- 11 Mayıs 2018 Cuma 11:00

Yüzde 30 hibeli düve alım desteği müracaatları başladı

A
A
A
Yüzde 30 hibeli düve alım desteği müracaatları başladı

Bayburt’ta yüzde 30 hibeli düve alım desteği müracaatları başladı.

Bayburt’ta yüzde 30 hibeli düve alım desteği müracaatları başladı.


TÜRKVET’e kayıtlı sığır işletmesi olan yetiştiricilere, en az 20 baş, en çok 100 baş düve alım bedelinin yüzde 30’u hibe olarak verilecek.


Bayburt İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürü Abdulkadir Karabulut meraya dayalı besi hayvancılığının geliştirilmesi amacıyla yetiştirici bölgesi olarak belirlenen illerde etçi ve kombine ırklarda düve alımına yüzde 30 hibe desteği sağlanacağını belirtti.


İl Müdürü Karabulut konuya ilişkin yaptığı açıklamada, “Mera hayvancılığının yaygın olduğu illerde etçi ve kombine ırk düve alımlarına yüzde 30 hibe desteği sağlanmaktadır. İlimiz de bu destek kapsamında olup, 2018 yılı müracaatları başlamıştır. İl İlçe müdürlüklerine yapılacak müracaatlar 6 Haziran 2018 tarihinde sona erecektir. Yüzölçümünün % 56’sı mera olan ve mera hayvancılığının yaygın olduğu ilimizde bu destek, yetiştiricilerimizin hayvan alımına ve mevcut işletme kapasitelerini arttırmaya önemli bir katkı sağlayacaktır. Yetiştiricilerimizin başvuru ve detaylı bilgi için il ilçe müdürlüklerimizle irtibata geçmesini bekliyoruz. Yüzde 30 hibeli düve alım desteği başvuru şartlarımız: Başvurular işletmenin kayıtlı olduğu il/ilçe müdürlüklerine yapılır. Başvuru süresi 30 gündür. (Son Başvuru tarihi 06 Haziran 2018) Yetiştiricinin 1.1.2018 tarihinden önce TÜRKVET’e kayıtlı işletmesi olmalıdır. Gerçek/tüzel kişiler sadece bir işletmesi için başvurabilir. Destek istenen hayvan sayısı işletme kapasitesine uygun olmalıdır. (en az 20 baş, en fazla 100 baş) Destek miktarı düve başına Bakanlıkça belirlenen fiyatın (gebe düve 10.000 TL/baş, 8-13 aylık boş dişi sığır fiyatı 6.000 TL/baş) yüzde 30’u kadardır. Desteklenecek düveler; Simental, Kırmızı/Siyah Angus, Hereford, Limuzin, Şarole, Belçika Mavisi ve Jersey (Jersey sadece Doğu Karadeniz Bölgesi illerinde) ırklarından olmalıdır. Düve alım yerleri; Düve yetiştirici merkezlerinden, Hastalıktan ari işletmelerden, TİGEM’den, Damızlık sığır yetiştirici birliklerinden, Süt üretici birlikleri ile Tarım Kredi Kooperatifleri ve iştiraklerinden Başvuruda istenen belgeler; Başvuru dilekçesi, Başvuru formu, Nüfus cüzdanı fotokopisi, Gazi veya birinci derece şehit yakını olduğuna dair belge, Hayvancılık/Ziraat alanında eğitim belgesi fotokopisi (var ise) İşletmenin ari/organik niteliğine dair belge (var ise)” dedi.


