GENEL - 22 Mart 2017 Çarşamba 12:57

AK Parti eski Batman Milletvekili Nasıroğlu’ndan bölge halkına ‘Evet’ çağrısı

A
A
A
AK Parti eski Batman Milletvekili Nasıroğlu’ndan bölge halkına ‘Evet’ çağrısı

Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) eski Batman Milletvekili Nezir Nasıroğlu, bölge halkına ‘Evet’ çağrısı yaparak, hiç kimsenin korkmadan özgür iradesiyle oyunu kullanması gerektiğini söyledi.

Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) eski Batman Milletvekili Nezir Nasıroğlu, bölge halkına ‘Evet’ çağrısı yaparak, hiç kimsenin korkmadan özgür iradesiyle oyunu kullanması gerektiğini söyledi.


Bölgeye huzur ve barışın gelmesi için 16 Nisan’da yapılacak referandum seçimlerinde sandıktan ‘Evet’ çıkması gerektiğini söyleyen Nezir Nasıroğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım’ın referanduma gidilirken partinin eski milletvekilleri ile yapılan toplantılara katıldıktan sonra seçim çalışmaları başlatmak üzere yollara düştüğünü dile getirdi. Batman’da aktif olarak partisinin yürüttüğü ‘evet’ kampanyasına katılacağını dile getiren Nasıroğlu, köy köy dolaşıp oy isteyeceğini kaydetti.



“Bölge halkı nefes almaya başladı”


Terörle mücadelenin yoğun olarak sürdüğü illerde referanduma giderken nasıl bir hava olduğunu aktaran Nasıroğlu, “Bölgede Diyarbakır, Batman gibi HDP’nin güçlü olduğu iller var. Mesela Diyarbakır’da 11 milletvekillinin 9’unu, Batman’da 4 milletvekilinin 3’ünü HDP çıkarmış. Bölgenin zorlukları var. Herkeste bir sessizlik hakim. Referanduma nasıl yansıyacağını zaman geçtikçe daha iyi anlayacağız. Bölgeyi çok iyi biliyoruz. Bizim bu sistem değişikliğini iyi anlatmamız lazım, Türkiye’nin geleceği için evet çıkması çok önemli. Bölgede hiçbir parti AK Parti kadar oy almadı. Bölgede iki parti var, biri AK Parti diğeri de HDP. Çok çalışırsak AK Parti’nin seçimlerde aldığı oydan daha fazla oranda ‘evet’ çıkmasını sağlayabiliriz. Burada Recep Tayyip Erdoğan’ın karizmatik, güçlü liderliğinin etkisi de çok öne çıkıyor. Büyük bir sempatisi var, hayranlık duyuluyor. Ben de onlardan birisiyim. Liderler çok az yetişir, Recep Tayyip Erdoğan Türkiye için de, bölge için de bir şans. Çalışacağız, anlatacağız, inşallah iyi bir oy alırız. Bölge halkı çok çekti, artık kimse şiddetten yana değil, insanlar nefes almaya başladı. Bu da bizim için önemli bir avantaj” dedi.



“Huzur isteyen HDP’liler de evet diyecek”


HDP’ye oy veren seçmenler içindeki kararsızlar ve huzur isteyenlerin referandumda evet diyeceklerine inandığını belirten Nasıroğlu, yapılacak çalışmalarla bunların ikna edileceğini söyledi. Nasıroğlu, “HDP’nin keskinleşmiş tabanından çok fazla bir kayma olmasını beklemiyorum ama ortada bulunan, kararsız olan ve huzur isteyen kesimin ‘evet’ oyu vermemesi için hiçbir neden yok. 7 Haziran’da HDP’ye oy veren seçmenlerden bir bölümü daha sonra yapılan 1 Kasım seçimlerinde AK Parti’ye oy verdi. Şimdi referanduma giderken o oyları ‘evet’ ile sabit tutmak bizim için önemli. Bir de ne HDP’li ne de AK Partili olan bir kesim var, huzur ve barışın gelmesi için onlar ‘evet’ oyu verebilir. Biz onları ikna edeceğiz inşallah. Bölge insanları barış ve huzur istiyor. Bu barış kiminle gelebilir? En güçlü isim Cumhurbaşkanımız. Bu sıkıntıları çözecek tek lider Recep Tayyip Erdoğan. Bölge halkı ondan büyük bir beklenti içinde. Bölge halkının Cumhurbaşkanımıza karşı büyük sevgisi var, o sevgi sebebiyle oylarını ‘evet’ yönünde kullanacak önemli bir kesim de var” diye konuştu.



