ASAYİŞ - 23 Mart 2025 Pazar 10:28

Yapım işi Bayburt Group tarafından sürdürülen Kop Tünelinin şantiyesinde yangın çıktı

A
A
A

Bayburt Group İnşaat firmasına ait Kop Tünel inşaat şantiyesinde gece saatlerinde yangın çıktı. Herhangi bir can kaybı yaşanmazken, maddi hasar meydana geldi.

Bayburt-Erzurum kara yolu üzerindeki Kop Tünel şantiyesindeki konteynerlerde yangın çıktı. Dumanların yükselmesi üzerine durum itfaiyeye bildirildi. Olay yerine itfaiye, jandarma ekipleri sevk edildi. Yangının neden kaynaklı olduğu henüz tespit edilemezken, büyük paniğe neden olan yangın itfaiye ekiplerinin uzun uğraşları sonucunda söndürüldü.

Yapım işi Bayburt Group tarafından sürdürülen Kop Tünelinin şantiyesinde yangın çıktı

Öznur Demir

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Van Vanlı öğrencilerden Filistinli çocuklar yararına resim sergisi VAN (İHA) – Van Güzel Sanatlar Lisesi öğrencileri, İsrail’in Filistin halkına uyguladığı soykırım politikalarına karşı farkındalık oluşturmak amacıyla resim sergisi açtı. Van Güzel Sanatlar Lisesi öğrencileri, İsrail’in uyguladığı zulme karşı dünyanın sessiz kaldığı Filistin için harekete geçti. Savaş mağduru Filistinlilere karşı uygulanan zulmü tuvallerine aktaran öğrenciler, sessiz kalan dünyanın harekete geçmesini istediler. Van-Şişli Öğretmenevi bahçesinde açılan sergide 40 öğrenciye ait eserlerin sergilendiğini ifade eden Okul Müdürü Emrah Değer, okul olarak her yıl geleneksel karma sergisi düzenlediklerini belirterek, "Her yıl farklı konu veya temayı ifade edecek sergilerimiz oluyor. Bu yıl da böyle bir sergiyi gerçekleştirmemizdeki amaç, Gazze ve Filistin’deki zulme karşı bir farkındalık oluşturmak, bir ses getirmek ve oradaki çocukların yaşadığı sıkıntıları dile getirmektir. Oradaki çocukların yaşadığı sıkıntıları, okulumuzda eğitim gören çocukların kendi gözlerinden ve kendi hayal dünyaları ile ifade etmelerini sağladık" dedi. ‘Filistin’de çocuk olmak’ adlı sergide toplam 45 öğrenciye ait eserin yer aldığını belirten Değer, "Burada farkındalık oluşturmanın yanında 45 öğrencimizin yaptığı eserleri satışa da sunuyoruz. Bu satıştan gelen gelirleri de Filistinli çocuklara destek amaçlı göndereceğiz. Sergimiz bugün Van-Şişli Öğretmenevi bahçesinde, yarın Bedesten Çarşı avlusunda, cuma günü de Edremit sahilinde sergilenecektir. Tüm halkımızı Filistin’e destek için sergimize bekliyoruz" ifadelerini kullandı. Öğrenciler ise yaptıkları eserlerde, savaş ortasında kalan Filistinli çocukların yaşadıklarını aktararak bir farkındalık oluşturmak ve orada yaşanan zulmün artık son bulmasını istediklerini söylediler. Sergiyi gezen minik çocuklar da savaşın son bulmasını ve Filistinli çocukların da herkes gibi özgür olmasını istediklerini ifade ettiler.
İzmir İzmir’de geleceğin teknolojileri şekilleniyor İzmir’de "2. ROBOKOD İzmir Bilişim ve Kodlama Şenliği" düzenlendi. Etkinlikte 600 öğrencinin tasarladığı birbirinden farklı 300 proje sergilendi. Ana sınıfından 12’inci sınıfa kadar, Milli Eğitim kapsamındaki 850 bin öğrenciye kodlama eğitimi vermek, onları dijital okuryazar yapma hedefiyle yola çıktıklarını vurgulayan İzmir Valisi Süleyman Elban, "Çocuklarımızı geleceğe her anlamda tam donanımlı olarak hazırlamak. Diğer hedefimiz de İzmir’imizi ülkemizde ve dünyada bir teknoloji şehri, teknoloji merkezi yapmak" dedi. İzmir Valiliği koordinesinde, İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından yönetilen ‘2. Robokod İzmir Bilişim ve Kodlama Projesi Şenliği’ kapsamında, 60 binin üzerindeki öğretmen dijital okuryazar eğitimi aldı. Halkapınar Kapalı Spor salonunda gerçekleştirilen etkinlikte, 600 öğrenci tarafından tasarlanan otonom araçlar, dron teknolojileri ve savunma teknolojileri, akıllı ev sistemleri ve nesnelerin interneti, tarım robotları ve sürdürülebilir tarım, eğitim robotları ve kodlama, endüstriyel robotik ve otomasyon, yapay zeka ve makine öğrenmesi temalarında hazırlanan birbirinden farklı alanlardaki 300 projeyi sergiledi. Şenliğe dair bilgi aktaran İzmir Valisi Süleyman Elban, "Bu kapsamda olmak üzere 60 binin üzerindeki öğretmenimizin tamamını dijital okuryazar yaptık. Hepsi dijital okuryazar oldular. Kodlama eğitimi aldılar. Medya okuryazarlığı eğitimi aldılar. Ardından öğretmenlerimizin bir kısmı eğitici oldu. Dolayısıyla onlarla beraber artık yavrularımızın da kod okuryazar olması, dijital okuryazarlığıyla ilgili seferberliğe başladık" ifadelerini kullandı. "Vali Elban, "850 bin öğrencimizin tamamı dijital okuryazar olmuş olacak" Eğitim kapsamında okullara 9 bine yakın bilgisayar aldığını ve teknoloji sınıfları oluşturulduğunu vurgulayan Vali Elban, "Ardından okullarımıza çok sayıda robotik malzemeler, Arduino setleri, LEGO setleri, akıllı oyunlar almaya başladık. Dolayısıyla bir buçuk yıl içerisinde okullarımızdaki öğrencilerimizin de neredeyse tamamına yakını bu eğitimle tanışmaya başladı. Haziran ayında okullarımız kapandığı dönemde tüm okullarımızda eğitim gören 850 bin öğrencimizin tamamı dijital okuryazar olmuş olacak. Hedefimiz, çocuklarımızı geleceğe her anlamda tam donanımlı olarak hazırlamak. Diğer hedefimiz de İzmir’imizi ülkemizde ve dünyada bir teknoloji şehri, teknoloji merkezi yapmak. Dolayısıyla yavrularımızın bu eğitiminin yanı sıra, hem halk eğitimlerimizle hem de diğer alanlarda bu konuyla ilgili eğitim çalışmaları devam ettiriyoruz. Valiliğimizde bununla ilgili bir komisyonumuz var. Onlar yine dijitalleşmeyle ilgili çalışmalar yapıyorlar. Yine dijital dönüşümle ilgili çalışmalarımız var" sözlerini ekledi. Öğrencilerden futbol oynayan robotlar Futbol oynayan robotlar geliştirdiğini söyleyen Seferihisar Semiha İrfan Çalı Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi 11’inci Sınıf öğrencisi Eymen Yağız Çayan, "Bilişim Teknoloji Alanında okuyorum. Robotlarımızı yaklaşık bir ay içinde hazırladık. Hazırlama sürecinde hocalarımızla ve arkadaşlarımızla birlikte tasarladık. Robotlarımızın çoğu şeyini, yani neredeyse her şeyini kendimiz yaptık. Hazır hiçbir şey kullanmadık. Bu, ilk yarışmamız değildi; daha önce 2-3 tane daha yarışmaya katılmıştık. Bizden önceki arkadaşlarımız da bu yarışmalara katılıyordu. Bu seferki yarışmada ise birinci olduk. Robotlarımız futbol oynayan robotlar. "Futro" ya da "Robotop" olarak geçiyor; yarışmaya göre isimler değişebiliyor. Normal bir masa üzerinde, futbol sahası gibi düzenlenmiş alanda, robotlarımızla topu kaleye sokmaya çalışıyoruz. Yarışma bu şekilde ilerliyor" diye ekledi. Şerit takip eden robot araç İzmir Özel Türk Koleji’nde 6’ıncı sınıf öğrencileri Akın Arslan Çalışkan, Orhan Gök ve Demir Kurudere ‘Linespond’ isimli robotu tasarlayan çocuklar ise projelerine dair şunları söyledi: "Temel seviye çizgi izleyen kategorisinde birincilik aldık. Projemizde QT-L8 yani sekizli bir sensörümüz bulunuyor. Sekizli sensörden sonra 3S pil ve bir de kit kartı