Başvuruda bulunacak gerçek ve tüzel kişilerde aranacak şartlar ise şöyle açıklandı:


“Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı ve 26.08.2017 tarihinden itibaren 18 yaşını doldurmuş olmak. TÜRKVET sistemine kayıtlı sığır işletmesine sahip olduğuna dair güncel belgeyi veya tüzel kişilerin (birlik, şirket vs.) başvurularında işletmenin kurucu/ortaklardan birinin belirtilen şartlara haiz işletme sahibi olduğuna dair belgeyi başvurusu ile birlikte sunmuş olması gerekmektedir. İşletme kapasitesi ile talep edilen hayvan sayısı uyumlu olacaktır. Gerçek ve tüzel kişilerin kamudan bağımsız olması gerekir. Devlet memurları, kamu işçileri veya Devlet Üniversitelerinde görevli öğretim elemanları başvuramazlar. Yetiştirici/üreticiler yatırım kredi ve vergi teşviklerinden yararlanabilirler. Tüzel kişilikler, kuruluş tüzüklerinde/ana sözleşmelerinde hibe programlarında yer alan yatırım konusunda faaliyet yürüteceklerini belirtirler. Başvuruda bulunacak kişi ve kuruluşların yetkili kurul ve/veya organlarından; Kararname kapsamındaki desteklere başvuru yapması, uygulamaların gerçekleştirilmesi konularında yetki almış olmaları gerekmektedir. Aynı işletme için kapasitesi ne olursa olsun 2. bir yetiştirici/üretici tarafından yapılan başvurular işleme alınmayacaktır. Daha önce Bakanlık veya diğer kamu kurum ve kuruluşlarından damızlık hayvan alımı hibesi için yararlanılmış olan hibeler kapsamında aynı işletme için tekrar başvuru yapılamaz. Düve alımları; Düve Yetiştirici Merkezleri, Hastalıktan ari işletmeler, TİGEM, Tarım Kredi Kooperatifleri ile ortakları/üyeleri, damızlık yetiştirici/üretici örgütleri ve merkez birliklerinden temin edilerek gerçekleştirilir. Yetiştirici, hibe sözleşmesi kapsamında hibeye esas düveleri ödemenin yapılmasından sonra mücbir sebepler hariç 3 (üç) yıl süre ile satamaz ve devredemez. Bu amaçla, il/ilçe müdürlükleri yılda en az bir kere olmak üzere yerinde kontrol eder ve tutanağa bağlar. Hibe sözleşmesinin imzalanmasından sonra ve süresi içerisinde gerçekleştirilen canlı hayvan alımı giderleri, bu Tebliğde belirtilen esaslar çerçevesinde hibe desteği kapsamında değerlendirilir. Konu hakkında daha detaylı bilgi almak isteyen yetiştiriciler, İl/İlçe Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüklerine müracaat edebilirler."

