- 11 Eylül 2020 Cuma 16:58

Batman’da iki aile arasındaki husumet barışla sonuçlandı

A
A
A
Batman’da iki aile arasındaki husumet barışla sonuçlandı

Batman’da geçtiğimiz yıl 1 kişinin ölümü, 3 kişinin de yaralanması sonucu iki aile arasında çıkan husumet, kentin ileri gelenlerinin araya girmesi ile barışla sonuçlandı.

Batman’da geçtiğimiz yıl 1 kişinin ölümü, 3 kişinin de yaralanması sonucu iki aile arasında çıkan husumet, kentin ileri gelenlerinin araya girmesi ile barışla sonuçlandı.


Batman’da 21 Kasım 2019’da Ayhan ve Özerdem aileleri arasında kavga çıkmış, olayda 1 kişi hayatını kaybetmiş 3 kişi de yaralanmıştı. Bu tarihten sonra iki aile arasında başlayan husumet, 20 ve 21. dönem Batman Milletvekili Faris Özdemir ime kanaat önderlerinin devreye girmesiyle barışla sonuçlandı. İki aile arasındaki barış organizasyonuna Batman Valisi Hulusi Şahin, İl Emniyet Müdürü Köroğlu Kıraç, Alay Komutanı İsa Çakmak, Batman Müftüsü Turgut Erhan, Ayhan ve Özerdem aile fertleri katıldı. Okunan duaların ardından her iki ailenin fertleri, Kur’an-ı Kerim’in altından geçerek barıştı.



“Birimizi sevelim, birimizi bağrımıza basalım”


Barış etkinliğine katılan Batman Valisi Hulusi Şahin, aralarındaki husumeti sona erdiren ailelere teşekkür etti. Vali Şahin, “Özerdem ve Ayhan aileleri öncelikle böyle hayırlı bir cemiyete bizleri de çağırıp ortak ettiğiniz için hepinize teşekkür ediyorum, Allah razı olsun diyorum. Bu iki yılık süre zarfında bende uğraştım birkaç tane benzeri konu ilgili çözüme ve gördüm ki bu iş çok zor bir iş, gerçekten kırgınlıklar çok derin insanları tekrar doğru yolda barışla esenlikle kardeşlikle bir araya getirmek çok zahmetli araya bin tane fitne giriyor. Dolaysıyla böyle bir cemiyete ulaşabilmenin ne kadar zor olduğunu kendimden burada görev yaptığım süre zarfında gördüm. Bu hususta emeği gecen milletvekilimiz Faris Özdemir olmak üzere siz değerli dostlarımıza teşekkür ediyoruz. Büyük bir sevap işlediniz, büyük bir insanlık dersi verdiniz birilerine. Hayırda yarışalım dostlukta barışta yarışalım. Ben iki ailenin de ileri gelenlerini tebrik ediyorum. Çünkü bu bir olgunluktur. Siz çocuklarınıza bırakabileceğiniz en büyük mirası böylece bırakmış oldunuz. Siz barışı miras bıraktınız en güzel kardeşliği miras bıraktınız bundan daha güzel gençlere bırakabilecek miras düşünemiyorum. Benimde emek verdiğim Batman’da birkaç tane önemli böyle kırgınlık var onlara da inşallah örnek olur. Onlara da bu barış onlarında kalplerini yumuşatmaya vesile olur diye ümit ediyorum” dedi.


Ailelerin barışmasında öncülük eden 20 ve 21. dönem Batman Milletvekili Faris Özdemir, barışan her iki aileye teşekkür etti. Özdemir, “Çok sevdiğimiz iki aile bizi onurlandırdı, bizi kırmadılar Allah onların birlik beraberliğini hiç bozmasın inşallah. Valim bizleri onurlandırdınız bu mutlu günde bu tür kırgınlıkların olmaması için hep beraber gayret edeceğiz, gayret sarf edeceğiz. İnsanların huzuru için, mutluluğu için ölüm, düşmanlık son bulsun, şiarımız bu olsun, bir birimizi sevelim, birimizi bağrımıza basalım, bölgemiz, insanımız, ülkemiz huzur dolsun. Tekrar bu iki aileye teşekkür ediyorum” diye konuştu.


