GÜNDEM - 16 Temmuz 2025 Çarşamba 08:13

Fotoğrafçılığa adanmış bir ömür: Babasından devraldığı fotoğrafçılık mesleğini Bayburt’ta yarım asırdan fazladır aşkla sürdürüyor

A
A
A
Fotoğrafçılığa adanmış bir ömür: Babasından devraldığı fotoğrafçılık mesleğini Bayburt’ta yarım asırdan fazladır aşkla sürdürüyor

Bayburt’ta ilk fotoğraf stüdyosunu kuran Ahmet Yavuz’un oğlu Sadık Yavuz (75), babasından devraldığı fotoğrafçılık mesleğini yarım asrı aşkın süredir ilk günkü aşkla sürdürüyor. Yavuz, fotoğrafçılığın yanı sıra gazetecilik ve Gazeteciler Cemiyeti Başkanlığı görevlerinde de bulundu.


Babası Ahmet Yavuz’un 1948 yılında askerlik görevi sırasında öğrendiği fotoğrafçılık mesleği, aile mesleği oldu. Yavuz ailesi, 3 kuşaktır fotoğrafçılık mesleğini kentte özenle sürdürüyor. Ahmet Yavuz, Zonguldak’ta başladığı fotoğrafçılık serüvenini 1967 yılında Bayburt’a taşıyarak kentin ilk fotoğraf stüdyosunu kurdu. Henüz ilkokul çağlarındayken babasının yanında çıraklığa başlayan Sadık Yavuz, mesleğin inceliklerini öğrendi. Yıllar geçtikçe fotoğrafçılığa tam anlamıyla adım atan Yavuz, babasından edindiği bilgi ve tecrübeyi yarım asırdan fazla bir süredir yaşatıyor.


Fotoğrafçılık yaptığı sırada gazetecilik teklifleri alan Yavuz, çeşitli gazetelerde çalıştı. Son olarak İhlas Haber Ajansı (İHA) bünyesinde muhabirlik yapan Yavuz, bu iki mesleği severek bir arada yürüttüğünü ifade etti. 2005 yılında İHA’dan ayrılan Yavuz, gazetecilik mesleğinin meslek hayatında ayrı bir yeri olduğunu ifade etti.



Karanlık odadan dijital çağa


Yavuz, fotoğrafçılık mesleğinin teknolojiyle birlikte geçirdiği değişime yıllar içerisinde şahitlik etti. Karanlık oda, dönemin flaşı olarak bilinen sarı ışık gibi zahmetli süreçlerden dijital çağa geçişi bizzat deneyimleyen Yavuz, dijitalleşme sürecinden de bahsetti. Mesleğe başladığı ilk yıllardan itibaren teknolojik gelişmelere ayak uydurduğunu aktaran Yavuz, "Fotoğrafçılık o dönemlerde teknolojiye göre dizayn oluyordu. O yıllardaki sokak fotoğrafçılarını iyi tanırım, sokak fotoğrafçıları vardı. Biz stüdyo fotoğrafçısıydık. Körüklü makinelerimiz vardı. Değişen teknolojiye ayak uydurmaya çalıştık. Gelişmelerimizi teknolojiye göre ayarlıyorduk. Bu mesleği babamla 2015 yıllarına kadar birlikte yürüttük. Babam çok iyi bir fotoğrafçıydı, fotoğraftan çok iyi anlayan, fotoğrafçılık altyapısı olan biriydi. Biz babamdan o dönemlerde çok faydalandık, fotoğrafçılığı ondan öğrendik. Fotoğraf nasıl çekilir, fotoğraflar nasıl hazırlanır, banyolar nasıl yapılır hepsini öğrendik. Sarı ışık dönemlerini, körüklü makine dönemlerini gördük. Babam da bize severek öğretiyordu. Zaman ilerledikçe teknoloji de ilerledi, dijitale geçtik. Benim yaşım ilerledi ama mecbur biz de dijitale ayak uydurmaya başladık, dijital olarak çekim yapıyoruz, fotoğraflarımızı o şekilde çekiyoruz" ifadelerini kullandı.