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sivas (Düzeltme) 58 yıldır gerçek kimliğini arıyor Sivas’ta yaşayan 58 yaşındaki Raziye Şimşek, doğduğu günden bu yana gerçek kimliğine kavuşamadı. Hikâyesiyle filmlere konu olacak olayın aydınlatılması için Şimşek’in biyolojik babasının mezarı açılarak DNA örneği alındı. Sivas kent merkezinde yaşayan Raziye Şimşek, 1 yaşında annesini kaybettikten sonra yaşadığı dramatik hayat hikâyesiyle duyanları derinden etkiliyor. Şimşek, annesinin vefatının ardından babası tarafından 1 yaşındayken yurda verildi. İddiaya göre, o dönemdeki yurt müdürü Şimşek’i kaydettirmeden resmi olmayan şekilde bir aileye verdi. Bu aile de sahte kayıtlarla Şimşek’i öz çocuklarıymış gibi nüfusa kaydettirdi. Şimşek, evlendikten sonra evlat edinen aile tarafından reddedilerek evlatlıktan düşürüldü. Evlat edinen ailenin çıkarttığı kimlik kartı numarası ve kendisinin çıkarttığı kimlik kartı numarası bulunan Şimşek, bu nedenle devlet kurumlarına gittiğinde birçok sorunla karşılaşıyor. Yaklaşık 3 yıldır bu durumun çözümü için mücadele eden Şimşek, “Ben bir yaşımdayken annem vefat etti. Bana bakan olmadığı için beni yurdun kapısının önüne bırakıyorlar. O dönemin yurt müdürü beni el altından yurda kaydetmeksizin beni büyüten aileye veriyor. Onlar da sahte kayıtla beni kendilerinin üzerine geçiriyorlar. 18, 19 yaşına gelip evlendiğimde beni üzerlerinden düşürüyorlar. Bunun zorluğunu hep yaşıyorum. Benim ablalarım bütün aile fertlerim beni kabul ediyor ama daha büyük aile bireylerimiz olmadığı için Hâkim Bey DNA testine karar verdi. 2,5 yıldır çok büyük zorluklarla uğraşıyorum. Hem maddi hem de manevi sıkıntılar yaşıyorum. Sürekli mahkemelere gidip geliyorum. Yaşadığım şeyleri tekrar tekrar yaşıyorum” dedi. Adına iki farklı kimlik numarası olduğunu ifade eden Şimşek, “Geçmiş yakamı bırakmıyor ki rahat edeyim. 1965 yılından bu yana bu hayatı yaşıyorum. Şuanda benim adıma iki farklı TC kimlik numarası var. Birisi onların üzerine diğeri de benim şuan kullandığım TC kimlik kartı numarası. Devlet kurumlarına gittiğim zaman problem oluyor. Hastanelere falan gittiğimde eşimin üzerine muayene olduğum için pek sorun yaşamadım ama yine de ben bu durumdan da rahatsız oluyorum. Her zaman elim yüreğimde. İnşallah son mahkeme olur, bu konudan dolayı hem maddi hem manevi çok yoruldum. 58 yaşındayım 25 yıl olmuştu ben unutalı. Ama ben 2,5 yıldır bu durumu mahkeme kapısında tekrar tekrar yaşıyorum, geçmiş yakamı bırakmıyor” şeklinde konuştu.
Trabzon Türk balıkçı tekneleri okyanusları mesken tuttu Türkiye’de bin 600 kadar endüstriyel balıkçı teknesi bulunurken bu tekneler yurt içi ve yurt dışı sularda avcılık yapıyor. Ülkemizde denizlerde 15 Nisan’da başlayan av yasağının ardından bazı balıkçı tekneleri ağırlıklı olarak Atlas ve Hint Okyanusu’na yönelerek avcılık yapıyor. Türkiye, Afrika ülkeleri başta olmak üzere 12 ülkeyle balıkçılık konusunda antlaşması yaparken, 15 ülke ile de antlaşma yapmak üzere müzakereler sürüyor. Türkiye’den yapılan uluslararası anlaşmalar kapsamında Türk balıkçı gemileri ağırlıklı olarak Atlas Okyanusu’nun Batı Afrika sahilleri olmak üzere Fas, Moritanya, Fildişi Sahili, Somali gibi ülkelerin sularında tıpkı Karadeniz, Ege, Marmara ve Akdeniz’de olduğu gibi farklı balık çeşitlerini avlıyor. Uluslararası sularda avlanan gemilerin çoğunluğunu Doğu Karadeniz’den giden balıkçı gemileri oluştururken, Türkiye şu ana kadar Afrika ülkeleri başta olmak üzere 12 ülkeyle balıkçılık konusunda antlaşması yaptı. 15 ülke ile anlaşma yapmak üzere müzakereler devam ediyor. Türkiye karasuları dışında onlarca balıkçı teknesi, 2 binin üzerindeki tayfası ile avlanma yaparken, son yıllarda ülkemizde gerek iklimsel değişiklik gerekse çevresel faktörlerden dolayı su ürünleri avcılığı üretiminde yaşanan dalgalanmalar endüstriyel balıkçılık yapan balıkçı teknelerinin zor duruma düşmesine neden oluyor. Hem balıkçıların avlanma miktarını nispi olarak artırmak hem yeni ürün alanları bulmak için son yıllarda Türkiye su ürünleri üretiminin olduğu ülkelerle beraber ikili balıkçılık antlaşmaları yaparak bu doğrultuda Atlas ve Hint Okyanusu’nun yolunu tuttu.
