GENEL - 26 Nisan 2017 Çarşamba 10:29

Bilecik’te 5’i Afgan 20 çocuk için sünnet şöleni

A
A
A
Bilecik’te 5’i Afgan 20 çocuk için sünnet şöleni

Bilecik Belediyesi tarafından ücretsiz sünnet ettirilen 5’i Afgan 20 çocuk, düzenlenen şölende Nostaljik Kayı Ekspresiyle şehir turu attılar.

Bilecik Belediyesi tarafından ücretsiz sünnet ettirilen 5’i Afgan 20 çocuk, düzenlenen şölende Nostaljik Kayı Ekspresiyle şehir turu attılar.


Bilecik Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü organizasyonunda gerçekleştirilen Sünnet Şöleniyle şehirdeki 5’i Afgan 20 çocuğu toplu sünnet şöleninde buluştu. Tarihi Saat Kulesi önünde çocuklar ile birlikte hatıra fotoğrafının çekilmesiyle başlayan sünnet şöleni, daha sonra çocuklar ve masal kahramanlarının olduğu grup, Bilecik Belediyesi Gezici Otobüsü ve Nostaljik Kayı Ekspresine bindirilerek, konvoy ile şehir merkezinde tur gerçekleştirilmesiyle sürdü. Birbirinden renkli görüntülerin oluştuğu sünnet şöleni daha sonra Bilecik Belediyesi Şeyh Edebali Kültür ve Kongre Merkezinde devam etti. Aile ve yakınlarının konuk edildiği programda, çocuklara tekbir ve salavatlar eşliğinde kına yakıldı. Daha sonra Belediye Başkanı Selim Yağcı ve Eşi Fatma Yağcı’nın tarafından çocukları altın hediye edildi. Kültür ve Kongre Merkezindeki programa; Belediye Başkanı Selim Yağcı ve eşi Fatma Yağcı’nın yanı sıra, daire amirleri, belediye başkan yardımcıları, ilgili birim müdürleri, belediye meclis üyeleri, muhtarlar ve vatandaşlar katıldı.


’’Cenabı Allah bu çocuklarımızın bahtını açık etsin mürüvvetini göstersin’’


Birlik ve beraberlik mesajlarının verildiği programda konuşan Belediye Başkanı Selim Yağcı, Bilecik’te özel ve güzel bir anı daha yaşamaktan duydukları mutluluğu dile getirdi. Bilecik Belediyesinin sosyal belediyecilik anlamında güzel çalışmalar gerçekleştirmeye devam edeceğini kaydeden Belediye Başkanı Selim Yağcı, şunları söyledi:


’’13 yıl önce hizmet yolculuğuna başlarken bir sloganı ortaya koyduk ve dedik ki’’Hep Birlikte Daha İyiye Daha Güzele’’’ şeklinde. Bilecik’imizde birlik, beraberlik ve kardeşlik içerisinde geleceğe, umuda ve gelişmişliğe doğru bir yolculuğa çıktık. Allah’a çok şükürler olsun ki dünden çok iyiyiz. Ancak yarın daha da iyi olmak hepimizin elinde. İşte yarın daha iyi olabilmek için bizler el ele gönül gönüle ve kardeşçe yaşama devam ediyoruz. Aynı zamanda ülkemizde birlik ve beraberlik içinde devam edeceğiz. Bizler birlikte Bilecik ve birlikte Türkiye’yiz. Birimizin boynu bükük olursa, sıkıntısı olursa diğerlerimizin sevinmesi, mutlu olması mümkün değil. İşte bizler 10’uncusunu düzenlediğimiz çocuk festivali kapsamında birlikte sünnet olmak isteyen yavrularımızı ve ailelerimizi bir araya getirelim. Onlarını bu mutluluklarını paylaşarak, çoğaltalım istedik. Ailelerimize teşekkür ediyoruz. Bizleri güvendiler ve bizlere bu mutluluğu yaşattılar. Hepsi bizim torunlarımız ve çocuklarımız yerindedir. Cenabı Allah bu çocuklarımızın bahtlarını açık etsin. Cenabı Hak bu çocuklarımızın mürüvvetini bize ve ailelerine göstersin. inşallah Bilecik Belediyesi olarak bu etkinlikleri ihtiyaç olduğunda yapmaya hazırız. Bu etkinliğin hazırlanmasında emeği olan çalışma arkadaşlarıma canı gönülden teşekkür ediyorum. Çok güzel bir organizasyon oldu’’ ifadelerini kullandı.


