern terapi yöntemleriyle hizmet vererek sağladığı sosyal, sportif, teknolojik ve bilimsel etkinlik imkânlarıyla engelli bireylerin ve ailelerinin yaşam kalitesini arttıran örnek bir bütünleşik yapı olacak.



“Bölge için önemli bir proje, önemli bir dış kaynak”


Proje Yöneticisi, Bartın Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Sedat Yazıcı, proje hakkında bilgiler vererek “Engellilere yönelik daha yapacak çok şeyimiz var düşünceyle yola çıktık. Projenin eğitimsel ve sosyal sorumluluk boyutu kadar araştırma boyutu da son derece önemlidir. Proje, Bartın ve çevresi kadar Üniversitemizin birçok birimini de ilgilendirmektedir. Proje hayata geçtiğinde çok güzel şeyler yapacağımıza inanıyorum. Bu vesileyle başta Rektörümüz Prof. Dr. Orhan Uzun olmak üzere projeye katkı sağlayan tüm arkadaşlarıma teşekkür ediyorum” dedi. Prof. Dr. Yazıcı, toplam bütçesi 5 milyon 867 bin TL olan projenin 4 milyon 395 bin 425 TL’sinin BAKKA tarafından sağlanacağını da ifade etti.



“Örnek bir üniversite oluşturma gayretindeyiz”


Bartın Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Orhan Uzun ise kalite ve sürekli iyileştirme anlayışıyla engelli bireylerin hayatlarını kolaylaştırmak için çalışmalar yaptıklarının altını çizerek, bu alanda yaklaşık 3 yıldır önemli bir mesafe kaydettiklerini söyledi.


Bartın Üniversitesi’nin geçtiğimiz yıl Yükseköğretim Kurulu (YÖK) tarafından düzenlenen “Engelsiz Erişim Ödülleri”nde büyük bir başarı göstererek 80 üniversiteden yapılan 653 başvuru arasında 8’inci sırada yer aldığını da hatırlatan Rektör Uzun, “Üniversitemizin yeni yerleşkesi Kutlubey Yerleşkesinde yer alan fakültelerimizin fiziki altyapılarını engelli öğrencilerimizin rahat hareket edebilecekleri şekilde tasarladık. Bu kapsamda yapılan değerlendirme sonucunda Yükseköğretim Kurulumuz tarafından Mekânda Erişilebilirlik (Turuncu Bayrak) kategorisinde ödüle layık görüldük. Bartın Üniversitesi’nin engelli öğrencilerimizin de gönül rahatlığıyla tercih edebileceği bir üniversite olduğu böylece tescillenmiş oldu. BAKKA desteğiyle kabul edilen bu projemiz ise bu alandaki çalışmalarımızın devamı niteliğindedir. Bartın Üniversitesi ailesinin tüm bileşenleri gerek sosyal sorumluluk gerekse bilimsel anlamda elinden gelen gayreti göstermeye devam etmektedir” diye konuştu.



“Üniversitemizde önemli bir proje daha hayata geçiriliyor”