Konuşmaların ardından Ayhan ve Özerdem aileleri Kur’an-ı Kerim’in altından geçti. Sosyal mesafe ve maske kurallarına dikkat eden aileler tokalaşırken de eldiven kullandı. Etkinlik girişinde vatandaşlara maske dağıtılıp elleri dezenfekte edildi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya BAKA’nın ’Kodla Bakalım’ programı tamamlandı Batı Akdeniz Kalkınma Ajansı (BAKA), Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK Akademi) ve Isparta Uygulamalı Bilimler Üniversitesi (ISIBÜ) iş birliğiyle gerçekleştirilen "Kodla Bakalım” programı kapsamında oyun geliştirme süreçlerini kapsayan çevrim içi ve yüz yüze eğitimler tamamlandı. BAKA’nın, BTK Akademi ve ISIBÜ ile hayata geçirdiği "Kodla Bakalım” programına 428 kişi başvurdu. Başarı ile tamamlayan 16 genç, sertifikalarını BAKA Genel Sekreteri Volkan Güler ve ISUBÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Murat Öztürk’ten teslim aldı. Sertifika teslim töreninde genç öğrencilerle sohbet eden Güler, "Oyun teknolojileri günümüzde özellikle genç kuşağın ilgi ile takip ettiği bir alan. Dolayısıyla bu teknolojilerin geliştirilme sürecinde de gençlerimizin işin içerisinde olması son derece önemli. Bizim Bölgemiz içerisinde de bu alanda ciddi bir potansiyel var, ekosistem oluşmaya başlamış durumda. Bizim hedefimiz de bu alana gerçekten yönlenmek isteyen hedef gruplara ulaşmak. Bu eğitim bizler için arama, keşfetme işlevi gördü. Bundan sonraki süreçte sizlerin geliştirecekleri oyunların ticarileştirilmesini sağlama noktasında mentörlük desteklerimizle yanınızda olmaya devam edeceğiz” dedi. ISUBÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Murat Öztürk ise, "Genç arkadaşlarıma heyecanlarını kaybetmemelerini tavsiye ediyorum çünkü azimle çalıştıkça muhakkak başarı gelir. Girişimcilik bir anlamda ortaya bir model koymak veya ortaya konulmuş bir modeli daha verimli olacak şekilde geliştirmektir. Bu anlamda ISUBÜ olarak bizler de genç girişimcilerimize destek olmak için her zaman buradayız" sözlerine yer verdi. Programı başarı ile tamamlayan öğrencilerden Tunahan Karabulut, "Programdan üniversitemizin web sitesinden haberim oldu. Fırsatı değerlendirmeliyim diyerek hemen başvuruda bulundum. Çocukluğumdan beri bilgisayar oyunları ve oyun tasarımı ilgimi çekmişti. Bilgisayar mühendisliği öğrencisi olduğum için bu alanda uzmanlaşmak üzere atölyeye kayıt yaptırdım. Önümüzdeki süreçte de buradan elde ettiğim bilgilerin üzerine farklı kazanımlar ekleyerek kendimi geliştirmek istiyorum" diyerek düşüncelerini paylaştı.
Antalya Küçük Ateş’in ölümden döndüğü kavşakta babası da kazadan kıl payı kurtuldu Antalya’da babaannesi ile beraber kreşe giden 3 yaşındaki Ateş Soyipek’in, yaya geçidinden geçmek istediği sırada motosikletin çarpması sonucu kaval kemiği kırıldı. Hastanede süren tedavilerinin ardından küçük Ateş bacağı alçılı taburcu olurken, kazanın meydana geldiği yaya geçidini kullanarak yolun karşısına geçmek isteyen baba Serkan Soyipek ölümden döndü. Baba Serkan Soyipek, yaya geçidinde dakikalarca bekledikten sonra karşıya geçebildi. Olay, geçtiğimiz cuma günü sabah saat 08.15 sıralarında Muratpaşa ilçesi Meydan Kavağı Mahallesi Avni Tolunay Caddesi üzerinde