Konuşmaların ardından çocukların ellerine kına yakıldı ve Belediye Başkanı Selim Yağcı ve eşi Fatma Yağcı’nın altın hediye etmesiyle devam etti. Sünnet şöleni oyunların oynanması ve yemek ikramıyla sona erdi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa (Özel) 5 bin yıllık tedavi: Bu arılar şifa dağıtıyor Bursa’da arı iğnesi yoluyla tedavi edilen hastalar, 5 bin yıllık yöntemle sağlığına kavuşuyor. Bursa’da Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde yaklaşık 5 yıl önce başlanılan apiterapi yoluyla tedavi yöntemi, birçok hastalığı kısa sürede sonlandırıyor. Kimi 10 seansta, kimi ise 15 seansta son bulan hastalıklarıyla hastaneden güle oynaya ayrılıyor. Uyuyamadığını veya diz, bel ağrısından doğrulup kalkamadığını söyleyenler, tedavi sonrası huzurla bütün işleri yapabildiklerini belirtiyor. Arı alerjiniz yoksa tedaviye kabul ediliyorsunuz Randevu yöntemiyle yapılan tedavide nörolojik, romatizma ve bel ağrısı gibi rahatsızlığı olanlar kabul ediliyor. İlk öncelikle, hastaların arı zehrine karşı alerjisinin olup olmadığını anlamak için kan tahlilleri yapılıyor. Tahlillerin ardından alerjisi olmayan hastalar için tedaviye başlanıyor. İnsan vücudundaki akupunktur bölgelerinden arı iğnesinin sokması sağlanıyor. İlk başlarda az doz ile uygulama yapılırken, daha sonraki seanslarda bu artış gösteriyor. Seanslar ise hastalıklara göre belirleniyor. "Arı iğnesi nelere faydalı değil ki" Apiterapinin bir çeşit akupunktur tedavisi olduğunu, birçok ülkelerde sıklıkla kullanılırken, Türkiye’de çok az yerde kullanıldığını ifade eden Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi Dr. Dursun Ünal, "GETAT uygulamaları 2014 yılında Sağlık Bakanlığı tarafından çıkarılan yönetmelikle, hastanelerde uygulanmaya başlandı. Biz de o günden sonra apiterapi ünitesini açtık. Hastane içerisinde yaptığımız uygulama arı zehri uygulamasıdır. Arı zehri tedavisi, romatizma, diz ve bel ağrısı, Ankilozan Spondilit ve Multiple Skleroz gibi birçok hastalığa fayda sağlamaktadır. Hasatlığın durumuna göre, eğer kronik ise tedavi uzun sürebiliyor. Haftada 2 kez olmak üzere en az 12 seans gelmesi gerekiyor. Eğer erken dönem teşhis edilip bize geldiyse, daha hızlı tedavi sağlamaktadır" dedi. Arı zehrinin romatizma gibi belirtiler gösterdiğini belirten Dr. Dursun Ünal, "Düşük dozda vücuda arı zehri verildiğinde, bağışıklık sistemi kendini romatizmadan geri çekiyor. Özellikle akupunktur noktalarını belli rahatsızlığa göre arı zehri ile uyarıyoruz. Bu uyarı, normal klasik akupunkturdan daha etkili oluyor. Buna da apipunktur diyoruz. Haftada 2 gün, tedavi süresince en az 12 seans yapılması gerekiyor. Çin, Ukrayna, Kore ve Amerika gibi ülkelerde yaygın olarak yapılmaktadır. Çocukluktan sonra uygulanmasında bir sıkıntı yoktur. Sadece dikkat edilmesi gereken kişinin arı zehrine karşı alerjisinin olmamasıdır" diye konuştu. Tedaviye başlandığında ilk seansta, sadece 1 arı ile uygulandığını belirten Ünal, "Yanında akupunktur tedavisinde kullanılan iğnelerle uyarıda bulunuyoruz. Sonraki seanslarda, kişinin durumuna göre arı sayısını arttırıyoruz. Akupunktur iğnesi sayısını, arı sayısını arttırdığımız vakit azaltıyoruz. Bu sayı bir kerede 15 arıya kadar ulaşabiliyor" şeklinde konuştu. "Artık istediğim gibi oturup kalkıyorum" Bursa’da arı tedavisi gören ve sağlığına kavuşan 66 yaşındaki Fisun Altınbaş, "Yaklaşık 6-7 yıldır iltihaplı romatizma sıkıntısı çekiyordum. Gitmediğim hastane kalmadı. Son olarak bir doktor bize, fabrikasyon ilaçlı iğne tedavisi verdi. 