kullanılıyor. Bütün motor sürücüyü, Arduino’yu ve diğer bileşenleri bu kart taşıyor. Tüm devre elemanlarımız bu kart üzerinde yer alıyor. Güç girişinden motorlar birbirine bağlanıyor. Robot, sensörden aldığı verileri işleyerek motorlara sağa, sola veya düz gitmesi gerektiğini bildiriyor. Eğer çizgi dümdüzse, robot da dümdüz gidiyor. Bu, gelecekte şerit takip sistemleri gibi teknolojilere temel oluşturabilir. Bu projeyi gönülden destekleyen arkadaşlarımla birlikte elimizden gelenin en iyisini yaptık ve yapmaya da devam edeceğiz.
Erzurum MHP İl Başkanı Yurdagül’den TFF’ye sert tepki; "Bizi cezalarla korkutamazsınız" MHP Erzurum İl Başkanı Adem Yurdagül, TFF’nin İstanbulspor maçı sonrasında çıkan saha olayları nedeniyle Erzurumspor’a verilen cezaların kıyım niteliğinde olduğunu söyledi. MHP İl Başkanı Yurdagül yaptığı açıklamada, "Bugün sevdamız Erzurumspor’umuz için büyük bir kıyımın haberini derin bir üzüntüyle öğrendik. Geçtiğimiz günlerde oynanan ve kulübümüzün resmen haklarının hiçe sayıldığı İstanbulspor maçı sonrası çıkan olaylar sebebiyle TFF’nin açıkladığı cezalar resmen bir futbol kulübünün ve camiasının kıyımıyla sonuçlanmıştır" dedi. Hakem hatalarına rağmen, şampiyonluk için mücadele eden Erzurumspor’un 2 maç seyircisiz oynama, hak mahrumiyetleri, sporculara, yöneticilere kesilen 700 bin TL lik para cezaları ile kulübün süper lige çıkmasının engellenmek istendiğini belirten MHP Erzurum İl Başkanı Adem Yurdagül, "Erzurumspor bizim göğsümüzde taşıdığımız şeref madalyasıdır. Bu şehir bunu haketmiyor, Bu şehire ve bu köklü kulübe reva görülen durum, bir memleketin kaderini değiştiriyor. Herkes bilsin ki bu memleketin bir evladı olarak, sevdamız olan Erzurumspor’a kesilen cezayı şahsım adına üstleniyor ve ben ödüyorum. Bizi cezalarla korkutamazsınız. Vallahide billahi de bizi cezalarla susturamazsınız Bu cezaları kulübümüze kesenler, hangi akla ve mantığa uyarak, bu kıyımı yapıyorlar. Bu cezaları kesenler oturdukları yerden nasıl bir şehrin kırmızı çizgisine bu denli müdahale ediyorlar" diye konuştu. MHP Erzurum İl Başkanı Adem Yurdagül, Erzurumspor gibi köklü bir takımın kaderinin kendini bilmez birkaç kişinin iki dudağının arasında olamayacağını ifade ederek, "Bu kararları alanlar kendilerine gelsin, Bu kararları alanlar bu şehri sahipsiz sanmasın, bu kararları alanlar akıllarını başlarına alsın. Bilinsinki; bu kararlar, Türk futboluna, Türk futbolunun güzide takımlarından göz bebeğimiz Erzurumspor’a yapılmış bir darbe girişimidir. Biz de buna asla izin vermeyiz. TFF’ye sesleniyorum, siz bu kararla bu kulübe değil bu şehire ceza veriyorsunuz. Herkes bu şehirle ilgili hakkını da, haddini de bilecek. Şimdi sizlerle bazı görüntüler paylaşıp sorular sormak istiyorum. Görüntülerde İstanbulspor’un ahlak timsali hocası Osman Zeki Korkmaz’ın TFF temsilcilerin gözü önünde oyuncularımıza ve teknik heyetimize yaptığı "kucak" hareketleri ve küfürlü bağırmalarını görüyoruz. Bunlar oluyor ama cezayı Erzurumspor yiyor. TFF içine yerleştirilmiş kulüp sempatizanı, Deplasmana rakip takım kafilesiyle geliyor, maçı izliyor, utanmadan sinkaflı paylaşım yapıyor ve cezayı Erzurumspor yiyor. Bu resmen bir akıl tutulmasıdır. Bu resmen bir oyun ve komplodur. Sorulacak çok soru var ama biz şimdilik bunlarla yetinelim. Ben buradan tüm Erzurum’a, Erzurumlulara, kıymetli dadaşlara, siyasetçilerimize, STK temsilcilerine, bürokratlarımıza sesleniyorum. Gün Erzurumspor’umuz için birlik olma günü, gün kulübümüze, şehrimize sahip çıkma günü. Bizim derdimiz Erzurum, sevdamız Erzurumspor. Bu böyle biline" şeklinde konuştu.