"Fotoğrafçılık ve gazetecilik mesleklerini bir arada yürüttüm"


Babasının da o yıllarda tirajı yüksek bir gazetede foto muhabiri olduğunu söyleyen Yavuz, babasından farklı olarak muhabirlik yaptığını, gazetecilik mesleğine de bir merakla adım attığını vurguladı. İhlas Haber Ajansı bünyesinde uzun yıllar muhabirlik yapan Yavuz, iki farklı mesleği bir arada yürüttüğünü ifade ederek, "Fotoğrafçılık mesleği benim baba mesleğim. Babam bu mesleğe askerde başladı, daha sonra Zonguldak’ta sürdürdü. 1956-1957 yıllarında Bayburt’a geldi, stüdyo açarak fotoğrafçılığa başladı. Tabii biz de bu dönemlerde çocukluk çağlarımızda, ilkokul birinci sınıfa başladığım yıl babama çırak oldum. Dükkana sürekli gidip gelip yardım ediyordum. Daha sonra fotoğrafçılığın inceliklerini belli bir yaştan sonra kavradıktan sonra mesleği tam yapmaya başladım. Hem fotoğrafçılık hem de gazetecilik mesleğini sürdürmeye başladım, gazeteciliğe 1964 yılında başladım. O dönemlerde iki mesleği bir arada yürüttüm. Kaşeli muhabir olarak çalışıyordum ama mesleği severek yapıyordum" şeklinde konuştu.



Bayburt Gazeteciler Cemiyeti’nde 15 yıl başkanlık yaptı


Bayburt’a ilk matbaayı getiren ve kentin ilk duayen gazetecisi olan Osman Okutmuş’un girişimleriyle 1993 yılında kurulan Bayburt Gazeteciler Cemiyeti’nde de 15 yıl boyunca başkanlık yapan Yavuz, Okutmuş ailesinden de mesleğe dair birçok şey öğrendiğini dile getirdi. Yavuz, fotoğrafçılık mesleğinde yarım asrı aşkın süreyi geride bırakırken, ömrünü adadığı fotoğrafçılık mesleğini yıllarca severek yaptığını, "Fotoğrafçılık güzel bir sanat, sevilen bir meslek. Severek yaparsanız çok güzel bir meslektir, ben de mesleğimi çok seviyorum" sözleriyle dile getirdi. İlerleyen yaşına rağmen mesleğini aşkla sürdüren Yavuz, sabahın erken saatlerinde fotoğraf stüdyosuna gelerek, çekimler yapıyor.



