AK PARTİ BAYBURT MİLLETVEKİLİ BÜNYAMİN ÖZBEK:

Ak parti Bayburt Milletvekili Bünyamin Özbek, Türkiye genelinde en fazla hizmet alan ilin Bayburt olduğunu söyledi.
Yaklaşık 6 aydır mecliste bulunduğunu ifade eden Özbek, “Bugün Bayburt’ta Türkiye geneli dikkate alındığında en fazla hizmet alan il olma özelliğine kavuşmuştur” dedi.
2011 yılının Üçüncü çeyreğinde Türkiye’nin 8,2 oranında büyümeyle Çin’den sonra dünyanın en hızlı büyüyen ülkesi durumda olduğunu anlatan Özbek, “2011 yılı ihracatımız 2010 yılına oranla yüzde 18’lik bir artışla 134, milyar dolara ulaşarak Cumhuriyet tarihimizin yeni bir rekoruna imza atmış bulunmaktayız. Gelişmiş ülkeler de buna dahil olmak üzere, tüm dünyada sosyal harcama kalemlerinde azalmaya gidilirken, ülkemizde bu kalemlerdeki harcamalar artmıştır. Asgari ücretliler için 2012 için ön görülen 3+3 oranında artışı yeterli görmemiş, 2012 için 12,4 oranında artırılmış ve ilk altı ay için 701 liraya yükseltilmiştir. Asgari ücret maaşında 9 yılda yüzde 281 oranında artış olmuştur. Buda enflasyon oranının çok çok üzerinde bir artış demektir.” dedi.
2002’de 7,5 milyar TL olan Milli Eğitim Bakanlığı bütçesinin 2011’de 34 milyar TL’ye çıkarıldığını anlatan Özbek, “Bu bütçe, okullarımızın geliştirilmesi ve öğrencilerimiz için harcandı. 2003- 2011 yılları arasında 160 bin yeni derslik inşa edildi. Bu rakam, Cumhuriyet tarihi boyunca yapılan derslik sayısının 3’te 1’i demek. 2003-2004 öğretim yılından itibaren ders kitaplarını öğrencilere ücretsiz olarak verdik. İlk ve orta öğretimde 747 yurt, 920 spor salonu ve 6 bin 146 kütüphane açtık. Türkiye’nin turizm potansiyelini ortaya çıkarıp altyapı hizmetleriyle destekledik. Sonuç ortada: Türkiye’ye gelen turist sayısı 2002’de 13 milyonken, bu sayı 29 milyonu geçti. 2001 yılında 396 bin olan yatak sayısını, 2010 yılında 645 bin 267’ye çıkardık. 2002’de 4 bin 300 olan belgeli turizm acentesi sayısını ise 2011’de 6 bine çıkardık. Turizm gelirleri de 2 kat arttı; 2001’de 10 milyar olan turizm gelirleri, 21 milyar dolara yükseldi” diye konuştu.
Dünya turizm sıralamasında Türkiye’yi, 17’ncilikten 9’unculuğa çıkardıklarını anlatan Özbek, “Cumhuriyet’in ilanından 2002’ye kadar yapılan bölünmüş yol miktarı 6 bin kilometre iken AK Parti olarak 2002’den sonra 15 bin kilometre bölünmüş yol yaptık. 80 yılda yapılan yolun, 2,5 kat fazlasını 8,5 yılda yaptık. 2002’ye kadar bölünmüş yolla birbirine bağlanan yalnızca 6 şehir varken bu sayıyı 74’e çıkardık. Yaptığımız bölünmüş yollar sayesinde yıllık seyahat süresini 155 milyon saat kısalttık. 658 milyon litre yakıt tasarrufu sağladık. Bu sayede ekonomimiz de 7 milyar tasarruf etti. Bölünmüş yollar can güvenliğini de artırdı. 2003-2011 arasında yol kusurlarını azaltmak için 40 milyar TL’lik yatırım yaptık. Neticede ölümlü kaza oranı yarı yarıya azaldı. Böylece ekonomiye 2 milyar TL’den fazla katkı sağladık. 2002 yılında 26,8 milyar dolar olan Merkez Bankası döviz rezervlerini, 2011 yılı başında 82,6 milyar dolara çıkarttık” dedi.
