GÜNDEM - 20 Aralık 2025 Cumartesi 09:53

Çocuklar gibi şendiler: Yerli Malı Haftası Bayburt’taki huzurevinde neşeyle kutlandı

A
A
A
Çocuklar gibi şendiler: Yerli Malı Haftası Bayburt’taki huzurevinde neşeyle kutlandı

Yerli Malı Haftası dolayısıyla Bayburt Memnune Evsen Huzurevi Yaşlı Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi yönetimi tarafından huzurevi sakinlerine yönelik etkinlik düzenlendi. Huzurevinde ilk kez gerçekleştirilen Yerli Malı Haftası etkinliğinde yaşlılar, keyifli ve unutulmaz bir gün yaşadı.


Etkinlik kapsamında huzurevi personelinin kendi evlerinde hazırladığı yiyecekler, huzurevi sakinlerine ikram edilirken, elma, portakal ve mandalina gibi yerli ürünler sofrada yer aldı. Normal şartlarda okullarda kutlanan haftayı yaşlılar için organize eden kurum yönetimi, huzurevinde kalan yaşlılara unutulmaz bir gün yaşattı. Hep birlikte atıştırmalıkların yenilmesinin ardından şarkılar ve türküler söylendi. Renkli görüntülerin oluştuğu programın ilerleyen saatlerinde huzurevi sakinleri halaylar çekerek, gönüllerince eğlendi.



"Bu tür etkinliklerin devamını temenni ediyoruz"


Huzurevi sakinlerinden Mehmet Özel, düzenlenen organizasyonun kendileri için faydalı olduğunu belirterek huzurevi müdürüne, personellerine, emeği geçen herkese teşekkür etti. Benzer sosyal faaliyetlerin devam etmesi temennisinde bulunan Özel, "Huzurevi müdürümüzün tertiplediği Yerli Malı Haftası’nı hep birlikte kutladık. Bu organizasyonu yapanlara çok teşekkür ediyorum. Bu tür etkinliklerin devamının olmasını temenni ediyorum" dedi.



"Burada amaç sadece yemek-içmek değildi, eğlenebilmekti"


Bir diğer huzurevi sakini Ercan Bölükbaş, bu tür etkinliklerin monoton geçen günlerine renk kattığını ve kendileri için büyük bir moral kaynağı olduğunu vurguladı. Düzenlenen etkinlikte asıl amacın sadece yemek yemek olmadığını dile getiren Bölükbaş, "Yetkili arkadaşlarımız huzurevimizde çok güzel bir organizasyon yaptılar. Personeller de Yerli Malı Haftası dolayısıyla üşenmemiş, zahmet etmiş; kendi elleriyle evlerinde yiyecekler hazırlamışlar, bizlere ikramda bulundular. Yedik, içtik, oynadık, şarkılar söyledik. Burada asıl amaç yemek ya da içmek değil. Bizim günlerimiz genelde monoton geçiyor; bu etkinlik bir değişiklik oldu, stres attık, güldük, eğlendik. Emeği geçen tüm personel arkadaşlara arkadaşlarım adına teşekkür ediyorum, sağ olsunlar" ifadelerini kullandı.



"Onlar da bizim çocuklarımız, onlar da bizim kuzularımız"


Huzurevi Müdürü Murat Köse ise, Yerli Malı Haftası’nda yaşlıları sevindirmeyi amaçladıklarını kaydetti. Köse, çocukların kutladığı Yerli Malı Haftası’nı yaşlılarla birlikte ilk kez gerçekleştirdiklerini ifade ederek, "Normalde çocuklarımızın kutladığı Yerli Malı Haftası’nı ‘onlar da bizim çocuklarımız, onlar da bizim kuzularımız’ diyerek yaşlılarımızla birlikte kutlamak istedik. Eğlenceli bir ortam oluştu, katılan herkese teşekkür ediyorum, sağ olsun, var olsunlar" şeklinde konuştu.


Etkinlik, çekilen hatıra fotoğrafıyla sona erdi.