Zonguldak Down Sendromlu Zeynep, raketiyle engelleri aştı Karadeniz Ereğli’de yaşayan down sendromlu 15 yaşındaki Zeynep Tuncay, masa tenisinde Türkiye şampiyonluklarıyla yetinmeyip, 33 ülkeden 488 sporcunun katıldığı Trisome Oyunları’nda dünya 3.’sü oldu. Karadeniz Ereğli ilçesinde yaşayan Ayşe ve Bestami Tuncay çifti, dört yıl önce down sendromlu kızları Zeynep’in bir spor dalına yönelmesi için yetenek taramasına başvurdu. Yetenek taramasında masa tenisine yatkınlığı fark edilen Zeynep Tuncay, kısa sürede sergilediği performansla Türkiye çapında dikkat çeken özel sporculardan biri haline geldi. Zeynep Tuncay, bugüne kadar masa tenisinde 3 kez Türkiye birinciliği, 1’er defa da ikincilik ve üçüncülük elde etti. Ancak onun en dikkat çeken başarısı, geçtiğimiz yıl Antalya’da düzenlenen ve 33 ülkeden 488 sporcunun katıldığı Trisome Games’te masa tenisinde dünya 3’.sü olmasıydı. Down sendromlu sporcuların olimpiyatı olarak kabul edilen bu turnuvada aldığı derece, yalnızca ailesini ve antrenörlerini değil, tüm ilçeyi gururlandırdı. Karadeniz Ereğli Özel Sporcular Spor Kulübü Başkanı Yeliz Görgün, Zeynep’in geldiği noktaya dikkat çekerek, "Zeynep Tuncay şu an 15 yaşında. Çocuğumuz Down sendromlu. Aynı zamanda 2 yıldır milli sporcu. Bizim buradan yola çıkarken anlatmak istediğimiz şey, özel çocuklarda akademik başarıdan ziyade sporla birlikte ilerlemenin ne kadar büyük bir kazanım olduğudur. Kızımızın 3 Türkiye birinciliği, 1 Türkiye ikinciliği ve 1 de üçüncülüğü var. Trisome Games’teki dünya 3.’lüğü ise gerçekten çok büyük bir umut oldu. Çünkü bir down sendromlu çocukla ne olur? Çok şeyler olur. Biz bunu göstermek istiyoruz ve Zeynep’le bunu başaracağımıza inanıyoruz. 4 yıl milli sporcu statüsünü sürdürürse, devlet kadrosuna girme ve ömür boyu maaş alma hakkına sahip olacak. Ayrıca dilediği BESYO bölümünü kazanma şansı da olacak" ifadelerini kullandı. Ayşe Tuncay: "Azim ve inançla başaramayacağımız hiçbir şey yok" Zeynep’in annesi Ayşe Tuncay da benzer bir vurguda bulunarak, "Kızım Down sendromlu. 15 yaşında ve masa tenisinde Türkiye şampiyonluklarımız var. Özel çocuk sahibi olan aileler genellikle ’Acaba yapabilir mi?’ diye endişe ediyor. Ben de bu duyguları yaşadım. Ama şunu söylemek istiyorum ki, azim ve inançla başaramayacağınız hiçbir şey yok. Hiç kimse korkmasın. Özellikle anneler, inanın çocuklarınız yapabiliyor" dedi. Zeynep Tuncay, antrenman temposunu anlatırken, "Haftada üç gün çalışıyorum. Her şeyi en iyi şekilde yapacağım" sözleriyle hedeflerine olan inancını dile getirdi. Ogün Sarı: "Dünyada adını duyurmak bizim en büyük hedefimiz" Zeynep’in antrenörü Ogün Sarı ise süreci şöyle özetledi: "Yaklaşık iki senedir birlikteyiz. Öncesinde Zeynep’in başka bir antrenörü vardı. Ona da teşekkür ediyoruz, çok emek verdi. Biz de bu emanet bayrağı devraldık ve daha ileri taşımaya çalışıyoruz. Son iki turnuvada Türkiye birinciliği elde ettik. Bu başarı sayesinde yeniden milli takıma çağrılma hakkı kazandık. Amacımız bu çizgiden çıkmadan, Zeynep’i milli takımın değişmez bir oyuncusu haline getirmek. Bununla da kalmayıp Zeynep’e güzel bir kişilik, iyi bir ahlak, spor disiplini ve zihinsel gelişim kazandırmak istiyoruz. Sadece Türkiye’de değil, dünyada da adını duyurmak bizim en büyük hedefimiz."