Önemli bir projenin daha hayata geçiyor olmasından duyduğu mutluluğu dile getiren Rektör Uzun “Dış kaynak geliri bakımından Üniversitemizin şimdiye kadar ki en büyük projesinin özel eğitim alanında olması bizim için oldukça değerli. Projeyle Bartın Üniversitesi bir yandan kendi insan gücü kaynağını bölgenin hizmetine sunarken diğer bir yandan da gerçekleştireceği araştırmalarla özel eğitim konusunun ülkemizde gelişmesine katkı sağlamış olacaktır. Engelsiz Yaşam Alanı, üniversitenin kentle bütünleşmesine katkı sağlayacak, engelli bireylerin eğitiminde her boyutta eğitim kalitesini yükseltecek bir merkez olacaktır. Özel bireylerin toplumla kucaklaşmasını sağlayacak projede sunduğu büyük emeklerden dolayı Rektör Yardımcımız Prof. Dr. Sayın Sedat Yazıcı Hocamızı kutluyorum. Bu düşüncelerle destekleri dolayısıyla Sanayi ve Teknoloji Bakanımız Sayın Mustafa Varank’a, ‘Yeni YÖK’ anlayışıyla birlikte sundukları vizyon doğrultusunda bizleri hep dahi iyisi için teşvik eden YÖK Başkanımız Prof. Dr. Sayın M. A. Yekta Saraç Hocamıza, her zaman yanımızda olarak bizlere destek veren Bartın Valimiz Sayın Sinan Güner’e, Kalkınma Ajansları Genel Müdürümüz Sayın Barış Yeniçeri’ye, BAKKA Genel Sekreterimiz Sayın Muhammed Ali Oflaz’a, BAKKA Bartın Yatırım Destek Ofisi Koordinatörü Sayın Osman Bahadır Kalecik’e, kamu kurum ve kuruluşlardan tüm paydaşlarımıza teşekkürlerimi sunuyorum. Ayrıca özel yaklaşım gerektiren öğrencilere yönelik çalışmalarımız ile sürekli iyileşme anlayışıyla devam eden yolculuğumuzdaki yakın ilgi ve destekleri dolayısıyla YÖK Engelli Öğrenci Çalışma Grubu Yürütücüsü Prof. Dr. Sayın Zeliha Koçak Tufan Hanımefendiye ve YÖK Üyelerimize de teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gümüşhane Sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybettiği otomobil köprü korkuluklarına çarparak durabildi Gümüşhane’de sürücüsünün yağmur nedeniyle kayganlaşan zeminde kontrolünü kaybettiği otomobil köprüdeki köprülüklere çarparak durabildi. Şoför hastanede tedavi altına alınırken kaza yapan otomobilin tekerleği metrelerce öteye savruldu. Kaza, öğleden sonra Gümüşhane merkez Pirahmet Köyü’nde meydana geldi. Edinilen bilgilere göre Erzincan’dan Gümüşhane istikametine hareket halindeki 42 YD 504 plakalı Fiat Marea markalı otomobilin sürücüsü Ahmet Baş (28) Pirahmet Köyü geçişinde yağmur nedeniyle kayganlaşan yolda direksiyon hâkimiyetini kaybetti. Sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybettiği otomobil ters istikamete dönerek köprüdeki korkuluklara çarparak durabildi. Kazanın etkisiyle ise otomobilin sol ön tekeri metrelerce uzağa fırladı. İhbar üzerine olay yerine 112 acil sağlık, polis ve jandarma ekipleri sevk edildi. Otomobilin hava yastığının açılması nedeniyle hayata tutunan sürücü sağlık ekiplerinin olay yerindeki ilk müdahalesinin ardından Gümüşhane Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Olay yerinden başka bir vakaya giden ambulansın kazayı görerek müdahale ettiğini söyleyen görgü tanığı İsmail Çilenk, “Ben evimin kapısının önünde oturuyordum bir ses duydum, köprüden araba gittiğini düşündüm koştum geldim bu araba bu hale gelmiş. Demirlere vurarak durmuş ve ters dönmüş. Şans eseri başka bir hastaya giden ambulans gördü de müdahale etti. Şoförün durumu iyiydi sadece kaburgalarım ağrıyor diyordu” dedi. Kaza nedeniyle Gümüşhane - Erzincan Karayolu’nda trafik kontrollü olarak verilirken, kazayla ilgili soruşturma başlatıldı.