“Kürt sorununun çözümü için Erdoğan büyük şans”


Yeni sistemin bölgeye neler vadettiği hakkında açıklamalarda bulunan Nasıroğlu, Recep Tayyip Erdoğan’ın Kürt sorununun çözümü için büyük bir şans olduğunu ifade etti. Nasıroğlu, “Bu sistem, bölgeye daha çok, hızlı ve etkin hizmetin götürülmesini sağlayacak. Bölgeye yatırım hız kazanacak. Bu da daha çok iş, aş demek. Zaten çok önemli yatırımlar yapıldı, halkımız bu hizmeti gördü. Köy yolları dahi artık beton asfalt. Ayrıca Kürt sorununun çözümü için de yeni bir umut. Cumhurbaşkanımız Erdoğan Kürt sorununu çözecek tek lider, bölgeyi çok iyi biliyor. Bölge halkı ondan büyük bir beklenti içinde” şeklinde konuştu.



“Seçmen artık PKK’dan korkmuyor”


Bölge halkına korkmadan özgürce oylarını kullanma çağrısı yapan Nasıroğlu, PKK’nın seçmen üzerindeki korkusunun da bittiğini söyledi. Nasıroğlu, “Seçmen eskisi gibi bir PKK tasallutu altında değil, devlet o güveni verdi, artık özgür iradesiyle sandığa gidip oyunu kullanabilir. Bize, onlara süreci iyi anlatmak düşüyor. Kimse korkmasın, herkes gitsin oyunu özgür iradesiyle kullansın. Zaten gittiğimiz yerlerde de hep bunu söyleyeceğiz, ‘Korkmayın, herkes gitsin oyunu kullansın’ diyeceğiz” ifadelerini kullandı.



“En büyük problem işsizlik”


Bölgedeki en büyük problemin işsizlik olduğunu belirten Nasıroğlu, açıklamalarını şöyle sürdürdü:


“Batman çok göç alan bir il, merkez nüfusu 500 bine yakın. Ekonomik seviyesi yüksek olan da düşük olan kesim de var. AK Parti ile beraber sosyal devletin gereği her şey yerine getiriliyor fakat işsizlik sorunu en önemli problemler arasında. Referandum çalışmaları kapsamında şu ana kadar bir huzursuzluk yaşanmadı. Bölgede iki parti olduğu için geçmişte büyük gerginlikler yaşanmış olmasına rağmen, artık büyük gerilimler yaşanmıyor. HDP’nin kilitlenmiş bir seçmen tabanı olduğu söylenebilir, ne yaparsan yap kendi partisine oy veriyor ancak bunlar belli bir alandan, AK Parti ise bütün bölgelerden oy alabiliyor. Şu ana kadar alana yansımış, halkı bunaltacak bir kutuplaşma yok. Referandumdan dolayı bölgede tansiyonunun yükseleceğini zannetmiyorum. Huzur içinde referanduma gidileceğini düşünüyorum. Oyunu kullanmak isteyen her vatandaşımız sandığa gider oyunu kullanır. Bölge insanlarını ikna edip sandığa götürmek önemli. Yüzde 80-85 oranında, hatta yüzde 90 oranında Batman’da seçmenin sandığa gitmesini bekliyorum”.



“Kayyum çok iyi çalışıyor”


Batman Belediyesinin de kayyum atanan belediyeler arasında olduğunu belirten Nasıroğlu, kayyumun çok iyi çalıştığını ve bunun halk tarafından da görüldüğünü söyledi. Nasıroğlu, “Kayyumun Batman için çok iyi çalıştığını halk söylüyor. Bunu görmek için sadece Batman sokaklarında dolaşmak bile yeterli. HDP belediyeleri halka hizmet götürmüyordu, şimdi tertemiz bir Batman var. Yollar yapılıyor, asfaltlar dökülüyor. Halk da memnun. Kime sorsam ‘belediye artık iyi çalışıyor’ diyor. Toplu taşımadan çöplerinin alınmasına kadar Batmanlı hizmet alıyor. Pırıl pırıl bir Batman var, daha önce öyle değildi. Kayyumun halkla iletişimi çok iyi, halkla kayyum arasında bir kopukluk yok. İşler daha hızlı yürümeye başladı. Herkes memnun ama bir ilin tamamının memnun olması da beklenemez” dedi.


