KÜLTÜR SANAT - 12 Aralık 2018 Çarşamba 12:15

Akaslan’dan iddialı bir roman: “Deliler Kahvehanesi”

A
A
A
Akaslan’dan iddialı bir roman: “Deliler Kahvehanesi”

Bayburtlu yazar Turgut Akaslan son romanı ‘Deliler Kahvehanesi’ni kitapseverlerin beğenisine sundu.

Bayburtlu yazar Turgut Akaslan son romanı ‘Deliler Kahvehanesi’ni kitapseverlerin beğenisine sundu. Akaslan’ın uzun süre üzerinde uğraş verdiği ‘Deliler Kahvahanesi’ adlı roman Akıl Fikir Yayınları’dan okuyucuyla buluştu. Akaslan, sevilen romanı ‘Mahalle Maçı’nın ardından yayınladığı ‘Deliler Kahvahanesi’ adlı eseri yakın tarihe eleştiriler getiriyor. Akaslan, yoğun ilgi gören kitabında, sıradışı karakterlerle toplumsal sorunlara parmak basıyor. Çocukluğunda maruz kaldığı tecavüzün de etkisiyle kendi iç dünyasında sarsıntılar yaşayan bir memur üzerinden toplumsal sorunların yansıtıyor. Kapak tasarımını Filiz İrem Özbaş’ın, çizimlerini ise Büşra Bilginer yaptığı kitabın arka kapak yazısında şu ifadeler yer alıyor:



“Hayatın her ne kadar kabul edilmese de bazı gerçekleri vardır.



Mesela insanların çok yüzlülüğü...



İnsanlar bir evlilik, dostluk, arkadaşlık veyahut da iş sürecine girdikleri zaman diğer yüzlerinin hepsini saklıyor, belki de saklamak zorunda bırakılıyor ve sadece en sempatik maskeleriyle podyuma çıkıyorlar, kadını da erkeği de...



Bu kuralı bozanlar sadece onlardı...



Deliler!”



308 sayfa olarak okuyucuyla buluşan ve ‘Mahalle Maçı’ adlı romanında olduğu gibi başarılı çizimlerle de zengileştirlen kitabın kapak sayfasında “Herkesin herkesi kandırdığı bir oyunda başarılı birer oyuncuyuz” ifadeleri yer alıyor.



Şair-yazar Sunay Akın tanıttı



Mayıs ayı içerisinde yayınlanan kitap okuyucudan ilgi gördü. Türkiye’nin tanınmış isimlerinden şair-yazar Sunay Akın ise sosyal medya hesaplarından Akaslan’ın romanınını paylaştı.



Akın, instagram hesabından yaptığı paylaşımda, "Deliler Kahvehanesi, sevgili Turgut Akaslan’ın ikinci romanı... İlk romanı "Mahalle Maçı" gibi severek okuyacağınız bir eser..." ifadelerini kullandı.



Turgut Akaslan kimdir?



1985 yılında Bayburt’ta doğdu. Hayata hep öğrenci hissiyatıyla baktı. “Öğrenci kelime menşe-i olarak talebe demektir, talebe de talep kökünden gelir.” Hayat felsefesi olarak hep bu cümleyi özümsedi. Öğrenci gibi yaşadı, öğrencigibi de yaşamaya devam edip bilgi talep ediyor. Sokakta kitap satarak, Osmanlıca çeviri yaparak, kitap okuyarak ve yazarak geçimini sağladı. Türkiye’nin bütün şehirlerini, Avrupa’nın tamamını ve Türkiye’nin komşu ülkelerini otostop ile gezdi. Gezdiği yerlerdeki kültür, mimari, doğa ve insanların sosyolojik yapısı üzerine gözemlerde bulundu. Gri şehrim dediği ve hayatına şekil veren, ‘Ankaracı yazar’ olarak anılmasına vesile olan Ankara’da uzun bir süre yaşadı. 10 Kasım 2016 tarihinde İstanbul’da yerleşik hayata geçti, 3 Mayıs 2017 tarihinde evlendi. Bir kamu kuruluşunda ‘Sosyolog’ olarak görev yapıyor. Bir üniversitede ‘Sanat Tarihi’ öğrenimi görüyor. Hâlâ Ankaracı, hâlâ öğrenci, hâlâ yaşamak telaşının izinde...

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir İzmirli ‘Müslümcülerden’ Mustafa Keser’e tepki: “Özür bekliyoruz” Şarkıcı Mustafa Keser’in Müslüm Gürses ile ilgili söylediği sözlere İzmir’de ‘Müslümcülerden’ tepki geldi. Müslümcüler, “Mustafa Keser’den özür bekliyoruz” dedi. Sanatçı Mustafa Keser, yaptığı bir röportajda şarkıcı Orhan Gencebay ve Müslüm Gürses’e yönelik, “Orhan Gencebay iyi bir müzisyendir ama iyi bir ses sanatçısı değildir. Müslüm Gürses Türkiye’nin en lezzetli seslerinden biridir ama hayatımda dinlemedim çünkü kötü okuyor” ifadelerini kullanmıştı. Keser’in bu sözlerine İzmir’de ‘Müslümcüler’ tepki gösterdi. Bornova’da bulunan Müslüm Gürses Arşiv Evi’nde toplanan ‘Müslümcüler’ arasından kendisini ‘radikal Müslümcü’ olarak tanıtan Mehmet Kara, “Geçtiğimiz günlerde Mustafa Keser abimizin bir röportajına denk geldik. Bahsettiği kelimelerde Müslüm Baba için ‘kötü okuyor’, Orhan Gencebay için ‘müzisyenliğini sevmiyorum’ gibi yorumlarda bulunmuş. Biz buna üzüldük. Mustafa Keser’den öncelikle özür bekliyoruz. Müslüm Baba gibi bir sanatçı daha da gelmez” diye konuştu. “Müslüm camiası olarak özür bekliyoruz” 35 yıldır Müslüm Gürses’in müziklerini dinlediğini belirten Nuri Alptekin ise şöyle konuştu: “Müslüm Baba’nın arşiv evi ve müzesi var. Müslüm Baba’nın mumyası yapıldı. Müslüm Baba’nın burada milyonlarca evladı var. Onu sahipsiz bırakmayız. Lütfen ‘Müslüm camiası’ olarak bir özür bekliyoruz.” Müslüm Gürses’in ‘sadece müziklerime saygı duyun’ dediğini aktaran Mustafa Aldanoğlu, “Müslüm Baba, garibanların yanında olan bir insandı. Allah rahmet eylesin, yattığı yeri cennet etsin. Onun üstüne gelmiş geçmiş bir sanatçı daha tanımıyorum. Laflarıyla herkes kendinden sorumludur. Böyle iftiralar atılmaması gerekiyor. Her sanatçıya kendince saygı duyarım. Herkes yaptığından utanır” ifadelerine yer verdi.