Bursa Bursa’yı "Bidaa Dükkan" tutkusu sardı Bursa’da ’bidaa dükkan’ların ilk konsept mağazası, Nilüfer 23 Nisan Mahallesi’nde hizmete girdi. Tüketicilerden büyük ilgi gören bidaa dükkanlar, ev dışında yemek yeme alışkanlıklarının değiştiği günümüzde, gençler, çalışan ebeveynler, çekirdek aileler, bekarlar, ofis çalışanları ve evde yemek yapmaya vakit harcamak istemeyen herkese; koruyucusuz ve hijyenik ortamda üretilmiş, hızlı, pratik yiyecekler sunmayı hedefliyor. Firmanın Yönetim Kurulu Başkanı Coşkun Dönmez, Yankı Gıda ile birlikte grup firması olan Doybox Gıda’nın, bidaa Markası ile EDT pazarında yeniliklere devam ettiğini, perakende pazarında da bidaa dükkan konseptleri ile yoluna devam edeceğini söyledi. Toplumun tüketim alışkanlıklarının yeni konseptleri ile uyumluluğunu görmek için açtıkları tanıtım standının büyük ilgi gördüğünü belirten Coşkun Dönmez, “Buradan aldığımız cesaretle Nilüfer 23 Nisan Mahallesi’nde ‘bidaa dükkan’ı açtık. Buradaki konseptimizi tüm Türkiye’de uygulayacağız. Ev yemeği lezzetinde hizmet verecek ‘bidaa dükkân’ların Bursa’mızdan başlayarak kısa zamanda tüm Türkiye’ye yayılmasını hedefliyoruz” dedi. Yankı Yemek A.Ş olarak, sektörde 35 yıllık bir deneyime sahip olduklarını ve gurup şirketleri olan Doybox’un bidaa markası ile geleneksel ev yemeği lezzetinde, tüketicilere tamamen doğal ve hızlı hazırlanabilen ekonomik fiyatlı yiyecekler sunmayı hedeflediğini belirten Coşkun Dönmez, "Belirlediğimiz, ‘Geleneğin Pratik Tadı’ sloganımız, bu vizyonun bir yansıması olarak öne çıkıyor” şeklinde konuştu. Coşkun Dönmez, 2 yılı aşkın süredir restoranlar ve fast food işletmeleri için çözüm ortağı olduklarını belirterek, bunun yanı sıra, tam otomatik çorba makineleri olan ‘Doymatikleri’ geliştirerek tüketicilere sunmanın gururunu yaşadıklarını da vurguladı. Dönmez, "Bidaa dükkânların yanı sıra bir yandan da ‘Doymatik’lerimizi halkımızın kolay ulaşacağı noktalarda hizmete sunacağız” dedi. Coşkun Dönmez, dünya genelinde sağlıklı, koruyucusuz güvenli hızlı tüketim ürünlerinin, hızla yükselen bir eğilim haline geldiğini, özellikle 35 yaş altındaki gençlerin, yoğun iş temposu ve hızlı yaşam tarzları nedeniyle ev dışında yemek yeme alışkanlığını benimsediklerini söyledi. Dönmez, “Pratik, hızlı, sağlıklı ve güvenli yemek seçeneklerine olan talep her geçen gün artıyor. Biz de hızla büyüyen bu talebi karşılamak ve geleneksel lezzetleri modern ve hızlı bir şekilde sunmak için yeni yollar arıyoruz. Hızlı tüketim pazarındaki büyümeye hızla adapte olmak ve genişlemek istiyoruz. Bursalıları oldukça ekonomik ve tamamen doğal lezzete sahip olan menülerimizi tatmaya bekliyoruz” diye konuştu.
Sakarya Bir gün önce şampiyonada başarı elde etmişti, ağaca acılı halde bulundu 23-25 Nisan tarihleri arasında Türkiye Üniversite Sporları Federasyonu tarafından Eskişehir’de düzenlenen bilek güreşi turnuvasında kendi kategorisinde birinci olan 25 yaşındaki milli sporcu, Sakarya’nın Erenler ilçesinde Sakarya Nehri kenarında ağaca asılı halde bulundu. Hastaneye kaldırılan genç, yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. 23-25 Nisan tarihleri arasında Eskişehir’de Türkiye Üniversite Sporları Federasyonu faaliyet takviminde yer alan Türkiye Bilek Güreşi Şampiyonası’na SUBÜ sporcusu olarak katılan ve 80 kilogram sağ kol kategorisinde 1’inci, 80 kilogram sol kol kategorisinde ise 3’üncü olan 25 yaşındaki Ferhat Satar, Sakarya Nehri kenarındaki bir ağaçta asılı halde bulundu. Durumun haber verilmesi üzerine bölgeye sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Olay yerine gelen sağlık ekipleri, yaptıkları ilk müdahale sonrasında Satar’ı hastaneye sevk etti. Burada tedavi altına alınan genç, yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti. Polis ekipleri konuya ilişkin inceleme başlattı. Öte yandan, Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi (SUBÜ) tarafından da Ferhat Satar’ın ölümüne ilişkni başsağlığı mesajı yayınlandı. Üniversitenin sosyal medya hesabı üzerinden yapılan paylaşımda, “Öğrencimiz ve bilek güreşi branşında birçok şampiyonluğu bulunan milli sporcumuz Ferhat Satar’ı kaybettik. Mekanı cennet olsun” ifadeleri yer aldı.
