SAĞLIK - 21 Kasım 2017 Salı 12:39

Uzmanlardan çocuklardaki soğuk algınlığı uyarısı

A
A
A
Uzmanlardan çocuklardaki soğuk algınlığı uyarısı

Çocuk Hastalıkları Uzmanı Dr.

Çocuk Hastalıkları Uzmanı Dr. Şirin Aslankılıç, kış mevsiminde çocuklarda görülen soğuk algınlığının zamanında önlem alınmadığı takdirde, ciddi boyutlara ulaşabildiğini söyledi. Dr. Aslankılıç; “Çocukların bağışıklık sistemi yeterince gelişmemiş olduğu için yetişkinlere göre daha sık ve daha kolay hastalanırlar. Bu nedenle soğuk algınlığı çocuklar arasında çok yaygındır, öyle ki okul öncesi çocukların, hatta bebeklerin sezon boyunca 6-10 kez soğuk algınlığı belirtisi göstermesi normal karşılanabilir. Soğuk algınlığının en yaygın belirtileri öksürme, hapşırma ve burun tıkanmasıdır. Ancak bazı çocuklarda yüksek ateş ile enerji ve iştah kaybı da görülebilir. Soğuk algınlığının bu etkileri genellikle 1 haftada sona erer ama daha uzun sürdüğü de görülebilir" dedi.


Beklenmedik bir etki olduğunda mutlaka hastaların doktora başvurmalarını isteyen Çocuk Hastalıkları Uzmanı Dr. Şirin Aslankılıç; “Her ne kadar sık rastlanılan ve basit bir rahatsızlık gibi görülse de soğuk algınlığı bazen daha ciddi sonuçlara; örneğin kulak enfeksiyonu veya zatürreye yol açabilir. Burada dikkat edilmesi gereken nokta hastalıkla beraber ateşin ne zaman başladığıdır. Hastalığın başlamasıyla beraber gelen ateş normaldir ancak hastalık başladıktan birkaç gün sonra gelen ateş vücutta bir enfeksiyon olduğunun belirtisidir. Çocuklarınızın bol bol sıvı almasını sağlayın. Bulunduğu odadaki nem oranını yükseltmeye çalışın. Burnu tıkalı bir çocuk rahat nefes alamadığı için yemek yerken kendini çok rahatsız hissedecek ve iştahı neredeyse otomatik olarak kesilecektir“ diye konuştu.



“Temizliğe önem verin”


Çocuk Hastalıkları Uzmanı Dr. Şirin Aslankılıç, temizliğe önem verilmesi gerektiğini belirterek açıklamalarını şöyle sürdürdü:


"Her zaman olduğu gibi soğuk algınlığının bulaşmasının önlenmesinde de en önemli etken temizliktir. Hasta çocuğun ve onun bakımını yapan kişinin ellerinin her zaman temiz tutulması gerekir. Özellikle çocuğunuzun burnunu temizledikten sonra hem kendi elinizi hem de onun elini mutlaka sabunla yıkamaya dikkat edin. Ayrıca yemek hazırlamadan önce ellerinizi her zaman sabunla yıkayın. Bu şekilde hastalığın ailenizin diğer üyelerine de bulaşmasını büyük ölçüde önlemiş olursunuz. Çoğu anne, bebeğinin ilk yılında soğuk algınlığıyla karşılaştığında hemen doktorunu arar ancak bu hastalığı birkaç kez yaşadıktan sonra doktorundan öğrendiklerini kendi uygulamaya başlar. Ancak eğer çocuğunuzun, kulağı ağrıyorsa, ateşi 40 derece veya daha fazla olmuşsa, boğazı ağrıyorsa, alışılmadık derecede uykulu bir hali varsa, alışılmadık huysuzluklar yapıyorsa, cildinde döküntüler varsa, nefes alıp vermesi hızlanmışsa veya almakta güçlük çekiyorsa ve öksürmesi devam ediyorsa mutlaka doktorunuzu arayın. Zira bu belirtiler soğuk algınlığının çocukta daha ciddi sorunlara yol açtığının ilk göstergeleridir ve ne kadar çabuk önlem alınırsa tedavi süreci de o kadar kısa ve kolay olur. Soğuk algınlığı olarak tanımladığımız nezle ve öksürük belirtilerinin olduğu durumlarda aslında en doğrusu hemen ilaca sarılmamak olmakla beraber, eğer hastalığın etkileri çocuğunuzu rahatsız edecek boyutlara çıktıysa ilaç kullanmanız gerekecektir. Böyle bir durumda en doğrusu kullanacağınız ilacı doktorunuza danışmak olacaktır.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Eski Bulgaristan Başbakanı Denkov: “Vatandaşlık başvurularının bir an önce değerlendirilmesi hususunda çalışmaya hazırız” Eski Bulgaristan başbakanları Nikolay Denkov ve Kiril Petkov, Bursa’daki Balkan Göçmenleri Kültür ve Dayanışma Derneği’ni (BAL-GÖÇ) ziyaret etti. İki ülke arasındaki ilişkilerin ele alındığı toplantıda vatandaşlık başvuru süreci ve geçmişte yaşanan asimilasyon politikaları sorunu konuşuldu. Eski Bulgaristan başbakanları Nikolay Denkov ve Kiril Petkov, bir dizi ziyaret için Bursa’ya geldi. Balkan Göçmenleri Kültür ve Dayanışma Derneği yönetimini ziyaret eden Denkov ve Petkov, yapılan görüşmede iki ülke arasındaki ilişkileri ele aldı. BAL-GÖÇ Genel Başkanı Prof. Dr. Emin Balkan, Bulgaristan göçmeni Türklerin sıkıntılarını dile getirirken en çok şikayetlerden birinin Bulgaristan vatandaşlığı başvurusunda yaşanılan zorlu süreç olduğunu söyledi. Bu konu hakkında çalışma yapılmasını dilediklerini belirten Balkan, geçmişte Türklere asimilasyon uygulayanların yıllardır ceza almadığını da ifade etti. "Başvuru sürecinin zorluğu dijitalleşmemekten kaynaklanıyor" Bulgaristan vatandaşlığındaki başvuru sürecinin sadece Türklere yönelik bir sorun olmadığını, tüm dünyadan benzer şikayetler aldıklarını aktaran eski Bulgaristan Başbakanı Nikolay Denkov, “İnsanların yapmış olduğu vatandaşlık başvurularının bir an önce değerlendirilmesi hususunda çalışmaya hazırız. Fakat bunun sadece Türkiye’ye yönelik bir durum olduğunu düşünmeyin. Biz aslında Bulgaristan’ın bütün dünyadaki konsolosluklarında benzer şikâyetleri alıyoruz. Bütün dünyadaki Bulgar vatandaşları, özellikle vatandaşlık şikayetlerini bizlere iletmekteler. Bu problemin dijitalleşme sıkıntısından kaynaklı olduğunu düşünüyoruz ve bu hizmetleri gerçekleştirme sürecinin gereksiz bazı konularla uzatıldığı gibi bir inanış oluşuyor. Bu konuda çalışıp bir an evvel dijitalleşme ve süreçlerle ilgili belirli bir süre içerisine alınarak halledilmesi gerektiğini düşünüyoruz” şeklinde konuştu. “Benim ailem de bu sıkıntıları yaşadı” 80’lerde Türklerin yaşadığı sıkıntıları kendi ailesinin de yaşadığını belirten Kiril Petkov ise, “Yaşanan olaylardan sonra neden hala ceza alan yok diye sordunuz. Bu insanlar benim aileme de bu sıkıntıları yaşattığı için beni de kişisel olarak incitmekte ve hala ben de bunu sorguluyorum. Bu süreçte aslında yapmak istediğimiz şey insanların belirli bir siyasi oluşum tarafından kullanılmasını engellemek. Çünkü onlar siyasi faaliyetlerini insanlara yardım için kullanmaktan ziyade kendi çıkarları için kullanıyorlar. Biz buradaki kurumlarla beraber, siyasi oluşumlarla beraber yolsuzluk zincirinin sona erdirilmesi için mücadele ediyoruz. Bunun değiştirilmesini istiyoruz. Bu şekilde kapsamlı bir demokratikleşme süreci sağlayabiliriz. Bunlar geleneksel yöntemlerle gerçekleştirilebilecek bir şey değil. Biz bunları yenilikçi bir yolla yapmak istiyoruz” dedi.