meydana geldi. Alınan bilgiye göre; babaanne Suzan Soyipek torunu Ateş Soyipek’i (3) kreşe bırakmak için yaya geçidini kullanarak yolun karşısına geçmek istedi. Bu sırada sürücüsü öğrenilemeyen 10 AJH 386 plakalı motosiklet küçük çocuğun da içerisinde olduğu bebek arabasına çarptı. Kazanın ardından bebek arabası içerisinde acı içerisinde yerde kalan Ateş için olay yerine sağlık ekibi sevk edildi. İlk müdahalesi olay yerinde yapılan Ateş, bir özel hastaneye kaldırıldı. Yapılan MR ve tomografi görüntülemesinde kaval kemiğinde kırık tespit edildi. Küçük Ateş, hastanede süren tedavilerinin ardından taburcu edilerek eve geldi. Bir bacağı alçıda olan küçük çocuğun yüzünde de morluklar oluştuğu görüldü. "Bize o yolda hiç saygı duymuyorlar" Yaşanılanları anlatan babaanne Suzan Soyipek, "Biz torunumla birlikte evden çıktık, yaya geçidinden karşıya geçmek istedik. Otomobiller durdu, yaya yolunda öncelik benimdi. Bu sırada hızla bir motosiklet geldi, geldiği gibi de torunumun içerisinde bulunduğu arabaya çarptı. Çocuğum elimden fırladı, ben de sürüklendim. Sağlık ekipleri hastaneye götürdü, torunumun çığlıkları aklımda duruyor. Bize o yolda hiç saygı duymuyorlar. Bundan birkaç gün önce de aynı sorunu yaşadım. Çok tehlikeli bir yol. Bir çözüm bekliyoruz, benim çocuğum kurtuldu. Biz orayı çok sık kullanıyoruz, bir üst geçit ya da ışık istiyoruz" dedi. "Az daha canından oluyordu" Yaşanılanların ardından olay yerine giden baba Serkan Soyipek ise yaya geçidinden karşıya geçmek istedi. Genç adamı dakikalarca bekledikten sonra karşıya geçebildi. Bu sırada bir otomobil dururken, bir başka otomobil ise son anda fark ederek durabildi. Sürücünün korna çalarak yol vermek için duran sürücüyü uyardığı görüldü. "Oğlumun yaşadığı durumu az daha kalsın ben de yaşıyordum" Oğlunun yaşadığı kazayı anlatan Serkan Soyipek, "Oğlum babaannesi ile buradan geçmek isterken motosiklet çarpıyor. Otomobiller o sırada duruyor. Şu an evde tedavisi devam ediyor. Bizim her zaman söylediğimiz bir şey var, burada daha öncede kazalar oldu. Biz çok başvuru yaptık, buraya üst geçit ya da ışık yapılması lazım. Biraz önce ben de karşıya geçmek için geldim ve dakikalar sonra karşıya geçebildim. Bu sırada arkadan gelen bir sürücü hem duran arkadaşa kornaya bastı, hem de diğer taraftan geçmeye çalıştı. Oğlumun yaşadığı durumu az daha kalsın ben de yaşıyordum. Burada okullar var, burayı her sabah ve akşam öğrenciler kullanıyor. Çocuklarımız güvende değiller, tek istediğimiz bu önem arz etsin. Önlemler alsın, benim çocuğum kurtulduğu için şükrediyorum ama başka çocukların canı yanmasın" sözlerine yer verdi.
Ağrı Ağrı Umut Kervanı Derneği, ihtiyaç sahibine aileleri yalnız bırakmıyor Ramazan ayında yürütülen çalışmalar ile raporunu açıklayan Ağrı Umut Kervanı Derneği yaklaşık 2 milyon TL değerinde yardım yaptı. Yılın her döneminde yardım çalışmasını sürdüren Ağrı Umut Kervanı Derneği ihtiyaç sahiplerine ulaşıyor. Hayırseverlerin yardımlarını ihtiyaç sahiplerine ulaştıran dernek Ramazan ayı raporunu açıkladı. Ramazan ayı boyunca binlerce ihtiyaç sahibine ulaşan dernek, toplamda 1 milyon 890 bin TL değerinde yardım yaptı. Çalışmalar ile ilgili açıklama yapan Ağrı Umut Kervanı