Çanakkale SOLOTÜRK öğrencilerle bir araya geldi Türk Hava Kuvvetleri’ne bağlı SOLOTÜRK ekibi, öğrencilerle bir araya gelerek, tecrübelerini paylaştı. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Havacılık Kulübü tarafından düzenlenen söyleşide SOLOTÜRK Pilotları Binbaşı Murat Bakıcı ve Binbaşı Yasin Dikkule öğrencilerle bir araya gelerek, havacılık sektörü hakkında bilgilerini paylaştı. İÇDAŞ Kongre Merkezi’nde gerçekleşen söyleşiye ÇOMÜ Rektörü Prof. Dr. Cüneyt Erenoğlu ve çok sayıda öğrenci katılım sağladı. Program saygı duruşunda bulunulup, İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Ardından söyleşi öncesinde ÇOMÜ Rektörü Prof. Dr. Cüneyt Erenoğlu, SOLOTÜRK ekibine plaket takdim etti. Program öncesinde basın mensuplarına açıklama yapan Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Rektörü Prof. Dr. Cüneyt Erenoğlu, "SOLOTÜRK ekibini büyük bir beğeniyle izledik. Bugün de onlarla söyleşide bir araya geldik. Havacılık kulübümüzün bu etkinlikleri öğrencilerimiz için bir rol model olma imkanı sağlıyor. Özellikle önlisans ve lisans seviyesindeki öğrencilerimiz ile bu ekibi bir araya getirmek önemli bir faaliyet oldu. Pilotların başarı hikayelerini onların kendi ağızlarından dinlemek bizim için çok kıymetli. ÇOMÜ’de havacılık, savunma sanayi, elektrikli araçlar anlamında önemli çalışmalar yapmaktayız. Devam eden Ar-Ge faaliyetlerimiz var. Özel sektörle yoğun çalışıyoruz. Bu anlamda böyle etkinlikler birçok öğrencimizin hayatının bundan sonraki aşamasına şekil vermesi açısından çok kıymetli. Ben güzel yeteneklerin burada motive edileceğini ve kendi kariyerlerinin şekilleneceğini düşünüyorum" şeklinde konuştu. "KAAN uçağıyla yapmak da bizleri gururlandıracaktır" Maneviyatıyla insanları etkileyen Çanakkale’de olmaktan mutlu ve gururlu olduklarını ifade eden Binbaşı Murat Bakıcı, "Bizler sizleri temsil ediyoruz. Dünyanın her yerine gidiyoruz. Air Show’lara, fuarlara vesaire hepsine katılıyoruz. Şanlı bayrağımızı, sizleri her yerde temsil ediyoruz. Türk milletinin gücünü ve kudretini her yerde gösteriyoruz arkadaşlar öncelikle bunu bilin istiyoruz. Bu havacılık bir tutku, aşk. Şükürler olsun ki tutkumuz olan, aşkla bağlandığımız, tutkumuz bizim mesleğimiz oldu. Allah’ın izniyle KAAN uçağımız ilk aşamasını kaydetti, gökyüzünde yerini aldı. En kısa süre içerisinde de aktif olarak yerini alacaktır. Bu SOLOTÜRK gösterilerinde milli muharip uçağımız KAAN uçağıyla yapmak da bizleri gururlandıracaktır" dedi. "Dünyaya Türk’ün gücünü gösterdi" SOLOTURK 2’nci Gösteri Pilotu Hava Pilot Binbaşı Yasin Dikkule ise, "Silah ve Taktikler Filosunu da şöyle özetleyebiliriz. Bir arabayı kullanmayı öğreniyorsunuz. B sınıfı ehliyeti alıyorsunuz ama ileri sürüş teknikleri var. Onları tamamlamak gerekiyor. Savaş pilotluğunda da bu böyle. Öğretmen oluyorsunuz, öğretmen seviyesine geliyorsunuz ama ileri seviyesi de var. İleri seviyesi de ne oluyor? Silah ve Taktikler Filosu. Buraya atandınız, silah ve taktikler öğretmenliğini de tertip ediyorsunuz. Artı onun üzerine görev komutanlığı. Daha büyük grupları yönetme. Harekatlarda belki karşılaşmışsınızdır, Türkiye olaylardan sonra 72 uçakla Suriye’ye girmiştik. Afrin Harekatı düzenlemiştik. O aslında dünyaya Türk’ün gücünü gösterdi. 72 uçakla biz buradayız. Biz dimdik ayaktayız. Bizi kimse yıkamaz. Bunu tüm dünyaya gösterdik. İşte bu kursu bizim filo veriyor. Silahlı Taktikler öğretmeni nezdinde veriyor. Yaklaşık 6 ay sürüyor. 6 ay tamamen kendinizi kapatıyorsunuz" diye konuştu.