Son dokuz yılda sağlık harcamalarının tam 8 kat arttığını söyleyen Özbek, daha sonra şunları söyledi; “2001 yılında 4 milyar 576 milyon TL olan sağlık harcamaları, 40 milyar TL’ye ulaştı. 2011 yılının ilk 2 ayında yapılan sağlık harcaması ise tek başına 2001 yılını geride bırakarak 5 milyar 685 milyon TL düzeyinde gerçekleşti. Geliştirdiğimiz model ve yaptığımız desteklerle Türkiye, Tarımsal Gayri Safi Hasıla büyüklüğünde dünyada 7’nci sıraya yükseldi. 2002’de 36.1 milyar TL olan Gayri Safi Yurtiçi Hasıla rakamı, 2010’da 2 kattan fazla artış göstererek 78.8 milyar TL’ye ulaştı. Sektör 2011 yılında da yakaladığı yüzde 4,1’lik artışla yükselişini sürdürüyor. 70 milyon insanımızın ve 30 milyon turistimizin gıda ihtiyacını karşılayan tarım sektörümüz ile bugün 177 ülkeye bin 530 çeşit tarım ürünü ihraç ediyoruz. Böylece 2002 yılında yalnızca 4 milyar dolar olan ihracatımız, 3 kat artarak 12.7 milyar dolara çıktı. AK Parti iktidarında Sağlık Bakanlığı bütçesini rekor düzeyde artırdık. 2002’de 3 milyar 910 milyon TL olan bakanlık bütçesini, 2011’de 4 kat artırarak 14 milyar TL’ye çıkardık. 2003- 2011 arasında 509’u hastane ve ek binası, bin 384’ü birinci sağlık kuruluşu olmak üzere bin 893 yeni sağlık tesisini halkımızın hizmetine sunduk. SSK, BAĞKUR, Emekli Sandığı ayrımına son verdik. Tüm sağlık kuruluşlarını tek çatı altında topladık. Hastanelerde, geri çevrilme, rehin tutulma devrini sona erdirdik. Vatandaşlarımız telefon ve internetten randevu sistemiyle muayene oluyor ve artık ilaç kuyruklarında beklemiyor. Sağlıkta tam gün yasasıyla vatandaşlarımızı özel muayenehanelere gitmeye zorlayan sistemden kurtardık. Vatandaşlarımız kuyruklarda beklemesin diye hekim hizmet odası sayısını 6 bin 643’ten 21 bin 273’e çıkardık. Yeni muayene odaları sayesinde iki kat daha fazla hasta muayene edilebildi. 2002’den önce yaklaşık 20 bin hastaya bir uzman hekim muayenesi düşüyordu, şimdiyse bu rakam 2 binlere kadar indi. Her aile ferdinin gece gündüz ulaşabileceği Aile Hekimliği uygulamasını başlattık. Aile Hekimliği ile tüm vatandaşlarımızın birinci basamak sağlık hizmetlerini ücretsiz almasını sağladık. 20 bin 500 aile hekimi ile halkımızın sağlığını yakından takip ediyoruz. Herkese eşit sağlık hizmeti verebilmek için 98 adet gezici sağlık hizmeti aracıyla 2011’e kadar toplam 18 milyon muayene yaptık. Sağlık ocakları sayısını ise bin 572’den 5 bin 268’e yükselttik. Böylece hastaneye sevkleri, yüzde 90 azalttık.”