Kayseri ERÜ, THE 2024 Asya Üniversiteleri sıralamasında ilk 500’de Dünyanın en itibarlı üniversite derecelendirme organizasyonlarından birisi olan Times Higher Education (THE) 2024 Asya Üniversiteleri Sıralaması açıklandı. Açıklanan sıralamaya göre Erciyes Üniversitesi (ERÜ) en iyi 401-500 üniversite aralığında sıralanarak önemli bir başarı elde etti. THE 2024 Asya Üniversiteleri Sıralaması açıklandı. 2023 yılına ait kurumsal veriler dikkate alınarak gerçekleştirilen THE Asya 2024 sıralamasında Türkiye’den 75 üniversite sıralamaya girdi. Açıklanan sonuçlara göre, ERÜ en iyi 401-500 üniversite aralığında sıralanarak önemli bir başarı göstererek, devlet üniversiteleri arasında ise 13. sırada yer aldı. THE Sıralama Sistemi Asya üniversitelerini, dünya üniversiteleri sıralamasında kullandığı Öğretim, Araştırma Ortamı, Araştırma Kalitesi, Endüstri ve Uluslararası Görünürlük olmak üzere 5 ana başlıkta 18 göstergeye göre derecelendirmekte olup, toplam puan belirlenirken Araştırma Kalitesi yüzde 30, Araştırma Ortamı yüzde 28, Öğretim yüzde 24.5, Endüstri yüzde 10 ve Uluslararası Görünürlük ise yüzde 7.5 oranında ağırlığa sahip bulunmaktadır. Erciyes Üniversitesi’nin kuruluşundan itibaren her zaman kendinden söz ettiren ve her zaman üst derecelerde yer alan bir Üniversite olduğuna dikkat çeken ERÜ Rektörü Prof. Dr. Fatih Altun, bu önemli başarıya katkı sağlayan tüm ERÜ mensuplarına teşekkür etti.
Amasya Türkiye şampiyonu güreşçi Kaan Buğra Yüksel ve arkadaşları şehir turu attı Okullar Arası Küçükler Serbest Güreş Türkiye Şampiyonası’nda Türkiye şampiyonu olan güreşçi 13 yaşındaki Kaan Buğra Yüksel ve madalyalar kazanan arkadaşları Berat Öztürk ile Emirhan Kadir Şehri, döndükleri memleketleri Amasya’nın Taşova ilçesinde araçlarla şehir turu attı. Taşova Belediyesi Spor Kulübü ve Atatürk Ortaokulu güreşçileri Türkiye şampiyonu Kaan Buğra Yüksel, Türkiye üçüncüsü Berat Öztürk ve Türkiye beşincisi Emirhan Kadir Şehri, Edirne’deki şampiyona sonrası döndükleri memleketlerinde okul arkadaşlarının alkışları eşliğinde belediye başkanının makam aracına binerek konvoyla şehit turu atıp başarılarını kutladılar. Pikapla halkı selamlayarak belediye binasına geçen güreşçilere altın hediye eden Taşova Belediye Başkanı Ömer Özalp, “Sporcularımızı bu başarılarından dolayı kendileri başta olmak üzere hocalarımı, ailelerini kutluyorum. Evlatlarımızdan inşallah dünya birinciliği bekliyoruz. Sonuna kadar yanlarında olacağız” dedi. 6. sınıf öğrencisi Türkiye şampiyonu Kaan Buğra Yüksel, “Birinci olmak çok güzel bir duygu. İnşallah daha da çalışıp, daha büyük dereceler yapmayı düşünüyorum” diye konuştu. Berat Öztürk ve Emirhan Kadir Şehri de daha çok çalışacaklarının sözünü verdiler. Antrenör Abdulkadir Duyum, “Sporcularımın böyle bir başarı elde etmesi bizleri çok mutlu etti. İnşallah daha iyi başarılarla, daha iyi yerlerde bu çocuklarımızı göreceğiz. Bundan sonraki hedefimiz büyük yaş gruplarında sporcularımızı şampiyon olup milli takıma katmak. Sonrasında Avrupa, dünya şampiyonalarına kadar başarı elde etmek ve madalya kazanmak” şeklinde konuştu. Beden Eğitimi Öğretmeni Okan Aydın ile Taşova Gençlik Merkezi Müdürü Sercan Şenel ise sporcularıyla gurur duyduklarını söyledi.