YEREL HABERLER - 06 Aralık 2016 Salı 17:25

Eczacı Odası Bilecik İl Temsilcisi Ender Olcay oldu

A
A
A
Eczacı Odası Bilecik İl Temsilcisi Ender Olcay oldu

Eskişehir Eczası Odası tarafından Bilecik İl Temsilciliğine atanan Eczacı Ender Olcay görevine başladı.
Yardımcılığına Eczacı Tevfik Emre Sever, Denetçi Eczacılığa ise Eczası Yusuf Necati Ünsal’ın atandığı Ender Olcay, Eskişehir Eczası Odası Bilecik İl Temsilciliği binasında yaptığı açıklamada, Türkiye genelinde 54 eczacı odası bulunduğunu söyledi. Ender Olcay, il içindeki toplam eczane sayısı 150’yi aşmayan illerde Eczacı Odası temsilciliklerinin görev yaptığını ifade ederek, "Bilecik Eczacı Odası İl Temsilciği, 9. Bölge Eskişehir Eczacı odasına bağlıdır. Bildiğiniz üzere Eczacı odaları, eczacılık mesleğinde yeterliliğin korunup sürdürülmesi ve meslek uygulamalarının çizdiği sınırlar içinde kalmasını, meslektaşlarının özgün bilgi ve becerilerini optimum düzeye çıkarmak için çalışarak mesleki kaliteyi koruyan örgütlerdir. İl Temsilciliği yardımcılığına seçilen Eczacı Tevfik Emre Sever ve Denetçi Eczacı görevini sürdüren Eczacı Yusuf Necati Ünsal ile birlikte, şahsi kimliklerimizden sıyrılarak mesleki duruşumuzu ön plana çıkarıp, Eczacılık andımızdaki yeminimize bağlı kalarak çalışmalarımıza başlıyoruz” dedi.

“Temennimiz Bilecik’in her köşesine daha iyi bir sağlık hizmeti sunabilmek”
Akıllı Eczane projesini 15 gün içinde Bilecik’te uygulanmaya başladığını belirten Olcay, “Eczanenizde hizmet verdiği temel konuya ilişkin sürekli eğitim alan bir eczacıyla, özel görüşme alanlarında hastalığınız ve kullandığınız ilaçlar hakkında konuşabileceğiniz, bu verilerinizin kayıt alına alınabileceği ve hekiminize giderken götürebileceğiniz, hasta olmamanızı sağlamayı görev edinmiş eczacıların ve tamamı eğitimli personelin yer aldığı engelli dostu bebek dostu teknolojiyi ileri derecede kullanan hasta odaklı eczanelerdir. Temennimiz tüm eczacılarımızı Yeni Eczacılık Hizmet modelimize dahil edip Bilecik’in her köşesine daha iyi bir sağlık hizmeti sunabilmek. Göreve geldiğimiz gün itibari ile bizlere bu konuda destek olan 9. Bölge Eskişehir Eczacı Odası Başkanı Yücel Yenilmez’e ve Eczacı Odası İl Temsilciliği olarak bizleri bu göreve layık bulan tüm meslektaşlarımıza teşekkür eder, Bilecik halkına sağlıklı günler dileriz” ifadelerini kullandı.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Hatay Her 3 bin bebekten birinde görülen ’kistik fibrozis’te erken tanı hayat kurtarıyor Türkiye’de 3 bin bebekten birinde görülen kistik fibrozis hastalığı, topuk taramaları ve ter testiyle erken teşhis ediliyor. Çocuk Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Hüseyin Arslan, kistik fibrozis hastalığının erken teşhis edilmesinin insanın yaşam kalitesini artırdığını ve yaşam sürecini uzattığını söyledi. Genetik bir hastalık olan kistik fibrozis, ülkemizde yeni doğan her 3 bebekten birinde görülüyor. Bebeklerin doğumuyla birlikte ön tanı için 2015 yılından itibaren yapılmaya başlanan topuk taraması ile erken teşhis sağlanıyor. Erken teşhisin ardından uygulanan ter testiyle de hastalığın tespiti yapılıyor. Hatay Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde uygulanmaya başlanan ter testi de deprem bölgesinde yaşayan vatandaşlara kolaylık sağlamaya başladı. Hastanede görevli Çocuk Göğüs Hastalıkları Uzmanı Hüseyin Arslan, hastalığın tanı süreci hakkında ve sonrasındaki tedavi süreci hakkında bilgi verdi. "Kistik fibrozis genetik geçişli bir hastalık, bulaşıcı bir hastalık değildir" Kistik fibrozun genetik geçişli bir hastalık olduğunu ve bulaşıcı bir hastalık olmadığını ifade eden Arslan, "Burada çocuk göğüs hastalıkların dan biri olan kistik fibroz için ter çalışması yapıyoruz. Kistik fibrozis genetik geçişli bir hastalık, bulaşıcı bir hastalık değildir. Bu geni taşıyan anne ve babanın çocuklarında meydana geliyor. Türk toplumunun da 3 bin kişiden birinde görülebiliyor. Ülkemizdeki mutosyonlar Avrupa’daki görülen mutasyonlardan farklı görülüyor. Kistik fibrozis de ter ve senkrasoyonlarla ilgili bir sorun oluşuyor ve buna bağlı olarak akciğerde ki balgamların yumuşatılıp atılması, pankreasta senkrosyonlar etkileniyor. Buna bağlı olarak sık tekrarlanan akciğer enfeksiyonları, beslenme bozukluğu, yağlı dışkılama, pis koku ishal, gelişme geriliği, sık sinüzitler nedeniyle hastalar çeşitli sıkıntı yaşamakta ve ilerleyen zamanda hayatını kaybediyordu dedi. "Hastalığı ne kadar erken yakalarsak, hastaya bazı tedavileri verirsek daha faydalı oluyoruz" Ülkemizde 2015 yılından itibaren uygulanmaya başlanan topuk testiyle hastalığın erken teşhis edilmeye başlandığına dikkat çeken Dr. Arslan, “2015 yılından itibaren ülkemizde bu hastalık taranıyor. Bebekler doğduğunda topuk taramasında riskli görülen hastalar tarafımıza yönlendiriliyor. Burada ter testi yaparak bu hastalığın tanısını koyuyoruz. Erken tedavi ile daha iyi yaşam kalitesi sağlamaya yardımcı olmaya çalışıyoruz. Ter testi için hastaları 1 gün öncesinden hazırlıyoruz çünkü hastalardan ter toplamamız gerekiyor. 1 gün öncesinden banyo yapıp, iyi besleniyorlar. Yaklaşık yarım saatlik bir süreç içerisinde de ter toplanıyor sonrasında da ölçüm cihazında teri ölçüyoruz. Toplamda 1 saat içerisinde ter testinin sonucunu elde etmiş oluyoruz. Erken yaşta gözlemlenmeye başlıyor. Hastalığı ne kadar erken yakalarsak, hastaya bazı tedavileri verirsek daha faydalı oluyoruz. Hastalar erken tanıyla daha uzun yaşam ömre sahip oluyor. Normal bir birey gibi yaşayabiliyorlar. Bu tedavi süreci hastalar için ömür boyu devam ediyor. Bazı ilaçları ve fizik tedavi uygulamalarını sürekli yapmaları gerekiyor" ifadelerini kullandı.