“Kamu net borç stokunun GSMH’ye oranı 2002 yılında yüzde 61,4 iken, iktidarımız yüzde 28’ye indirdi. Kamu net borç stoku da Hazine tarihinde ilk defa AK PARTİ iktidarı döneminde gerilemeye başladı” diyen Özbek, konuşmasını şöyle sürdürdü;
“2002 yılında eğitim, sağlık, sosyal koruma gibi kamu harcamalarının toplamı 47.5 milyar TL iken, 2011 yılında 210 milyar TL bütçeyi millete hizmet için ayırdık. İlaç fiyatlarını yüzde 80’e varan oranlarda indirdik. SSK- Yeşil Kart ayrımı yapmadan herkesin istediği eczaneden ilaç alabilmesini sağladık. Hastanelerin, yatan hastalar için ilaç ve tıbbi malzemeleri ücretsiz sağlaması uygulamasını başlattık. Yurt içinde yapılamayan tetkik ve tedavilerin yurt dışında yapılabilmesine imkan sağladık. İktidara geldiğimiz günden bu güne kadar Toplu Konut İdaresi (TOKİ) aracılığıyla 81 il, 800 ilçe ve bin 825 şantiyede, 100 bin nüfuslu 18 adet şehrin sıfırdan inşası anlamına gelen 490 bin konut ürettik. Vatandaşlarımız ucuz ve kaliteli konut sahibi olsun diye bugüne kadar TOKİ ile yaklaşık 35 milyar TL tutarında yatırım gerçekleştirdik TOKİ aracılığıyla 50 bin yoksul aile için modern konutlar ürettik. Dar gelirli vatandaşlarımız için 20 yıl vadeli, peşinatsız, ayda 100 TL taksitle temin edilen konutların yapımına 200 milyon TL kaynak ayırdık. 53 bin gecekondu sahibini TOKİ aracılığıyla yapılan modern konutlara taşıdık. 241 projede toplam 188 bin konutluk gecekondu dönüşüm çalışmaları yaparak, 122 bölgede kentlerimizi gecekondulardan arındırdık. Türkiye genelinde 60 milyon metre karelik alanda konut yapan TOKİ ile 800 bin kişiye istihdam sağladık. Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatifleri’nin verdiği kredi miktarı 2002 yılında yalnızca 529 milyon TL idi. Biz bunu 30 kat artırdık. 2011 yılında çiftçiye verilen kredi miktarını 20,5 milyar TL’ye çıkardık. 2002’de yüzde 59 olan faiz oranlarını, yüzde 0-5 oranlarına kadar çektik. Üretim planlamasından tohumluk kullanımına, ekim-dikime, ilaç-gübre kullanımından hasada kadar birçok konuda çiftçilerimize yardımcı olan tarım danışmanlarını hizmete soktuk. Bu kapsamda 21 bin 777 çiftçimize 11 milyon TL’lik danışmanlık desteği verdik. Hayvancılığa 2002 yılında yalnızca 83 milyon TL destek verilirken, 2011’de destek miktarı yüzde bin 500 artışla 1 milyar 358 milyon TL’ye yükselttik. Desteklerin toplamını yüzde 4.4’ten yüzde 22.3’e çıkarttık. Böylece hayvancılık sektörünün büyümesine ivme kazandırdık. Büyükbaş hayvan sayısı 2002’ye göre, 9,9 milyondan 11,5 milyona, kültür ırkı hayvan sayısı 1,86 milyondan 4,22 milyona ulaşmasını sağladık. Çatışmalardan, savaşlardan, düşmanlıklardan nemalanan emperyalist güçlere karşı, insan hak ve özgürlüklerini esas alan politika anlayışımızla, geçerli diplomatik değerleri evrensel boyuta taşıdık. İç politikada olduğu kadar, dış politikada da zihniyet devrimini gerçekleştirerek, dünya ülkelerine örnek olduk. Dış politikada Türkiye’yi "Yeni Dünya’nın Yükselen Yıldızı" olarak kabul ettirdik. 8,5 yılda 194 baraj ve gölet inşa ettik. Türkiye’nin en yüksek barajı tamamladık. Avrupa’nın kendi sınıfında en büyük barajı olan Çine Adnan Menderes Barajı’nı tamamlayarak 2010 yılında tamamlayarak hizmete açtık. Kadınların ve gençlerin istihdamını artırmak amacıyla bir "İstihdam Paketi" hazırladık. Mevcut istihdama ilave olarak işe alınan kadınlar ile 18-29 yaş arası gençlere ait SGK işveren priminin 5 yıl boyunca kademeli olarak İşsizlik Sigortası Fonu’ndan karşılanmasını sağladık. 2002 yılında sadece 3 bin 492 dolar olan kişi başı milli geliri 2011 yılında 15 bin 392 dolara çıkardık. Yani yaklaşık 5 kat artırdık. 2002 yılında 45 TL olan aylık yüksek öğrenim bursunu, yüzde 430 artışla 240 TL’ye yükselttik. 2002’ye kadar üniversite öğrencilerine kredi ve bursları 3 ayda bir ödenirken aydan aya ödemeye başladık. Ayrıca 2003’ten bu yana müracaat eden her üniversite öğrencisine, kredi ve öğrenim harcı için katkı kredisi veriyoruz.”