Fotoğrafçılığa adanmış bir ömür: Babasından devraldığı fotoğrafçılık mesleğini Bayburt’ta yarım asırdan fazladır aşkla sürdürüyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara ‘Sincan Roman Kahramanları Festivali’ sokaklarda renkli görüntüler oluşturdu Sincan Kaymakamlığı ile Sincan Belediyesi himayesinde ve Sincan İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünün katkılarıyla düzenlenen ‘Sincan Roman Kahramanları Festivali’nin ikincisini düzenlendi.Sincan Belediyesi, ‘Sincan Roman Kahramanları Festivali’nin ikincisini düzenledi. Düzenlenen festival kapsamında 2 bini aşkın 7-17 yaş aralığındaki Roman Kahramanları Korteji’nin bando takımı öğrencileri ilk olarak kurgu kitaplarından bazı kahramanların kılığına bürünerek esnafı ziyaret etti. Kitapların afişlerinin pankartı eşliğinde, kitapta yer alan kahramanların cümlelerini söyledi . Öğrenciler çeşitli kitapları esnafa hediye ederek, bu kitapların okunması için esnaftan söz istedi. Düzenlenen etkinlikle beraber edebiyat ve kitabın sokağa taşınması amaçlandı. İnsanlara kitaplar hatırlatarak, okuma kültürünün yaygınlaşmasına dikkat çekildi."Okumaya teşvik için tiyatro ve koro ile örnek bir Sincan oluşturacağız"Okumanın önemine dikkat çeken ve Sincanlıları okumaya teşvik eden Sincan Kaymakamı Levent Kılıç, "Sabah bana verilen bilgiye göre bu festival dünya rekoruymuş. Milli Eğitimi Müdürlüğümüz ile gurur duyuyorum. Kolay bir süreç değil bu. Trafiği tıkadık, yolları kapadık. Okumaya teşvik için tiyatro ve koro ile de örnek bir Sincan oluşturacağız. Kitap okuyarak uyanık ve Türk gençliğine layık olacağız" diye konuştu."Okuma alışkanlığını büyüklere de aşılamamız gerekiyor"Sincan’da okuma alışkanlığını küçüklerden ziyade büyüklere de tavsiye ettiklerini vurgulayan Kılıç, "Sincan’da 100 bin üzerinde öğrencimiz var. Okuma alışkanlığının sadece küçüklere değil büyüklere de aşılamamız gerekiyor. Çocukların sosyalleşmesi adına yaptığımız etkinliğe katılımınız için teşekkür ederim" şeklinde konuştu."Daha güzel etkinlikler yapacağız"Sincan’da daha kapsamlı ve daha farklı etkinlikler de düzenleyeceklerini ifade eden Sincan İlçe Milli Eğitim Müdürü Alican Kılıç ise, "Yaklaşık 1 saattir bir aradayız. Öğrenciler soğuk havaya rağmen kostümüyle bizlere farklı an yaşatıyorlar. Çocukluğumuza götüren kahraman rollerine büründüler. Kurum üst yöneticilerini ziyaret ettiler. Daha güzel etkinlikler yapacağız. Sabah makamımızda bulunan bu çocuklar belki de devlet büyüğü ile ilk kez yan yana gelme heyecanını bir daha yaşamayacak" ifadelerine yer verdi.Festival Direktörü Feray Koçak’tan edinilen bilgiye göre 45 okuldan 2 bin 230 öğrenci ve veliler ile birlikte toplamda 3 bin kişi Sincan sokaklarında renkli görüntüler oluşturdu. Festivalde konuk olarak Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Koray Üstün , Başkent Üniversitesi Öğretim Üyeleri Doç. Dr. Aslı Aytaç ve Doç. Dr. Emine Tuğcu , Abant İzzet Baysal Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Galip Çağ , Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) yöneticileri yer aldı.
İstanbul Aksa Fotofest, 10. yılında sanatseverlerle bir araya geldi Aksa Enerji’nin hayata geçirdiği Aksa Fotofest, 10. yılında sanatseverlerle buluştu. 2015 yılından bu yana kesintisiz olarak düzenlenen etkinlik, "Sanatın Enerjisi" mottosuyla Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin tarihini, doğasını ve insan hikâyelerini fotoğraf sanatıyla kayıt altına alıyor. Aksa Enerji toplumsal birlik ve gelişime hizmet eden sanatı toplumsal yatırımlarında önceliklendiriyor. Bu çalışmalarının önemli bir parçası olan Aksa Fotofest aracılığıyla 10 yıldır Kuzey Kıbrıs’ın yaşamı, tarihi, doğayı ve insan hikâyelerini fotoğraf sanatıyla kayıt altına alan Aksa Enerji, bu etkinliği bir yarışmanın ötesine taşıyarak kalıcı bir kültürel arşiv ve kolektif hafıza projesine dönüştürmeyi hedefliyor. 10. yıla özel anlamlı buluşma Bu yıl fotoğraf sanatçısı Altay Sayıl anısına düzenlenen Aksa Fotofest, 10. yaşını 600’ün üzerinde eserin katılımıyla taçlandırdı. Toplam 611 eserin titizlikle değerlendirildiği yarışma; Yaşam, Tarihsel Doku ve Anıtlar, Doğa, Serbest ve Spor olmak üzere beş farklı kategoride gerçekleştirildi. Lefkoşa’daki tarihi Saçaklı Ev’de düzenlenen ödül töreninde, 10. yıla özel olarak belirlenen 10 başarı ödülü sahiplerini bulurken; bu yıl ilk kez hayata geçirilen "Onur Hizmet Ödülleri" ile Kıbrıs fotoğraf sanatına yıllarca emek vermiş isimler onurlandırıldı. "Sanatın enerjisini geleceğe taşıyoruz" Aksa Enerji KKTC Santral Müdürü Şener Şentürk, Aksa Fotofest’in bir kültür markasına dönüşme yolculuğunu şu sözlerle özetledi: "Biz sanatı, toplumları bir araya getiren ve onlara ilham veren en güçlü enerji türü olarak görüyoruz. 10 yıldır aralıksız sürdürdüğümüz bu yolculukta, yalnızca fotoğraf sanatını desteklemekle kalmıyor, adamızın kültürel mirasını geleceğe taşıyan kolektif bir hafıza oluşturuyoruz. Sanatın enerjisiyle büyüyen bu bağın bir parçası olmak, bizim için en büyük gurur kaynağıdır." Aksa Fotofest Koordinatörü Zekai Altan ise etkinliğin sürdürülebilirliğine dikkat çekerek, "Aksa Fotofest’in 10 yıl boyunca kesintisiz devam etmesi, sanatın dönüştürücü enerjisine duyulan güvenin açık bir göstergesidir. Aksa Enerji’nin desteği, bir sponsorluk anlayışının ötesinde; kültür, sanat ve toplumla kurulan güçlü bir değer ortaklığıdır" dedi.