3-4 yıl bu iğneleri oldum ama tedavisi yok. Geçici ağrılarım diniyordu. Yılda 2 kez o iğneleri vurulmak zorunda kalıyordum. Öyle bir ağrıyı hiç yaşamamıştım. Sanki hilti ile asfalt deliyor şiddetinde bir ağrı yaşıyordum. Tesadüf eseri, çocuklarım bu arı tedavi yöntemini bulmuş. ’İğneden kurtulacaksam niye olmasın’ dedim. Namaz kılarken, eğilip kalkamıyordum. Oturarak namaz kılıyordum. İçime de sinmiyordu. Ama ne zaman burada arı iğnesi tedavisi görmeye başladım, benim dizlerim açıldı. Şimdi maşallah kelebek gibi namaz kılıyorum" dedi. Kış boyunca soğuk algınlığına da yakalanmadı Son seanslarına gelmeye başladığını belirten Altınbaş, "13 seans oldu. İlaç kullanmadan ağrılarımın geçtiğini gördüm. Bütün kış boyunca da soğuk algınlığına dahi yakalanmadık. Çok güzel bir tedavi yöntemi. Allah herkesten razı olsun" diye konuştu. Eskişehir’den gelen 49 yaşındaki Zülfiye Örücü de, "Bir arkadaş vasıtasıyla bu tedavi yönteminin olduğunu öğrendim. Araştırmalarımın sonucu Eskişehir’de böyle bir tedavinin olmadığını, en yakında da Bursa’da olduğunu bulduk. MS rahatsızlığı belirtileri vardı. Emar (MR) ve kan tahlilleri yapıldı. Ben tedaviye başladım. Tedavi başladığından bugüne kendimi çok iyi hissediyorum. Şikayetlerim azaldı. Son yapılan emar ve kan testlerinde de bunu gözle görmüş olduk. Bu tedaviyi gerçekten herkese tavsiye ederim. Çünkü ilaç değil, sadece alerji testi yapılıyor. Duruma göre tedaviye başlanıyor. İnsanların elinin altında böyle tedavi yöntemi olması çok güzel" dedi.
İstanbul 22 yıl sonra “evet” dediler, atılan imza ile ikinci baharları başladı 22 yıl önce boşanıp, 29 Nisan 2024 ‘te hayatlarını tekrar birleştiren Şıkoğlu çiftinin nikahlarını Çekmeköy Belediye Başkanı Orhan Çerkez kıydı. Nikahın kıyılması için sosyal medyadan Başkan Çerkez’e ulaşan Şıkoğlu çiftinin kızı Tuğba Karabulut “Olmaz dedikleri bir anda oldu. Bundan sonrasında İnşallah birbirlerine destek olurlar” dedi. Çekmeköy Belediye Başkanı Orhan Çerkez’e sosyal medyadan ulaşan Çekmeköylü vatandaş Tuğba Karabulut, 22 yıl önce ayrılan anne ve babasının ikinci baharlarına ilk adımlarını atacakları nikah akdini Başkan Çerkez’in gerçekleştirmesini istedi. Bu duruma kayıtsız kalmayan Başkan Çerkez, Şıkoğlu çiftinin nikahını özel bir törenle kıydı. Törene, Şıkoğlu ailesinin çocukları ve torunları da katıldı. Sosyal Medyadan Başkan Çerkez’e “29 Nisan Pazartesi günü saat: 14.20’de annem ile babamın nikah töreni var 22 yıl sonra birleştirdik. Onları bu mutlu günümüzde sizinle taçlanmasını çok isteriz. Sürpriz yapmak istiyorum. Sizi davet ederek babam rahatsızlık geçirdi ve kalp ameliyatı oldu. Bakacak kimsesi yok, annem vesile oldu tekrar birleştiler ve mutlu olmalarını, bu ikinci baharı yaşamalarını evlatları olarak çok istiyoruz“ dedi. Tuğba Karabulut’la irtibata geçen ekipler gerekli organizasyonu yapıp çiftin nikah akdi için başkanlık makamında organizasyon düzenledi. "Mutlu ailelerin huzuru Çekmeköy’ün halkına yansıyor" Nikahta konuşan Başkan Çerkez, “Mühim olan 22 yıl aradan sonra tekrar bir araya gelerek birbirini kabul etmeleri ve mutlu olacaklarına karar vermeleri. Bize de bu yolda düşen, nikahlarını kıyarak mutlu olmalarına katkı sunmaktı. Çiftlerin mutlu olması torunlarına, çocuklarına, Çekmeköy’de halkın huzuruna ve rahatına yansıyor” dedi. İkinci baharın heyecanını yaşıyorlar Eşiyle ikinci baharları için evet diyen Nuriye Cingiz, “Tabii heyecanlıyım, ellerim titriyor. Nasip kısmet, bugünlere geldik. Eşim hastaydı hepimiz bir araya geldik yanında olmak istedim” dedi. 22 yıl sonra eşiyle kavuşma heyecanı yaşayan Abdullah Şıkoğlu, “Birbirimize kavuştuk, kalbimden ameliyat oldum. Bana yardımcı oldular. Buraya gelirken biraz heyecanlandım” diye konuştu. Nikah merasimine vesile olan Şıkoğlu çiftinin kızları Tuğba Karabulut “ Annemin tarafında olsam babam yalnız kalıyor, babamın tarafında olsam annem yalnız kalıyor. İkisinin bir araya gelmesini çok istiyorduk. Asla olmaz diyordu ikisi. Sonra bir hastalık vesile oldu, olmaz dedikleri bir anda oldu. Bundan sonrasında inşallah birbirlerine destek olurlar. Ben, Belediye Başkanımız Orhan Çerkez Bey’e de yeni başkan olduğunda belki vesile olur diye yazmak istedim. Sonra geri dönüş oldu. Öyle olunca çok şaşırdım bu kadar hızlı geri dönüşte bulunacaklarını tahmin etmiyordum. Çok mutlu olduk, 22 sene sonra nikahlarının burada olmasına çok mutlu olduk” dedi.