Cumhurbaşkanı ile başbakan arasındaki çift başlılığın sona ereceğini, bürokrasinin azalacağını, daha hızlı hizmet götürüleceğinin bölge halkına iyi anlatılması gerektiğini dile getiren Nasıroğlu, şöyle devam etti:


“Cumhurbaşkanımız zaten bölgenin sorunlarının tamamını biliyor. Batman’ın Ankara’dan bir farkı yoktur, Ankara’ya ne hizmet geliyorsa Batman’a da artık o hizmet geliyor. Devlet hastanesine gittim. Kaç uzman olduğunu sordum. Şu anda Batman’da devlet hastanesinde 360 civarında uzman doktor var. Batman Devlet Hastanesi’nde artık kalp ameliyatları yapılıyor. Batman’ın alt yapı sorunlarının tamamı çözülmüş durumda. Bunların hepsini anlatacağız. Cumhurbaşkanı ve Başbakanın eski milletvekilleri ile bir araya geldiği toplantılara da katıldım. Bu toplantılara katılan biri olarak ben aktif olacağım için herkesi kendim gibi görüyorum. Eski milletvekillerinin yüzde 95’inin bu süreçte sahada olacağına inanıyorum. Bu bir memleket meselesi, ben milletvekili değilim diye gidip evde oturamam. Ben AK Partiliyim, benim başka partim yok. Herkes dört - beş dönem milletvekili olacak diye bir kural yok. Şimdi milletvekili değilim diye partiye küsmek olmaz. Benim Cumhurbaşkanım Tayyip Erdoğan, Başbakanım Binali Yıldırım’dır. Bizi davet ettiler. 22,23,24. dönemden hemen hemen bütün eski milletvekilleri katılmıştı. Hepimizin illerimizde çalışmamızı, sistemi halka anlatmamızı tavsiye ettiler. Bir araya gelmek güzeldi, çok uzun zamandır görmediğimiz arkadaşlarımızı, Cumhurbaşkanımızı, Başbakanımızı gördük. Bunların tekrarlanması partinin yararınadır. Partimizin birliğinin, beraberliğinin korunması açısından önemli katkı sağlayacağını düşünüyorum. Ben Batman’da 16 Nisan’a kadar aralıksız bir şekilde partim için gücüm yettiği kadar çalışacağım. Bütün köylere gideceğim, oy isteyeceğim. Bölge halkına vereceğim mesaj herkes gitsin oyunu kullansın, güzel bir netice alacağımıza inanıyorum. Bölge huzur, barış istiyor, bölge kardeşlikten yana. İnşallah 16 Nisan’dan sonra iyi bir netice ile bölge halkı göğsünü kabartarak Ankara’ya gelecek. Bu referandumun başta bölgemiz olmak üzere Türkiye’ye huzur ve barış getirmesini diliyorum. ‘Evet’ çıkarsa bölgeye de Türkiye’ye de huzur ve barış gelir. Bir daha o sıkıntıların yaşanmaması için bölge insanları için elimizden gelen çabayı göstereceğiz”.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir Anadolu Üniversitesi öğrencileri deprem bölgesinde kütüphaneler kurmak için yola çıktı Eskişehir’den Hatay ve Kahramanmaraş’a giden Anadolu Üniversitesi Gönüllü Toplumsal Hizmetler Kulübü katılımcıları, deprem bölgesinde oluşturacakları yeni kütüphanelere hayatını kaybeden öğrencilerin ve öğretmenlerin adlarını verecek. 