Çocuklar gibi şendiler: Yerli Malı Haftası Bayburt’taki huzurevinde neşeyle kutlandı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Samsun’da coğrafi işaretli ürün sayısı artıyor Doğası, tarihi ve kültürel birikimiyle Karadeniz’in öne çıkan şehirlerinden Samsun’da, coğrafi işaretli ürünlere yönelik yürütülen çalışmalar değerlendirildi. Samsun’da tescilli ürün sayısı 17’ye ulaştı, 6 ürünün de coğrafi işaret başvuru süreci devam ediyor. Samsun Valisi Orhan Tavlı başkanlığında gerçekleştirilen toplantıda, kentin sahip olduğu yerel değerlerin korunması, tescilli ürün sayısının artırılması ve ekonomik katma değerin güçlendirilmesine yönelik süreçler ele alındı. Toplantıda, Samsun’un coğrafi işaretli ürünlerinin tanıtımı ve sürdürülebilirliği konusunda kurumlar arası iş birliğinin önemi vurgulandı. Valilikten yapılan değerlendirmede, Samsun’da coğrafi işaret sürecinin 2005 yılında Bafra Pidesi ile başladığı hatırlatılarak, 2025 yılı itibarıyla Samsun kaz tiridi, Samsun simidi, Bafra kaymaklı lokumu, Bafra nokulu, Bafra zembili, Çarşamba pidesi, Çarşamba keşkeği, Çarşamba kıvratması, Çarşamba sekiz köşe kasketi, yumurta topuk Çarşamba ayakkabısı, Terme pidesi, Salıpazarı kestane balı, Yakakent mantısı, Vezirköprü semaveri, Vezirköprü susuz bezi ve Vezirköprü Tahtaköprü kilimi ile birlikte tescilli ürün sayısının 17’ye ulaştığı belirtildi. Ayrıca 6 ürünün de coğrafi işaret başvuru sürecinin devam ettiği ifade edildi. Toplantıda; Ondokuz Mayıs Üniversitesi Turizm Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yetkin Bulut, İl Kültür ve Turizm Müdürü Süleyman Demirtaş, Ticaret İl Müdürü Kürşat Turpçu, Sanayi ve Teknoloji İl Müdürü Selahattin Altunsoy, OKA Genel Sekreteri Mehlika Dicle ile İl Planlama ve Koordinasyon Müdürü Muhammet Meclis hazır bulundu.
Mersin Mersin’de gençlere yönelik yeni kariyer projeleri tanıtıldı Mersin Büyükşehir Belediyesi Kariyer Merkezi tarafından düzenlenen etkinlikte, üniversiteli gençlerin kariyer planlaması, girişimcilik ve iş dünyasına hazırlık süreçlerini desteklemeyi amaçlayan ‘Kampüs Mersin’ ve ‘Garaj Mersin’ projeleri tanıtıldı. Mersin Büyükşehir Belediyesi Kariyer Merkezi, üniversitelerle kurduğu güçlü iş birlikleri kapsamında, bir üniversitede işletme bölümü öğrencileriyle bir araya geldi. Gerçekleştirilen etkinlikte, Büyükşehir Belediyesi Kariyer Merkezi tarafından hayata geçirilecek ‘Kampüs Mersin’ ve ‘Garaj Mersin’ projeleri tanıtılarak, üniversiteli gençlere kariyer planlama, girişimcilik ve iş dünyasına hazırlık süreçlerine ilişkin kapsamlı bilgiler aktarıldı. Yoğun katılımla gerçekleşen oturumda, merkezin sunduğu rehberlik, danışmanlık ve yönlendirme hizmetleri detaylı şekilde ele alındı. Özellikle yeni nesil projeler arasında yer alan ‘Kampüs Mersin’ ve ‘Garaj Mersin’ projeleri ile ‘Kariyer Portalı’ hakkında öğrencilere bilgilendirme yapıldı. Sunumda, iş dünyasının öğrencilerden beklediği temel yetkinlikler, yeni nesil iş arama kanalları, mülakat simülasyonlarının kariyer gelişimindeki önemi ve kariyer hayatında yapay zekanın getirdiği avantajlar