Derneği üyesi Deniz Koçuk, çalışmaları kapsamında gıda kolisi, nakdi, kırmızı ve beyaz et yardımında bulunduklarını söyledi. Koçuk, "Ağrı Umut Kervanı Derneği olarak yardım çalışmalarımız devam ediyor. Yılın her dönemi ve ayında hayırseverlerin bağışlarını ihtiyaç sahibi ailelerimize ulaştırıyoruz. Bu bağışın adı bazen nakdi bazen gıda bazen giyim, et ya da ev eşyası olabiliyor. Bu anlamda ihtiyaç sahibi ailelerimizin ihtiyaçlarını elimizden geldiği kadarıyla karşılamaya çaba gösteriyoruz. Her ay sürdürdüğümüz çalışmalar Elhamdulillah Ramazan ayında zirveye ulaşmaktadır. Ramazan ayında yapmış olduğumuz çalışmalar kapsamında binlerce ihtiyaç sahibi ailelerimize ulaştık. Bunları kategori halinde sunacak olursak 1000 aileye 1000 TL vermek üzere 1 000 000 TL nakit yardımını ulaştırdık. 1000 aileye 800 bin TL değerinde gıda kolisi ulaştırdık. 100 ihtiyaç sahibi yetim çocuğa 1000 TL’den 100 bin TL değerinde giyim yardımında bulunduk. 100 aileye 2’şer kilodan 80 bin TL değerinde et dağıtımı yapıldı. Toplamda 1 milyon 980 bin TL değerinde yardımda bulunduk" dedi. Şimdiden Kurban Bayramı kapsamında çalışmalarına başladıklarını belirten Koçuk, "Yardım çalışmalarımız devam ediyor. Bütün ihtiyaç sahibi ailelere ulaşana kadar çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Önümüzde Kurban Bayramı var. Bu konuda hayırseverlerin duyarlılığını bekliyoruz. Hedefimiz Kurban Bayramında bütün ihtiyaç sahiplerine et dağıtımını gerçekleştirmek olacak. Yaklaşan Kurban Bayramı çalışmalarını başlatmış olduk." ifadelerini kullandı.
Sakarya Okul müdürü ile yardımcısının darp edilmesini eğitimciler protesto ederek kınadı Sakarya’nın Hendek ilçesinde İmam Hatip Ortaokulu’nda okul müdürü ve yardımcısını darp edilmesine ilişkin bir araya gelen eğitimciler yaşanan olayı protesto ederek kınadı. Hendek İmam Hatip Ortaokulu’nda meydana gelen olayda, okulda öğrenim gören bir öğrencinin velileri, okula gelerek okul müdürünü ve müdür yardımcısını henüz belirlenemeyen sebepten dolayı darp etti. Durumun haber verilmesi üzerine bölgeye sevk edilen polis ekiplerince F.K. ile S.K. isimli şüpheliler gözaltına alındı. Emniyetteki işlemleri sonrasında adliyeye sevk edilen şüpheliler, "Kamu Görevlisine Karşı Silahla Kasten Basit Yaralama" suçundan tutuklanarak cezaevine gönderildi. Hususa ilişkin olarak okulun önüne gelen eğitimciler, yaşanan olayı protesto ederek kınadı. “Öğretmenimizi okul içinde darp etmeleri tam anlamı ile eşkıyalıktır” Eğitimciler adına açıklama yapan Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen Sakarya Şube Başkanı Murat Mengen, “Geçtiğimiz gün ilçemiz Hendek İmam Hatip Ortaokulu’nda yaşadığımız ve biz eğitim çalışanlarını derinden üzen şiddete yine ve yeniden şahit olduk. Hendek te kendisini veli zanneden kişi ve çete üyesinin, bir eğitim yuvasında, iletişimi ve çözümü şiddette bularak okul müdürümüzü ve sosyal bilgiler öğretmenimizi okul içinde darp etmeleri tam anlamı ile eşkıyalıktır. Eğitim çalışanlarına dönük şiddetin soruşturulması ciddiyetle yapılmalı, cezalar da, sosyal sonuçları da ağır olmalıdır. Biz eğitim çalışanları olarak ne bu tip olayları basında görmek, ne şahit olmak, ne de yaşamak istemiyoruz” dedi.