6 Şubat 2023’te Kahramanmaraş merkezli olarak yüzeye çok yakın mesafede meydana gelen 7,7 ve 7,6 büyüklüğünde 2 deprem sonucunda on binlerce vatandaş hayatını kaybetmişti. ‘Asrın Felaketi’ olarak kayıtlara geçen depremin yaraları hala sarılmaya devam edilirken, Anadolu Üniversitesi Gönüllü Toplumsal Hizmetler Kulübü’nde yer alan öğrenciler Kahramanmaraş ve Hatay’da anasınıfı projeleri gerçekleştirmek üzere bir araya geldi. Deprem bölgelerinde sıfırdan anasınıfları ve kütüphaneler kuracak olan Anadolu Üniversitesi öğrencileri, bölgeye gitmek üzere Eskişehir’den yola çıktı. Kuracakları kütüphanelere hayatını kaybeden öğretmenlerin ve öğrencilerin isimlerini verecek olan kulüp katılımcıları, konteynerler de eğitim ve öğretim hayatına devam eden çocuklar için de özel çalışmalar gerçeklekleştirerek oradaki vatandaşlara ellerinden gelen desteği sağlamaya çalışacak. Daha önceden de benzer projeler yürüten kulüp öğrencileri bugün Eskişehir’e geri dönecek. "Öğrencilerimizin vicdani gelişimi ve toplumda bu tür aktif rol almaları büyük bir onur" Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fuat Erdal, üniversitelerinin bütün kulüpleriyle gurur duyduklarını kaydederek, "Gönüllü Toplumsal Hizmetler Kulübü’müz Hatay ve Elbistan’da güzel bir proje gerçekleştirecekler. Biz şubat ayından temmuz ayına kadar Hatay Belen’de hem aşevi hem de oyun evi projelerini yürütmüştük. Burada da bu kulübümüz başta olmak üzere birçok kulüplerimiz, akademi ve değerli personelimiz görev almıştı. Şu anda da kulübümüz hem kitap kampanyası vasıtasıyla hem de oyun evi ve anasınıfı kurmak amacıyla bir proje düzenliyorlar. Bunun sonucunda, toplanan birikimlerle gidip orada oyun evi ve kütüphaneyi kuracaklar. Öğrencilerimizle gurur duyuyoruz. Onların vicdani gelişimi ve toplumda bu tür aktif rol almaları bizim için çok büyük bir avantaj, çok büyük bir onur meselesi. O yüzden bütün organizasyondaki ekiplerimize ve öğrencilerimize teşekkür ediyorum” dedi. "Kütüphanelere hayatını kaybeden öğretmen ve öğrencilerimizin isimlerini veriyoruz" Anadolu Üniversitesi Gönüllü Toplumsal Hizmetler Kulübü Başkanı ve Sosyal Eğitim öğrencisi olan İrem Sultan Işıldak ise, kulüplerinden ve gittikleri bölgelerde gerçekleştirecekleri projelerden bahsederek, “Biz Anadolu Üniversitesi’nin Gönüllü Toplumsal Hizmetler Kulübü’yüz. 1999 yılından beri 25 yıllık bir kulüp olarak gönüllü şekilde sahada çalışıyoruz. Bu çalışma ile, Kahramanmaraş ve Hatay’da anasınıfı projelerimizi gerçekleştireceğiz. Kahramanmaraş’ta okula sıfırdan kütüphane kuracağız. Buralara hayatını orada kaybeden öğretmenlerimizin ve öğrencilerimizin isimlerini veriyoruz. Ertesi gün Hatay’dayız. Oradaki Yusuf Tatlı İlkokulu ve Ortaokulu maalesef yıkılmış. Konteynerde 500 öğrenci eğitim ve öğretim görmekte. Bir konteyner anasınıfı, bir konteyner de kütüphane kuracağız. Çevre okulları da unutmadık tabii ki. Onlara da hazırladığımız materyal destek kutularını ulaştıracağız. Cumartesi sabah tekrardan Eskişehir’de olacağız. Bu bizim ilk Hatay’a gidişimiz değil. Deprem zamanı üniversitemiz sayesinde oraya gidip oyun parkı ve oyun evi kurmuştuk. Şimdi ikinci defa daha kapsamlı bir şekilde yolculuğumuz başladı” şeklinde konuştu.