vurgulandı. Mersin Büyükşehir Belediyesi Kariyer Merkezi Müdürü Serkan Özada, ‘Kampüs Mersin’ ve ‘Garaj Mersin’ projelerinin üniversite öğrencileri için önemli bir fırsat sunduğunu belirtti. Özada, ayrıca bu yapıların, gençlerin fikirlerini projeye dönüştürebilecekleri, iş dünyası ve profesyonellerle bir araya gelerek kendilerini geliştirebilecekleri yeni nesil bir ekosistem olarak tasarlandığını ifade ederek ’Kariyer Portalı’ ile de öğrencilerin dijital özgeçmiş oluşturma, dijital rehberlik hizmetlerinden faydalanma ve iş dünyasıyla daha güçlü bağlar kurma imkânına sahip olacağını dile getirdi.
Elazığ "Horoz" lakaplı bu araca galoşsuz binmek yasak Elazığ’da yaşayan Furkan Duman, ‘Horoz’ adını verdiği 1980 model aracına gözü gibi bakıyor. Duman, aracına arkadaşlarını bile galoşsuz bindirmiyor. Elazığ’da yaşayan 26 yaşındaki Furkan Duman, 1980 model Murat 131’e gösterdiği titizlikle dikkat çekiyor. ‘Horoz’ adını verdiği aracına iki yıldır sahip olduğunu belirten Duman, aracını adeta aileden biri gibi gördüğünü söyledi. Aracına yalnızca annesi ve kardeşinin binebildiğini belirten Duman, arkadaşlarının ise ancak galoşla binebildiğini ifade etti. Duman, "Arka koltukta galoşlarımızı muhafaza ediyoruz. Arkadaşlarım binerse sadece galoşla binebilir, o da belki" dedi. Elazığ’da birçok kişinin ‘Horoz’ lakabıyla tanıdığı aracına sık sık teklif geldiğini belirten Duman, 400 bin TL’lik teklifi dahi kabul etmediğini söyledi. "Arkadaşlarım binecekse de ancak galoşla binebilir" Aracına olan bağlılığını dile getiren Duman, " Şu an gördüğünüz aracın iki senedir sahibiyim ve aracın ikinci sahibiyim. Araç 1980 model ve bir ay sonra 46 yaşına giriyor. Bir ay sonra doğum günü var, onu da kutlayacağız. Aracımıza o kadar değer veriyoruz ki neredeyse aileden biriymiş gibi görüyoruz. Arabaya sadece annem ve kardeşim binebiliyor. Dışarıdaki arkadaşlarım binecekse de ancak galoşla binebilir, o da belki. Arka koltukta galoşlarımızı muhafaza ediyoruz. Bu konuda arkadaşlarım ve ailemle çok sorun yaşıyorum. ‘Bu kadar titiz olma’ diyorlar ama bilmiyorum. Ben aracımı adeta kız arkadaşım gibi görüyorum" dedi. "Benden hiçbir şey beklemeden beni dinleyen tek varlık diyebilirim" Arabasından uzun süre ayrı kalamadığını ifade eden Duman, "O kadar değer veriyorum ki evde otururken bile üzülüyorum. Çünkü ondan beş dakika bile ayrı kalsam özlem duyuyorum. Gidip mutlaka onu görmem, koltuğuna oturmam, aracı çalıştırıp sesini duymam gerekiyor. Yani derdini dinlemek istiyorum. Ben de derdimi ona anlatabiliyorum. Benden hiçbir şey beklemeden beni dinleyen tek varlık diyebilirim. Aracımızın lakabı ‘Horoz’. Elazığ’da çoğu kişi bu lakabı bilir. Gördüklerinde ‘Horoz geliyor’ ya da ‘Bakın Horoz burada’ derler. Beni de tanırlar. Araçta değişen hiçbir parça yoktur, sadece boyalı. Şu anda plakamız da gördüğünüz gibi Elazığ plakası. Plakaya da çok talip oluyor ama ne plakamı ne de aracımı satmayı düşünmüyorum. 400 bin TL veren oldu ama vermedim. İnsan evladını satar mı, satmaz. Benim için de öyle ve evladım gibi gördüğüm için satmayı düşünmüyorum" diye konuştu.