Ankara Türkiye’de en çok araç FSM’den geçiyor Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, “En çok trafik hacmi Fatih Sultan Mehmet Köprüsü ve 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’nde oluştu. Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’nde trafik hacmi 240 bin, 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’nde ise 190 bin oldu” dedi. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Karayolları Genel Müdürlüğü’nün 2023 yılı Trafik Hacim Bilgileri istatistiklerini değerlendirdi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde Türkiye Yüzyılı vizyonuyla Türkiye’de ulaşımın tüm modlarında çağ atlatan yatırımlar ve atılımlar yaptıklarını belirten Bakan Uraloğlu, karayollarının, ulaşım yatırımlarının lokomotifi olduğunu söyledi. Uraloğlu, karayollarında yapılan yüksek standartlı yollarla Türkiye’nin dört bir yanında konforlu ve güvenli ulaşımı sağladıklarının altını çizerek, “Ülkemizin doğusundan batısına kuzeyinden güneyine yüksek standartlı bölünmüş yollarla bağladık. Vatandaşlarımız artık yolculuklarında karayolunu da tercih ediyor” diye konuştu. “FSM’de trafik hacmi 240 bin” Ülke genelinde Karayolları Genel Müdürlüğü sorumluluğundaki yol ağında gerçekleştirilen ölçümlerde trafik hacimlerinin metropol geçişlerinde ve Karadeniz Sahil Yolu gibi bölgesel hizmet veren akslarda artış görüldüğüne dikkati çeken Bakan Uraloğlu, şunları kaydetti: “En çok trafik hacmi Fatih Sultan Mehmet Köprüsü ve 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’nde oluştu. Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’nde trafik hacmi 240 bin, 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’nde ise 190 bin oldu. İstanbul-Tekirdağ Devlet Yolu’nun bazı kesimlerinde Yıllık Ortalama Günlük Trafik (YOGT) miktarı 100 bini aştı. İstanbul-Kocaeli Devlet Yolu’nun çeşitli noktalarında 70 bini aşmaktadır. İstanbul Havalimanı’na bağlantı sağlayan yol kesiminde ise trafik 100 bini geçti.” “Ankara Havalimanı güzergahını kullanan araç sayısı günde 70 bini buldu” Yıllık Ortalama Günlük Trafik miktarlarının yüksek olduğu kesimlere dair açıklamalar yapan Bakan Uraloğlu, şöyle konuştu: “İzmir şehir merkezindeki KGM sorumluluğundaki bazı kesimlerde trafiğin 70 binin üzerine çıktı. Konya şehir geçişindeki kesimlerde trafik 100 bini aşıyor. Ankara-Sincan-Yenikent güzergahındaki bazı kesimlerde 100 binin üzerine çıktı. Ankara Havalimanı’na erişim sağlayan güzergahta bazı kesimlerde ise günlük araç sayısı 70 bini aştı. Ankara-Gölbaşı arasında da her gün 80 bin araç seyahat etti. Ankara’yı Polatlı tarafına bağlayan Ankara-Temelli Yolu’nu da her gün 60 binin üzerinde araç kullandı.” Uraloğlu, Ankara’nın şehir içi trafiğini rahatlatan önemli yollardan biri olan Eskişehir Çevre Yolu’nda da trafik hacminin günlük 70 binin üzerinde olduğunu vurguladı. Bakan Uraloğlu, Gaziantep için büyük öneme sahip Gaziantep Organize Sanayi Bölgesi’ne ulaşım sağlayan yol kesiminde ise günlü trafiğin 70 bini geçtiğini kaydetti. Samsun Çevre Yolu’nun önemli oranda trafik alan yollarından bir diğeri olduğunu belirten Uraloğlu, Çevre Yolu’nun her gün 60 bin araç tarafından kullanıldığını aktardı. Uraloğlu, Karadeniz Sahil Yolu’nda ise en fazla yoğunlaşan kesimin Trabzon geçişi olduğunu vurgulayarak trafik hacminin 90 bine ulaştığını ifade etti. Bakan Uraloğlu, yüksek trafik alan yollardan biri olan Antalya-Alanya Yolu’nda da günlük araç hacminin 90 bini bulduğunu vurgulayarak Bursa-Karacabey Yolu’nda 70 bin sınırının da aşıldığını kaydetti. Uraloğlu sözlerini şöyle sürdürdü: “Otoyol kesimlerinde; Çatalca-İzmit güzergahındaki çeşitli noktalarda 100 bin, Mahmutbey-Çamlıca güzergahında 100 bin, Kuzey Marmara Otoyolu’nda çeşitli noktalarda 90 bin, Ankara Çevre Yolu’nun bazı kesimlerinde 100 bin, Bursa Çevre Yolu’nun bazı kesimlerinde 100 bin, İzmir Çevre Yolu’nun bazı kesimlerinde 100 bin, Adana Çevre Yolu’ndaki çeşitli kesimlerde trafik hacminin 90 bine ulaştığı görülüyor. 2003 yılından bu yana ülke genelindeki trafik hacminin yüzde 195 artarak 154,5 milyar taşıt x km değerine ulaştı. Bu sayılar, bu yolları yaparak ne kadar yerinde bir karar verdiğimizin de en büyük kanıtıdır. Bizler hizmet için, vatandaşlarımızın konforu için yol yapmaya, Türkiye’nin yolunu açmaya devam edeceğiz.”
İstanbul İstanbul - Sivas YHT ilk seferini yaptı Sivaslıların heyecanla beklediği İstanbul-Sivas Yüksek Hızlı Tren hattında ilk sefer yapıldı. Sabah saatlerinde İstanbul Söğütlüçeşme istasyonundan kalkış yapan trenin öğleden sonra Sivas tren istasyonunda olması bekleniyor. Ankara’dan Sivas’a ulaşımı 2 saate indiren Ankara-Sivas YHT Hattı, 26 Nisan 2023 yılında Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın katıldığı törenle açılmıştı. Tüm Sivaslıların heyecanla beklediği İstanbul - Sivas Yüksek Hızlı Tren hattı da bugün Söğütlüçeşme tren istasyonundan saat 08.40’ta hareket ederek ilk seferini gerçekleştirdi. Kadıköy Söğütlüçeşme istasyonunda yapılan tören saygı duruşu ve İstiklal Marşıyla başladı. Yapılan törene, Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Osman Boyraz’ın yanı sıra TCDD Taşımacılığı Genel Müdürü Ufuk Yalçın, AK Parti İstanbul Milletvekili Nilhan Ayan ve AK Parti İstanbul Milletvekili İsmail Erdem katıldı. Tören bitiminde İstanbul - Sivas Yüksek Hızlı Tren katılımcılar tarafından uğurlandı. Törende konuşan Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Yardımcısı Osman Boyraz, "26 Nisan 2023 yılında Ankara-Sivas hızlı tren hattını açtık. Ankara-Sivas hızlı tren hattıyla Ankara-Sivas arasındaki mesafe 603 kilometreden 405 kilometreye 12 saatlik yol süresini de 2 saate indirerek Ankara-Yozgat arasını da bir saate düşürdük. Hattımızda Elmadağ, Kırıkkale, Yerköy, Yozgat, Sorgun, Akdağmadeni, Yıldızelili, Sivas bulunmaktadır. Kırıkkale, Yozgat, Sivas illerimizle Ankara merkezli hızlı tren ana ağına bağlanması ile bu illerimizde yaşayan yaklaşık 1,3 milyon vatandaşımızı hızlı trenle seyahat etmesine vesile olduk. Açıldığı günden bugüne bir milyonun üzerinde yolcu seyahat etti. Şimdi de sizlerle birlikte yüksek hızlı trenlerimiz ile Sivas-İstanbul aktarmasız ekspres seferlerini başlatmanın mutluluğunu, heyecanını ve coşkusunu hep birlikte yaşıyoruz" dedi. "3 geliş, 3 gidiş sefer yapılacak" Bakan Yardımcısı Osman Boyraz, "Ankara-Sivas arasında yüksek hızlı tren seferleri, 3 geliş, 3 gidiş olarak yapılmaktadır. Sivas ve Ankara’dan yüksek hızlı trenlerle seyahat eden yolcularımızdan gelen aktarmasız Sivas-İstanbul seferleri talepleri doğrultusunda artık bu seferlerden biri İstanbul’a devam edecek şekilde planlanmıştır. Bizim burada Söğütlüçeşme İstasyonu’nda uğurlayacağımız tren gibi Sivas’tan da öğlen saat 13.00’te hareket eden yüksek hızlı tren seferi bugünden itibaren aktarmasız olarak İstanbul’a devam edecektir. 483 yol kapasitesine sahip setler kullanılacak, işletilecek bu ekspres hatlar İstanbul’dan 08.40’ten kalkacak, Sivas’tan da 13.30’da kalkacak. Trenlerimiz İstanbul- Sivas arasında Yozgat, Kırıkkale, Ankara, Eskişehir, Arifiye, Pendik istasyonlarında duruş sağlayacak. Elbette ki ilerleyen günlerdeki taleplere göre tekrar bazı değişiklikler yapılabilir" ifadelerini kullandı.
Muğla Muğla’da Karaçay-Malkar Türkleri ve Dilleri konuşuldu Bugüne kadar pek bilinmeyen Karaçay-Malkar Türkleri düzenlenen konferansta Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi’nde konuşuldu. MSKÜ Metinbilim Topluluğu ve Metinbilim Enstitüsü Derneği’nin iş birliği ile üniversitede düzenlenen konferansta Dr. Ayşe Günay, “Karaçay-Malkar Türkleri ve Dilleri” konusunda bir konferans verdi. MSKÜ Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünde Araştırma Görevlisi olan ve kendisi de bir Karaçay-Malkar Türkü olan Dr. Ayşe Günay, bir Kafkas halkı olan Karaçay-Malkar Türklerinin tarihi, kültürü ve dilleri hakkında bilgiler verdi. Dr. Ayşe Günay, Karaçay-Malkar Türkleri’nin, orta Kafkaslarda Elbruz Dağlarının eteklerinde Karaçay-Çerkes ve Kabardin-Balkar Özerk Cumhuriyetleri’nde yoğun olarak yaşayan Kıpçak grubundan bir Türk grubu olarak uzun yıllardan beri varlıklarını koruduklarını aktardı. Günay konuşmasında, şu anda Karaçay-Çerkes Cumhuriyeti’nde 194 bin 324 Karaçay Türkü’nün yaşadığını; bazı dönemlerde Rus istilasına uğrayan topraklarından 2 Kasım 1943 tarihinde Karaçaylıların, 8 Mart 1944 tarihinde de Malkarlıların Ortaasya steplerine sürüldüklerini söyledi. Karaçay-Malkar Türklerinin Avrupa, Suriye, Kazakistan ve Türkiye’ye gelip yerleştiklerini dile getiren Günay, “Türkiye’de daha çok İstanbul, Ankara, İzmir, Eskişehir, Konya, Tokat, Afyonkarahisar ve Yalova illerine yerleşen Karaçay-Malkar halkının başta ABD olmak üzere başka ülkelere de göç ettiğini belirtti. Dr. Günay, bugün Türkiye’de 25-30 bin civarında Karaçay-Malkar Türkü yaşadığını ve bunların muhtelif dernekler etrafında bir araya geldiklerini ve bir federasyon altında birleştiklerini söyledi ve her sene Temmuz ayının ilk hafta sonunda bir şenlikte bir araya geldiklerini ilave etti. Karaçay-Malkar Türklerinin İslamiyetle 18. yüzyılda tanıştıklarını ifade eden Dr. Günay, bu halkın eski Türk inançlarına dayanan bir inanç sistemi olduğunu ve “Kök teyri(Tanrı)/Han teyri, ot (ateş) teyri, sub (su) teyri ve cer (yer) teyri şeklinde bir inanç sistemine sahip olduklarını söyledi. Karaçay-Malkar Türklerinin dil özelliklerine de değinen Dr. Günay, bu halkın dilinin Köktürk dönemi Türkçesinin uzantısı olup Kıpçak grubuna ait olduğunu kelime ve ek örnekleriyle anlattı. Zengin bir halk kültürüne sahip Karaçay-Malkar Türklerinin, gelenek ve göreneklerini göç ettikleri yerlerde de sürdürdüklerini dile getiren Dr. Günay, bilgilerin ortaya çıktıkça, bu halkın daha iyi tanınacağını söyledi. Toplantı sonunda Metinbilim Enstitüsü Derneği Başkanı Doç. Dr. Ümral Deveci, Dr. Ayşe Günay’a bir teşekkür belgesi takdim etti. Toplantıya öğrenciler ve akademisyenler katıldı. Konuşma zoom üzerinden yayınlandı ve YouTube’ta da yayınlandı.